- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Baş-Boyun Kanserlerinin En Değerli sebebi Sigara ve HPV Virüsü Günümüzün yaygın hastalıklarından biri olan tüm kanserlerin 10’nu baş-boyun bölgesi kanserleri oluşturuyor. En değerli niçini sigara ve HPV (insan papilloma virüsü) olan baş-boyun kanserleri; burun, ağız, ağız boşluğu, dudak, yutak, geniz, gırtlak, tiroid bezi, paratiroid bezi, tükürük bezi ve yemek borusunda meydana geliyor. Sigaraya bağlı baş-boyun kanserleri ilerleyen yaşlarda ortaya çıkarken, HPV virüsü daha erken yaşlarda bu hastalığa niye olabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde hayati riske niye olabilen baş-boyun kanserlerinden korunmak için çocukluk çağında HPV aşısı yaptırarak sigaradan uzak durmak ehemmiyet taşıyor. Erken teşhis ise baş-boyun kanserlerinin bedenin başka bölgelerine yayılmasını engelleyerek tedavi konforunu artırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Güneş, baş-boyun kanserlerinde çağdaş teşhis ve tedavi biçimleri hakkında bilgi verdi.
Senede 550 bin kişi baş-boyun kanserine yakalanıyor
Tüm dünyada her sene yaklaşık 550 bin kişi baş-boyun bölgesi kanserlerine yakalanmaktadır. Baş-boyun kanserlerinin en değerli sebebi sigara kullanmasıdır. Sigara kullananlar kullanmayanlara bakılırsa 5- 25 kat daha fazla baş-boyun kanseri riski taşımaktadır. Ayrıyeten Epstein-Barr virüsü (EBV) ve insan papilloma virüsü de (HPV) baş-boyun bölgesi kanserlerinde kıymetli bir risk faktörünü oluşturmaktadır.
HPV erken yaşta baş-boyun kanserine niye oluyor
Genetik faktörler ve alkol kullanması da baş-boyun bölgesi kanserleri riskini artırmaktadır. Karmaşık bir gelişme süreci olan baş-boyun bölgesi kanser tipleri şunlardır:
Baş-boyun kanserlerinin birinci belirtileri tümörün yerine göre farklılıklar göstermektedir. Örneğin gırtlakta gelişen bir tümörün birinci belirtisi ekseriyetle ses değişikliğidir. İki haftadan uzun süren ses değişikliği, burun tıkanıklıkları, katı besin yutumunda kuvvetlik, ağız ortasında oluşan yaralar, yanakta yahut uzunluğunda çıkan ağrısız şişlikler baş-boyun bölgesi kanserlerinin belirtilerinden olabilir. Bu belirtileri yaşayan bireylerin bilhassa de sigara kullananların vakit kaybetmeden alanında uzman bir kulak burun boğaz tabibine görünmesi gerekmektedir. Tabibinin detaylı fizik muayenesi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) üzere görüntüleme halleri kullanılarak hastaya teşhis konulabilmektedir.
Erken teşhis, tedavi konforu ve muvaffakiyetini yükseltiyor
Baş-boyun bölgesi kanserleri erken teşhis ile 90’na yakın oranda başarılı bir biçimde tedavi edilebilmektedir. Erken teşhis konulan kanserli tümör tedavi edilirken uygulanan yollardan hastanın konforunu da daha az etkilenir. Bu usullerle işlevleri en az bozacak biçimde tedavinin planlanması yapılabilmektedir. Ayrıyeten tedavi tekniği seçilirken hasta ile ilgili biroldukça durum da göz önünde bulundurulmaktadır. Hastanın ek hastalıkları, yaşı, işlevsel kapasitesi, mental kapasitesi, mativasyonu üzere etmenler de göz önünde bulundurularak baş-bolun bölgesi kanserinin evresine en uygun tedavisi multidisipliner bir grup çalışması ile başarılı bir biçimde yapılabilmektedir.
Çağdaş cerrahiler ön planda
Baş-boyun bölgesi kanserler tedavi seçeneklerinde yalnızca cerrahi, yalnızca radyoterapi olabileceği üzere ileri evre tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiden oluşan kombine tedaviler de uygulanabilmektedir. Son senelerda geliştirilen immunoterapi de baş-boyun kanserlerinin tedavisinde umut vadeden bir sistem olarak kullanılmaya başlanmıştır. Baş-boyun bölgesi kanserlerinin şimdi her evresinde cerrahi tedavi değerli bir tedavi seçeneğidir. Burada kıymetli olan hastanın epeyce güzel bilgilendirilmesi ve gerçek tedavinin yanlışsız hastaya uzman şahıslarca uygulanmasıdır. bu türlü hastanın gereksiz işlev kaybı yaşama ihtimali en aza indirebilmektedir.
İşlev kayıpları doku transferi ile en aza indirilebiliyor
Baş-boyun kanserlerinin tedavisinde tercih edilen cerrahi formülde ortaya çıkabilecek işlev kayıplarını en aza indirmek için doku transferleri yapılabilmektedir. Gerek komşu bölgelerden yapılacak transferler gerekse bedenin uzak bölgelerinden yapılabilecek transferler ile işlev kaybı en aza indirilmektedir. Son senelerda büyük bir teknolojik gelişme olarak tıp alanına da giren üç boyutlu teknolojisi de rekonstrüksiyon emeli ile kullanılabilecek bireye özel rekonstrüksiyon malzemelerinin üretilebilmesinin önünü açmıştır. Ayrıyeten lazer teknolojisi yardımıyla bilhassa gırtlak ameliyatları ağız ortasından girilerek yapılabilmekte ve işlev kaybı en aza indirilebilmektedir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Senede 550 bin kişi baş-boyun kanserine yakalanıyor
Tüm dünyada her sene yaklaşık 550 bin kişi baş-boyun bölgesi kanserlerine yakalanmaktadır. Baş-boyun kanserlerinin en değerli sebebi sigara kullanmasıdır. Sigara kullananlar kullanmayanlara bakılırsa 5- 25 kat daha fazla baş-boyun kanseri riski taşımaktadır. Ayrıyeten Epstein-Barr virüsü (EBV) ve insan papilloma virüsü de (HPV) baş-boyun bölgesi kanserlerinde kıymetli bir risk faktörünü oluşturmaktadır.
HPV erken yaşta baş-boyun kanserine niye oluyor
Genetik faktörler ve alkol kullanması da baş-boyun bölgesi kanserleri riskini artırmaktadır. Karmaşık bir gelişme süreci olan baş-boyun bölgesi kanser tipleri şunlardır:
- Burun kanseri
- Ağız kanseri
- Ağız içi kanseri
- Dudak kanseri
- Yutak kanseri
- Geniz kanseri
- Gırtlak kanseri
- Tiroid bezi kanseri
- Paratiroid bezi kanseri
- Tükürük bezi kanseri
- Yemek borusu kanseri
Baş-boyun kanserlerinin birinci belirtileri tümörün yerine göre farklılıklar göstermektedir. Örneğin gırtlakta gelişen bir tümörün birinci belirtisi ekseriyetle ses değişikliğidir. İki haftadan uzun süren ses değişikliği, burun tıkanıklıkları, katı besin yutumunda kuvvetlik, ağız ortasında oluşan yaralar, yanakta yahut uzunluğunda çıkan ağrısız şişlikler baş-boyun bölgesi kanserlerinin belirtilerinden olabilir. Bu belirtileri yaşayan bireylerin bilhassa de sigara kullananların vakit kaybetmeden alanında uzman bir kulak burun boğaz tabibine görünmesi gerekmektedir. Tabibinin detaylı fizik muayenesi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) üzere görüntüleme halleri kullanılarak hastaya teşhis konulabilmektedir.
Erken teşhis, tedavi konforu ve muvaffakiyetini yükseltiyor
Baş-boyun bölgesi kanserleri erken teşhis ile 90’na yakın oranda başarılı bir biçimde tedavi edilebilmektedir. Erken teşhis konulan kanserli tümör tedavi edilirken uygulanan yollardan hastanın konforunu da daha az etkilenir. Bu usullerle işlevleri en az bozacak biçimde tedavinin planlanması yapılabilmektedir. Ayrıyeten tedavi tekniği seçilirken hasta ile ilgili biroldukça durum da göz önünde bulundurulmaktadır. Hastanın ek hastalıkları, yaşı, işlevsel kapasitesi, mental kapasitesi, mativasyonu üzere etmenler de göz önünde bulundurularak baş-bolun bölgesi kanserinin evresine en uygun tedavisi multidisipliner bir grup çalışması ile başarılı bir biçimde yapılabilmektedir.
Çağdaş cerrahiler ön planda
Baş-boyun bölgesi kanserler tedavi seçeneklerinde yalnızca cerrahi, yalnızca radyoterapi olabileceği üzere ileri evre tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiden oluşan kombine tedaviler de uygulanabilmektedir. Son senelerda geliştirilen immunoterapi de baş-boyun kanserlerinin tedavisinde umut vadeden bir sistem olarak kullanılmaya başlanmıştır. Baş-boyun bölgesi kanserlerinin şimdi her evresinde cerrahi tedavi değerli bir tedavi seçeneğidir. Burada kıymetli olan hastanın epeyce güzel bilgilendirilmesi ve gerçek tedavinin yanlışsız hastaya uzman şahıslarca uygulanmasıdır. bu türlü hastanın gereksiz işlev kaybı yaşama ihtimali en aza indirebilmektedir.
İşlev kayıpları doku transferi ile en aza indirilebiliyor
Baş-boyun kanserlerinin tedavisinde tercih edilen cerrahi formülde ortaya çıkabilecek işlev kayıplarını en aza indirmek için doku transferleri yapılabilmektedir. Gerek komşu bölgelerden yapılacak transferler gerekse bedenin uzak bölgelerinden yapılabilecek transferler ile işlev kaybı en aza indirilmektedir. Son senelerda büyük bir teknolojik gelişme olarak tıp alanına da giren üç boyutlu teknolojisi de rekonstrüksiyon emeli ile kullanılabilecek bireye özel rekonstrüksiyon malzemelerinin üretilebilmesinin önünü açmıştır. Ayrıyeten lazer teknolojisi yardımıyla bilhassa gırtlak ameliyatları ağız ortasından girilerek yapılabilmekte ve işlev kaybı en aza indirilebilmektedir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı