- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Berlin’de bayan dayanışmasının ismi: Puduhepa EDA NARİN | ALMANYA-BERLİN
Türkiye’de son günlerde şiddetini giderek artıran ekonomik çöküş vatandaşlar içinde konuşulan en kıymetli bahis haline geldi. Türk Lirası’nın döviz kuru karşısındaki süratli eriyişi daha sonrası uzun yıllardır ana niçinini oluşturduğu göçün birfazlaca vatandaşın tekrar gündemine girmesine niye oldu. Öte yandan Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi karnesinin milletlerarası arenada giderek zayıflıyor olması da Türkiye’den farklı ülkelere göçün farklı ve değerli niçinlerinden biri. Ve olağan olarak Türkiye’den göçün ağır olarak yaşandığı ülke ise Almanya. Göç etmek isteyip gelenler, göç etmek zorunda bırakılanlar, Almanya’ya gelip Türkiye’ye dönmek istemeyenler…
tıpkı vakitte iş Türkiye’den Almanya’ya gelmekle bitmiyor. Almanya’ya göçten daha sonra da devam eden biroldukca uğraş alanı, alışma süreci bulunuyor. Başşehir Berlin’de 2017’de bir ortaya gelen 15 bayan, oluşturdukları dernek ile Almanya’ya göç eden bayanlarla dayanışmayı amaçlıyor. Dernek, ismini birtakım tarihçiler tarafınca ‘dünyanın birinci feministi’ olduğu argüman edilen Hitit Kraliçesi Puduhepa’dan alıyor. Puduhepa’nın kuruluş süreci ve çalışmalarını Puduhepa Kurucu Üye ve Sözcüleri Tuğba Kıratlı Spriewald ve Belma Bağdat anlattı.
Kıratlı, derneğin isminin Puduhepa olarak seçmedeki emellerinin coğrafyanın birleştiriciliğine vurgu yapmak ve geldikleri coğrafyanın kendilerine liderlik yapacak bir bayan figürü bir daha lisana getirmek olduğunu söylüyor.
“YOLUMUZU BULMAYA ÇALIŞIRKEN BİRBİRİMİZİ BULDUK”
Kıssanın ismiyle başlayan görüşmemizde en başa dönüyor ve bayanları Puduhepa’da bir ortaya getiren motivasyonun kaynağını Bağdat’tan dinliyoruz:
“Bildiğiniz üzere son 4-5 yıldır Türkiye’den dünyanın birfazlaca yerine olduğu üzere Almanya’ya da büyük bir göç yaşanıyor. Bu göçün politik, toplumsal, ekonomik yahut eğitim üzere farklı sebepleri olabiliyor. Hangi sebeple gelmiş olursa olsun, ister tek, partneri yahut çocuklarıyla gelmiş olsun; gerek isteyerek gerekse plansız bir geliş olsun tüm bu yeni göç edenler, yani hepimiz, Birinci olarak sudan çıkmış balık üzere yolumuzu bulmaya çalıştık. Can havli ile yolumuzu bulmaya çalışırken aslında biz bayanlar birbirimizi bulduk. Yeni bir ülkede tutunmaya çalışırken aşağı üst birebir bilinmezlik süreci yaşanır ve hakikat bilgiye ulaşabilmek çok kıymet taşır. Mesken bulmak, oturum müsaadesi almak, çocuğu okula yazdırmak, doktora gitmek, lisan kursu bulmak, tüm toplumsal ve kültürel farklılıkları algılayıp anlayabilmek hepsi üst üste gelince, hele de lisan bariyeri ile karşılaşında fazlaca ağır gelebiliyor beşere. Dayanışma ile bu sancılı periyodu atlatmamız gerekiyordu. O kadar epey yeni gelen vardi ki onlara ulaşabilmek ve hayatlarını bir nebze rahatlatabilmek ismine örgütlü bir dayanışma gerekiyordu. Ekim 2017’de 15 bayan bir ortaya geldik ve Şubat 2018 üzere kısa bir müddetde kamu faydasına çalışan resmi bir dernek olduk.”
Belma Bağdat
“AĞIMIZDA ŞU AN 170 BAYAN VAR”
Bağdat’ın da belirttiği üzere Berlin’de “can havliyle” bir ortaya gelen bayanlar Puduhepa’da iki epeyce net hedefe sahip olduklarını söylüyor. Emellerden birincisini Bağdat şu biçimde anlatıyor:
“Birincisi, yeni bir ülkede yeni bir hayat kurmaya çalışan amaç kitlemizin yani bayan ve çocukların buraya tutunma süreçlerini bir nebze olsun kolaylaştırmak. Bu hedef doğrultusunda kuvvetli bir dayanışma ağı oluşturduk. Bu ağımızda şu anda 170 bayan var ve her gün daha da büyüyor. Bu bayanların üçte biri uzun vakittir burada yaşayan ya da burada doğmuş olanlar. Üçte ikisi Türkiye’den son periyotta gelmiş olan bayanlar. Bu dayanışma ağında herkes birbirlerine takviye olarak kısa müddette sorularına karşılık alabiliyorlar. Dayanışmanın yanında toplumsallaşmaya ve kendini yalnız hissetmemeye de imkan veren tesirli ve hoş bir platform oldu dayanışma ağımız.
“HEDEF KİTLEMİZİ DAHA UYGUN TANIYABİLMEK İÇİN ANKETLER DÜZENLİYORUZ”
Gaye kitlemizin talepleri ve muhtaçlıkları doğrultusunda projeler geliştiriyoruz. Gereksinimleri olan toplumsal, kültürel ve ekonomik hayata dair ayrıntıları, buradaki haklarını gerek ‘PuduINFO’ ismini verdiğimiz bilgi notları, gerek ise ‘Puduhepa Konuşmaları’ ismini verdigimiz bilgilendirme seminerleri ile kendilerine ulaştırıyoruz. Podcastlerimizle bilgiyi çoğaltıyor ve yaygınlaştırıyoruz. Toplumsal medyada pek aktifiz. Toplumsal medya kanallarımızla daha geniş kitlelere ulaşmaya çalışıyoruz. Bize e-mail yahut toplumsal medya üzerinden ulaşan bayanların taleplerini elimizden geldiğince karşılamaya, gerektiği taktirde ilgili kurumlara yönlendirerek takviye olmaya çalışıyoruz.
Dernek olarak başından beri gaye kitlemizi daha yeterli tanıyabilmek ve onların gereksinimlerine karşılık verebilmek ismine sık aralıklarla araştırmalar yapıyor, anketler düzenliyoruz. Tıpkı biçimde onlardan her sene sonu yaptığımız projeleri değerlendirmelerini istiyoruz. Bu sayede birbirimizi daha yeterli anladığımızı , hakikat ve gayeye yönelik projeler geliştirdiğimizi düşünüyoruz.”
“KADINLARA TAARRUZ MİLLETLERARASI BİR NİTELİK GÖSTERİYOR”
Kıratlı ise Puduhepa’nın ikinci gayesini şu biçimde anlatıyor:
“Amaçlarımızın ikincisi ise bizim politik ve aktivist yanımız. Oluşturduğumuz bayan platformu bizim politik yanımızın beden bulmuş hali. Berlin‘de bizdilk evvel gelen Türkiyeli ve var olan öbür göçmen bayanların kurmuş oldukları ağların bir kesimiyiz. Bizim inandığımız feminizm interseksiyonal. Göçmen olmamız, bayan olmamız, sınıfsal pozisyonumuz birbirinden farklı ele alınamaz. Bu görüşle sadece Almanya/Berlin değil Türkiye ve öteki ülkelerden göçmen bayanlarla siyaset geliştiriyoruz. Bugün bayanların karşı karşıya kaldığı taarruzun uluslarası bir nitelik gösterdiği çok açık. İstanbul Sözleşmesi‘ne olan taarruz bunun apaçık delili.”
Tuğba Kıratlı Spriewald
“KOLEKTİF BİR GÖÇMEN AĞI ÖNEMLİ”
Kıratlı, Almanya’da yaşanan problemlerin biroldukça göçmenin maruz kaldığı problemler olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Almanya’daki sistemden ve göçmen algısından kaynaklanan problemler. Bunlara yalnızca Türkiye’den gelen bayanlar maruz kalıyor demek dar bir bakış açısı olur. Bu niçinle kolektif bir göçmen ağının kıymetli olduğuna inanıyoruz.”
“BİRBİRİMİZİN SESİ, NEFESİ OLUYORUZ”
Son olarak Bağdat, Puduhepa’nın Almanya’ya yeni gelen bayanlara davetini iletiyor:
“Yeni bir hayata başlama sonucu ve bunun için yeni bir ülkeye göç etmek biroldukça bilinmezi de birlikteinde getirir. Olumlu, olumsuz her şeye göğüs gerebilme sonucudır beraberinde göç etmek. Biz Puduhepa olarak birbirimizin sesi, nefesi oluyoruz. Biz birbirimize düzgün geliyoruz. Bayanlara teklifimiz gittikleri yerlerde bu üslup bayan örgütlenmelerini arayıp bulsunlar, yoksa da kursunlar. İddialarının ötesinde kendilerini kuvvetli hissedeceklerdir.”
Türkiye’de son günlerde şiddetini giderek artıran ekonomik çöküş vatandaşlar içinde konuşulan en kıymetli bahis haline geldi. Türk Lirası’nın döviz kuru karşısındaki süratli eriyişi daha sonrası uzun yıllardır ana niçinini oluşturduğu göçün birfazlaca vatandaşın tekrar gündemine girmesine niye oldu. Öte yandan Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi karnesinin milletlerarası arenada giderek zayıflıyor olması da Türkiye’den farklı ülkelere göçün farklı ve değerli niçinlerinden biri. Ve olağan olarak Türkiye’den göçün ağır olarak yaşandığı ülke ise Almanya. Göç etmek isteyip gelenler, göç etmek zorunda bırakılanlar, Almanya’ya gelip Türkiye’ye dönmek istemeyenler…
tıpkı vakitte iş Türkiye’den Almanya’ya gelmekle bitmiyor. Almanya’ya göçten daha sonra da devam eden biroldukca uğraş alanı, alışma süreci bulunuyor. Başşehir Berlin’de 2017’de bir ortaya gelen 15 bayan, oluşturdukları dernek ile Almanya’ya göç eden bayanlarla dayanışmayı amaçlıyor. Dernek, ismini birtakım tarihçiler tarafınca ‘dünyanın birinci feministi’ olduğu argüman edilen Hitit Kraliçesi Puduhepa’dan alıyor. Puduhepa’nın kuruluş süreci ve çalışmalarını Puduhepa Kurucu Üye ve Sözcüleri Tuğba Kıratlı Spriewald ve Belma Bağdat anlattı.
Kıratlı, derneğin isminin Puduhepa olarak seçmedeki emellerinin coğrafyanın birleştiriciliğine vurgu yapmak ve geldikleri coğrafyanın kendilerine liderlik yapacak bir bayan figürü bir daha lisana getirmek olduğunu söylüyor.
“YOLUMUZU BULMAYA ÇALIŞIRKEN BİRBİRİMİZİ BULDUK”
Kıssanın ismiyle başlayan görüşmemizde en başa dönüyor ve bayanları Puduhepa’da bir ortaya getiren motivasyonun kaynağını Bağdat’tan dinliyoruz:
“Bildiğiniz üzere son 4-5 yıldır Türkiye’den dünyanın birfazlaca yerine olduğu üzere Almanya’ya da büyük bir göç yaşanıyor. Bu göçün politik, toplumsal, ekonomik yahut eğitim üzere farklı sebepleri olabiliyor. Hangi sebeple gelmiş olursa olsun, ister tek, partneri yahut çocuklarıyla gelmiş olsun; gerek isteyerek gerekse plansız bir geliş olsun tüm bu yeni göç edenler, yani hepimiz, Birinci olarak sudan çıkmış balık üzere yolumuzu bulmaya çalıştık. Can havli ile yolumuzu bulmaya çalışırken aslında biz bayanlar birbirimizi bulduk. Yeni bir ülkede tutunmaya çalışırken aşağı üst birebir bilinmezlik süreci yaşanır ve hakikat bilgiye ulaşabilmek çok kıymet taşır. Mesken bulmak, oturum müsaadesi almak, çocuğu okula yazdırmak, doktora gitmek, lisan kursu bulmak, tüm toplumsal ve kültürel farklılıkları algılayıp anlayabilmek hepsi üst üste gelince, hele de lisan bariyeri ile karşılaşında fazlaca ağır gelebiliyor beşere. Dayanışma ile bu sancılı periyodu atlatmamız gerekiyordu. O kadar epey yeni gelen vardi ki onlara ulaşabilmek ve hayatlarını bir nebze rahatlatabilmek ismine örgütlü bir dayanışma gerekiyordu. Ekim 2017’de 15 bayan bir ortaya geldik ve Şubat 2018 üzere kısa bir müddetde kamu faydasına çalışan resmi bir dernek olduk.”
Belma Bağdat
“AĞIMIZDA ŞU AN 170 BAYAN VAR”
Bağdat’ın da belirttiği üzere Berlin’de “can havliyle” bir ortaya gelen bayanlar Puduhepa’da iki epeyce net hedefe sahip olduklarını söylüyor. Emellerden birincisini Bağdat şu biçimde anlatıyor:
“Birincisi, yeni bir ülkede yeni bir hayat kurmaya çalışan amaç kitlemizin yani bayan ve çocukların buraya tutunma süreçlerini bir nebze olsun kolaylaştırmak. Bu hedef doğrultusunda kuvvetli bir dayanışma ağı oluşturduk. Bu ağımızda şu anda 170 bayan var ve her gün daha da büyüyor. Bu bayanların üçte biri uzun vakittir burada yaşayan ya da burada doğmuş olanlar. Üçte ikisi Türkiye’den son periyotta gelmiş olan bayanlar. Bu dayanışma ağında herkes birbirlerine takviye olarak kısa müddette sorularına karşılık alabiliyorlar. Dayanışmanın yanında toplumsallaşmaya ve kendini yalnız hissetmemeye de imkan veren tesirli ve hoş bir platform oldu dayanışma ağımız.
“HEDEF KİTLEMİZİ DAHA UYGUN TANIYABİLMEK İÇİN ANKETLER DÜZENLİYORUZ”
Gaye kitlemizin talepleri ve muhtaçlıkları doğrultusunda projeler geliştiriyoruz. Gereksinimleri olan toplumsal, kültürel ve ekonomik hayata dair ayrıntıları, buradaki haklarını gerek ‘PuduINFO’ ismini verdiğimiz bilgi notları, gerek ise ‘Puduhepa Konuşmaları’ ismini verdigimiz bilgilendirme seminerleri ile kendilerine ulaştırıyoruz. Podcastlerimizle bilgiyi çoğaltıyor ve yaygınlaştırıyoruz. Toplumsal medyada pek aktifiz. Toplumsal medya kanallarımızla daha geniş kitlelere ulaşmaya çalışıyoruz. Bize e-mail yahut toplumsal medya üzerinden ulaşan bayanların taleplerini elimizden geldiğince karşılamaya, gerektiği taktirde ilgili kurumlara yönlendirerek takviye olmaya çalışıyoruz.
Dernek olarak başından beri gaye kitlemizi daha yeterli tanıyabilmek ve onların gereksinimlerine karşılık verebilmek ismine sık aralıklarla araştırmalar yapıyor, anketler düzenliyoruz. Tıpkı biçimde onlardan her sene sonu yaptığımız projeleri değerlendirmelerini istiyoruz. Bu sayede birbirimizi daha yeterli anladığımızı , hakikat ve gayeye yönelik projeler geliştirdiğimizi düşünüyoruz.”
“KADINLARA TAARRUZ MİLLETLERARASI BİR NİTELİK GÖSTERİYOR”
Kıratlı ise Puduhepa’nın ikinci gayesini şu biçimde anlatıyor:
“Amaçlarımızın ikincisi ise bizim politik ve aktivist yanımız. Oluşturduğumuz bayan platformu bizim politik yanımızın beden bulmuş hali. Berlin‘de bizdilk evvel gelen Türkiyeli ve var olan öbür göçmen bayanların kurmuş oldukları ağların bir kesimiyiz. Bizim inandığımız feminizm interseksiyonal. Göçmen olmamız, bayan olmamız, sınıfsal pozisyonumuz birbirinden farklı ele alınamaz. Bu görüşle sadece Almanya/Berlin değil Türkiye ve öteki ülkelerden göçmen bayanlarla siyaset geliştiriyoruz. Bugün bayanların karşı karşıya kaldığı taarruzun uluslarası bir nitelik gösterdiği çok açık. İstanbul Sözleşmesi‘ne olan taarruz bunun apaçık delili.”
Tuğba Kıratlı Spriewald
“KOLEKTİF BİR GÖÇMEN AĞI ÖNEMLİ”
Kıratlı, Almanya’da yaşanan problemlerin biroldukça göçmenin maruz kaldığı problemler olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Almanya’daki sistemden ve göçmen algısından kaynaklanan problemler. Bunlara yalnızca Türkiye’den gelen bayanlar maruz kalıyor demek dar bir bakış açısı olur. Bu niçinle kolektif bir göçmen ağının kıymetli olduğuna inanıyoruz.”
“BİRBİRİMİZİN SESİ, NEFESİ OLUYORUZ”
Son olarak Bağdat, Puduhepa’nın Almanya’ya yeni gelen bayanlara davetini iletiyor:
“Yeni bir hayata başlama sonucu ve bunun için yeni bir ülkeye göç etmek biroldukça bilinmezi de birlikteinde getirir. Olumlu, olumsuz her şeye göğüs gerebilme sonucudır beraberinde göç etmek. Biz Puduhepa olarak birbirimizin sesi, nefesi oluyoruz. Biz birbirimize düzgün geliyoruz. Bayanlara teklifimiz gittikleri yerlerde bu üslup bayan örgütlenmelerini arayıp bulsunlar, yoksa da kursunlar. İddialarının ötesinde kendilerini kuvvetli hissedeceklerdir.”