- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Dikkat! Bu sorun okul başarısı direkt etkiliyor! Sınıfta derslerde kelam almıyor, soruları karşılıksız bırakıyor, dikkatsiz görünüyor; yinelaması istendiğinde, sesleri karıştırıyor yahut yanlış söylem ediyor… Hiç akla gelmese de bu ve gibisi kimi davranışlar çocuklarda işitme problemlerinin değerli sinyallerinden olabiliyor! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı, çocukluk devrinde işitme kayıplarının geç fark edildiğinde gelişim geriliği sorunu olarak karşımıza çıkabildiğini, bu gelişim geriliğinin de akademik başarısızlığı ve toplumsal olarak toplumda yer edinememesi sıkıntısını birlikteinde getirebildiğini belirterek “kimi vakit, sadece tek kulakta olan işitme kaybını anlamak sıkıntı olabiliyor. halbuki tek kulaktaki işitme kaybının bile çocuğun işitme yoluyla öğrenme kabiliyetini olumsuz etkileyebileceğini unutmamak gerekir. İşitme kayıplarının erken fark edilmesi, tanınması ve tahlil üretilmesi yardımıyla bebek ve çocukların engelli birey olmaktan çıkarılıp hayatını sağlıklı biçimde sürdürmesi sağlanabilir” diyor. KBB Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı, 20-26 Eylül Memleketler arası İşitme Engelliler Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, çocuklarda işitme kaybının 10 kıymetli sinyalini sıraladı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu.
Çocukluk devri işitme kayıpları, genetik yani doğuştan olabileceği üzere okul öncesi ve okul çağında da ortaya çıkabiliyor. İşitme doğuştan hiç olmayabileceği üzere ağır, orta ve yavaşça seviyede işitme kayıpları ile karşılaşılaşılabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı “Gelişimsel bozuklukların yanı sıra daha sonradan kazanılmış işitme kayıpları da olabiliyor. Yenidoğan sarılığı, prematüre doğum, geniz eti büyüklüğü, alerji, sık sık üst teneffüs yolu enfeksiyonu geçirmek, orta kulakta sıvı birikimi, enfeksiyonlar, travmalar, ilaçlar ve yüksek gürültüye maruz kalmak işitme meselelerine yol açabiliyor. Teşhis konulmamış doğumsal yahut çocukluk çağında gelişen işitme kayıpları çocuğun lisan, toplumsal, duygusal, bilişsel ve akademik gelişmenini, ötürüsıyla ömür kalitesini olumsuz olarak etkiliyor” diyor. Bebeklerde işitme kaybının en yaygın görülen niçininin gelişimsel (doğumsal) bozukluk olduğunu belirten Dr. Mustafa Engin Çakmakçı, erken teşhisin her yaşta değerli olduğunu vurgulayarak “İşitme kaybı teşhisinin doğumdan daha sonraki birinci 6-9 ay içerisinde konması ve erken aygıt ile eğitim sağlanması durumunda bu çocukların lisan ve konuşma gelişimleri olağan ya da olağana yakın duruma getirilebilir” diye konuşuyor.
Öğretmenin farkındalığı epeyce değerli
Bilhassa bebeklerde işitme kaybının birinci altı ay içerisinde fark edilmesi ve erken tedavi durumunda çocukların lisan gelişimleri olağan ya da olağana yakın duruma getirilebiliyor. Ülkemizde işitme kaybının araştırılması her yeni doğan bebekte yapılıyor. 2004 yılında ulusal bir program olarak uygulanmaya başlanan “Yeni doğan İşitme Tarama Programı” her bebekte işitme taramasının yapılmasını, erken teşhis konulmasını ve işitme kaybının giderilmesi için seçeneklerin ortaya konmasını sağlıyor. KBB Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı “Tarama programında işitme kaybı ortaya çıkmayan bebekte ve çocukluk periyodunda işitme kaybının erken fark edilmesinde anne ve babaların, yuva ve ilkokul öğretmenlerinin ve çocukla ilgilenen her bireyin farkındalığı büyük kıymet taşımaktadır” diyor.
Konuşma gelişimi işitme hakkında değerli bir gösterge!
Bebek ve çocuklarda konuşma gelişmeninin, işitmenin sağlıklı bulunmasına bağlı olduğunu belirten Dr. Mustafa Engin Çakmakçı şu biçimde konuşuyor: “Konuşma gelişimi işitme hakkında kıymetli fikirler verir. Her çocuk eşsiz olsa da, bebeklerde ve çocuklarda bağlantı gelişmeninin genel etapları vardır: Örneğin; birinci 3 aya kadar bebek ani ve yüksek seslerde irkilir, tanıdık sesleri duyduğunda sakinleşir. 3-6 ay içinde; ismi söylendiğinde yahut ortamda bir ses varlığında sizi görmese de başını çevirir, kendi kendine mırıldanma formunda sesler çıkarır. 6-9 ay içinde; ismi söylendiğinde reaksiyon verir ve başını sesin istikametine çevirir. Anne, baba, hayır, bay bay üzere sıradan sözcükleri kavrayabilir. 10. ayda; bebekçe sesler, tek tek heceli sesler çıkarabilir ve konuşma gibisi seslere dönüşür. 12. ayda birkaç sözcük söyleyebilmelidir. 12-18 ay içinde; sıradan sözleri ve sesleri yenidenlar. Tanıdık objeleri işaret etmeye çalışır, sıradan talimatları anlar, tanıdık hayvan seslerini taklit edebilir. Yedi yahut daha fazla söz kullanabilir. 18 aylık çocuğun konuşmasının yüzde 25’i anlaşılabilir olmalıdır. 18-24 ay içinde; sıradan cümleleri anlar, komutla tanıdık objeleri alır ve bedenin çeşitli kısımlarını gösterir. 20 ila 50 sözcüklük konuşulan söz hazinesine sahip olur ve kısa cümleleri kullanır. 2-3 yaş içinde; 50-250 sözcük ile konuştuğu söz hazinesine sahiptir. sıradan iki sözcük içeren cümleler kullanır. Konuştuklarının birden fazla, her gün çocukla birlikte olmayan yetişkinler tarafınca yüzde 50-75’i anlaşılır olmalıdır. Dudak hareketlerini görmeden, söylendiğinde bedenin birtakım kısımlarını işaret eder. 3 yaşından itibaren, şimdi her şeyi tek sözle isimlendirir. Sizinle yahut oyuncaklarla sohbet eder. 450 sözlük bir söz dağarcığa sahiptir. 4 yahut 5 sözlük cümleler kurar, konuşmaları takip eder. Çocuğun konuşmasının yüzde 75 ila yüzde 100’ü anlaşılır olmalıdır. 3- 5 yaş içinde; günlük olarak isteklerini anlatır, hisleri yansıtır, bilgi verir ve sorular sorar. Okul öncesi yaşlarındaki bir çocuk söylenenlerin neredeyse tümünü anlar. Sözcük hazinesi 1000 ila 2000 sözcüğe ulaşır. Karmaşık ve manalı cümleler kurar. Tüm konuşma net ve anlaşılabilirolmalıdır.”
İşitme kaybının 10 sinyali!
Çocukluk devri işitme kayıpları, genetik yani doğuştan olabileceği üzere okul öncesi ve okul çağında da ortaya çıkabiliyor. İşitme doğuştan hiç olmayabileceği üzere ağır, orta ve yavaşça seviyede işitme kayıpları ile karşılaşılaşılabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı “Gelişimsel bozuklukların yanı sıra daha sonradan kazanılmış işitme kayıpları da olabiliyor. Yenidoğan sarılığı, prematüre doğum, geniz eti büyüklüğü, alerji, sık sık üst teneffüs yolu enfeksiyonu geçirmek, orta kulakta sıvı birikimi, enfeksiyonlar, travmalar, ilaçlar ve yüksek gürültüye maruz kalmak işitme meselelerine yol açabiliyor. Teşhis konulmamış doğumsal yahut çocukluk çağında gelişen işitme kayıpları çocuğun lisan, toplumsal, duygusal, bilişsel ve akademik gelişmenini, ötürüsıyla ömür kalitesini olumsuz olarak etkiliyor” diyor. Bebeklerde işitme kaybının en yaygın görülen niçininin gelişimsel (doğumsal) bozukluk olduğunu belirten Dr. Mustafa Engin Çakmakçı, erken teşhisin her yaşta değerli olduğunu vurgulayarak “İşitme kaybı teşhisinin doğumdan daha sonraki birinci 6-9 ay içerisinde konması ve erken aygıt ile eğitim sağlanması durumunda bu çocukların lisan ve konuşma gelişimleri olağan ya da olağana yakın duruma getirilebilir” diye konuşuyor.
Öğretmenin farkındalığı epeyce değerli
Bilhassa bebeklerde işitme kaybının birinci altı ay içerisinde fark edilmesi ve erken tedavi durumunda çocukların lisan gelişimleri olağan ya da olağana yakın duruma getirilebiliyor. Ülkemizde işitme kaybının araştırılması her yeni doğan bebekte yapılıyor. 2004 yılında ulusal bir program olarak uygulanmaya başlanan “Yeni doğan İşitme Tarama Programı” her bebekte işitme taramasının yapılmasını, erken teşhis konulmasını ve işitme kaybının giderilmesi için seçeneklerin ortaya konmasını sağlıyor. KBB Uzmanı Dr. Mustafa Engin Çakmakçı “Tarama programında işitme kaybı ortaya çıkmayan bebekte ve çocukluk periyodunda işitme kaybının erken fark edilmesinde anne ve babaların, yuva ve ilkokul öğretmenlerinin ve çocukla ilgilenen her bireyin farkındalığı büyük kıymet taşımaktadır” diyor.
Konuşma gelişimi işitme hakkında değerli bir gösterge!
Bebek ve çocuklarda konuşma gelişmeninin, işitmenin sağlıklı bulunmasına bağlı olduğunu belirten Dr. Mustafa Engin Çakmakçı şu biçimde konuşuyor: “Konuşma gelişimi işitme hakkında kıymetli fikirler verir. Her çocuk eşsiz olsa da, bebeklerde ve çocuklarda bağlantı gelişmeninin genel etapları vardır: Örneğin; birinci 3 aya kadar bebek ani ve yüksek seslerde irkilir, tanıdık sesleri duyduğunda sakinleşir. 3-6 ay içinde; ismi söylendiğinde yahut ortamda bir ses varlığında sizi görmese de başını çevirir, kendi kendine mırıldanma formunda sesler çıkarır. 6-9 ay içinde; ismi söylendiğinde reaksiyon verir ve başını sesin istikametine çevirir. Anne, baba, hayır, bay bay üzere sıradan sözcükleri kavrayabilir. 10. ayda; bebekçe sesler, tek tek heceli sesler çıkarabilir ve konuşma gibisi seslere dönüşür. 12. ayda birkaç sözcük söyleyebilmelidir. 12-18 ay içinde; sıradan sözleri ve sesleri yenidenlar. Tanıdık objeleri işaret etmeye çalışır, sıradan talimatları anlar, tanıdık hayvan seslerini taklit edebilir. Yedi yahut daha fazla söz kullanabilir. 18 aylık çocuğun konuşmasının yüzde 25’i anlaşılabilir olmalıdır. 18-24 ay içinde; sıradan cümleleri anlar, komutla tanıdık objeleri alır ve bedenin çeşitli kısımlarını gösterir. 20 ila 50 sözcüklük konuşulan söz hazinesine sahip olur ve kısa cümleleri kullanır. 2-3 yaş içinde; 50-250 sözcük ile konuştuğu söz hazinesine sahiptir. sıradan iki sözcük içeren cümleler kullanır. Konuştuklarının birden fazla, her gün çocukla birlikte olmayan yetişkinler tarafınca yüzde 50-75’i anlaşılır olmalıdır. Dudak hareketlerini görmeden, söylendiğinde bedenin birtakım kısımlarını işaret eder. 3 yaşından itibaren, şimdi her şeyi tek sözle isimlendirir. Sizinle yahut oyuncaklarla sohbet eder. 450 sözlük bir söz dağarcığa sahiptir. 4 yahut 5 sözlük cümleler kurar, konuşmaları takip eder. Çocuğun konuşmasının yüzde 75 ila yüzde 100’ü anlaşılır olmalıdır. 3- 5 yaş içinde; günlük olarak isteklerini anlatır, hisleri yansıtır, bilgi verir ve sorular sorar. Okul öncesi yaşlarındaki bir çocuk söylenenlerin neredeyse tümünü anlar. Sözcük hazinesi 1000 ila 2000 sözcüğe ulaşır. Karmaşık ve manalı cümleler kurar. Tüm konuşma net ve anlaşılabilirolmalıdır.”
İşitme kaybının 10 sinyali!
- Çocuğunuz seslere cevap ve reaksiyon vermiyorsa
- Konuşması geç ve konuşma gelişimi yaşına nazaran gerideyse
- Görüş alanı haricinde konuşan şahısları ve sesleri fark etmiyorsa
- Televizyon yahut gibisi ortamlarda sesleri herkesten çok açarak izliyorsa
- Düşük, orta yahut yüksek seslere olağandışı reaksiyon veriyorsa
- yenidenlaması istendiğinde, sesleri karıştırıyor yahut yanlış söylem ediyorsa
- İsmi söylendiğinde ve seslenildiğinde yanıt ve reaksiyon vermiyor, dönüp bakmıyorsa
- Dikkatsiz görünüyor, okul çağında ise sınıfta derse iştiraki az, öğrenmesi geri ve muvaffakiyet seviyesinin düşük olduğunu düşünüyorsanız
- Lisan gelişmeninde bozulma ve gerileme gözlüyorsanız
- Telefondaki konuşma yahut soruları karşılıksız bırakıyorsa.
- Doğumsal (genetik) iç kulak gelişim bozuklukları
- Baş ve yüzün yapısal anomalileri
- Prematüre (erken) doğum
- Yenidoğan sarılığı
- Kulak enfeksiyonları
- Yüksek ateşli hastalıklar, menenjit
- Düşme ve kazalara bağlı baş travması
- İç kulağa ziyanlı kimi ilaçların kullanılması
- Yüksek gürültüye maruz kalma
- Annenin gebelik devrinde geçirdiği ateşli hastalıklar