- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
AB’den Tunus’ta meclis bir daha çalışmaya başlasın daveti Avrupa Birliği’nden (AB) yapılan yazılı açıklamada, Tunus’taki gelişmelerin büyük dikkatle takip edildiği bildirildi. Açıklamada, “Mümkün olan en kısa müddette kurumsal istikrarın bir daha sağlanması ve bilhassa parlamentonun faaliyetinin bir daha başlatılması, temel haklara hürmet gösterilmesi ve her türlü şiddetten kaçınılması davetinde bulunuyoruz.” değerlendirmesi yer aldı.
AB’nin Tunus’a koronavirüs salgınıyla gayret ve ekonomik kriz çerçevesinde verdiği takviyenin hatırlatıldığı açıklamada, “Durumun gelişmenini yakından takip etmeye devam edeceğiz. Öncelikler, demokrasinin ve ülkenin istikrarının korunmasıdır.” sözleri kullanıldı.
TUNUS’TAKİ DURUM
Tunus’ta 25 Temmuz’da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin iştirakiyle protestolar düzenlenmiş, çıkan hadiselerde başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine hücumlar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi bakılırsavden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu. Said, kendisini Başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbenin akabinde askerler Tunus Meclis Lideri ve Nahda Hareketi önderi Raşid el-Gannuşi ile birlikteindeki milletvekillerini meclise almamıştı. Cumhurbaşkanı Kays Said’in kararları üzerine halkı barışçıl uğraşa çağıran Gannuşi, yasal bir desteği bulunmayan bu adımın bir “darbe” olduğunu vurgulamıştı.
Kays Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ve bunu “darbe” olarak nitelendirenlerden “hukuk derslerini gözden geçirmelerini” istemişti.
AB’nin Tunus’a koronavirüs salgınıyla gayret ve ekonomik kriz çerçevesinde verdiği takviyenin hatırlatıldığı açıklamada, “Durumun gelişmenini yakından takip etmeye devam edeceğiz. Öncelikler, demokrasinin ve ülkenin istikrarının korunmasıdır.” sözleri kullanıldı.
TUNUS’TAKİ DURUM
Tunus’ta 25 Temmuz’da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin iştirakiyle protestolar düzenlenmiş, çıkan hadiselerde başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine hücumlar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi bakılırsavden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu. Said, kendisini Başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbenin akabinde askerler Tunus Meclis Lideri ve Nahda Hareketi önderi Raşid el-Gannuşi ile birlikteindeki milletvekillerini meclise almamıştı. Cumhurbaşkanı Kays Said’in kararları üzerine halkı barışçıl uğraşa çağıran Gannuşi, yasal bir desteği bulunmayan bu adımın bir “darbe” olduğunu vurgulamıştı.
Kays Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ve bunu “darbe” olarak nitelendirenlerden “hukuk derslerini gözden geçirmelerini” istemişti.