- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Bel Ölçünüz Sinyal Veriyor Olabilir Sağlıklı beşerde her besin alımı daha sonrası, pankreas alınan besinleri güce dönüştürmek için insülin üretiliyor. İdmandan uzak, hareketsiz bir hayat biçimi ve fazla kalori içeren diyetle beslenme üzere çevresel faktörler, insülinin beden tarafınca kullanılmasına mani oluyor ve beden insülini verimli kullanamıyor. Pekala insülün direncini kırmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş, insülin direnci ile ilgili merak edilenleri anlatıyor.
“İnsülin, bedenimizde midenin art tarafında bulunan pankreastaki beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin, kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. bu biçimdece kandaki şeker seviyesi de azalmış olur” açıklamasında bulunan Renan Güneş kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Yediğimiz besinler, sindirime uğradıktan daha sonra bedenimizde bulunan enzimler yardımıyla şekere parçalanır. Şeker (glikoz) kan akımı ile bedenin tüm kısımlarına taşınır. Bedenimizin ana besin kaynağı olan şeker, güç sağlayabilmek için kandan beden hücrelerinin içine girmelidir. Ailesinde tip 2 diyabeti yahut insülin direnci olan bireylerin genetik faktörler niçiniyle insülin direnci geliştirmesi ihtimali daha yüksektir.”
İnsülin direncindeki risk faktörleri
“Metabolik sendrom olarak da bilinen insülin direnci insan bedeninin kaslarında, yağında, karaciğerde bulunan hücrelerin, insüline yanlışsız biçimde reaksiyon vermediği ve bu niçinle güç için kandaki glikozu kullanamadığı durumdur” diyen Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş bilhassa obezite, karın bölgesinde yağlanma, hareketsizlik, karbonhidrat ve şeker yüklü beslenme, sigara kullanması, karaciğer yağlanması, polikistik over sendromu, uyku apnesi vb. uyku problemleri ile yüksek ölçüde tuz tüketiminin riski arttırdığını söylemiş oldu. Yaş faktörünün de tesirli olduğunu anlatan Güneş, bilhassa 45 yaş daha sonrası insülin direncine dikkat edilmesi gerektiğini tabir etti.
Bu belirtilere dikkat!
Çok açlık ve susuzluk hissi, öğün tükettikten daha sonra açlık hissinin geçmemesi üzere durumlara karşı dikkatli olunması gerektiğini aktaran Renan Güneş başka belirtileri ise şöyle sıraladı: “Hızlı ve çok kilo alma, idrar yapmada artış, olağandan daha fazla yorgunluk hissi, enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık gelişimi ve sık hasta olma, deride yumuşama, kilo vermede sorun yaşama, adet düzensizliği, çok tüylenme, yemeklerden daha sonra uyku basması, süratli yeme, sık ve çabuk acıkma, tatlı krizleri, baygınlık hissi, elde ayakta titreme, konsantrasyon bozukluğu ve algılama kuvvetliğü, soğuk terleme ve üşüme.”
İnsülin direncini saptamak için kan şekeri düzeylerini denetim eden bir kan testi yaptırmanın gerekliliğine vurgu yapan Renan Güneş, İnsülin direncinin hesaplanmasında biroldukça farklı prosedür olsa da homa ismi verilen hesaplama sisteminin daha epeyce kullanıldığını söylemiş oldu. “İnsülin direnci tanısı için bu parametrelerden en az 3 adedinin görülmesi gerekir” diyen Dr. Güneş “Bel etrafının erkeklerde 102 cm ve bayanlarda 88 cm üzerine olması, 130/80 yahut daha üstünde tansiyon bedeli, 100 mg /dl üzerine bir açlık glikoz (şeker) düzeyi, 150 mg/dl üzerinde bir açlık trigliserit düzeyi, erkeklerde 40 mg/ dl, bayanlarda 50 mg/dl altında hdl kolesterol düzeyi, ciltte lekelenmeler, kadifemsi cilt lekeleri formunda kendini gösteriyor.”
İnsülin direncini önlemek mümkün
Renan Güneş; günde en az 30 dakika yürüyüş insülin direncini düşürmek için gerekli olduğuna dikkat çekiyor. İdmanın ehemmiyetine vurgu yapan Güneş, sağlıklı bir biçimde kilo vermenin değerli olduğunu belirterek İnsülin direnci için, özel besinlere muhtaçlığın olmadığını söylüyor ve yapılması gerekenleri şöyle tüketiyor;
-Özellikle şeker ve şeker içeren besinlerin azaltılması gereklidir.
-Sağlıksız yağ tiplerini tüketmemek, zeytinyağı üzere sağlıklı yağlara yer vermek,
-Daha fazla zerzevat ve daha az meyve, tam tahıllı karbonhidratları tüketmek,
-Öğün sayısını azaltarak insülin salgılanmasını azaltmak,
-Sağlıklı kiloda olmak,
-Gazlı içecekler ve şekerli içeceklerden uzak durmak,
-Hamur işi ve unla yapılmış yiyecekleri tüketmemek,
-Kan şekerini yavaş yükselten glisemik indeksi düşük yiyecekleri tercih etmek,
-Taze sıkılmış yahut hazır meyve sularından uzak durmak,
-Omega 3 yağ asitinden yüksek beslenmek,
-Mutlaka antrenman yapmak,
-Düzenli ve kaliteli uyumak,
-Stresten uzak durmak, gece geç saatlerde yemek yememek
-İnsülin direncinin kırılmasında değerli rol oynamaktadır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
“İnsülin, bedenimizde midenin art tarafında bulunan pankreastaki beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin, kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. bu biçimdece kandaki şeker seviyesi de azalmış olur” açıklamasında bulunan Renan Güneş kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Yediğimiz besinler, sindirime uğradıktan daha sonra bedenimizde bulunan enzimler yardımıyla şekere parçalanır. Şeker (glikoz) kan akımı ile bedenin tüm kısımlarına taşınır. Bedenimizin ana besin kaynağı olan şeker, güç sağlayabilmek için kandan beden hücrelerinin içine girmelidir. Ailesinde tip 2 diyabeti yahut insülin direnci olan bireylerin genetik faktörler niçiniyle insülin direnci geliştirmesi ihtimali daha yüksektir.”
İnsülin direncindeki risk faktörleri
“Metabolik sendrom olarak da bilinen insülin direnci insan bedeninin kaslarında, yağında, karaciğerde bulunan hücrelerin, insüline yanlışsız biçimde reaksiyon vermediği ve bu niçinle güç için kandaki glikozu kullanamadığı durumdur” diyen Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş bilhassa obezite, karın bölgesinde yağlanma, hareketsizlik, karbonhidrat ve şeker yüklü beslenme, sigara kullanması, karaciğer yağlanması, polikistik over sendromu, uyku apnesi vb. uyku problemleri ile yüksek ölçüde tuz tüketiminin riski arttırdığını söylemiş oldu. Yaş faktörünün de tesirli olduğunu anlatan Güneş, bilhassa 45 yaş daha sonrası insülin direncine dikkat edilmesi gerektiğini tabir etti.
Bu belirtilere dikkat!
Çok açlık ve susuzluk hissi, öğün tükettikten daha sonra açlık hissinin geçmemesi üzere durumlara karşı dikkatli olunması gerektiğini aktaran Renan Güneş başka belirtileri ise şöyle sıraladı: “Hızlı ve çok kilo alma, idrar yapmada artış, olağandan daha fazla yorgunluk hissi, enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık gelişimi ve sık hasta olma, deride yumuşama, kilo vermede sorun yaşama, adet düzensizliği, çok tüylenme, yemeklerden daha sonra uyku basması, süratli yeme, sık ve çabuk acıkma, tatlı krizleri, baygınlık hissi, elde ayakta titreme, konsantrasyon bozukluğu ve algılama kuvvetliğü, soğuk terleme ve üşüme.”
İnsülin direncini saptamak için kan şekeri düzeylerini denetim eden bir kan testi yaptırmanın gerekliliğine vurgu yapan Renan Güneş, İnsülin direncinin hesaplanmasında biroldukça farklı prosedür olsa da homa ismi verilen hesaplama sisteminin daha epeyce kullanıldığını söylemiş oldu. “İnsülin direnci tanısı için bu parametrelerden en az 3 adedinin görülmesi gerekir” diyen Dr. Güneş “Bel etrafının erkeklerde 102 cm ve bayanlarda 88 cm üzerine olması, 130/80 yahut daha üstünde tansiyon bedeli, 100 mg /dl üzerine bir açlık glikoz (şeker) düzeyi, 150 mg/dl üzerinde bir açlık trigliserit düzeyi, erkeklerde 40 mg/ dl, bayanlarda 50 mg/dl altında hdl kolesterol düzeyi, ciltte lekelenmeler, kadifemsi cilt lekeleri formunda kendini gösteriyor.”
İnsülin direncini önlemek mümkün
Renan Güneş; günde en az 30 dakika yürüyüş insülin direncini düşürmek için gerekli olduğuna dikkat çekiyor. İdmanın ehemmiyetine vurgu yapan Güneş, sağlıklı bir biçimde kilo vermenin değerli olduğunu belirterek İnsülin direnci için, özel besinlere muhtaçlığın olmadığını söylüyor ve yapılması gerekenleri şöyle tüketiyor;
-Özellikle şeker ve şeker içeren besinlerin azaltılması gereklidir.
-Sağlıksız yağ tiplerini tüketmemek, zeytinyağı üzere sağlıklı yağlara yer vermek,
-Daha fazla zerzevat ve daha az meyve, tam tahıllı karbonhidratları tüketmek,
-Öğün sayısını azaltarak insülin salgılanmasını azaltmak,
-Sağlıklı kiloda olmak,
-Gazlı içecekler ve şekerli içeceklerden uzak durmak,
-Hamur işi ve unla yapılmış yiyecekleri tüketmemek,
-Kan şekerini yavaş yükselten glisemik indeksi düşük yiyecekleri tercih etmek,
-Taze sıkılmış yahut hazır meyve sularından uzak durmak,
-Omega 3 yağ asitinden yüksek beslenmek,
-Mutlaka antrenman yapmak,
-Düzenli ve kaliteli uyumak,
-Stresten uzak durmak, gece geç saatlerde yemek yememek
-İnsülin direncinin kırılmasında değerli rol oynamaktadır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı