Ali Babacan’dan AKP’nin üye sayısıyla ilgili dikkat çeken argüman DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, 1 – 1,5 milyon kişinin kampanya ile AKP üyesi yapıldığını dikkat çekerek, “Muhtemelen o periyot açtılar, hiç bir partiye üye olmayanları üye yaptılar. Size de denetim etmenizi fazlaca tavsiye ediyorum. Sürpriz biçimde AKP üyesi olmuş olabilirsiniz” dedi.
Çiğdem TOKER
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, alanda anketlerin epey ötesinde bir durum olduğunu söyleyerek en son gittikleri MHP’nin hayli kuvvetli olduğu Osmaniye’de sıcak bir ilgiyle karşılandıklarını, tenkitlerine bir tek esnaftan bile reaksiyon itiraz gelmediğini belirtti. Babacan, muhalefet açısından Cumhurbaşkanı adayının kim olacağından fazlaca daha kıymetli kilit hususun, parlamenter sisteme geçiş sürecinin temelleri üzerinde uzlaşmak olduğunu deklare etti.
Kur garantili mevduat uygulamasını, AKP kendi açısından bir “fırsat penceresi” olarak görse bile, en kıymetli iki sorun olan işsizlik ve yoksulluğu asla çözemeyeceğini söylemiş oldu. “Yeni taban fiyatın yüzde 25’i aslına bakarsanız şimdiden besin enflasyonuna gitti” dedi.
Babacan, hafta sonu toplanan Ankara 1. Olağan Vilayet Kongresi’nin akabinde bir küme gazeteciyle bir ortaya geldi. Sohbet toplantısı biçimindeki buluşmada sorularımızı cevapladı.
CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun inanç verici tavır ve uygulamalar ortasında olduğunu belirten Babacan’ın geniş bir alana yayılan açıklamaları başlıklar halinde özetliyoruz:
ERKEN SEÇİM: Seçimin çabuk olmasını doğal istiyoruz fakat muhalefet olsun olsun deyince de olmuyor. Zira sonuncu yetki, ya cumhurbaşkanında ya da TBMM’de. Sayılar tutmuyor. Biz diyebiliriz. Kendileri bunu fırsat görmedikçe de sonuna kadar kullanılırlar.
ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI: Muhalefet ne derse desin, YSK’ya gidecek. YSK da Cumhurbaşkanını kırmaz. O bahiste iki görüş var hukukçular içinde. Birincisi, 2014 ve 2018’de yaptı bitti. Öbür görüşe nazaran 2017’de sistem değişti kilometre sıfırlandı. Yeni sisteme nazaran bir defa Cumhurbaşkanı oldu. ötürüsıyla bir hakkı daha var. YSK’nın nasıl bir karar vereceğini kestirim etmek epey çok kolay.
GECİŞ SÜRECİ EN DEĞERLİSİ: Aday konuşmuyoruz. Biz ittifakta değiliz. Şu an asıl önemsediğimiz husus, geçiş süreciyle ilgili çalışma. Kendi içimizde başladık. Parlamenter sistem bitti lakin birinci seçimle, parlamenter sisteme geçiş içindeki o süreç nasıl işleyecek. Farklı senaryolar var örneğin “parlamenter sistem istiyorum” diyen partilerin milletvekili sayısı, 300 ile 360 içinde kalabilir. Cumhurbaşkanı da seçildi ne olacak. 360 ile 400 içinde olabilir, 400’den çok olabilir. Her senaryoda tam yetkili seçilen Cumhurbaşkanının, o yetkileri kullanırken istişare ile parlamenter sistem istiyorum diyen partilerle birlikte konuşa konuşa o yetkiyi kullanımını nasıl sağlayacağız? Bugünden altı partinin üzerinde uzlaşması lazım. daha sonraya bırakmamak lazım.
Bizim ittifakta yer almamamızın en kıymetli sebeplerinden birisi, bizim geçiş süreciyle ilgili ihtilaf çıkabilir diye bir kaygımız var. Geçiş süreciyle ilgili muahedenin nasıl işleyeceğine karar verelim. Geçiş sürecine nazaran nasıl bir Cumhurbaşkanı profili gerekiyor, onu da konuşalım.
OCAK AYI: Geçiş süreciyle ilgili kesin takvim konuşmak tehlikeli. Cumhurbaşkanı bak beceremediler. İddiam şayet son dakika bir aksilik çıkmazsa, ocak ayı ortasında bu ortak açıklama yapılabilir diye iddia ediyorum.
birlikte YÖNETME: Bizim açımızdan o denli aday da ittifak da. Hatta şu da var seçim daha sonrası birlikte yönetmek diye bir senaryo da olacaksa. Herkes kendi yoluna da gidebilir fakat Seçim öncesi kurulacak ittifak seçim daha sonrası koalisyon olarak yoluna devam edecek mi? Şayet o denli olacaksa oturup bir de koalisyon protokolü ya da akitleşme, ismine ne denilecekse, mevzu konu başlık gitmek. Önemli bir plan program işi. İttifak seçim daha sonrası birlikte yönetme ruhuyla o ülkeyi yönetmeye aday bir beraberlikse, bu biçimde oturup siyasetleri ortaklaştırmak gerekir. kimi vakit bize hayli ihtiyatlısınız diyorlar fakat biz planlı programlı gitmek, kelam veriyorsak tutmak istiyoruz. Aksilik çıkacaksa bu biçimde kelam vermiyoruz
İSİM GÖRÜŞMÜYORUZ: Kendisiyle adaylık, isim konusunu hiç görüşmedik. Kendisiyle baş başa buluşup orta ara yemek yiyoruz başka önderlerle de yapıyoruz fakat isimler üzerinde hiç durmadık. Daima sistem konuştuk.
Babacan, “Erdoğan seçildiği lakin Meclis’te çoğunluğu olmadı?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Demek ki aday düzgün tespit edilemedi demektir o. Sürdürülebilirliği epeyce sıkıntı. Seçim yenidenına gidebilir. Zira Erdoğan seçilirse, meclisi kapattım dese birkaç sene gidebilir. Zira bütçeyi geçirmek zorunda değil bir fazlaca mevzuyu cumhurbaşkanı kararnamesiyle götürebilir. Türel değil lakin siyasi meşruiyet sorunu doğar.”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Sözcü Gazetesi Müellifi Çiğdem Toker’in de ortalarında bulunduğu bir küme gazetecinin sorularını yanıtladı.
“MHP, Ecevit’e yaptığını Erdoğan’a da yapabilir mi seçim konusunda?” sorusunu şu biçimde cevapladı:
ALANDA İŞLER ÇOK DEĞİŞTİ
“Çok rahat yapar. Durumları berbat. En son Osmaniye’deydik. MHP’nin epey kuvvetli olduğu bir kent. Bahçeli’ye epey tenkit getiriyorum. Çok da kızıyorlar. Lakin orada bir bireyden bile reaksiyon gelmedi. Muhtarlar neler neler söylüyor. İnsanların ilgisi alakası hoş. Alanda işler epeyce değişti. Kamuoyu araştırmalarının, anketlerin fazlaca ötesinde bir şey var alanda. Ak Partiye yüzde 25 takviye veren anketler çıkıyor .ben o denli bir şey görmüyorum. Yok o denli bir şey.”
URFA’DAKİ DAVULCU: Münferit olaylar propaganda makinesiyle köpürtülüyor. Güya tüm Türkiye halay çekiyormuş üzere. O denli değil. Evvelden bile ayarlanmış olabilir davulculara sormak lazım sizin kaç gün öncesinden paranızı verdiler diye.
İSTİFA EDENE BASKI: Bize gelmek için AKP’den istifa edince çabucak bir müddetç başlatılıyor. Telefon ziyaretler. Bizim yakın bir arkadaşımız istifa etmiş söylemiş olduği şu: “Telefon geldi. İlçe başkanlığından arıyoruz. Sistemden ayrıldığınız görünüyor. Galiba bir yanılgı oldu biz artık düzeltiyoruz” diyorlar. Arkadaşım da ne münasebet demiş.
Devlet parti iç içe ya. E-devlette örneğin partiden istifa edildiği anda vilayet ve ilçe başkanlıklarının önüne düşüyor. Çabucak telefon edip tekrar kaydetmek için uğraşıyoruz. Benim istifa ettiğim 2019’da epeyce süratli bir üye kaybı oldu. Kampanya başlattılar, 1 – 1,5 milyon, muhtemelen o periyot açtılar hiç bir partiye üye olmayanları üye yaptılar. Size de denetim etmenizi epey tavsiye ediyorum. Sürpriz halde AKP üyesi olmuş olabilirsiniz. Son üç yıldır düşüş trendi var. Bu düşerken üye sayısı nasıl artar değil mi?
İBB’YE SORUŞTURMA: Bu çeşit teşebbüsler işe yaramıyor. O kadar epeyce görüldü yaşandı ki. Tayyip Erdoğan’ı belediye lideriyken mahpusa attılar. Olmuyor. Çok sağlam münasebet var ise yarı, lakin siyasi motivasyonla yapılıyorsa hukuk yeri yoksa vatandaş da algılıyorsa hiç bir işe yaramıyor. İçişleri bakanının şu anda sıkışmış bir durumu var. Kendisiyle ilgili çıkış. Parti ortasında bir daha yer tutma uğraşı ortasında. Bize hukuk çerçevesinde epey doğal akmıyor üzere geldi. Bağımsız yargı bakmadıkça bilemiyoruz.
BİRİNCİ YAPACAĞIM ŞEY: Babacan, “Seçim oldu, muhalefet kazandı. İktisatta birinci yapacağınız ne olurdu?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Bizim iktisat ve finans aksiyon planı 120 – 130 husus civarında yakında açıklayacağız. Makro bazda ancak. Planlama ile yangını söndürmek enkazı temizlemek daha sonra yenisin inşa etmek gerekiyor. İki acil adımın birincisi Merkez Bankası ile TÜİK idarelerini değiştirip düzgün bilgisi ve birikimine güvenilen insanları getirmek. Kanunlarına bağımsızlık unsurunu tekrar koymak. Var fakat 3 numaralı kararnamede alabileceği hususu var. Erdoğan, Murat Çetinkaya’yı aldıktan sonar kümede anlattı. İkincisi öbür kurumları gözden geçirmek. Tertip şeması, üst seviye nazaranvlendirmeler. Yeni düzenekler. Bunlar da 30 günde biter iktisat tarafınca. Bunun kuralı seçimdilk evvel hayli yeterli bir hazırlık yapmak.
ÜLKEYİ DE KAZANMAK: Demokrasi isteyen partinin bu ülkenin iktisadı ve adaletiyle ilgili fazlaca düzgün bir performans ortaya koyması lazım. Bu yalnızca Türkiye’nin sorunu değil. Türkiye örneği burada hayli değeri olacak Popülizm kitapları otoriter rejim kitapları yazıyor üç dört örnekten biri, daima Türkiye. İzlenecek Şayet başarılı olursa dünyadaki bütün demokrat beşerler için büyük bir cüret kaynağı olacak. Biz de o imtihandan geçecek. Seçimi kazanmakla iş bitmiyor ki, ülkeyi de kazanmamız lazım.
KÖİ MODELİ YANLIŞSIZ İHALELER YANLIŞTI
Babacan, bütçeye yükü giderek artan döviz garantili projelere dair sorumuza şu karşılığı verdi:
“Model teorik olarak gerçek. Başlarken biroldukça ülke gelip bizden bilgi almıştı. Özünde sorun görmüyorum. Fakat nakit akışı olan projelerde uygulanmalı. Hastanelerde değil. Projelerin epey değerli olduğu hakikat. Zira o ihalelerde gereğince müsabaka olmadı, gereğince rekabet oluşmadı. Davet metodu yapıldı. Evvelden mutabakatlı yapıldı. Üç dört beş firma çağrıldı. Tahminen fazlaca daha ucuza yapabilecek firmalar vardı lakin ben seni davet etmiyorum dedi ve davet etmediler. “
HUKUK İÇİNDE ÇÖZMEK
Babacan, CHP’nin kamulaştırma taahhüdünde bulunduğu, Yap İşlet Devret Mukavelelerinin geleceği konusundaki yaklaşımlarını şöyleki anlattı:
“Biz bunların hepsini üç kontrolden geçiririz. İdari, yargısal ve Meclis kontrolü. Bu kontrolün gereği her neyse, bir daha hukuk yoluyla olacak. Deniyor ki biz hepsini kamulaştıracağız. Pekala nasıl, bedelini ödeyerek. Bunlar pratiği olmayan şeyler .Gerçekçi yoldan gitmek lazım. Bir de prensibimiz var bir yanlış öbür bir yanlışla düzeltilmez. Hukuksuzluk var ise devlet uğraşta bir daha hukuk çerçevesinde hareket eder. İnanç çok değerli. Bu unsurlardan şaşarsanız yatırım iklimi bozulur.”
Babacan, Eski başbakan Ecevit’in verdiği garanti niçiniyle kendileri bakılırsav geldiklerinde İmar Bankası yolsuzluğunda, banka borcundan dolayı 6,5 milyar dolar ödendiğini söylemiş oldu. Ve “Bugün yolsuzluk var lakin kelam verilmiş. Bozmanın tek yolu hukuk” dedi. Babacan, bakanlıkların “ticari sır” diye göndermediği her türlü bilginin TBMM’de şayet bir soruşturma komitesi kurulursa gönderilmek zorunda olduğunu vurguladı.
ASIL SORUN EKLER
Babacan, “Bir kamu kuruluşu, şirketlerle imzaladığı mukaveleyi nasıl ticari sır diyebilir?” sorumuza Babacan şu karşılığı verdi:
“Asıl sorun ne biliyor musunuz. Ekler. Kelamım ona ihalede müsabaka yapılıyor. Yanına daha sonra bunu, bunu bunu ekliyorlar (çizerek gösterdi.) Bir liralık proje 5 liralık oluyor ve eklenen her şey pazarlığa tabi. Asıl işin incelenmesi gereken aslına bakarsan kısmı bu ekler. Makul fiyatla mı değil mi? Bunların hepsi karanlık fakat hepsi aydınlanır.”
Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiye yaptığı ikazın yerinde olduğunu “Yerinde ki Cumhurbaşkanı kızdı” diye yanıtlayan Babacan, “devri sabık yaratmayacağız ne demek” sorusuna şu biçimde yanıt verdi:
“AKP seçmeninin, seçimden daha sonra rövanş linç kampanyasının olmayacağından emin olması lazım. Her şeye karşın koruyorlar Yalnızca siyaset değil. Toplumdaki insanların da psikolojisin dikkate almak lazım. Şundan emin olunması gerekiyor hukuk haricinde hiç bir şey olmayacak. “
Babacan “Kemal Bey’e bir inanç sergiliyorsunuz değil mi?” sorusuna karşılığı şu oldu:
“Ticaretten bir alışkanlık. Geçmişteki muameleler bakınca, uygulamaları inanç veren uygulamalar olarak görüyorum. Parti ortasında de haricinde da . Kolay değil İstanbul’da o denli bir aday profilini kendi seçmenine kabul ettirmek. Lakin kazandı.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bize Allah yaptırıyor” sözüne yorumu sorulduğun da “Rasyonel tabanda siyaset yapamayınca hizmet üretemeyince geriye bu alan kalıyor: Din istismarı, milliyetçilik istismarı” dedi Babacan.
SİYASETİN FİNANSMAN
DEVA Partisi Genel Lideri, Hazine yardımı almadıkları için bağışların kıymetli olduğuna da değinerek “Bundan daha sonra daha fazla bağışa gereksinimimiz olacak. Lakin bütün bağışlar makbuza bağlı Büsbütün banka hesabı. ötürüsıyla bütçeleri gördüğünüzde yüksek sayılar goreceksiniz zira bizde her şey şeffaf ve kayıt işi” karşılığını verdi.
Çiğdem TOKER
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, alanda anketlerin epey ötesinde bir durum olduğunu söyleyerek en son gittikleri MHP’nin hayli kuvvetli olduğu Osmaniye’de sıcak bir ilgiyle karşılandıklarını, tenkitlerine bir tek esnaftan bile reaksiyon itiraz gelmediğini belirtti. Babacan, muhalefet açısından Cumhurbaşkanı adayının kim olacağından fazlaca daha kıymetli kilit hususun, parlamenter sisteme geçiş sürecinin temelleri üzerinde uzlaşmak olduğunu deklare etti.
Kur garantili mevduat uygulamasını, AKP kendi açısından bir “fırsat penceresi” olarak görse bile, en kıymetli iki sorun olan işsizlik ve yoksulluğu asla çözemeyeceğini söylemiş oldu. “Yeni taban fiyatın yüzde 25’i aslına bakarsanız şimdiden besin enflasyonuna gitti” dedi.
Babacan, hafta sonu toplanan Ankara 1. Olağan Vilayet Kongresi’nin akabinde bir küme gazeteciyle bir ortaya geldi. Sohbet toplantısı biçimindeki buluşmada sorularımızı cevapladı.
CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun inanç verici tavır ve uygulamalar ortasında olduğunu belirten Babacan’ın geniş bir alana yayılan açıklamaları başlıklar halinde özetliyoruz:
ERKEN SEÇİM: Seçimin çabuk olmasını doğal istiyoruz fakat muhalefet olsun olsun deyince de olmuyor. Zira sonuncu yetki, ya cumhurbaşkanında ya da TBMM’de. Sayılar tutmuyor. Biz diyebiliriz. Kendileri bunu fırsat görmedikçe de sonuna kadar kullanılırlar.
ERDOĞAN’IN ADAYLIĞI: Muhalefet ne derse desin, YSK’ya gidecek. YSK da Cumhurbaşkanını kırmaz. O bahiste iki görüş var hukukçular içinde. Birincisi, 2014 ve 2018’de yaptı bitti. Öbür görüşe nazaran 2017’de sistem değişti kilometre sıfırlandı. Yeni sisteme nazaran bir defa Cumhurbaşkanı oldu. ötürüsıyla bir hakkı daha var. YSK’nın nasıl bir karar vereceğini kestirim etmek epey çok kolay.
GECİŞ SÜRECİ EN DEĞERLİSİ: Aday konuşmuyoruz. Biz ittifakta değiliz. Şu an asıl önemsediğimiz husus, geçiş süreciyle ilgili çalışma. Kendi içimizde başladık. Parlamenter sistem bitti lakin birinci seçimle, parlamenter sisteme geçiş içindeki o süreç nasıl işleyecek. Farklı senaryolar var örneğin “parlamenter sistem istiyorum” diyen partilerin milletvekili sayısı, 300 ile 360 içinde kalabilir. Cumhurbaşkanı da seçildi ne olacak. 360 ile 400 içinde olabilir, 400’den çok olabilir. Her senaryoda tam yetkili seçilen Cumhurbaşkanının, o yetkileri kullanırken istişare ile parlamenter sistem istiyorum diyen partilerle birlikte konuşa konuşa o yetkiyi kullanımını nasıl sağlayacağız? Bugünden altı partinin üzerinde uzlaşması lazım. daha sonraya bırakmamak lazım.
Bizim ittifakta yer almamamızın en kıymetli sebeplerinden birisi, bizim geçiş süreciyle ilgili ihtilaf çıkabilir diye bir kaygımız var. Geçiş süreciyle ilgili muahedenin nasıl işleyeceğine karar verelim. Geçiş sürecine nazaran nasıl bir Cumhurbaşkanı profili gerekiyor, onu da konuşalım.
OCAK AYI: Geçiş süreciyle ilgili kesin takvim konuşmak tehlikeli. Cumhurbaşkanı bak beceremediler. İddiam şayet son dakika bir aksilik çıkmazsa, ocak ayı ortasında bu ortak açıklama yapılabilir diye iddia ediyorum.
birlikte YÖNETME: Bizim açımızdan o denli aday da ittifak da. Hatta şu da var seçim daha sonrası birlikte yönetmek diye bir senaryo da olacaksa. Herkes kendi yoluna da gidebilir fakat Seçim öncesi kurulacak ittifak seçim daha sonrası koalisyon olarak yoluna devam edecek mi? Şayet o denli olacaksa oturup bir de koalisyon protokolü ya da akitleşme, ismine ne denilecekse, mevzu konu başlık gitmek. Önemli bir plan program işi. İttifak seçim daha sonrası birlikte yönetme ruhuyla o ülkeyi yönetmeye aday bir beraberlikse, bu biçimde oturup siyasetleri ortaklaştırmak gerekir. kimi vakit bize hayli ihtiyatlısınız diyorlar fakat biz planlı programlı gitmek, kelam veriyorsak tutmak istiyoruz. Aksilik çıkacaksa bu biçimde kelam vermiyoruz
İSİM GÖRÜŞMÜYORUZ: Kendisiyle adaylık, isim konusunu hiç görüşmedik. Kendisiyle baş başa buluşup orta ara yemek yiyoruz başka önderlerle de yapıyoruz fakat isimler üzerinde hiç durmadık. Daima sistem konuştuk.
Babacan, “Erdoğan seçildiği lakin Meclis’te çoğunluğu olmadı?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Demek ki aday düzgün tespit edilemedi demektir o. Sürdürülebilirliği epeyce sıkıntı. Seçim yenidenına gidebilir. Zira Erdoğan seçilirse, meclisi kapattım dese birkaç sene gidebilir. Zira bütçeyi geçirmek zorunda değil bir fazlaca mevzuyu cumhurbaşkanı kararnamesiyle götürebilir. Türel değil lakin siyasi meşruiyet sorunu doğar.”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Sözcü Gazetesi Müellifi Çiğdem Toker’in de ortalarında bulunduğu bir küme gazetecinin sorularını yanıtladı.
“MHP, Ecevit’e yaptığını Erdoğan’a da yapabilir mi seçim konusunda?” sorusunu şu biçimde cevapladı:
ALANDA İŞLER ÇOK DEĞİŞTİ
“Çok rahat yapar. Durumları berbat. En son Osmaniye’deydik. MHP’nin epey kuvvetli olduğu bir kent. Bahçeli’ye epey tenkit getiriyorum. Çok da kızıyorlar. Lakin orada bir bireyden bile reaksiyon gelmedi. Muhtarlar neler neler söylüyor. İnsanların ilgisi alakası hoş. Alanda işler epeyce değişti. Kamuoyu araştırmalarının, anketlerin fazlaca ötesinde bir şey var alanda. Ak Partiye yüzde 25 takviye veren anketler çıkıyor .ben o denli bir şey görmüyorum. Yok o denli bir şey.”
URFA’DAKİ DAVULCU: Münferit olaylar propaganda makinesiyle köpürtülüyor. Güya tüm Türkiye halay çekiyormuş üzere. O denli değil. Evvelden bile ayarlanmış olabilir davulculara sormak lazım sizin kaç gün öncesinden paranızı verdiler diye.
İSTİFA EDENE BASKI: Bize gelmek için AKP’den istifa edince çabucak bir müddetç başlatılıyor. Telefon ziyaretler. Bizim yakın bir arkadaşımız istifa etmiş söylemiş olduği şu: “Telefon geldi. İlçe başkanlığından arıyoruz. Sistemden ayrıldığınız görünüyor. Galiba bir yanılgı oldu biz artık düzeltiyoruz” diyorlar. Arkadaşım da ne münasebet demiş.
Devlet parti iç içe ya. E-devlette örneğin partiden istifa edildiği anda vilayet ve ilçe başkanlıklarının önüne düşüyor. Çabucak telefon edip tekrar kaydetmek için uğraşıyoruz. Benim istifa ettiğim 2019’da epeyce süratli bir üye kaybı oldu. Kampanya başlattılar, 1 – 1,5 milyon, muhtemelen o periyot açtılar hiç bir partiye üye olmayanları üye yaptılar. Size de denetim etmenizi epey tavsiye ediyorum. Sürpriz halde AKP üyesi olmuş olabilirsiniz. Son üç yıldır düşüş trendi var. Bu düşerken üye sayısı nasıl artar değil mi?
İBB’YE SORUŞTURMA: Bu çeşit teşebbüsler işe yaramıyor. O kadar epeyce görüldü yaşandı ki. Tayyip Erdoğan’ı belediye lideriyken mahpusa attılar. Olmuyor. Çok sağlam münasebet var ise yarı, lakin siyasi motivasyonla yapılıyorsa hukuk yeri yoksa vatandaş da algılıyorsa hiç bir işe yaramıyor. İçişleri bakanının şu anda sıkışmış bir durumu var. Kendisiyle ilgili çıkış. Parti ortasında bir daha yer tutma uğraşı ortasında. Bize hukuk çerçevesinde epey doğal akmıyor üzere geldi. Bağımsız yargı bakmadıkça bilemiyoruz.
BİRİNCİ YAPACAĞIM ŞEY: Babacan, “Seçim oldu, muhalefet kazandı. İktisatta birinci yapacağınız ne olurdu?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Bizim iktisat ve finans aksiyon planı 120 – 130 husus civarında yakında açıklayacağız. Makro bazda ancak. Planlama ile yangını söndürmek enkazı temizlemek daha sonra yenisin inşa etmek gerekiyor. İki acil adımın birincisi Merkez Bankası ile TÜİK idarelerini değiştirip düzgün bilgisi ve birikimine güvenilen insanları getirmek. Kanunlarına bağımsızlık unsurunu tekrar koymak. Var fakat 3 numaralı kararnamede alabileceği hususu var. Erdoğan, Murat Çetinkaya’yı aldıktan sonar kümede anlattı. İkincisi öbür kurumları gözden geçirmek. Tertip şeması, üst seviye nazaranvlendirmeler. Yeni düzenekler. Bunlar da 30 günde biter iktisat tarafınca. Bunun kuralı seçimdilk evvel hayli yeterli bir hazırlık yapmak.
ÜLKEYİ DE KAZANMAK: Demokrasi isteyen partinin bu ülkenin iktisadı ve adaletiyle ilgili fazlaca düzgün bir performans ortaya koyması lazım. Bu yalnızca Türkiye’nin sorunu değil. Türkiye örneği burada hayli değeri olacak Popülizm kitapları otoriter rejim kitapları yazıyor üç dört örnekten biri, daima Türkiye. İzlenecek Şayet başarılı olursa dünyadaki bütün demokrat beşerler için büyük bir cüret kaynağı olacak. Biz de o imtihandan geçecek. Seçimi kazanmakla iş bitmiyor ki, ülkeyi de kazanmamız lazım.
KÖİ MODELİ YANLIŞSIZ İHALELER YANLIŞTI
Babacan, bütçeye yükü giderek artan döviz garantili projelere dair sorumuza şu karşılığı verdi:
“Model teorik olarak gerçek. Başlarken biroldukça ülke gelip bizden bilgi almıştı. Özünde sorun görmüyorum. Fakat nakit akışı olan projelerde uygulanmalı. Hastanelerde değil. Projelerin epey değerli olduğu hakikat. Zira o ihalelerde gereğince müsabaka olmadı, gereğince rekabet oluşmadı. Davet metodu yapıldı. Evvelden mutabakatlı yapıldı. Üç dört beş firma çağrıldı. Tahminen fazlaca daha ucuza yapabilecek firmalar vardı lakin ben seni davet etmiyorum dedi ve davet etmediler. “
HUKUK İÇİNDE ÇÖZMEK
Babacan, CHP’nin kamulaştırma taahhüdünde bulunduğu, Yap İşlet Devret Mukavelelerinin geleceği konusundaki yaklaşımlarını şöyleki anlattı:
“Biz bunların hepsini üç kontrolden geçiririz. İdari, yargısal ve Meclis kontrolü. Bu kontrolün gereği her neyse, bir daha hukuk yoluyla olacak. Deniyor ki biz hepsini kamulaştıracağız. Pekala nasıl, bedelini ödeyerek. Bunlar pratiği olmayan şeyler .Gerçekçi yoldan gitmek lazım. Bir de prensibimiz var bir yanlış öbür bir yanlışla düzeltilmez. Hukuksuzluk var ise devlet uğraşta bir daha hukuk çerçevesinde hareket eder. İnanç çok değerli. Bu unsurlardan şaşarsanız yatırım iklimi bozulur.”
Babacan, Eski başbakan Ecevit’in verdiği garanti niçiniyle kendileri bakılırsav geldiklerinde İmar Bankası yolsuzluğunda, banka borcundan dolayı 6,5 milyar dolar ödendiğini söylemiş oldu. Ve “Bugün yolsuzluk var lakin kelam verilmiş. Bozmanın tek yolu hukuk” dedi. Babacan, bakanlıkların “ticari sır” diye göndermediği her türlü bilginin TBMM’de şayet bir soruşturma komitesi kurulursa gönderilmek zorunda olduğunu vurguladı.
ASIL SORUN EKLER
Babacan, “Bir kamu kuruluşu, şirketlerle imzaladığı mukaveleyi nasıl ticari sır diyebilir?” sorumuza Babacan şu karşılığı verdi:
“Asıl sorun ne biliyor musunuz. Ekler. Kelamım ona ihalede müsabaka yapılıyor. Yanına daha sonra bunu, bunu bunu ekliyorlar (çizerek gösterdi.) Bir liralık proje 5 liralık oluyor ve eklenen her şey pazarlığa tabi. Asıl işin incelenmesi gereken aslına bakarsan kısmı bu ekler. Makul fiyatla mı değil mi? Bunların hepsi karanlık fakat hepsi aydınlanır.”
Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiye yaptığı ikazın yerinde olduğunu “Yerinde ki Cumhurbaşkanı kızdı” diye yanıtlayan Babacan, “devri sabık yaratmayacağız ne demek” sorusuna şu biçimde yanıt verdi:
“AKP seçmeninin, seçimden daha sonra rövanş linç kampanyasının olmayacağından emin olması lazım. Her şeye karşın koruyorlar Yalnızca siyaset değil. Toplumdaki insanların da psikolojisin dikkate almak lazım. Şundan emin olunması gerekiyor hukuk haricinde hiç bir şey olmayacak. “
Babacan “Kemal Bey’e bir inanç sergiliyorsunuz değil mi?” sorusuna karşılığı şu oldu:
“Ticaretten bir alışkanlık. Geçmişteki muameleler bakınca, uygulamaları inanç veren uygulamalar olarak görüyorum. Parti ortasında de haricinde da . Kolay değil İstanbul’da o denli bir aday profilini kendi seçmenine kabul ettirmek. Lakin kazandı.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bize Allah yaptırıyor” sözüne yorumu sorulduğun da “Rasyonel tabanda siyaset yapamayınca hizmet üretemeyince geriye bu alan kalıyor: Din istismarı, milliyetçilik istismarı” dedi Babacan.
SİYASETİN FİNANSMAN
DEVA Partisi Genel Lideri, Hazine yardımı almadıkları için bağışların kıymetli olduğuna da değinerek “Bundan daha sonra daha fazla bağışa gereksinimimiz olacak. Lakin bütün bağışlar makbuza bağlı Büsbütün banka hesabı. ötürüsıyla bütçeleri gördüğünüzde yüksek sayılar goreceksiniz zira bizde her şey şeffaf ve kayıt işi” karşılığını verdi.