- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
“Asgari fiyatın 10 bin lira olmaması mümkün değil”
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: “Asgari fiyatın 10 bin lira olmaması mümkün değil. Bizim ülkemizin kaynakları var, önemli bir altyapısı var. Biz bunları 3-5 inşaat şirketinden, 3-5 tane rantsal durumdan bile görüyoruz. O denli bir gelir düzensizliği var ki… Vatandaşımız 3 bin liraya geçinmeye çalışırken, birileri ayda milyonlarca parayı iç ediyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş KRT TV’de Çiğdem Akdemir’in sunduğu Yakından Bakınca programına konuk oldu.
Programda şimdiki mevzular üzerine sorulan sorulara yanıt veren Hüseyin Baş, Türkiye’nin ekonomik olarak battığını söylemiş oldu.
“Bu batışın niçini aslında Türkiye’nin kabiliyetsizliği” değil diyen BTP başkanı şu dikkat alımlı tabirleri kullandı; “Bu batışın niçini büsbütün idare biçimimizden kaynaklanıyor. Bugün işsizlik sayıları belirtildi. Vatandaşımızın şunu bilmesi lazım. Açıklanan bütün sayılarda farklılıklar kelam konusu. Örneğin işsizlik. Bir sefer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları işsizlik konusunda çalışma kabiliyeti olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılıyor. bu biçimdece ülkenin şimdi yüzde 40’ını işsiz olduğu biçimde işsiz saymıyorlar. ötürüsıyla kalan yüzde 60 üzerinden bir kıymetlendirme yapılıyor. İşsizlik sayısı yüzde 12 mi çıkıyor, bu da hesaplananlara nazaran 5 milyon insan mı yapıyor… Temelinde 25 milyon insan işsiz. Bu ülkede gerçek işsizliğe baktığımız vakit yüzde 40’ın üzerinde bir işsizlik var.”
“Devlet vatandaşına birtakım temel hakları sağlamak zorundadır”
İşsizlik meselesinin ekonomik çarkın döndürülmesini sağlamaktan öbür bir formülle çözülemeyeceğini söz eden Hüseyin Baş, “Bu devlet için bizim geçmişlerimiz savaşmış, kan dökmüşler. Ben bugün bu ülkede slogan olarak da söylüyorum, ‘hiç bir yere gitmiyorum ve bu ülkeye hizmet etmek istiyorum.” Atatürk de bunu yapmış, Atatürk’ün ABD’den çağırıp Raman’da petrolü buldurduğu mühendis Türk de bunu yapmış. Herkes bu ülke için bir şey yapmaya çalışmış. Devlet bizim bütün temel gereksinimlerimizi karşılasın istiyoruz. Devlet bizim güvenliğimizi sağlasın, biz de o devlete sahip çıkalım. Devletin bana yaptırımı kriz anında bana sahip çıkacağını bilmemdir. Vatandaşlık budur. Bunun aksi devletin hatası değildir. Bu hükümetlerin yaşayış biçimleridir, iş yapma biçimleridir. Son 50 yılda kimi güçler devlet ile milleti karşı karşıya getirmeye çalıştı. Buradaki sorun hükümetlerdir, devleti elinde bulunduran şahıslardır. Devleti yönetenlerin aklı yahut akılsızlığı olur. Sonuç olarak şunu söylüyorum; Bugünkü idare zafiyetleri devletin değil hükümetlerin zafiyetidir. ötürüsıyla iktisada bakış açımız bir devlet mantığı ile olursa ve bu dediğim pahalar üzerine kurulursa hiç bir sorun yaşamayız. Şu an asla bu biçimde değil. Devlet vatandaşına kimi temel hakları sağlamak zorundadır.”
Minimum fiyat 10 bin lira olabilir mi?
“Hükümet bir defa vatandaşın minimum geçim şartlarını sağlamakla mükelleftir. Biz her vakit söylüyoruz. Taban fiyatı biz iktidar olduğumuzda 10 bin TL yapacağız.” diyen BTP önderi Baş, “Asgari fiyatın 10 bin lira olması mümkün mü?” sorusuna da şu yanıtı verdi; “Asgari fiyatın “10 bin lira olmaması mümkün değil. Bizim ülkemizin kaynakları var, önemli bir altyapısı da var. Biz bunları 3-5 inşaat şirketinden, 3-5 tane rantsal durumdan bile görüyoruz. O denli bir gelir düzensizliği var ki… Vatandaşımız 3 bin liraya geçinmeye çalışırken, bu 3 bin liranın 2 bin lirasını kiraya öderken, birileri ayda milyonlarca parayı iç ediyor. Bunları biliyoruz. 5 tane, 6 tane maaş alan birtakım bürokratlar olduğunu biliyoruz, duyuyoruz. Yalnızca bu değil elbette. Ülkenin maden kaynakları, ülkenin kendi gelir oluşturabileceği şartlar var. Bunlar hayli ayrıntılı mevzular. Hepsini de epey açabilirim, saatlerce anlatabilirim. Biz bilimsel bir şeyi konuşuyoruz. Ben bir tez sahibi değilim, ben bir bilimi ortaya koyuyorum. Devlet vatandaşının taban geçim şartlarını sağlamak zorunda. 2021 yılı kaidelerinde devlet vatandaşını konut sahibi yapmak zorunda, devlet vatandaşını otomobil sahibi yapmak zorunda.”
“Dünya krizden Ulusal İktisat Modeli yardımıyla çıktı”
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş, “Bu nasıl mümkün olacak, bu nasıl bir model?” halindeki soruya ise şu yanıtı verdi; “Bir sefer devletin devlet olmasından kaynaklı bir para basma kudreti var. örneğin sayın Cumhurbaşkanı, ‘Biz pandemi periyodunda 661 milyar lira vatandaşa yardımda bulunduk’ dedi. Evet bu para verildi. Bu para size gelmedi, bana da gelmedi lakin bu para belirli yerlere gitti ve bu para basılarak gitti. Bunu da Ulusal İktisat Modeli’nden hareketle yaptılar. Bakın 2008 yılında ABD’de Mortgage krizi dediğimiz Lehman Brothers bankasının batışı ile başlayan kriz… ABD bu krizden para basarak çıktı. Bunu 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş’ın yazdığı Ulusal İktisat Modeli kitabına borçlu. 2012 yılından beri Avrupa Merkez Bankası krizleri nakdî genişleme ile yani para basarak atlattı. Biz parayı basın ve har vurup harman savurun demiyoruz. Devletlerin GSMH karşılığında basabilecekleri para ölçüsü vardır. Burada ikinci soru devreye giriyor; ‘tamam da ne kadarını basabilirim’. örneğin Türkiye’de GSMH şuanda 450 milyar dolar civarında bir para. Biz bunun ne kadarını basabiliriz yahut bunun piyasada ne kadarı var. Bugün kredi kartları borçlarını topladığınızda milyarlarca para çıkıyor fakat vatandaşın cebinde bu biçimde bir para yok. Bu para nereden oluşmuş? Kredi borçlarına bakıyorsunuz devasa boyutlarda sayılar ortaya çıkıyor ancak bu biçimde bir para piyasada yok. Kan yok bedende, organlar nasıl çalışabilir. ötürüsıyla bedene kan vermememiz gerekiyor.”
“Milli İktisat Modeli kendini tamamlamış ve ispatlamıştır”
Ulusal İktisat Modeli’nin kendini tamamlamış ve ispatlamış bir model olduğunu tabir eden BTP başkanı Hüseyin Baş, “Bu Rusya’da, Çin’de uygulanan bir model… Biz 2013 yılının Şubat ayında merhum genel liderimiz babam Prof. Dr. Haydar Baş ile bir arada Rusya’ya gittik. Babam Rusya Parlamentosu’nda bu modeli 4.5 saat boyunca anlattı. Orada LDP Genel Lideri Vladimir Jirinovski salondaydı. Putin başdanışmanı vesilesiyle bunu dinledi ve o günden bugüne bu modeli uyguluyorlar. ötürüsıyla bu dünyada uygulanan ve kendini tamamlamış bir model. Biz de ekonomik şartlar açısından bunu uygulayacağımızı söylüyoruz. İktisat güç, iktisat şöyleki bu biçimde… Bunlar işin öyküsü, insanların uyutulması. İktisat bu kadar güç bir alan değil. Bu ülkedeki işsizlik, istihdam, temel ekonomik sorunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Bu sorunları AKP dahil hiç bir partinin çözme ihtimali yoktur. Zira partiler iktisada kapitalist sistem üzerinden bakıyorlar. Mevcut ekonomik sistemde her vakit belirli bir sermayedar kümesi var. örneğin hür piyasa diyorlar. bu biçimde bir palavra olabilir mi, hür piyasa diye bir şeyin olduğuna kim inanır? Özgür piyasa monopolleşmiş 3-5 tane şirketin fiyatlandırmayı belirlediği piyasadır. Hür diye ismini koydukları şey aslında monopolleşmiş bir piyasa cinsidir. Bugün otomobil meblağlarını otomobil monopolleri belirler, online pazarlar öyle… Kim neye ne fiyat biçiyorsa piyasanın fiyatı budur. Bu bu biçimde olamaz. Devletin geliri vatandaşın tamamına dağıtılabilmelidir. Dağıtmak zorundayız ve bu devlet bunu yapabilecek kabiliyettedir. Ben ÖTV’yi kaldıracağım dedim. Güya ben bunu siyasi bir rantın peşinde koşmak için söylemiş oldum. Asla bu biçimde bir şey yok. ÖTV’yi kaldırmak piyasayı rahatlatmaktır. Bu ülke kuruluşundan 10-15 yıl daha sonra uçak üreten bir ülkeydi. Atatürk’ten daha sonra geçen 90 yılda bir tane otomobil üretilemedi. Bu Atatürk vizyonu taşımak ve Atatürk’ün ışık tuttuğu yolda yürümekle olur. Bize lazım olan bu. Biz Atatürk’ün ışık tuttuğu yolda yürürsek ayrıca hiç bir sıkıntıyla karşılaşmayız.” formunda konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: “Asgari fiyatın 10 bin lira olmaması mümkün değil. Bizim ülkemizin kaynakları var, önemli bir altyapısı var. Biz bunları 3-5 inşaat şirketinden, 3-5 tane rantsal durumdan bile görüyoruz. O denli bir gelir düzensizliği var ki… Vatandaşımız 3 bin liraya geçinmeye çalışırken, birileri ayda milyonlarca parayı iç ediyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş KRT TV’de Çiğdem Akdemir’in sunduğu Yakından Bakınca programına konuk oldu.
Programda şimdiki mevzular üzerine sorulan sorulara yanıt veren Hüseyin Baş, Türkiye’nin ekonomik olarak battığını söylemiş oldu.
“Bu batışın niçini aslında Türkiye’nin kabiliyetsizliği” değil diyen BTP başkanı şu dikkat alımlı tabirleri kullandı; “Bu batışın niçini büsbütün idare biçimimizden kaynaklanıyor. Bugün işsizlik sayıları belirtildi. Vatandaşımızın şunu bilmesi lazım. Açıklanan bütün sayılarda farklılıklar kelam konusu. Örneğin işsizlik. Bir sefer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları işsizlik konusunda çalışma kabiliyeti olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılıyor. bu biçimdece ülkenin şimdi yüzde 40’ını işsiz olduğu biçimde işsiz saymıyorlar. ötürüsıyla kalan yüzde 60 üzerinden bir kıymetlendirme yapılıyor. İşsizlik sayısı yüzde 12 mi çıkıyor, bu da hesaplananlara nazaran 5 milyon insan mı yapıyor… Temelinde 25 milyon insan işsiz. Bu ülkede gerçek işsizliğe baktığımız vakit yüzde 40’ın üzerinde bir işsizlik var.”
“Devlet vatandaşına birtakım temel hakları sağlamak zorundadır”
İşsizlik meselesinin ekonomik çarkın döndürülmesini sağlamaktan öbür bir formülle çözülemeyeceğini söz eden Hüseyin Baş, “Bu devlet için bizim geçmişlerimiz savaşmış, kan dökmüşler. Ben bugün bu ülkede slogan olarak da söylüyorum, ‘hiç bir yere gitmiyorum ve bu ülkeye hizmet etmek istiyorum.” Atatürk de bunu yapmış, Atatürk’ün ABD’den çağırıp Raman’da petrolü buldurduğu mühendis Türk de bunu yapmış. Herkes bu ülke için bir şey yapmaya çalışmış. Devlet bizim bütün temel gereksinimlerimizi karşılasın istiyoruz. Devlet bizim güvenliğimizi sağlasın, biz de o devlete sahip çıkalım. Devletin bana yaptırımı kriz anında bana sahip çıkacağını bilmemdir. Vatandaşlık budur. Bunun aksi devletin hatası değildir. Bu hükümetlerin yaşayış biçimleridir, iş yapma biçimleridir. Son 50 yılda kimi güçler devlet ile milleti karşı karşıya getirmeye çalıştı. Buradaki sorun hükümetlerdir, devleti elinde bulunduran şahıslardır. Devleti yönetenlerin aklı yahut akılsızlığı olur. Sonuç olarak şunu söylüyorum; Bugünkü idare zafiyetleri devletin değil hükümetlerin zafiyetidir. ötürüsıyla iktisada bakış açımız bir devlet mantığı ile olursa ve bu dediğim pahalar üzerine kurulursa hiç bir sorun yaşamayız. Şu an asla bu biçimde değil. Devlet vatandaşına kimi temel hakları sağlamak zorundadır.”
Minimum fiyat 10 bin lira olabilir mi?
“Hükümet bir defa vatandaşın minimum geçim şartlarını sağlamakla mükelleftir. Biz her vakit söylüyoruz. Taban fiyatı biz iktidar olduğumuzda 10 bin TL yapacağız.” diyen BTP önderi Baş, “Asgari fiyatın 10 bin lira olması mümkün mü?” sorusuna da şu yanıtı verdi; “Asgari fiyatın “10 bin lira olmaması mümkün değil. Bizim ülkemizin kaynakları var, önemli bir altyapısı da var. Biz bunları 3-5 inşaat şirketinden, 3-5 tane rantsal durumdan bile görüyoruz. O denli bir gelir düzensizliği var ki… Vatandaşımız 3 bin liraya geçinmeye çalışırken, bu 3 bin liranın 2 bin lirasını kiraya öderken, birileri ayda milyonlarca parayı iç ediyor. Bunları biliyoruz. 5 tane, 6 tane maaş alan birtakım bürokratlar olduğunu biliyoruz, duyuyoruz. Yalnızca bu değil elbette. Ülkenin maden kaynakları, ülkenin kendi gelir oluşturabileceği şartlar var. Bunlar hayli ayrıntılı mevzular. Hepsini de epey açabilirim, saatlerce anlatabilirim. Biz bilimsel bir şeyi konuşuyoruz. Ben bir tez sahibi değilim, ben bir bilimi ortaya koyuyorum. Devlet vatandaşının taban geçim şartlarını sağlamak zorunda. 2021 yılı kaidelerinde devlet vatandaşını konut sahibi yapmak zorunda, devlet vatandaşını otomobil sahibi yapmak zorunda.”
“Dünya krizden Ulusal İktisat Modeli yardımıyla çıktı”
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş, “Bu nasıl mümkün olacak, bu nasıl bir model?” halindeki soruya ise şu yanıtı verdi; “Bir sefer devletin devlet olmasından kaynaklı bir para basma kudreti var. örneğin sayın Cumhurbaşkanı, ‘Biz pandemi periyodunda 661 milyar lira vatandaşa yardımda bulunduk’ dedi. Evet bu para verildi. Bu para size gelmedi, bana da gelmedi lakin bu para belirli yerlere gitti ve bu para basılarak gitti. Bunu da Ulusal İktisat Modeli’nden hareketle yaptılar. Bakın 2008 yılında ABD’de Mortgage krizi dediğimiz Lehman Brothers bankasının batışı ile başlayan kriz… ABD bu krizden para basarak çıktı. Bunu 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş’ın yazdığı Ulusal İktisat Modeli kitabına borçlu. 2012 yılından beri Avrupa Merkez Bankası krizleri nakdî genişleme ile yani para basarak atlattı. Biz parayı basın ve har vurup harman savurun demiyoruz. Devletlerin GSMH karşılığında basabilecekleri para ölçüsü vardır. Burada ikinci soru devreye giriyor; ‘tamam da ne kadarını basabilirim’. örneğin Türkiye’de GSMH şuanda 450 milyar dolar civarında bir para. Biz bunun ne kadarını basabiliriz yahut bunun piyasada ne kadarı var. Bugün kredi kartları borçlarını topladığınızda milyarlarca para çıkıyor fakat vatandaşın cebinde bu biçimde bir para yok. Bu para nereden oluşmuş? Kredi borçlarına bakıyorsunuz devasa boyutlarda sayılar ortaya çıkıyor ancak bu biçimde bir para piyasada yok. Kan yok bedende, organlar nasıl çalışabilir. ötürüsıyla bedene kan vermememiz gerekiyor.”
“Milli İktisat Modeli kendini tamamlamış ve ispatlamıştır”
Ulusal İktisat Modeli’nin kendini tamamlamış ve ispatlamış bir model olduğunu tabir eden BTP başkanı Hüseyin Baş, “Bu Rusya’da, Çin’de uygulanan bir model… Biz 2013 yılının Şubat ayında merhum genel liderimiz babam Prof. Dr. Haydar Baş ile bir arada Rusya’ya gittik. Babam Rusya Parlamentosu’nda bu modeli 4.5 saat boyunca anlattı. Orada LDP Genel Lideri Vladimir Jirinovski salondaydı. Putin başdanışmanı vesilesiyle bunu dinledi ve o günden bugüne bu modeli uyguluyorlar. ötürüsıyla bu dünyada uygulanan ve kendini tamamlamış bir model. Biz de ekonomik şartlar açısından bunu uygulayacağımızı söylüyoruz. İktisat güç, iktisat şöyleki bu biçimde… Bunlar işin öyküsü, insanların uyutulması. İktisat bu kadar güç bir alan değil. Bu ülkedeki işsizlik, istihdam, temel ekonomik sorunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Bu sorunları AKP dahil hiç bir partinin çözme ihtimali yoktur. Zira partiler iktisada kapitalist sistem üzerinden bakıyorlar. Mevcut ekonomik sistemde her vakit belirli bir sermayedar kümesi var. örneğin hür piyasa diyorlar. bu biçimde bir palavra olabilir mi, hür piyasa diye bir şeyin olduğuna kim inanır? Özgür piyasa monopolleşmiş 3-5 tane şirketin fiyatlandırmayı belirlediği piyasadır. Hür diye ismini koydukları şey aslında monopolleşmiş bir piyasa cinsidir. Bugün otomobil meblağlarını otomobil monopolleri belirler, online pazarlar öyle… Kim neye ne fiyat biçiyorsa piyasanın fiyatı budur. Bu bu biçimde olamaz. Devletin geliri vatandaşın tamamına dağıtılabilmelidir. Dağıtmak zorundayız ve bu devlet bunu yapabilecek kabiliyettedir. Ben ÖTV’yi kaldıracağım dedim. Güya ben bunu siyasi bir rantın peşinde koşmak için söylemiş oldum. Asla bu biçimde bir şey yok. ÖTV’yi kaldırmak piyasayı rahatlatmaktır. Bu ülke kuruluşundan 10-15 yıl daha sonra uçak üreten bir ülkeydi. Atatürk’ten daha sonra geçen 90 yılda bir tane otomobil üretilemedi. Bu Atatürk vizyonu taşımak ve Atatürk’ün ışık tuttuğu yolda yürümekle olur. Bize lazım olan bu. Biz Atatürk’ün ışık tuttuğu yolda yürürsek ayrıca hiç bir sıkıntıyla karşılaşmayız.” formunda konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı