6 yaşında istismar davasında savcı 2 defa tutuklama talep etmiş H.K.G., 6 yaşında dini nikahla evlendirildiği ve istismar edildiği nedeni öne sürülerek babası Hiranur Vakfı Lideri Yusuf Ziya Gümüşel ve dini nikahla evlendirildiği Kadir İstekli hakkında 2020 yılında kabahat duyurusunda bulundu. Mevzuyla ilgili başlatılan soruşturma geçtiğimiz günlerde bitmiş oldu.
Soruşturma kapsamında savcının o devir iki sefer tutukluluk talep ettiği fakat mahkemenin reddettiği ortaya çıktı.
MAHKEME 2 KUŞKULU HAKKINDA İSİMLİ DENETİM UYGULANMASINA HÜKMETTİ
Independent Türkçe’nin haberine nazaran, soruşturma 2020 yılında başladıktan daha sonra savcı, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’yi tutuklama istemiyle sulh ceza yargıcına sevk etti. Lakin mahkeme talebi reddetti ve iki kuşkulu hakkında isimli denetim uygulanmasına hükmetti. Savcılık, bu duruma itiraz etse de hakimin sonucu değişmedi.
Soruşturma iki yıl daha sonra, Cumhuriyet Savcısı Ercan Ateş’in iddianameyi tamamlamasıyla davaya dönüştü. İddianameyi yazan savcının, yakın etrafına belgede niye tutuklu sanığın olmadığını şu biçimde anlattığı öğrenildi: “Bu iki yıllık bir belge lakin bana yeni devredilmişti. Soruşturmaya bakan birinci savcı arkadaş, hem baba Y.Z.G tıpkı vakitte K.İ’yi tutuklamaya sevk etmiş fakat talep sulh ceza hakimi tarafınca reddedilmiş. Ret sonucuna itiraz etmiş lakin o da reddedilmiş. Ben belgeyi görür görmez yeterli bir biçimde iddianame yazmaya öncelik verip dava açtım. Davaya bakacak ağır ceza mahkemesinin iddianameyi kabul ettikten daha sonra tensip ile tutuklama sonucu vereceğini iddia ediyordum lakin bu türlü takdir etmişler.”
Soruşturma kapsamında savcının o devir iki sefer tutukluluk talep ettiği fakat mahkemenin reddettiği ortaya çıktı.
MAHKEME 2 KUŞKULU HAKKINDA İSİMLİ DENETİM UYGULANMASINA HÜKMETTİ
Independent Türkçe’nin haberine nazaran, soruşturma 2020 yılında başladıktan daha sonra savcı, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’yi tutuklama istemiyle sulh ceza yargıcına sevk etti. Lakin mahkeme talebi reddetti ve iki kuşkulu hakkında isimli denetim uygulanmasına hükmetti. Savcılık, bu duruma itiraz etse de hakimin sonucu değişmedi.
Soruşturma iki yıl daha sonra, Cumhuriyet Savcısı Ercan Ateş’in iddianameyi tamamlamasıyla davaya dönüştü. İddianameyi yazan savcının, yakın etrafına belgede niye tutuklu sanığın olmadığını şu biçimde anlattığı öğrenildi: “Bu iki yıllık bir belge lakin bana yeni devredilmişti. Soruşturmaya bakan birinci savcı arkadaş, hem baba Y.Z.G tıpkı vakitte K.İ’yi tutuklamaya sevk etmiş fakat talep sulh ceza hakimi tarafınca reddedilmiş. Ret sonucuna itiraz etmiş lakin o da reddedilmiş. Ben belgeyi görür görmez yeterli bir biçimde iddianame yazmaya öncelik verip dava açtım. Davaya bakacak ağır ceza mahkemesinin iddianameyi kabul ettikten daha sonra tensip ile tutuklama sonucu vereceğini iddia ediyordum lakin bu türlü takdir etmişler.”