KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
10 Eylül 2021 Cuma Hutbesi konusu: Diyanet Cuma Hutbesi tam metni Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafınca yayınlanan cuma hutbesinin bu haftaki konusu “Cuma namazı: Haftalık buluşmamız” olarak belirlendi.
Cuma namazı için mescide gidecek olan vatandaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi konusu nedir? sorusuna cevap ararken, 10 Eylül 2021 Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri tarafınca duyuruldu.
Pekala bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir? İşte 10 Eylül 2021 Cuma hutbesi konusu ve içeriği…
10 EYLÜL 2021 CUMA HUTBESİ
Saygıdeğer Müslümanlar!
bir daha bu biçimde bir Cuma günüydü. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), meşakkatli hicret seyahatinin sonunda Medine’ye yaklaşmıştı. “Rânûnâ” denilen yere vardığında ise öğlen vakti girmişti. Allah Resûlü (s.a.s), coşkuyla kendisini karşılamaya gelen müminlere orada hutbe irad etti ve birinci Cuma namazını kıldırdı.
Hicret esnasında gerçekleşen bu hadiseyle birlikte Cuma günü, Müslümanların bir ortaya geldikleri haftalık bayram günü olarak belirlenmiş oldu. Bizler de o günden beri her Cuma, büyük bir sevinç ve heyecan yaşıyoruz. Çünkü Cuma, haftalık dirilişimize vesile olan müstesna bir gündür. Gündelik meşgalelerden, dünyevî dertlerden sıyrılıp Rabbimizin huzuruna duruşumuzun ismidir. Duaların geri çevrilmeyeceği şuuruyla Allah’a yakarışın, kulluk ahdimizi yenilemenin vaktidir.
Aziz Müminler!
Bugün yerine getirmemiz gereken en değerli sorumluluk, Cuma namazını eda etmektir. Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Şanlı Rabbimiz şu biçimde buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için davet yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz, bu sizin için fazlaca iyidir.”
Rabbimizin bu ayetine gönülden bağlı müminler, dünyevî her türlü meşguliyeti terk ederek Cuma namazına hazırlanır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i örnek alarak mümkünse gusleder. Güzelce abdest alır. Kıyafetinin pak bulunmasına itina gösterir. Güzel kokular sürünür. Mescide vardığında, ibadetin ruhuna uygun davranır. Safların düzgün bulunmasına riayet eder. Gürültü yapmaktan, kardeşlerini rahatsız etmekten kaçınır.
Cuma hutbesini, ibadet şuuruyla, sükunet içinde ve can kulağıyla dinler. Çünkü hutbe, Cuma namazının bir kaidesidir. Hutbe esnasında konuşmak, cep telefonuyla ya da diğer şeylerle meşgul olmak, hutbenin özünden uzaklaşmaya ve sevabından yoksun kalmaya yol açar. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in ikazı çok açıktır: “Cuma günü imam hutbe okurken konuşan arkadaşına ‘Sus!’ bile desen, yanılgılı bir iş yapmış olursun.”
Değerli Müslümanlar!
Dinen geçerli bir mazereti olmadığı biçimde Cuma namazını ihmal etmek büyük bir günahtır. Allah Resûlü (s.a.s), bu hususta ümmetini şu biçimde uyarmaktadır: “Her kim önemsemediğinden dolayı Cuma namazını üç kere terk ederse kalbi mühürlenir.”
Öyleyse, güneşin doğduğu en iyi gün olan Cuma’nın feyiz ve rahmetinden istifade edelim. Bugünü daima bir arada Allah’ı anıp O’na ibadet etmeye, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeye vesile kılalım. Çocuklarımızı sevgiyle Cuma namazına alıştıralım, gençlerimizi Cumanın huzuruyla buluşturalım. Asr-ı saadette olduğu üzere her Cuma ailece mescide koşalım. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin şu hadisiyle bitiriyorum: “Kim güzelce abdest alır, Cumaya gelir ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse, o Cuma ile gelecek Cuma içindeki günahları affolunur.”
Cuma namazı için mescide gidecek olan vatandaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi konusu nedir? sorusuna cevap ararken, 10 Eylül 2021 Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri tarafınca duyuruldu.
Pekala bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir? İşte 10 Eylül 2021 Cuma hutbesi konusu ve içeriği…
10 EYLÜL 2021 CUMA HUTBESİ
Saygıdeğer Müslümanlar!
bir daha bu biçimde bir Cuma günüydü. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), meşakkatli hicret seyahatinin sonunda Medine’ye yaklaşmıştı. “Rânûnâ” denilen yere vardığında ise öğlen vakti girmişti. Allah Resûlü (s.a.s), coşkuyla kendisini karşılamaya gelen müminlere orada hutbe irad etti ve birinci Cuma namazını kıldırdı.
Hicret esnasında gerçekleşen bu hadiseyle birlikte Cuma günü, Müslümanların bir ortaya geldikleri haftalık bayram günü olarak belirlenmiş oldu. Bizler de o günden beri her Cuma, büyük bir sevinç ve heyecan yaşıyoruz. Çünkü Cuma, haftalık dirilişimize vesile olan müstesna bir gündür. Gündelik meşgalelerden, dünyevî dertlerden sıyrılıp Rabbimizin huzuruna duruşumuzun ismidir. Duaların geri çevrilmeyeceği şuuruyla Allah’a yakarışın, kulluk ahdimizi yenilemenin vaktidir.
Aziz Müminler!
Bugün yerine getirmemiz gereken en değerli sorumluluk, Cuma namazını eda etmektir. Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Şanlı Rabbimiz şu biçimde buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için davet yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz, bu sizin için fazlaca iyidir.”
Rabbimizin bu ayetine gönülden bağlı müminler, dünyevî her türlü meşguliyeti terk ederek Cuma namazına hazırlanır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i örnek alarak mümkünse gusleder. Güzelce abdest alır. Kıyafetinin pak bulunmasına itina gösterir. Güzel kokular sürünür. Mescide vardığında, ibadetin ruhuna uygun davranır. Safların düzgün bulunmasına riayet eder. Gürültü yapmaktan, kardeşlerini rahatsız etmekten kaçınır.
Cuma hutbesini, ibadet şuuruyla, sükunet içinde ve can kulağıyla dinler. Çünkü hutbe, Cuma namazının bir kaidesidir. Hutbe esnasında konuşmak, cep telefonuyla ya da diğer şeylerle meşgul olmak, hutbenin özünden uzaklaşmaya ve sevabından yoksun kalmaya yol açar. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in ikazı çok açıktır: “Cuma günü imam hutbe okurken konuşan arkadaşına ‘Sus!’ bile desen, yanılgılı bir iş yapmış olursun.”
Değerli Müslümanlar!
Dinen geçerli bir mazereti olmadığı biçimde Cuma namazını ihmal etmek büyük bir günahtır. Allah Resûlü (s.a.s), bu hususta ümmetini şu biçimde uyarmaktadır: “Her kim önemsemediğinden dolayı Cuma namazını üç kere terk ederse kalbi mühürlenir.”
Öyleyse, güneşin doğduğu en iyi gün olan Cuma’nın feyiz ve rahmetinden istifade edelim. Bugünü daima bir arada Allah’ı anıp O’na ibadet etmeye, kardeşlik bağlarımızı güçlendirmeye vesile kılalım. Çocuklarımızı sevgiyle Cuma namazına alıştıralım, gençlerimizi Cumanın huzuruyla buluşturalım. Asr-ı saadette olduğu üzere her Cuma ailece mescide koşalım. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin şu hadisiyle bitiriyorum: “Kim güzelce abdest alır, Cumaya gelir ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse, o Cuma ile gelecek Cuma içindeki günahları affolunur.”