- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Anne adaylarına sağlıklı beslenme teklifleri Gebelik devrinde beslenme alışkanlıkları çok kıymetlidir. Hem annenin sıhhati, birebir vakitte bebeğin sıhhati için annenin birinci aylardan itibaren sağlıklı ve nizamlı beslenmeyi alışkanlık haline getirmeli ve gebeliğini bu türlü yönlendirmelidir.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum kısmından, Dr. Öğr. Üyesi Emine Dilşad Herkiloğlu ‘Anne adayı, bebeğin bedensel ve zihinsel gelişmenini tamamlayabilmesi için tüm besin kümelerinden almalıdır’ diyerek hamilelik devrinde beslenme hakkında bilgiler verdi.
İstikrarlı beslenme, gerilimden uzak bir hayat ve uygun vitaminler alınmasının doğurganlık periyodundaki anne ve anne adayları için ehemmiyeti her vakit vurgulanmaktadır. Sağlıklı bir gebelik için başlangıçtan itibaren sağlıklı bir döllenme ve tutunma gereklidir. bu vakitte hem ruhen tıpkı vakitte fiziken tam bir yeterlilik halinde olunması, gerilimden uzak kalınması, kâfi sıvı alımı ve gerekli desteklerin alınması fazlaca kıymet taşır. Bilhassa tiroid ve öbür hormonların olağan sonlarda olması, d vitamini seviyesinin mevsime göre olağan hudutlarda bulunması ve yalnızca gerekli vitaminlerin alınması, bu süreci önemli manada olumlu olarak dayanaklar.
Hamilelik devrinde kullanılması gereken en kıymetli vitamin folik asittir. Öteki vitaminlerin besin yoluyla alınması önerilirken, folik asit destek ilaç olarak da kullanılmalıdır. Bu basamakta en doğrusu, hamile kalmadan 3 ay evvel folik asit dayanağına başlamak ve gebelik bitene kadar buna devam etmektir.
Bundan dolayı hamileliği planlayan anne adaylarının folik asit alımına başlaması önerilir. Fakat gebelik daha sonradan öğrenilmiş ise bu etapta da folik asit kullanmasına başlanabilir. Folik asit, bebekte nöral tüp defekti ismi verilen anomalilerin önlenmesine yardımcı olur.
Folik asit haricinde kalan vitaminler ise hamilelik devrinde rutin olarak kullanılması gereken vitaminler değildir. Bu vitaminlerin beslenme sistemi ile nizamlı olarak kullanılması önerilmektedir. Şayet annede önemli beslenme bozuklukları ya da önemli vitamin eksiklikleri mevcut değilse, vitaminler destek olarak alınmamalı, besinlerden karşılanmalıdır. Kullanılacak olan vitamin destekleri doktora sorulmadan alınamamalıdır. Kimi vitaminlerin ağır olarak kullanılması, bebeğe ziyan verebilmektedir. Örneğin yüksek A vitaminini kullanması, hem anne için birebir vakitte bebek için ziyanlı olabilir. Hamilelerin alması gereken A vitamini destekleri, düşük dozlardadır. A vitamini, yağda eriyen bir vitamin olmakla bir arada bebeğin embriyonik gelişimi, hücre büyümesi, göz, kalp ve kulak gelişimi için kıymetlidir. Hamile olmayan bireyler için üretilmiş A vitaminin de dozaj çok yüksektir. Bu sebeple hekim önerisi olmadan rastgele bir vitamin almak sakıncalıdır.
Hamilelik sırasında sağlıklı beslenmek, anne ve bebeğin muhtaçlığı olan kalori ve besin ölçüsünü sağlayan bir beslenme planıyla mümkündür. Bu noktada, hamilelik sırasında annenin ne kadar kilo aldığı değer kazanır. Sağlıklı kilo aralığında doğan bebeklerin doğum ve sonrasındasındasında muhakkak rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğu söylenebilir. beraberinde, sağlıklı beslenen anne adayları hamilelik sırasında fazlaca fazla kilo almaz. Aksi takdirde, anne adayının sıhhatini tehdit eden hastalıklara yakalanma riski artabilir.
Hamilelik sırasında gereğince sıvı alımı ile bir arada kilonun istikrarlı ve yavaş alınması, bedenin cilde göre daha süratli büyümesi ve cildin bu büyümeye ayak uyduramaması kararında oluşan çatlaklara pürüz olabilir. Cildin çabucak altındaki elastik liflerde kırılma ile çatlaklar ortaya çıkmaktadır. Süratli kilo alınması ile en sık olarak göğüslerde, karında ve üst bacaklarda bu sorun ile karşı karşıya kalınmaktadır. Hamilelerin birçoklarında 6-7’nci aydan daha sonra çatlaklar ortaya çıkmakta ve genetik geçişin de rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu niçinle çatlakların tamamını engelleyebilecek bir krem yahut ilaç yoktur. Sıvı alımı, özel yağlar, krem ve losyonlarla cildin nemli tutulması, çatlakları önlemek için bir nebze de olsa yarar vermektedir. Çatlakları tedavi etmenin en ülkü vakti çatlakların en etkin kırmızı oldukları devirdir. İçinde hyaluronik asit olan jellerin 12 haftalık kullanımdan daha sonra faydalı olabileceği belirtilmektedir. Daha güç ve inatçı hastalarda dermatoloji uzmanları tarafınca bir daha kollajen ve kan damarları üzerine faydalı tesiri olabilecek lazer ve başka tedaviler de uygulanabilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum kısmından, Dr. Öğr. Üyesi Emine Dilşad Herkiloğlu ‘Anne adayı, bebeğin bedensel ve zihinsel gelişmenini tamamlayabilmesi için tüm besin kümelerinden almalıdır’ diyerek hamilelik devrinde beslenme hakkında bilgiler verdi.
İstikrarlı beslenme, gerilimden uzak bir hayat ve uygun vitaminler alınmasının doğurganlık periyodundaki anne ve anne adayları için ehemmiyeti her vakit vurgulanmaktadır. Sağlıklı bir gebelik için başlangıçtan itibaren sağlıklı bir döllenme ve tutunma gereklidir. bu vakitte hem ruhen tıpkı vakitte fiziken tam bir yeterlilik halinde olunması, gerilimden uzak kalınması, kâfi sıvı alımı ve gerekli desteklerin alınması fazlaca kıymet taşır. Bilhassa tiroid ve öbür hormonların olağan sonlarda olması, d vitamini seviyesinin mevsime göre olağan hudutlarda bulunması ve yalnızca gerekli vitaminlerin alınması, bu süreci önemli manada olumlu olarak dayanaklar.
Hamilelik devrinde kullanılması gereken en kıymetli vitamin folik asittir. Öteki vitaminlerin besin yoluyla alınması önerilirken, folik asit destek ilaç olarak da kullanılmalıdır. Bu basamakta en doğrusu, hamile kalmadan 3 ay evvel folik asit dayanağına başlamak ve gebelik bitene kadar buna devam etmektir.
Bundan dolayı hamileliği planlayan anne adaylarının folik asit alımına başlaması önerilir. Fakat gebelik daha sonradan öğrenilmiş ise bu etapta da folik asit kullanmasına başlanabilir. Folik asit, bebekte nöral tüp defekti ismi verilen anomalilerin önlenmesine yardımcı olur.
Folik asit haricinde kalan vitaminler ise hamilelik devrinde rutin olarak kullanılması gereken vitaminler değildir. Bu vitaminlerin beslenme sistemi ile nizamlı olarak kullanılması önerilmektedir. Şayet annede önemli beslenme bozuklukları ya da önemli vitamin eksiklikleri mevcut değilse, vitaminler destek olarak alınmamalı, besinlerden karşılanmalıdır. Kullanılacak olan vitamin destekleri doktora sorulmadan alınamamalıdır. Kimi vitaminlerin ağır olarak kullanılması, bebeğe ziyan verebilmektedir. Örneğin yüksek A vitaminini kullanması, hem anne için birebir vakitte bebek için ziyanlı olabilir. Hamilelerin alması gereken A vitamini destekleri, düşük dozlardadır. A vitamini, yağda eriyen bir vitamin olmakla bir arada bebeğin embriyonik gelişimi, hücre büyümesi, göz, kalp ve kulak gelişimi için kıymetlidir. Hamile olmayan bireyler için üretilmiş A vitaminin de dozaj çok yüksektir. Bu sebeple hekim önerisi olmadan rastgele bir vitamin almak sakıncalıdır.
Hamilelik sırasında sağlıklı beslenmek, anne ve bebeğin muhtaçlığı olan kalori ve besin ölçüsünü sağlayan bir beslenme planıyla mümkündür. Bu noktada, hamilelik sırasında annenin ne kadar kilo aldığı değer kazanır. Sağlıklı kilo aralığında doğan bebeklerin doğum ve sonrasındasındasında muhakkak rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğu söylenebilir. beraberinde, sağlıklı beslenen anne adayları hamilelik sırasında fazlaca fazla kilo almaz. Aksi takdirde, anne adayının sıhhatini tehdit eden hastalıklara yakalanma riski artabilir.
Hamilelik sırasında gereğince sıvı alımı ile bir arada kilonun istikrarlı ve yavaş alınması, bedenin cilde göre daha süratli büyümesi ve cildin bu büyümeye ayak uyduramaması kararında oluşan çatlaklara pürüz olabilir. Cildin çabucak altındaki elastik liflerde kırılma ile çatlaklar ortaya çıkmaktadır. Süratli kilo alınması ile en sık olarak göğüslerde, karında ve üst bacaklarda bu sorun ile karşı karşıya kalınmaktadır. Hamilelerin birçoklarında 6-7’nci aydan daha sonra çatlaklar ortaya çıkmakta ve genetik geçişin de rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu niçinle çatlakların tamamını engelleyebilecek bir krem yahut ilaç yoktur. Sıvı alımı, özel yağlar, krem ve losyonlarla cildin nemli tutulması, çatlakları önlemek için bir nebze de olsa yarar vermektedir. Çatlakları tedavi etmenin en ülkü vakti çatlakların en etkin kırmızı oldukları devirdir. İçinde hyaluronik asit olan jellerin 12 haftalık kullanımdan daha sonra faydalı olabileceği belirtilmektedir. Daha güç ve inatçı hastalarda dermatoloji uzmanları tarafınca bir daha kollajen ve kan damarları üzerine faydalı tesiri olabilecek lazer ve başka tedaviler de uygulanabilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı