- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Anne Sütüyle Beslenen Bebeklerin Kan Basıncı Daha Düşük, Kalpleri Daha Sağlıklı ABD’de yapılan yeni bir araştırmada anne sütü ile beslenen emen bebeklerin ileri yaşlarda kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve felç riskinin anne sütü almayan bebeklere oranla daha az olduğu tespit edildi. Anne sütünün faydalarının saymakla bitmeyeceğine dikkat çeken Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları, Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, bilhassa doğumdan daha sonrasında salgılanmaya başlayan ve dört – beş gün süren “kolostrum” ismi verilen anne sütünün epey faydalı, her manada varlıklı ve gözetici mucizevi bir besin kaynağı olduğunu söylemiş oldu.
Amerikan Kalp Derneği Mecmuası’nda (JAHA) yayınlanan ve emzirme ile kan basıncı- kalp sıhhati içindeki ilgiyi belirlemek için 2.000’den çok çocuktan alınan dataları tahlil eden araştırmada, birkaç gün dahi anne sütüyle beslenen bebeklerin 3 yaşına geldiklerinde hiç anne sütü almayan bebeklere oranla kan basınçlarının daha düşük olduğu görüldü. Birinci süt olarak bilinen kolostrumun, doğal bir antibiyotik olduğu, kök hücreleri, ve büyüme faktörlerinden varlıklı olduğu sağlıklı büyümeyi ve mikrobiyomu etkileyen bileşikler içeren konsantre bir süt olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, “İçeriğinde bulunan immunoglobülin A, G, E, D ve E ile bebeği her türlü mikrop ve virüsten koruduğu, vasküler endotelyumu da etkileyerek tansiyon ve kalp sıhhati üzerinde olumlu tesirleri yaratıyor.”
Bu araştırmanın hayli pahalı olduğunu belirten Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütü ile beslenmenin faydaları üzerine son senelerda biroldukca araştırma yapıldığına işaret ederek anne sütünün ileri yaşlarda kişinin daha sağlıklı, hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağladığını söz etti. Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini geliştirerek bebeklik devrinde zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı, ishal, idrar yolu enfeksiyonları ve menenjit üzere enfeksiyon hastalıklarından koruduğunu kelamlarına ekledi.
OBEZİTE VE ZEKÂ ÜZERİNDE DE OLUMLU TESİRLERİ VAR
Bu araştırmalarla bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin, zekâ gelişimleri üzerinde de kıymetli bir etkisinin ortaya konulduğu bilgisini veren Prof. Dr. Filiz Bakar, kelamlarına şu biçimde devam etti: ”Bebekleri birinci 6 ay anne sütüyle besleme ve 6.aydan daha sonra tamamlayıcı besinler ekleyerek anne sütüne 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Anne sütü ortasındaki su, yağ, şeker ve protein oranları, vitaminleri, mineralleri bebeği tam olarak besler. Anne sütü alan bebeklerin zekâ oranları da daha yüksek olur. tıpkı vakitte anne sütüyle ilgili yapılan tüm çalışmaları tek çatı altında yorumlayan meta tahliller yardımıyla anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda çok kilo ve obezite risklerinin daha düşük olduğu da tespit edilmiştir.”
EMZİRME ANNEYE DE YARARLI
Emzirme annede “oksitosin” ismi verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin, uterus kasılmaları ve süt salgısının sağlanması haricinde, annelik içgüdüsel davranışlarını da yönlendirdiğini, anne bebek bağlanmasını ve kuvvetli bir bağlantı kurmasını da sağladığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, “Oksitosin hem de göğüste kanserojen birikmesini önler. Olağan göğüs hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşmesine mahzur olur ve bu biçimdece emziren annenin göğüs kanseri olma riski kıymetli ölçüde düşer. Oksitosin hormonu rahim yenilenmesini de sağladığından, rahmin doğum öncesi haline dönmesini hızlandırır. Rahmin eski haline çabuk dönmesi birlikteinde lohusalık kanamalarında azalmayı sağlar” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Amerikan Kalp Derneği Mecmuası’nda (JAHA) yayınlanan ve emzirme ile kan basıncı- kalp sıhhati içindeki ilgiyi belirlemek için 2.000’den çok çocuktan alınan dataları tahlil eden araştırmada, birkaç gün dahi anne sütüyle beslenen bebeklerin 3 yaşına geldiklerinde hiç anne sütü almayan bebeklere oranla kan basınçlarının daha düşük olduğu görüldü. Birinci süt olarak bilinen kolostrumun, doğal bir antibiyotik olduğu, kök hücreleri, ve büyüme faktörlerinden varlıklı olduğu sağlıklı büyümeyi ve mikrobiyomu etkileyen bileşikler içeren konsantre bir süt olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, “İçeriğinde bulunan immunoglobülin A, G, E, D ve E ile bebeği her türlü mikrop ve virüsten koruduğu, vasküler endotelyumu da etkileyerek tansiyon ve kalp sıhhati üzerinde olumlu tesirleri yaratıyor.”
Bu araştırmanın hayli pahalı olduğunu belirten Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütü ile beslenmenin faydaları üzerine son senelerda biroldukca araştırma yapıldığına işaret ederek anne sütünün ileri yaşlarda kişinin daha sağlıklı, hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağladığını söz etti. Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini geliştirerek bebeklik devrinde zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı, ishal, idrar yolu enfeksiyonları ve menenjit üzere enfeksiyon hastalıklarından koruduğunu kelamlarına ekledi.
OBEZİTE VE ZEKÂ ÜZERİNDE DE OLUMLU TESİRLERİ VAR
Bu araştırmalarla bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin, zekâ gelişimleri üzerinde de kıymetli bir etkisinin ortaya konulduğu bilgisini veren Prof. Dr. Filiz Bakar, kelamlarına şu biçimde devam etti: ”Bebekleri birinci 6 ay anne sütüyle besleme ve 6.aydan daha sonra tamamlayıcı besinler ekleyerek anne sütüne 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Anne sütü ortasındaki su, yağ, şeker ve protein oranları, vitaminleri, mineralleri bebeği tam olarak besler. Anne sütü alan bebeklerin zekâ oranları da daha yüksek olur. tıpkı vakitte anne sütüyle ilgili yapılan tüm çalışmaları tek çatı altında yorumlayan meta tahliller yardımıyla anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda çok kilo ve obezite risklerinin daha düşük olduğu da tespit edilmiştir.”
EMZİRME ANNEYE DE YARARLI
Emzirme annede “oksitosin” ismi verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin, uterus kasılmaları ve süt salgısının sağlanması haricinde, annelik içgüdüsel davranışlarını da yönlendirdiğini, anne bebek bağlanmasını ve kuvvetli bir bağlantı kurmasını da sağladığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, “Oksitosin hem de göğüste kanserojen birikmesini önler. Olağan göğüs hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşmesine mahzur olur ve bu biçimdece emziren annenin göğüs kanseri olma riski kıymetli ölçüde düşer. Oksitosin hormonu rahim yenilenmesini de sağladığından, rahmin doğum öncesi haline dönmesini hızlandırır. Rahmin eski haline çabuk dönmesi birlikteinde lohusalık kanamalarında azalmayı sağlar” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı