Babacan: Türkiye’nin gerçek bir meclise muhtaçlığı var Partisinin düzenlediği iftar programında konuşan DEVA Partisi başkanı Babacan, “Türkiye, farklı fikirlerdeki her insanın yurdudur. Hepimizin yurdudur. Sıkıntıları, bizim üzere düşünmeyen beşerlerle birlikte konuşa konuşa çözeceğiz. İşte bu niçinle, Türkiye’nin, tam da şu anda gerçek bir meclise fazlaca gereksinimi var” dedi.
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul Esenyurt’ta partisinin düzenlediği iftar programında konuştu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Babacan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 102. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle şu tabirleri kullandı:
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK BİR MECLİSE ÇOK GEREKSİNİMİ VAR”
* Birinci Meclis’in duvarında yazan o hoş kelamı sizlere hatırlatmak istiyorum: ‘Ve emruhum, şûrâ beynehum’. Yani, ‘İşlerini istişare ile yürütürler’. Düstur bu. Dün olduğu üzere, Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken de yolumuza ışık tutan düstur bu. Evet; istişareye gereksinimimiz var.
* Zira bu topraklarda, farklı fikirlere sahip beşerler olarak yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. Türkiye, farklı fikirlerdeki her insanın yurdudur. Hepimizin yurdudur. Sıkıntıları, bizim üzere düşünmeyen beşerlerle birlikte konuşa konuşa çözeceğiz. İşte bu niçinle, Türkiye’nin, tam da şu anda gerçek bir meclise epeyce muhtaçlığı var.
* Çocuklarımız, barış ve bolluk ortasında yaşayan bir Türkiye’de büyümeyi hak ediyorlar. Bu onların hakkı. Biz çocuklarımıza; özgür ve varlıklı bir Türkiye bırakacağız. Biz çocuklarımıza, yarınlarımıza; demokrasi, özgürlük, adalet, zenginlik, huzur ve memnunluk bırakacağız.
“TÜRKİYE TEK BİR FİKRİN HÂKİM OLDUĞU BİR ÜLKE OLAMAZ”
* Türkiye, tek bir kişi tarafınca yönetilemez. Türkiye, tek bir görüşten insanların öbeklendiği bir iktidar tarafınca da yönetilemez. Türkiye tek tipleştirilmiş, tek bir fikrin hâkim olduğu bir ülke olamaz.
* Daha evvel AK Parti’ye, CHP’ye, HDP’ye yahut MHP’ye oy veren her insanın yarınların Türkiye’sinde yeri vardır. İşte bunun yolu karşılıklı hürmetten geçer. Bu ülkede yaşayan her siyasi mahallenin telaşını dinlememiz ve anlamamız gerekir.
* her insanın kendisini birinci sınıf vatandaş hissettiği bir Türkiye’yi daima birlikte inşa etmemiz gerekir. Bu mevzuda epeyce kararlıyız. Çocuklarımıza demokrasinin hükümran olduğu bir ülke bırakacağız.
“KÜRT SORUNUNU EŞİT VATANDAŞLIK ÇERÇEVESİNDE ÇÖZECEĞİZ”
* Diyarbakır’da diğer, İstanbul’da öbür konuşanlardan değiliz. Diyarbakır’a gidince, Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık, olmayız.
* Diyarbakır’da ‘Türkiye’de ne yazık ki tam demokrasi yok. Tam demokrasi olmadığı için eşit vatandaşlık yok. Eşit vatandaşlık olmadığı için bu memleketin bir Kürt problemi var. Vaktiyle epey yol kat ettiğimiz bu sıkıntıyı bu iktidar diriltti’ dedik.
* Lakin şunu da söylemiş olduk: Kürt sıkıntısını çözmek bizim boynumuzun borcudur. Biz çözeceğiz. Kürt problemini, ‘eşit vatandaşlık’ unsuruyla çözeceğiz. ‘Tam demokrasi’ çerçevesinde çözeceğiz. Hakla, hukukla çözeceğiz. Çocuklarımıza barışın hükümran olduğu bir ülke bırakacağız.
“SAKIN ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAYIN”
* Açlık ve yoksulluk artıyor. Lakin küçük bir azınlık da servetine servet katıyor. bu biçimde adalet olmaz. İşçiler, emekliler, dar ve sabit gelirliler ayın sonunu getiremiyor.
* Marketlerdeki fiyatlar patlamış durumda. İnsanların alım gücü azala azala neredeyse kalmadı. Kiralar aldı başını gitti. Fakat emin olun ve sakın ümitsizliğe kapılmayın. Hepsinin üstesinden geleceğiz.
“BU BİZİM İŞİMİZ, BİZ ÇÖZECEĞİZ”
* Açlığı ve mutlak yoksulluğu bir daha bitmiş oldureceğiz. Daha evvelce bu ülkeden mutlak yoksulluğu silmiştik, bir daha sıfırlayacağız. Vatandaş sıkıntı çekmeyecek. Bakın görün, enflasyonu tek haneye bir daha biz indireceğiz. Daha evvel yaptık, bir daha yapacağız.
* Taban fiyat, asla açlık hududunun altında kalmayacak. Fakirden alıp zengine veren tüm uygulamaları bitmiş oldureceğiz. Milletin sofrasındaki ekmeği büyüteceğiz. her insanın eli ekmek tutacak. Bu bizim işimiz. Biz çözeceğiz. Daha evvel yaptık, bir daha yapacağız.
* Taban gelir dayanağı sağlayacağız, kâfi geliri olmayan her haneye dayanak olacağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Yeni doğan bebekler sağlıklı büyüsün diye doğumundan 1 yaşına kadar süt ve bebek maması başta olmak üzere her türlü gereksinimini biz karşılayacağız. İnsanları besin, barınma ve giyinme üzere temel gereksinimlerden asla yoksun bırakmayacağız.
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul Esenyurt’ta partisinin düzenlediği iftar programında konuştu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayan Babacan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 102. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle şu tabirleri kullandı:
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK BİR MECLİSE ÇOK GEREKSİNİMİ VAR”
* Birinci Meclis’in duvarında yazan o hoş kelamı sizlere hatırlatmak istiyorum: ‘Ve emruhum, şûrâ beynehum’. Yani, ‘İşlerini istişare ile yürütürler’. Düstur bu. Dün olduğu üzere, Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken de yolumuza ışık tutan düstur bu. Evet; istişareye gereksinimimiz var.
* Zira bu topraklarda, farklı fikirlere sahip beşerler olarak yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. Türkiye, farklı fikirlerdeki her insanın yurdudur. Hepimizin yurdudur. Sıkıntıları, bizim üzere düşünmeyen beşerlerle birlikte konuşa konuşa çözeceğiz. İşte bu niçinle, Türkiye’nin, tam da şu anda gerçek bir meclise epeyce muhtaçlığı var.
* Çocuklarımız, barış ve bolluk ortasında yaşayan bir Türkiye’de büyümeyi hak ediyorlar. Bu onların hakkı. Biz çocuklarımıza; özgür ve varlıklı bir Türkiye bırakacağız. Biz çocuklarımıza, yarınlarımıza; demokrasi, özgürlük, adalet, zenginlik, huzur ve memnunluk bırakacağız.
“TÜRKİYE TEK BİR FİKRİN HÂKİM OLDUĞU BİR ÜLKE OLAMAZ”
* Türkiye, tek bir kişi tarafınca yönetilemez. Türkiye, tek bir görüşten insanların öbeklendiği bir iktidar tarafınca da yönetilemez. Türkiye tek tipleştirilmiş, tek bir fikrin hâkim olduğu bir ülke olamaz.
* Daha evvel AK Parti’ye, CHP’ye, HDP’ye yahut MHP’ye oy veren her insanın yarınların Türkiye’sinde yeri vardır. İşte bunun yolu karşılıklı hürmetten geçer. Bu ülkede yaşayan her siyasi mahallenin telaşını dinlememiz ve anlamamız gerekir.
* her insanın kendisini birinci sınıf vatandaş hissettiği bir Türkiye’yi daima birlikte inşa etmemiz gerekir. Bu mevzuda epeyce kararlıyız. Çocuklarımıza demokrasinin hükümran olduğu bir ülke bırakacağız.
“KÜRT SORUNUNU EŞİT VATANDAŞLIK ÇERÇEVESİNDE ÇÖZECEĞİZ”
* Diyarbakır’da diğer, İstanbul’da öbür konuşanlardan değiliz. Diyarbakır’a gidince, Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık, olmayız.
* Diyarbakır’da ‘Türkiye’de ne yazık ki tam demokrasi yok. Tam demokrasi olmadığı için eşit vatandaşlık yok. Eşit vatandaşlık olmadığı için bu memleketin bir Kürt problemi var. Vaktiyle epey yol kat ettiğimiz bu sıkıntıyı bu iktidar diriltti’ dedik.
* Lakin şunu da söylemiş olduk: Kürt sıkıntısını çözmek bizim boynumuzun borcudur. Biz çözeceğiz. Kürt problemini, ‘eşit vatandaşlık’ unsuruyla çözeceğiz. ‘Tam demokrasi’ çerçevesinde çözeceğiz. Hakla, hukukla çözeceğiz. Çocuklarımıza barışın hükümran olduğu bir ülke bırakacağız.
“SAKIN ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAYIN”
* Açlık ve yoksulluk artıyor. Lakin küçük bir azınlık da servetine servet katıyor. bu biçimde adalet olmaz. İşçiler, emekliler, dar ve sabit gelirliler ayın sonunu getiremiyor.
* Marketlerdeki fiyatlar patlamış durumda. İnsanların alım gücü azala azala neredeyse kalmadı. Kiralar aldı başını gitti. Fakat emin olun ve sakın ümitsizliğe kapılmayın. Hepsinin üstesinden geleceğiz.
“BU BİZİM İŞİMİZ, BİZ ÇÖZECEĞİZ”
* Açlığı ve mutlak yoksulluğu bir daha bitmiş oldureceğiz. Daha evvelce bu ülkeden mutlak yoksulluğu silmiştik, bir daha sıfırlayacağız. Vatandaş sıkıntı çekmeyecek. Bakın görün, enflasyonu tek haneye bir daha biz indireceğiz. Daha evvel yaptık, bir daha yapacağız.
* Taban fiyat, asla açlık hududunun altında kalmayacak. Fakirden alıp zengine veren tüm uygulamaları bitmiş oldureceğiz. Milletin sofrasındaki ekmeği büyüteceğiz. her insanın eli ekmek tutacak. Bu bizim işimiz. Biz çözeceğiz. Daha evvel yaptık, bir daha yapacağız.
* Taban gelir dayanağı sağlayacağız, kâfi geliri olmayan her haneye dayanak olacağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Yeni doğan bebekler sağlıklı büyüsün diye doğumundan 1 yaşına kadar süt ve bebek maması başta olmak üzere her türlü gereksinimini biz karşılayacağız. İnsanları besin, barınma ve giyinme üzere temel gereksinimlerden asla yoksun bırakmayacağız.