- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Babacan’dan geri dönüşüm atık toplayıcılarına: ‘Meseleyi güzel anladık, dersimizi düzgün çalışacağız’
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Sancaktepe İlçe Başkanlık binası açılışının öncesinde geri dönüşüm atık toplayıcılarını ziyaret etti. Personellerin sorunlarını dinleyen Babacan, “Atık idaresi değerli. Çok kişinin ekmek yediği bir alan. Sıkıntıyı yeterli anladık, dersimizi düzgün çalışmamız lazım” dedi.
‘Bizim haklarımızı düzelten bireye oyumuzu vereceğiz’
Babacan’ın ziyareti esnasında konuşan geri dönüşüm atık toplayıcısı emekçilerden biri, “AK Parti bizi yalnızca büyükşehir seçiminde çağırdı.” diyerek keder yandı. Emekçi, “İç Anadolu’dan bir tane milletvekilini aradım, benim bir meselem var diye. Urfa’daki milletvekilini arayın dedi. Ben A kentinden B kentine gitmeden talebimi sana veriyorsam, oyumu sana veriyorsam vekil olarak beni temsil ediyorsun. Ancak ben notere yazılı imza sirküsü vermedim. Yalnızca bir pusulanın altına mühür bastım. Beni temsil ediyorsan, ben seni arıyorsam değil İç Anadolu; İstanbul, Erzurum; nerenin milletvekili olursan ol benim telefonuma yanıt vereceksin. Beş dakikada olsa benimle konuşacaksın. Milletvekillerimizi aradık kimse sesimize karşılık vermedi. Valilik’ten randevu talep ettik kabul etmedi. Ümraniye Belediye Liderinden randevu talep ettik kabul etmedi. Bizi en uygun yöneten, bizim haklarımızı en yeterli düzelten şahsa biz oyumuzu vereceğiz. Her daim biz buna razıyız.” diye konuştu.
‘Atık idaresi nizamlı bir biçimde ele alınmalı’
Atık idaresinin kıymetini vurgulayan Babacan, “Atık idaresi değerli bir iş ve dünyada da gitgide kıymeti büyüyor. Hem etraf kirliliği açısından hem global ısınma açısından genel olarak ekonomik bedellerin yeterli kıymetlendirilmesi açısından hayli kıymetli bir husus. Bu mevzunun Türkiye’de de sistemli bir biçimde ele alınması lazım. Çok kişinin ekmek yediği bir alan. Bunların hepsi ulusal servet, hepsi döviz. Bunları işlemezseniz, iktisada kazandırmazsanız bunun tartısı kadar Türkiye ithalat yapacak ve döviz gidecek. Siz aslında çöplerden dolar ve euro topluyorsunuz.” dedi.
‘Sürdürülebilir bir hayat için çöpler toplanmalı ve geri dönüştürülmeli’
Üniversite mezunu olduğunu söyleyen bir emekçi, “Bu da sizin alanınız, eski İktisat Bakanı olarak bu işlerden anlıyorsunuz. Ben Biyolojiciyim, üniversite mezunuyum. Sayın Genel Liderim bir ton kâğıdın elde edilmesi için 26 tane ağacın kesilmesi lazım. Bir iki yıllık ağaç değil. 6,7,8 yıllık ağaç. 2 buçuk ton yakıt kullanılması lazım. 25 ton suyun gitmesi lazım. meğer sokakta topladığımız bir ton kâğıt bu kadar ağacın, bu kadar yakıt ve suyun harcamasının önüne geçmiş oluyor. Sürdürülebilir bir ömür için çöpler toplanmalı ve geri dönüştürülmeli.” dedi.
‘Bu dalda çalışanlarla oturup çalışmak lazım’
Çalışanların “Bu işin bir muhatabı var mıdır?” sorusu üzerine Babacan, “Vardır da uygun çalışmak lazım. Bu bölümde çalışan arkadaşlarla oturup güzel çalışmak lazım Hangi iş olursa olsun, dersini güzel çalışmak lazım. İşin arasındakilerle istişare etmek, o işi şahsen yaşayanlarla konuşmak ve ona nazaran karar vermek lazım. Öbür türlü uzaktan oturduğun yerden karar verince bu işler olmuyor.” diye karşılık verdi.
‘Kayı dışı olunca istismar oluyor’
Babacan personellere, “Biz tertipten yanayız. Hangi iş hangi meslek olursa olsun evvel onun gerçeğini düzgün anlamak lazım. Biz kayıt dışılığı sevmiyoruz. Kayıt dışı olunca istismar oluyor. Beşerler sigortalı olamıyor. Sigortasız olmanın bir sürü problemleri var. Tahminen artık siz de düşünürsünüz bir ortaya gelirsiniz, konuşursunuz, biz bu işi daha düzgün nasıl yaparız diye. örneğin Belediyenin, Valinin şikâyeti ne? Bunlar niye şikâyet ediyor.” diyerek sordu. Personeller ise, “Şu an en epey yakındıkları şey: haksız yarar, kamu ziyanı ve etraf kirliliği.” dedi. Babacan’ın “Siz bunları toplayıp belediyenin imkanlarını mı elinden alıyorsunuz?” sorusu üzerine bir personel, “Belediyenin ceplerinin boşalmasına niye oluyormuşuz.” diyerek karşılık verdi.
‘Çekçeklerimizi alıp ekmeğimizden ediyorlar’
Emekçilerin elinden çekçeklerini alarak ekmeğini elinden alıyorlar diyerek isyan eden bir emekçi ise şunları söylemiş oldu: “Bu insanların işe çıktıkları vakit yükleri 40 kilodan başlar. Bu beşerler kilometrelerce sokak sokak dolaşıyor. Birtakım beşerler sabah saat 6’dan 12’ye kadar aç susuz bu işi yapıyor. Demek ki bu adamın bir ıstırabı, geçim zorluğu var onun için bu işi yapıyor. Bir insan şayet birinci attığı adımda 40 kiloyu sırtında taşıyorsa mecburiyeti vardır. Büyük bir meşakkati vardır. Bu insanı, bu problemleri dinlemek lazım. O beşerlerle konuşmak lazım. O insanın birinci attığı adımda çekçeklerini, ekmeğini elinden almak değil. Sen insanı hem ekmeğinden ediyorsun birebir vakitte o insanı gasp ediyorsun. İstanbul’un birden fazla yerinde bu biçimde yapıyorlar.”
‘Bir tabibin, hâkimin, savcının çocuğuyla çekçekçilik yapan bir babanın çocuğu tıpkı standartta okumalı’
Biyoloji mezunu emekçi, “Ben okul okumuşum, öbür arkadaşların çocukları da okuyor. Bu işte çalışarak okul okuyan çocuğunu bir avukatın, tabibin, hâkimin, savcının çocuğuyla tıpkı standartta okutmaya çalışıyor. Öğretmen bir proje ödevini verdiğinde tahminen 100-200 TL’lik maliyeti var lakin bu babası çöpte çalışan çocuk için epey büyük bir para. Avukat, hâkim, tabibin çocuğu da o projeyi yapacak, babası çekçekçi olanın çocuğu da yapacak.” diyerek fırsat eşitsizliğine dikkat çekti.
Babacan, “Meseleyi büyük ölçüde anladık, yeterli oldu. Sizin eza çektiğinizi öğrenince arkadaşlarla gidelim şahsen sizlerden dinleyelim dedik. Ne yapılabilir diye bizim de dersimizi çalışmamız gerekiyor. Dersimizi çalışmadan pat diye bir şey söylememiz gerçekçi değil. Kolay değil, İstanbul’da hayat sıkıntı ve fazlaca değerli. Helalinden pak çıkar en kıymetlisi.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Sancaktepe İlçe Başkanlık binası açılışının öncesinde geri dönüşüm atık toplayıcılarını ziyaret etti. Personellerin sorunlarını dinleyen Babacan, “Atık idaresi değerli. Çok kişinin ekmek yediği bir alan. Sıkıntıyı yeterli anladık, dersimizi düzgün çalışmamız lazım” dedi.
‘Bizim haklarımızı düzelten bireye oyumuzu vereceğiz’
Babacan’ın ziyareti esnasında konuşan geri dönüşüm atık toplayıcısı emekçilerden biri, “AK Parti bizi yalnızca büyükşehir seçiminde çağırdı.” diyerek keder yandı. Emekçi, “İç Anadolu’dan bir tane milletvekilini aradım, benim bir meselem var diye. Urfa’daki milletvekilini arayın dedi. Ben A kentinden B kentine gitmeden talebimi sana veriyorsam, oyumu sana veriyorsam vekil olarak beni temsil ediyorsun. Ancak ben notere yazılı imza sirküsü vermedim. Yalnızca bir pusulanın altına mühür bastım. Beni temsil ediyorsan, ben seni arıyorsam değil İç Anadolu; İstanbul, Erzurum; nerenin milletvekili olursan ol benim telefonuma yanıt vereceksin. Beş dakikada olsa benimle konuşacaksın. Milletvekillerimizi aradık kimse sesimize karşılık vermedi. Valilik’ten randevu talep ettik kabul etmedi. Ümraniye Belediye Liderinden randevu talep ettik kabul etmedi. Bizi en uygun yöneten, bizim haklarımızı en yeterli düzelten şahsa biz oyumuzu vereceğiz. Her daim biz buna razıyız.” diye konuştu.
‘Atık idaresi nizamlı bir biçimde ele alınmalı’
Atık idaresinin kıymetini vurgulayan Babacan, “Atık idaresi değerli bir iş ve dünyada da gitgide kıymeti büyüyor. Hem etraf kirliliği açısından hem global ısınma açısından genel olarak ekonomik bedellerin yeterli kıymetlendirilmesi açısından hayli kıymetli bir husus. Bu mevzunun Türkiye’de de sistemli bir biçimde ele alınması lazım. Çok kişinin ekmek yediği bir alan. Bunların hepsi ulusal servet, hepsi döviz. Bunları işlemezseniz, iktisada kazandırmazsanız bunun tartısı kadar Türkiye ithalat yapacak ve döviz gidecek. Siz aslında çöplerden dolar ve euro topluyorsunuz.” dedi.
‘Sürdürülebilir bir hayat için çöpler toplanmalı ve geri dönüştürülmeli’
Üniversite mezunu olduğunu söyleyen bir emekçi, “Bu da sizin alanınız, eski İktisat Bakanı olarak bu işlerden anlıyorsunuz. Ben Biyolojiciyim, üniversite mezunuyum. Sayın Genel Liderim bir ton kâğıdın elde edilmesi için 26 tane ağacın kesilmesi lazım. Bir iki yıllık ağaç değil. 6,7,8 yıllık ağaç. 2 buçuk ton yakıt kullanılması lazım. 25 ton suyun gitmesi lazım. meğer sokakta topladığımız bir ton kâğıt bu kadar ağacın, bu kadar yakıt ve suyun harcamasının önüne geçmiş oluyor. Sürdürülebilir bir ömür için çöpler toplanmalı ve geri dönüştürülmeli.” dedi.
‘Bu dalda çalışanlarla oturup çalışmak lazım’
Çalışanların “Bu işin bir muhatabı var mıdır?” sorusu üzerine Babacan, “Vardır da uygun çalışmak lazım. Bu bölümde çalışan arkadaşlarla oturup güzel çalışmak lazım Hangi iş olursa olsun, dersini güzel çalışmak lazım. İşin arasındakilerle istişare etmek, o işi şahsen yaşayanlarla konuşmak ve ona nazaran karar vermek lazım. Öbür türlü uzaktan oturduğun yerden karar verince bu işler olmuyor.” diye karşılık verdi.
‘Kayı dışı olunca istismar oluyor’
Babacan personellere, “Biz tertipten yanayız. Hangi iş hangi meslek olursa olsun evvel onun gerçeğini düzgün anlamak lazım. Biz kayıt dışılığı sevmiyoruz. Kayıt dışı olunca istismar oluyor. Beşerler sigortalı olamıyor. Sigortasız olmanın bir sürü problemleri var. Tahminen artık siz de düşünürsünüz bir ortaya gelirsiniz, konuşursunuz, biz bu işi daha düzgün nasıl yaparız diye. örneğin Belediyenin, Valinin şikâyeti ne? Bunlar niye şikâyet ediyor.” diyerek sordu. Personeller ise, “Şu an en epey yakındıkları şey: haksız yarar, kamu ziyanı ve etraf kirliliği.” dedi. Babacan’ın “Siz bunları toplayıp belediyenin imkanlarını mı elinden alıyorsunuz?” sorusu üzerine bir personel, “Belediyenin ceplerinin boşalmasına niye oluyormuşuz.” diyerek karşılık verdi.
‘Çekçeklerimizi alıp ekmeğimizden ediyorlar’
Emekçilerin elinden çekçeklerini alarak ekmeğini elinden alıyorlar diyerek isyan eden bir emekçi ise şunları söylemiş oldu: “Bu insanların işe çıktıkları vakit yükleri 40 kilodan başlar. Bu beşerler kilometrelerce sokak sokak dolaşıyor. Birtakım beşerler sabah saat 6’dan 12’ye kadar aç susuz bu işi yapıyor. Demek ki bu adamın bir ıstırabı, geçim zorluğu var onun için bu işi yapıyor. Bir insan şayet birinci attığı adımda 40 kiloyu sırtında taşıyorsa mecburiyeti vardır. Büyük bir meşakkati vardır. Bu insanı, bu problemleri dinlemek lazım. O beşerlerle konuşmak lazım. O insanın birinci attığı adımda çekçeklerini, ekmeğini elinden almak değil. Sen insanı hem ekmeğinden ediyorsun birebir vakitte o insanı gasp ediyorsun. İstanbul’un birden fazla yerinde bu biçimde yapıyorlar.”
‘Bir tabibin, hâkimin, savcının çocuğuyla çekçekçilik yapan bir babanın çocuğu tıpkı standartta okumalı’
Biyoloji mezunu emekçi, “Ben okul okumuşum, öbür arkadaşların çocukları da okuyor. Bu işte çalışarak okul okuyan çocuğunu bir avukatın, tabibin, hâkimin, savcının çocuğuyla tıpkı standartta okutmaya çalışıyor. Öğretmen bir proje ödevini verdiğinde tahminen 100-200 TL’lik maliyeti var lakin bu babası çöpte çalışan çocuk için epey büyük bir para. Avukat, hâkim, tabibin çocuğu da o projeyi yapacak, babası çekçekçi olanın çocuğu da yapacak.” diyerek fırsat eşitsizliğine dikkat çekti.
Babacan, “Meseleyi büyük ölçüde anladık, yeterli oldu. Sizin eza çektiğinizi öğrenince arkadaşlarla gidelim şahsen sizlerden dinleyelim dedik. Ne yapılabilir diye bizim de dersimizi çalışmamız gerekiyor. Dersimizi çalışmadan pat diye bir şey söylememiz gerçekçi değil. Kolay değil, İstanbul’da hayat sıkıntı ve fazlaca değerli. Helalinden pak çıkar en kıymetlisi.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı