Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
NASA çalışanı itiraf etmişti: Araştırdığı yunusla nasıl cinsel alakaya girdiğini anlattı Margaret Howe Lovatt isimli bilim hanımı, 1960’ların başında NASA tarafınca finanse edilen bir projenin kesimi olarak yunusları araştırmaya başladı.
Araştırmanın gayesi, yunusların beyin büyüklüklerini ölçerek, kendileri ortalarında nasıl irtibat kurduklarını tespit etmekti. Vakit zaman gündeme gelen kelam konusu araştırmaya, Sputnik ve birtakım milletlerarası basın kuruluşları yenidendan dikkat çekti.
Margaret Howe Lovatt anlatımıyla araştırmanın bilgileri…
Margaret Howe Lovatt, 1960’larda insanların yunuslarla uzun mühlet geçirdiklerini ve bu sayede ortalarında kuvvetli bağ kurmalarını sağlayan bir deneyin kesimiydi.
Karayip adası St Thomas’ta yunusları incelemeye başlayan bilim insanları, biroldukça bilgi elde etti. Peter, Pamela ve Sissy isminde üç yunusun hareketlerini inceleyen bilim insanları, araştırmada pek ileri gitti.
Lakin araştırmaya damga vuran, araştırmacılardan Margaret Howe Lovatt’ın yunuslardan biriyle cinsel alakaya girmesi oldu.
Margaret Howe Lovatt isimli bayan, BBC’ye verdiği röportajda yunus balıklarından Peter’le cinsel bağlantıya girdiğini itiraf etti. Yunus balığıyla ortalarında fazlaca farklı bir bağ oluştuğunu ve bu bağın giderek yunus balığı cephesinde aşka dönüştüğünü söyleyen Lovatt, “Peter kendisini bacaklarıma, ellerime ve ayaklarıma cinsel bir biçimde sürtüyordu. Ben de bunun bulunmasına müsaade verdim” tabirlerini kullandı.
Lovatt ve Peter’in aşkı, NASA’nın programı sonlandırmasıyla birlikte bitmiş oldu. NASA, yunuslarla ilgili araştırmaların rapor haline getirilmesi içine gruplarda değişikliğe gitti ve bu sayede ikilinin aşkı son bulmuş oldu.
Bilim insanları ise kelam konusu olayla ilgili ikiye bölündü. Birtakım bilim insanları bunun etik dışı olduğunu savunurken, kimi bilim insanları ise araştırma için gerekli olabileceği görüşünde birleşti.
Kaynak: Sputnik
Araştırmanın gayesi, yunusların beyin büyüklüklerini ölçerek, kendileri ortalarında nasıl irtibat kurduklarını tespit etmekti. Vakit zaman gündeme gelen kelam konusu araştırmaya, Sputnik ve birtakım milletlerarası basın kuruluşları yenidendan dikkat çekti.
Margaret Howe Lovatt anlatımıyla araştırmanın bilgileri…
Margaret Howe Lovatt, 1960’larda insanların yunuslarla uzun mühlet geçirdiklerini ve bu sayede ortalarında kuvvetli bağ kurmalarını sağlayan bir deneyin kesimiydi.
Karayip adası St Thomas’ta yunusları incelemeye başlayan bilim insanları, biroldukça bilgi elde etti. Peter, Pamela ve Sissy isminde üç yunusun hareketlerini inceleyen bilim insanları, araştırmada pek ileri gitti.
Lakin araştırmaya damga vuran, araştırmacılardan Margaret Howe Lovatt’ın yunuslardan biriyle cinsel alakaya girmesi oldu.
Margaret Howe Lovatt isimli bayan, BBC’ye verdiği röportajda yunus balıklarından Peter’le cinsel bağlantıya girdiğini itiraf etti. Yunus balığıyla ortalarında fazlaca farklı bir bağ oluştuğunu ve bu bağın giderek yunus balığı cephesinde aşka dönüştüğünü söyleyen Lovatt, “Peter kendisini bacaklarıma, ellerime ve ayaklarıma cinsel bir biçimde sürtüyordu. Ben de bunun bulunmasına müsaade verdim” tabirlerini kullandı.
Lovatt ve Peter’in aşkı, NASA’nın programı sonlandırmasıyla birlikte bitmiş oldu. NASA, yunuslarla ilgili araştırmaların rapor haline getirilmesi içine gruplarda değişikliğe gitti ve bu sayede ikilinin aşkı son bulmuş oldu.
Bilim insanları ise kelam konusu olayla ilgili ikiye bölündü. Birtakım bilim insanları bunun etik dışı olduğunu savunurken, kimi bilim insanları ise araştırma için gerekli olabileceği görüşünde birleşti.
Kaynak: Sputnik