- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Aşı Tedavisi Alerji Hastalarına Değerli Konfor Sağlıyor Hayat kalitesini büyük ölçüde düşüren alerjik hastalıklar, birtakım durumlarda hayatı tehdit edici boyutlara gelebiliyor. Bu rahatsızlıkların baskılanmasından hayli, kalıcı bir biçimde tedavi edilebilmesi kıymet taşıyor. Bilhassa alerjik rinit, buna eşlik eden astım ve arı alerjisinde kullanılan alerjen aşı tedavisi, bağışıklık sistemine tesir ederek hastalığın seyrini değiştiren tek tedavi metodu olarak kabul ediliyor. En az 3 yıl sistemli olarak alerjen aşılarını tamamlayan hastalar, çoklukla 10-15 yıl boyunca alerjik hastalıklar açısından rahat bir müddetç yaşıyor. Memorial Ankara Hastanesi Alerji Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Adile Berna Dursun, alerji hastalıklarında aşı tedavisi (İmmünoterapi) hakkında bilgi verdi.
Kişinin hangi hususa alerjisi olduğu testler ile belirleniyor
Kişinin olağanda ziyanlı olmayan, dışarıdan rastgele bir unsur ile karşılaştığında bağışıklık sisteminin olağandışı bir karşılık vermesi kararında; gözlerinde akıntı, kaşıntı, hapşırma, burnunda akıntı- kaşıntı- tıkanık, nefes darlığı, hırıltılı teneffüs, karında kramp-bulantı, ishal, bayılma, kötülük hissi, kaşıntılı döküntüler, şişlikler üzere belirti oluşması alerjenlerle tetiklenen bir alerjik hastalığa işaret etmektedir. Hangi alerjene karşı hassaslık olduğunun objektif olarak belirlenmesi için şahısların tanım ettikleri belirtilerle bağlantılı olabilecek alerjenlerle deri testleri yapılmaktadır. Lakin çeşitli niçinlerle alerji deri testi yapılamadığı durumlarda ise kan tetkikleri ile sorumlu alerjen tespit edilmeye çalışılır.
Denetim altına alınamayan alerjiler için alerji aşı tedavisi uygulanabiliyor
Uygulanması ve yorumlanması klinik deneyim gerektiren alerji deri testleri kesinlikle alerji uzmanları tarafınca yapılmalıdır. Test sonuçları ile hastanın şikayetlerinin birbiriyle örtüşmesi durumunda korunma tedbirleri ve tıbbi tedavi ile hastalığın denetim altına alınması sağlanmaktadır. Alerjik hastalıkların korunma halleri ve uygulanan tıbbi tedaviler ile istenilen seviyede denetimi sağlanamıyorsa yahut hastalar uzun vadeli sistemli tıbbi tedavi kullanmak istemiyor ise alerji aşısı (immünoterapi) tedavisi uygulanabilmektedir.
Alerji aşı tedavisi ile bağışıklık sistemi alerjene yavaş yavaş alıştırılıyor
Alerji aşısı hastaya alerjisi olduğu tespit edilen hususun muhakkak aralıklarla ve giderek artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin bu alerjene alıştırılmasını sağlayan tedavi metodudur. bu türlü hastalığa sebep olan unsur, bununla birlikte hastalığın tedavisinde kullanılmış olur.
bir epey alerjik durumda uygulanıyor
Alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik rinite eşlik eden astım ve arı alerjisi bilhassa aşı tedavisi yapılan rahatsızlıkları oluşturmaktadır. Bu hastalıklarda aşılar en sık konut tozu akarları, polenler, kedi, arı alerjenleri ile yapılmakla birlikte, bireye mahsus lateks ya da küf mantarı üzere farklı alerjenlerle de uygulanabilmektedir.
Tedavi süreci alerjik soruna bakılırsa değişebiliyor
Aşı tedavisine kesinlikle hastanın nispeten sağlıklı olduğu ve hastalığın faal olmadığı vakitte başlanması gerekmektedir. Tedavinin başlangıç periyodu 6-16 hafta içinde değişmekle birlikte; bu süreç seçilen alerjene, kişinin eşlik eden hastalıklarına ve bağışıklık sistemi durumuna göre ayarlanmaktadır. Aşı tedavisinin başlangıç devrinde kesinlikle haftada bir sefer, devam periyodunda ise 3 yıl boyunca ayda bir sefer uygulanması gerekmektedir. Bu tedavi ekseriyetle koldan iğne biçiminde uygulanmakla bir arada damla ya da tablet biçiminde ağızdan alınabilen çeşitleri de bulunmaktadır.
Aşı daha sonrası müşahede ve takip kıymet taşıyor
Her aşı uygulamasından daha sonra hasta kesinlikle hastane ortamında yarım saat kadar gözlemlenmelidir. çoğunlukla aşı yapılan yerde kızarıklık ve kaşınma üzere tesirler görülebilmektedir. Hastanın aşı uygulaması yaptırdığı gün hayli ağır iş ve spor yapmamak haricinde bir kısıtlaması bulunmamakta, şahıslar günlük ömürlerine devam edebilmektedir.
Tedavinin devamlılığına dikkat!
İmmünoterapinin 3 yıldan evvel kesilmesi tedavinin tamamlanmamasına sebep olmaktadır. Bu durum yarardan fazlaca ziyana yol açıp, hastayı daha fazla alerjik hale getirebilir. Bu sebeple aşı kesinlikle 3 yıl mühletince uygulanmalıdır. Çok az durumlarda bilhassa arı alerjisi üzere olaylarda bu tedavi müddeti 5 yıla kadar uzatılabilir. Hatta birtakım özel durumu olan hastalarda aşı tedavisi ömür uzunluğu sürebilmektedir.
Tedavinin kesinlikle alerji uzmanı tabipler tarafınca uygulanması gerekiyor
Aşı uygulamasının riskleri de bulunmaktadır. Bu sebeple tedaviye kesinlikle alerji uzmanlığı olan doktorlar tarafınca karar verilip uygulanması gerekmektedir. Uzman kişi yanlışsız sonucu vermezse uygulanacak yanlış tedaviler tedavi yanıtsızlığına, aktifliğinin azalmasına ve vefatla sonuçlanabilecek yan tesirlere yol açabilmektedir.
Birinci 6 ay ilaç tedavisinin kesilmemesi gerekiyor
Her yaş kümesine uygulanabilen aşı tedavisinin başladığı birinci 6 ayda hastaların tertipli olarak alerji ilaçlarını kullanmaları gerekmektedir. Aşı tedavisi sürecinde öbür hastalık tanısı alan ve ilaç kullanımı gereken hastalar, bu durumu kesinlikle tabiplerine bildirmelidir. Zira kimi ilaçlar, aşı tedavisi sırasında farklı etkileşimlere sebep olabilmektedir. birebir vakitte faal kanser, faal romatoloji hastaları ve gebeler aşı tedavisi uygulanmaması gereken kümede bulunmaktadır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kişinin hangi hususa alerjisi olduğu testler ile belirleniyor
Kişinin olağanda ziyanlı olmayan, dışarıdan rastgele bir unsur ile karşılaştığında bağışıklık sisteminin olağandışı bir karşılık vermesi kararında; gözlerinde akıntı, kaşıntı, hapşırma, burnunda akıntı- kaşıntı- tıkanık, nefes darlığı, hırıltılı teneffüs, karında kramp-bulantı, ishal, bayılma, kötülük hissi, kaşıntılı döküntüler, şişlikler üzere belirti oluşması alerjenlerle tetiklenen bir alerjik hastalığa işaret etmektedir. Hangi alerjene karşı hassaslık olduğunun objektif olarak belirlenmesi için şahısların tanım ettikleri belirtilerle bağlantılı olabilecek alerjenlerle deri testleri yapılmaktadır. Lakin çeşitli niçinlerle alerji deri testi yapılamadığı durumlarda ise kan tetkikleri ile sorumlu alerjen tespit edilmeye çalışılır.
Denetim altına alınamayan alerjiler için alerji aşı tedavisi uygulanabiliyor
Uygulanması ve yorumlanması klinik deneyim gerektiren alerji deri testleri kesinlikle alerji uzmanları tarafınca yapılmalıdır. Test sonuçları ile hastanın şikayetlerinin birbiriyle örtüşmesi durumunda korunma tedbirleri ve tıbbi tedavi ile hastalığın denetim altına alınması sağlanmaktadır. Alerjik hastalıkların korunma halleri ve uygulanan tıbbi tedaviler ile istenilen seviyede denetimi sağlanamıyorsa yahut hastalar uzun vadeli sistemli tıbbi tedavi kullanmak istemiyor ise alerji aşısı (immünoterapi) tedavisi uygulanabilmektedir.
Alerji aşı tedavisi ile bağışıklık sistemi alerjene yavaş yavaş alıştırılıyor
Alerji aşısı hastaya alerjisi olduğu tespit edilen hususun muhakkak aralıklarla ve giderek artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin bu alerjene alıştırılmasını sağlayan tedavi metodudur. bu türlü hastalığa sebep olan unsur, bununla birlikte hastalığın tedavisinde kullanılmış olur.
bir epey alerjik durumda uygulanıyor
Alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik rinite eşlik eden astım ve arı alerjisi bilhassa aşı tedavisi yapılan rahatsızlıkları oluşturmaktadır. Bu hastalıklarda aşılar en sık konut tozu akarları, polenler, kedi, arı alerjenleri ile yapılmakla birlikte, bireye mahsus lateks ya da küf mantarı üzere farklı alerjenlerle de uygulanabilmektedir.
Tedavi süreci alerjik soruna bakılırsa değişebiliyor
Aşı tedavisine kesinlikle hastanın nispeten sağlıklı olduğu ve hastalığın faal olmadığı vakitte başlanması gerekmektedir. Tedavinin başlangıç periyodu 6-16 hafta içinde değişmekle birlikte; bu süreç seçilen alerjene, kişinin eşlik eden hastalıklarına ve bağışıklık sistemi durumuna göre ayarlanmaktadır. Aşı tedavisinin başlangıç devrinde kesinlikle haftada bir sefer, devam periyodunda ise 3 yıl boyunca ayda bir sefer uygulanması gerekmektedir. Bu tedavi ekseriyetle koldan iğne biçiminde uygulanmakla bir arada damla ya da tablet biçiminde ağızdan alınabilen çeşitleri de bulunmaktadır.
Aşı daha sonrası müşahede ve takip kıymet taşıyor
Her aşı uygulamasından daha sonra hasta kesinlikle hastane ortamında yarım saat kadar gözlemlenmelidir. çoğunlukla aşı yapılan yerde kızarıklık ve kaşınma üzere tesirler görülebilmektedir. Hastanın aşı uygulaması yaptırdığı gün hayli ağır iş ve spor yapmamak haricinde bir kısıtlaması bulunmamakta, şahıslar günlük ömürlerine devam edebilmektedir.
Tedavinin devamlılığına dikkat!
İmmünoterapinin 3 yıldan evvel kesilmesi tedavinin tamamlanmamasına sebep olmaktadır. Bu durum yarardan fazlaca ziyana yol açıp, hastayı daha fazla alerjik hale getirebilir. Bu sebeple aşı kesinlikle 3 yıl mühletince uygulanmalıdır. Çok az durumlarda bilhassa arı alerjisi üzere olaylarda bu tedavi müddeti 5 yıla kadar uzatılabilir. Hatta birtakım özel durumu olan hastalarda aşı tedavisi ömür uzunluğu sürebilmektedir.
Tedavinin kesinlikle alerji uzmanı tabipler tarafınca uygulanması gerekiyor
Aşı uygulamasının riskleri de bulunmaktadır. Bu sebeple tedaviye kesinlikle alerji uzmanlığı olan doktorlar tarafınca karar verilip uygulanması gerekmektedir. Uzman kişi yanlışsız sonucu vermezse uygulanacak yanlış tedaviler tedavi yanıtsızlığına, aktifliğinin azalmasına ve vefatla sonuçlanabilecek yan tesirlere yol açabilmektedir.
Birinci 6 ay ilaç tedavisinin kesilmemesi gerekiyor
Her yaş kümesine uygulanabilen aşı tedavisinin başladığı birinci 6 ayda hastaların tertipli olarak alerji ilaçlarını kullanmaları gerekmektedir. Aşı tedavisi sürecinde öbür hastalık tanısı alan ve ilaç kullanımı gereken hastalar, bu durumu kesinlikle tabiplerine bildirmelidir. Zira kimi ilaçlar, aşı tedavisi sırasında farklı etkileşimlere sebep olabilmektedir. birebir vakitte faal kanser, faal romatoloji hastaları ve gebeler aşı tedavisi uygulanmaması gereken kümede bulunmaktadır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı