Babacan pişmanlığını anlattı: Keşke konuşsaydım DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Twitch platformunda Ahmet Sonuç’un (Jahrein) konuğu oldu. Babacan’ın açıklamasından başlıklar şu biçimde:
“GENÇLERE PARASIZ İNTERNET SAĞLAYACAĞIZ”
“Gençlerin teknolojiyle iç içe yetişmesini istiyoruz. İnternete kolay erişmek süratli, uygun fiyatlı internetle mümkün. Gençlere parasız internet sağlayacağız. 1 milyar dolarlık fiber optik yatırımla en ücra köşelerine interneti götürebilirsiniz. Bu kadar sıradan. Bunu merkezi hükümet yapar.”
“DEVLET VERGİYİ DÜŞÜNMEMELİ”
“Teknoloji eserleri gençlere satılırken devletin vergiyi düşünmemesi lazım. Biz eğitimde, sıhhatte, besinde, giyside KDV’yi düşürdük. Bilgisayardan, oyun konsollarından KDV alacağım diyorsunuz. PS5 ABD’de 500 dolar, Türkiye’de iki katı. Vergiyi yükselttiniz, kimse almadı. Kimse almayınca hiç vergi alamıyorsunuz. Sürümden kazanmak diye bir strateji vardır. On şahıstan toplayacağınız vergiden daha fazlasını bin bireyden toplayabilirsiniz, daha fazla beşere ulaşır. Karar verici pozisyonda olan beşerler bu işleri bilmiyor.”
“MESLEK DEĞİŞTİRMEK ÇOK ÖNEMLİ”
“Üniversiteleri hayat uzunluğu tahsil merkezleri haline getireceğiz. YÖK’ü kapatacağız. Meslek değiştirmek de hayli değerli. Dünya epey süratli değişiyor, ömür uzuyor. 18 yaşında gencin seçtiği mesleğe tahminen 10-15 sene daha sonra gerek olmayacak. Üniversitelerimizde programlarda yenisini öğrenecek.”
“HALA AYAKTAYSAK ATATÜRK SAYESİNDE”
“Bu ülke bütün bu zorluklara karşın hâlâ ayaktaysa bu Atatürk’ün attığı sağlam temeller yardımıyladir. O unsurlar ve bedeller üzerine bu ülke hâlâ ayaktadır.”
“İKTİDAR BİR daha sonraKİ SEÇİMDE DEĞİŞECEK”
“Türkiye’de işler düzeldiği anda, iktisat büyümeye başladığında beyin göçü dönecek. Bu canlılığı, bu hoşluğu öteki ülkede bulmak mümkün değil. 100’den çok ülkeye gittim. Çalıştım, okudum. Türkiye’den 3 saatlik uçuş haritası çizin, dünyanın üçte biri yaşıyor. Türkiye fazlaca kültürlü bir ülke. Şu andaki idare ayrıştırıp kutuplaştırmasa bir ortada yaşama iradesi devasa yükseklikte. Bu iktidar sonsuza kadar devam etmeyecek. Bir daha sonraki seçimde değişecek.”
“TÜRKİYE İÇİN FİNANSMAN SORUNU YOK”
“Uluslararası yatırımcılarla buluşmalarımız oluyor. Geçen ay bir toplantı istediler 170 fon yöneticisi katıldı. Dünyanın en büyük fonu 4,5 trilyon dolar yönetiyor, Türkiye iktisadının 8 misli fon yönetiyor. O da vardı. Dünyada parayı yönetenlerin birden fazla vardı. Küçük bir ışık görseler oluk oluk para gelecek. Türkiye için finansman sorunu yok.”
“İHALELERİN İDARİ VE YARGI KONTROLÜ YAPILMALI”
“Yap işlet devret, kamu özel paydaşlığıyla yeni bir perspektif getirdik. Birinci başlatmış olduğumız periyotta bir epeyce ülkede taklit edilen modeldi. Uygulamasında sorun çıktı. Model hakikat. Projeler değerliye mâl oldu. Garanti sayıları niçin yüksek? İhale kararında ortaya çıkan sayılar. Açık, şeffaf, geniş iştirakli yapmazsanız değerliye mâl olur. İktisat Bakanına bağlı olan kurumlar Merkez Bankası’dır, Hazine’dir. Harcamacı, yatırımcı 20 bakanlık var. İhaleleri kendileri yapıyor. Bunların hepsinin idari ve yargı kontrolünün yapılması gerekiyor, muhasebesinin ortaya çıkması gerekiyor. Ülkeyi senelerca yük altında bırakacak projeler var.”
“PARTİ KAPATMALARA KARŞIYIZ”
“Parti kapatmalara prensip olarak karşıyız. Şahısların hatası var ise bunun bağımsız ve tarafsız yargı tarafınca ele alınması lazım. HDP konusunda yargı süreci var. Hükûmetin siyasi içerikli her yargı sürecinin üstünde tesiri var. Terör örgütüyle kapsamlı bir çaba verilmeli. Yalnızca silahlı gayretle olmaz. Örgüt Suriye, Irak, İran ve Türkiye’de var. Türkiye ortasındaki örgüt elemanlarıyla uğraşırsınız. Tahlil için bölge ülkeleriyle birlikte çalışarak örgütü yalnızlaştırmak gerekir.”
“ÇOK ÖNEMLİ BİR YARGI ISLAHATI GEREKİYOR”
“Yargı hükümetin tesiri altında çalışıyor. Siyasi içerikli davalar nokta atış talimatıyla yürüyor. Yargı hükümetten bağımsız olacak. Tarafsız çalışması da değerli. FETÖ üzere örgütler ya da öbür kümeler yargıyı tesir altında tutuyorsa bu da yanlış. Çok önemli bir yargı ıslahatı gerekiyor. Hakim ve savcıların eğitim programından geçirilmesi, performans sisteminin kurulması gerekiyor. Aldığı 100 sonucun 95’i üst mahkemede bozuluyorsa çağırıp konuşmak gerekir.”
“GEZİ’DE BAKANLAR BİR TARAFTA, BAŞBAKAN DİĞER BİR TARAFTAYDI”
“Gezi olaylarıyla alakalı o gün bakan olup en ileri tabirleri kullanan benim. ‘Bunu anlamak, empati kurmak lazım, gençleri dinlememiz lazım’. Seyahat olayları bir dönüm noktasıdır. Daha evvel bakanlar konseyinde bahisleri konuşurken bakanların değerli bir kısmı tartı koyduğunda başbakan ‘şunu yapıyorum’ diyemezdi. Bakanların tamamı bir tarafta durdu, başbakan diğer bir tarafta oldu. En açık tabirleri kamuoyunda ben kullandım. Seyahat olaylarından daha sonra dikiş tutmadı.”
“YASAKLARA KARŞI ÇIKAN HAREKETİN YASAK UYGULAYAN REJİM HALİNE DÖNMESİNE ÜZÜLÜYORUM”
“Gezi olduğunda yurtdışı toplantılarından birisinde ‘Ne oluyor, demokrasi diyordunuz, Türkiye farklı bir yere mi gidiyor’ dediler. ‘AK Parti’nin kurucusuyum; baskıya, yasaklara, yoksulluğa, yolsuzluğa isyan olarak çıkmış siyasi partiyiz. bu biçimde bir partinin konseyi nizamın kendisi haline gelip öbür toplum bölümlerine baskı yapması olamaz’ diye anlatmaya çalışıyordum. Lakin müddet epey uzayınca olabiliyormuş. Baskıya, yasaklara karşı ortaya çıkan bir hareketin bir kişinin elinde topladığı yetkiyle baskı ve yasak uygulayan rejim haline dönmesine epey üzülüyorum.”
“BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİ HAREKETİ OLARAK ÇOK KIYMETLİ”
“Sokak hareketleri, şiddet, ziyan vermek gerçek değil. Boğaziçi’nde okuyan iki kurucumuz aksiyoncular içindeydı. ‘Bu hareketiniz bir üniversite öğrenci hareketi olarak fazlaca değerli. Sakın parti işine döndürmeyin. Biz gittiğimiz anda siyasallaştırırız, doğal protestoyu bedelsiz hale getiririz’ dedik. Sağınızda solunuzda daima öğrenciler olsun, dedik.”
“HÜKÛMET İNSANLARI ETRAFINDA KORKUTARAK TUTABİLİYOR”
“Ülkenin hukuk ve iktisadının gelişmesinde başarılı olan grubumuz tıpkı biçimde DEVA Partisi çatısı altında. Gençlerle de daima genişliyor. İki çeşit siyaset var; umut siyaseti ve kaygı siyaseti. Hükûmet şu an insanları etrafında lakin korkutarak tutabiliyor.”
“BİR NUMARALI MUHTAÇLIK ÖZGÜRLÜK”
“Her bir vatandaşımızın kendi hayat stilini olduğu üzere kabul ediyoruz. Devletin misyonunun hayat biçimine asla müdahale etmemesi olduğunu düşünüyoruz. Ailenin korunması ve güçlendirilmesiyle ilgili anayasa hususumuz var, onu da önemsiyoruz. Bizim partimizin programı özgürlükle başlar. Ülkemizin bir numaralı gereksinimi özgürlük.
“GEÇMİŞLE İLGİLİ KEŞKE ŞUNU DA SÖYLESEYDİM DEDİĞİM HUSUSLAR VAR”
“Öz tenkit yapmam gerekirse geçmişle ilgili, söylemiş olduklerim konusunda epeyce rahatım fakat söylemediklerim konusunda geçmişle ilgili keşke şunu da söyleseydim dediğim mevzular var. Bu sistem (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) savunulabilecek bir sistem değil. Ben ne yaptım, gelip de bana soran herkese olduğu üzere anlattım. Halbuki beni o günkü parti genel merkezine bir sürü insan şikayet etmiş. Ağzından bir tane ‘evet’ çıkmıyor, hatta olumsuz konuşuyor bu nasıl iş… O gün bunun yanlış bir sistem olduğunu açıkça anlatmamış olmayı şu anda kendim ismine bir kusur olarak görüyorum. Bunlardan bir tanesi de 2017 referandumunda çıkıp açıkça vatandaşlarımıza bu yanlış dememiş olmam.”
“İKİ YILDA 130 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR SATTILAR”
“Erken seçime her an hazırız, sorun yok. Lakin hükümet ister mi ben ondan emin değilim. Ülke şu anda derin bir ekonomik kriz ortasındayken, Merkez Bankası’nın rezervleri eksi 60 milyar dolara düştü. Biz rezervi 2002’de, 27 milyarla dolarla teslim aldık. 27 milyarı tam 136 milyar dolara çıkardık. Bunu benim iktisat bakanı olduğum periyotta yaptık. Taraflı Cumhurbaşkanı, bakan el ele verdi iki yılda 130 milyar doları cayır cayır sattılar ve rezerv eksi 60 milyar dolara düştü. Onun için dolar kurunu denetim edemiyorlar şu anda.”
“BÖYLE BİR PERİYOTTA SEÇİME SARFİYAT Mİ EMİN DEĞİLİM”
“Ülkenin hazine borcunu 2 yılda ikiye katladılar. Bunların hepsi maalesef son iki yılda oldu. Varlık Fonu kurdular 65 milyar lira ziyanda, yalnızca Türk Lirası olarak borca girmiş durumda. Ayrıyeten 12 milyar dolar dışarıya borçlandılar, ötürüsıyla hakikaten kahır büyük. Bu kadar enflasyonun yüksek olduğu işsizliğin yüksek olduğu, yoksulluğun olduğu, yoksulluk intiharlarının olduğu bir ülkede bu biçimde bir periyotta seçime masraf mi Cumhurbaşkanı ben emin değilim. Kaybedeceğini bile bile seçime gitmez diye düşünüyorum. bir süre daha bu ülkeyi düzeltmek için meseleleri çözmek için gayret gösterecektir diye kestirim ediyorum. Fakat bu eforun da asla sonuç vermeyeceğini katiyetle biliyorum.”
“ESNAF TAKVİYESİNİ BÜYÜK BİR MÜJDE OLARAK AÇIKLIYOR”
“Tarım paketi açıklıyorlar, esnaf paketi açıklıyorlar, pandemi paketi açıklıyorlar. Bir kişinin patrona bir aylık maliyeti taban fiyat üzerinden 4 bin 200 lira. Patron 3-5 kişi çalıştırıyorsa düşünün… en çok esnaf dayanağı bir seferlik 5 bin lira. Büyük bir müjde olarak bunu açıklıyor.”
“BAHÇELİ’NİN NE YAPACAĞI HİÇ AŞİKÂR OLMUYOR”
“Seçim tarihi için bir faktör de biliyorsunuz hükümetin küçük ortağı Sayın Bahçeli. Onun ne yapacağı hiç belirli olmuyor. 2002 yılındaki erken seçimi o tetikledi. 2018′ deki seçim bir erken seçim ve o tetikledi. Şu anda da hükümetin bir ortağı olarak ‘ya seçime gidelim ya da ben takviyemi çekiyorum’ dediği anda ülke apar topar mecburen seçime gitmek zorunda kalır. Onu da biz öngoremiyoruz, ne vakit kalır, nasıl olur…Ama biz ağır bir biçimde çalışıyoruz.”
“O PARAYLA ZİRAÎ SULAMA PROBLEMİNİ ÇÖZERSİNİZ”
“Kanal İstanbul’un etraf tesir tahlili gerçek düzgün yapılmadı. Cumhurbaşkanı ‘ben inadına bunu yapacağım’ diyor. Cumhurbaşkanı bunu deyince ‘çevre raporunu yaz getir ben inadına bunu yapacağım’ dediğinde etraf raporu nasıl gelir önünüze, uyduruk bir şey gelecek. halbuki bağımsız, tarafsız etraf tesir tahlilinin yapılması gerekiyor Kanal İstanbul’un. Bugün Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20 milyar dolar. halbuki su epey değerli bir kaynak. Bizim toprağımızın suyla buluşması gerekiyor. Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20, 60 milyara kadar giden kestirimler var. Türkiye’deki ziraî sulama projelerinin tamamını topladığınızda 22 milyar dolar ediyor. Yani Kanal İstanbul’u şöyleki 3-4 yıl bir öteleseniz o parayla Türkiye’deki tarım topraklarındaki her bir noktaya suyu götürebiliyorsunuz.”
“GENÇLERE PARASIZ İNTERNET SAĞLAYACAĞIZ”
“Gençlerin teknolojiyle iç içe yetişmesini istiyoruz. İnternete kolay erişmek süratli, uygun fiyatlı internetle mümkün. Gençlere parasız internet sağlayacağız. 1 milyar dolarlık fiber optik yatırımla en ücra köşelerine interneti götürebilirsiniz. Bu kadar sıradan. Bunu merkezi hükümet yapar.”
“DEVLET VERGİYİ DÜŞÜNMEMELİ”
“Teknoloji eserleri gençlere satılırken devletin vergiyi düşünmemesi lazım. Biz eğitimde, sıhhatte, besinde, giyside KDV’yi düşürdük. Bilgisayardan, oyun konsollarından KDV alacağım diyorsunuz. PS5 ABD’de 500 dolar, Türkiye’de iki katı. Vergiyi yükselttiniz, kimse almadı. Kimse almayınca hiç vergi alamıyorsunuz. Sürümden kazanmak diye bir strateji vardır. On şahıstan toplayacağınız vergiden daha fazlasını bin bireyden toplayabilirsiniz, daha fazla beşere ulaşır. Karar verici pozisyonda olan beşerler bu işleri bilmiyor.”
“MESLEK DEĞİŞTİRMEK ÇOK ÖNEMLİ”
“Üniversiteleri hayat uzunluğu tahsil merkezleri haline getireceğiz. YÖK’ü kapatacağız. Meslek değiştirmek de hayli değerli. Dünya epey süratli değişiyor, ömür uzuyor. 18 yaşında gencin seçtiği mesleğe tahminen 10-15 sene daha sonra gerek olmayacak. Üniversitelerimizde programlarda yenisini öğrenecek.”
“HALA AYAKTAYSAK ATATÜRK SAYESİNDE”
“Bu ülke bütün bu zorluklara karşın hâlâ ayaktaysa bu Atatürk’ün attığı sağlam temeller yardımıyladir. O unsurlar ve bedeller üzerine bu ülke hâlâ ayaktadır.”
“İKTİDAR BİR daha sonraKİ SEÇİMDE DEĞİŞECEK”
“Türkiye’de işler düzeldiği anda, iktisat büyümeye başladığında beyin göçü dönecek. Bu canlılığı, bu hoşluğu öteki ülkede bulmak mümkün değil. 100’den çok ülkeye gittim. Çalıştım, okudum. Türkiye’den 3 saatlik uçuş haritası çizin, dünyanın üçte biri yaşıyor. Türkiye fazlaca kültürlü bir ülke. Şu andaki idare ayrıştırıp kutuplaştırmasa bir ortada yaşama iradesi devasa yükseklikte. Bu iktidar sonsuza kadar devam etmeyecek. Bir daha sonraki seçimde değişecek.”
“TÜRKİYE İÇİN FİNANSMAN SORUNU YOK”
“Uluslararası yatırımcılarla buluşmalarımız oluyor. Geçen ay bir toplantı istediler 170 fon yöneticisi katıldı. Dünyanın en büyük fonu 4,5 trilyon dolar yönetiyor, Türkiye iktisadının 8 misli fon yönetiyor. O da vardı. Dünyada parayı yönetenlerin birden fazla vardı. Küçük bir ışık görseler oluk oluk para gelecek. Türkiye için finansman sorunu yok.”
“İHALELERİN İDARİ VE YARGI KONTROLÜ YAPILMALI”
“Yap işlet devret, kamu özel paydaşlığıyla yeni bir perspektif getirdik. Birinci başlatmış olduğumız periyotta bir epeyce ülkede taklit edilen modeldi. Uygulamasında sorun çıktı. Model hakikat. Projeler değerliye mâl oldu. Garanti sayıları niçin yüksek? İhale kararında ortaya çıkan sayılar. Açık, şeffaf, geniş iştirakli yapmazsanız değerliye mâl olur. İktisat Bakanına bağlı olan kurumlar Merkez Bankası’dır, Hazine’dir. Harcamacı, yatırımcı 20 bakanlık var. İhaleleri kendileri yapıyor. Bunların hepsinin idari ve yargı kontrolünün yapılması gerekiyor, muhasebesinin ortaya çıkması gerekiyor. Ülkeyi senelerca yük altında bırakacak projeler var.”
“PARTİ KAPATMALARA KARŞIYIZ”
“Parti kapatmalara prensip olarak karşıyız. Şahısların hatası var ise bunun bağımsız ve tarafsız yargı tarafınca ele alınması lazım. HDP konusunda yargı süreci var. Hükûmetin siyasi içerikli her yargı sürecinin üstünde tesiri var. Terör örgütüyle kapsamlı bir çaba verilmeli. Yalnızca silahlı gayretle olmaz. Örgüt Suriye, Irak, İran ve Türkiye’de var. Türkiye ortasındaki örgüt elemanlarıyla uğraşırsınız. Tahlil için bölge ülkeleriyle birlikte çalışarak örgütü yalnızlaştırmak gerekir.”
“ÇOK ÖNEMLİ BİR YARGI ISLAHATI GEREKİYOR”
“Yargı hükümetin tesiri altında çalışıyor. Siyasi içerikli davalar nokta atış talimatıyla yürüyor. Yargı hükümetten bağımsız olacak. Tarafsız çalışması da değerli. FETÖ üzere örgütler ya da öbür kümeler yargıyı tesir altında tutuyorsa bu da yanlış. Çok önemli bir yargı ıslahatı gerekiyor. Hakim ve savcıların eğitim programından geçirilmesi, performans sisteminin kurulması gerekiyor. Aldığı 100 sonucun 95’i üst mahkemede bozuluyorsa çağırıp konuşmak gerekir.”
“GEZİ’DE BAKANLAR BİR TARAFTA, BAŞBAKAN DİĞER BİR TARAFTAYDI”
“Gezi olaylarıyla alakalı o gün bakan olup en ileri tabirleri kullanan benim. ‘Bunu anlamak, empati kurmak lazım, gençleri dinlememiz lazım’. Seyahat olayları bir dönüm noktasıdır. Daha evvel bakanlar konseyinde bahisleri konuşurken bakanların değerli bir kısmı tartı koyduğunda başbakan ‘şunu yapıyorum’ diyemezdi. Bakanların tamamı bir tarafta durdu, başbakan diğer bir tarafta oldu. En açık tabirleri kamuoyunda ben kullandım. Seyahat olaylarından daha sonra dikiş tutmadı.”
“YASAKLARA KARŞI ÇIKAN HAREKETİN YASAK UYGULAYAN REJİM HALİNE DÖNMESİNE ÜZÜLÜYORUM”
“Gezi olduğunda yurtdışı toplantılarından birisinde ‘Ne oluyor, demokrasi diyordunuz, Türkiye farklı bir yere mi gidiyor’ dediler. ‘AK Parti’nin kurucusuyum; baskıya, yasaklara, yoksulluğa, yolsuzluğa isyan olarak çıkmış siyasi partiyiz. bu biçimde bir partinin konseyi nizamın kendisi haline gelip öbür toplum bölümlerine baskı yapması olamaz’ diye anlatmaya çalışıyordum. Lakin müddet epey uzayınca olabiliyormuş. Baskıya, yasaklara karşı ortaya çıkan bir hareketin bir kişinin elinde topladığı yetkiyle baskı ve yasak uygulayan rejim haline dönmesine epey üzülüyorum.”
“BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİ HAREKETİ OLARAK ÇOK KIYMETLİ”
“Sokak hareketleri, şiddet, ziyan vermek gerçek değil. Boğaziçi’nde okuyan iki kurucumuz aksiyoncular içindeydı. ‘Bu hareketiniz bir üniversite öğrenci hareketi olarak fazlaca değerli. Sakın parti işine döndürmeyin. Biz gittiğimiz anda siyasallaştırırız, doğal protestoyu bedelsiz hale getiririz’ dedik. Sağınızda solunuzda daima öğrenciler olsun, dedik.”
“HÜKÛMET İNSANLARI ETRAFINDA KORKUTARAK TUTABİLİYOR”
“Ülkenin hukuk ve iktisadının gelişmesinde başarılı olan grubumuz tıpkı biçimde DEVA Partisi çatısı altında. Gençlerle de daima genişliyor. İki çeşit siyaset var; umut siyaseti ve kaygı siyaseti. Hükûmet şu an insanları etrafında lakin korkutarak tutabiliyor.”
“BİR NUMARALI MUHTAÇLIK ÖZGÜRLÜK”
“Her bir vatandaşımızın kendi hayat stilini olduğu üzere kabul ediyoruz. Devletin misyonunun hayat biçimine asla müdahale etmemesi olduğunu düşünüyoruz. Ailenin korunması ve güçlendirilmesiyle ilgili anayasa hususumuz var, onu da önemsiyoruz. Bizim partimizin programı özgürlükle başlar. Ülkemizin bir numaralı gereksinimi özgürlük.
“GEÇMİŞLE İLGİLİ KEŞKE ŞUNU DA SÖYLESEYDİM DEDİĞİM HUSUSLAR VAR”
“Öz tenkit yapmam gerekirse geçmişle ilgili, söylemiş olduklerim konusunda epeyce rahatım fakat söylemediklerim konusunda geçmişle ilgili keşke şunu da söyleseydim dediğim mevzular var. Bu sistem (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) savunulabilecek bir sistem değil. Ben ne yaptım, gelip de bana soran herkese olduğu üzere anlattım. Halbuki beni o günkü parti genel merkezine bir sürü insan şikayet etmiş. Ağzından bir tane ‘evet’ çıkmıyor, hatta olumsuz konuşuyor bu nasıl iş… O gün bunun yanlış bir sistem olduğunu açıkça anlatmamış olmayı şu anda kendim ismine bir kusur olarak görüyorum. Bunlardan bir tanesi de 2017 referandumunda çıkıp açıkça vatandaşlarımıza bu yanlış dememiş olmam.”
“İKİ YILDA 130 MİLYAR DOLARI CAYIR CAYIR SATTILAR”
“Erken seçime her an hazırız, sorun yok. Lakin hükümet ister mi ben ondan emin değilim. Ülke şu anda derin bir ekonomik kriz ortasındayken, Merkez Bankası’nın rezervleri eksi 60 milyar dolara düştü. Biz rezervi 2002’de, 27 milyarla dolarla teslim aldık. 27 milyarı tam 136 milyar dolara çıkardık. Bunu benim iktisat bakanı olduğum periyotta yaptık. Taraflı Cumhurbaşkanı, bakan el ele verdi iki yılda 130 milyar doları cayır cayır sattılar ve rezerv eksi 60 milyar dolara düştü. Onun için dolar kurunu denetim edemiyorlar şu anda.”
“BÖYLE BİR PERİYOTTA SEÇİME SARFİYAT Mİ EMİN DEĞİLİM”
“Ülkenin hazine borcunu 2 yılda ikiye katladılar. Bunların hepsi maalesef son iki yılda oldu. Varlık Fonu kurdular 65 milyar lira ziyanda, yalnızca Türk Lirası olarak borca girmiş durumda. Ayrıyeten 12 milyar dolar dışarıya borçlandılar, ötürüsıyla hakikaten kahır büyük. Bu kadar enflasyonun yüksek olduğu işsizliğin yüksek olduğu, yoksulluğun olduğu, yoksulluk intiharlarının olduğu bir ülkede bu biçimde bir periyotta seçime masraf mi Cumhurbaşkanı ben emin değilim. Kaybedeceğini bile bile seçime gitmez diye düşünüyorum. bir süre daha bu ülkeyi düzeltmek için meseleleri çözmek için gayret gösterecektir diye kestirim ediyorum. Fakat bu eforun da asla sonuç vermeyeceğini katiyetle biliyorum.”
“ESNAF TAKVİYESİNİ BÜYÜK BİR MÜJDE OLARAK AÇIKLIYOR”
“Tarım paketi açıklıyorlar, esnaf paketi açıklıyorlar, pandemi paketi açıklıyorlar. Bir kişinin patrona bir aylık maliyeti taban fiyat üzerinden 4 bin 200 lira. Patron 3-5 kişi çalıştırıyorsa düşünün… en çok esnaf dayanağı bir seferlik 5 bin lira. Büyük bir müjde olarak bunu açıklıyor.”
“BAHÇELİ’NİN NE YAPACAĞI HİÇ AŞİKÂR OLMUYOR”
“Seçim tarihi için bir faktör de biliyorsunuz hükümetin küçük ortağı Sayın Bahçeli. Onun ne yapacağı hiç belirli olmuyor. 2002 yılındaki erken seçimi o tetikledi. 2018′ deki seçim bir erken seçim ve o tetikledi. Şu anda da hükümetin bir ortağı olarak ‘ya seçime gidelim ya da ben takviyemi çekiyorum’ dediği anda ülke apar topar mecburen seçime gitmek zorunda kalır. Onu da biz öngoremiyoruz, ne vakit kalır, nasıl olur…Ama biz ağır bir biçimde çalışıyoruz.”
“O PARAYLA ZİRAÎ SULAMA PROBLEMİNİ ÇÖZERSİNİZ”
“Kanal İstanbul’un etraf tesir tahlili gerçek düzgün yapılmadı. Cumhurbaşkanı ‘ben inadına bunu yapacağım’ diyor. Cumhurbaşkanı bunu deyince ‘çevre raporunu yaz getir ben inadına bunu yapacağım’ dediğinde etraf raporu nasıl gelir önünüze, uyduruk bir şey gelecek. halbuki bağımsız, tarafsız etraf tesir tahlilinin yapılması gerekiyor Kanal İstanbul’un. Bugün Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20 milyar dolar. halbuki su epey değerli bir kaynak. Bizim toprağımızın suyla buluşması gerekiyor. Kanal İstanbul’un maliyeti en az 20, 60 milyara kadar giden kestirimler var. Türkiye’deki ziraî sulama projelerinin tamamını topladığınızda 22 milyar dolar ediyor. Yani Kanal İstanbul’u şöyleki 3-4 yıl bir öteleseniz o parayla Türkiye’deki tarım topraklarındaki her bir noktaya suyu götürebiliyorsunuz.”