- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit’ten ‘sonbahar’ uyarısı Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, Covid-19 ile uğraşta aşı, maske ve aralığın kıymetine dikkati çekerek, “Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Vatandaş da şayet üzerine düşeni yapmaya hazırsa biz hoş bir sonbahara ‘merhaba’ diyebiliriz. Lakin şu anki datalar sonbahar ayının biraz güç geçeceğini söylüyor. Zira olaylarımız süratle üste yanlışsız tırmanmaya başladı” dedi.
Prof. Dr. Yiyit, salgınla uğraşta vatandaşları yataksız, tedavisiz, ilaçsız, aşısız bırakmama amacıyla önemli bir efor sarf edildiğini, bu süreçte biroldukça hastanenin hizmete alındığını, tedavi metotlarının devamlı güncellediğini, aşı tedarikinde büyük işler yapıldığını ve hatta aşı üreten ülkelerden biri olma manasında da önemli yol alındığını belirtti.
Yiyit, bilhassa sıhhat tesisleri manasında yeterli bir imtihan verildiğini, vatandaşların da 1,5 yılda bu grubun en kıymetli modülü olduğunu aktardı.
Mutasyonların kimi vakit virüsü olduğu yerden çok daha makûs bir noktaya gerçek götürdüğünü anlatan Yiyit, şöyleki devam etti:
“Şimdi hayatımıza yeni bir mutasyonla yeni bir gerilim girdi. Bu şu demek, bir daha artan sayılar demek. Buna yönelik yeni önlemler demek. Aslında 1,5 yıllık yol yürüyüşümüzde epey şey öğrendik. Maske ve aranın bütün varyantlarda işe yaradığını öğrendik. Bunun ötesinde de önlemlerin ve ahengin inişte ne kadar değerli olduğunu gördük. Daima birlikte hadiseleri indirebildiğimizi gördük. Ülke, vatandaş olarak tecrübelendik ve nerede durmamız gerektiğini de artık hepimiz biliyoruz. Artık geldiğimiz bu denetimli olağanlaşma devrinde de biraz özlediğimiz o hayata dönmenin getirisiyle bir arada, olaylarımız tekrar üst yanlışsız yükselmeye başladı. Yeni yol yürüyüşümüzde bir gücümüz var, o da aşı. Aşı ülkemizdeki mevcut, hakim varyant olan Alfa varyantı için birinci başta kurgulandı. Yani iki doz inaktif virüs aşısı ve bir doz mRNA aşısı kâfi gözüküyordu. Lakin şu an geldiğimiz noktada hakim virüs Delta varyantı olmak üzere ve etrafımızdaki ülkelerde de süratli bir biçimde hakim virüs oldu. Görünen o ki bizde de sonbahara kadar hakim virüs olacak üzere gözüküyor. Biz de hazırlığımızı ona bakılırsa yapacağız. Bir kez vatandaş olarak virüsün bulaşmasına müsaade ettiğimiz sürece o hayatımızdaki korkutucu yeri daima sabit kalacak. Bunu engellemek ismine maske ve aralık bizim şayet olmazsa olmazımız. Öteki bahis da şayet bu işten kalıcı kurtulmak istiyorsak artık elimizdeki en tesirli formül toplumsal bağışıklık. Hepimiz tıpkı anda kovidi atlatamayacağımıza bakılırsa bunu yapay bir yolla yapmak zorundayız. Onun yolu da aşı.”
Yeni varyantın bundan evvelkinden biraz farklı olduğunu, daha süratli bulaştığını aktaran Yiyit, “Unutmayalım bu aşılar bizi yüzde 90’lar üzere bir oranda koruyor ve bir daha maske ve uzaklık yanımızda durmak zorunda. ‘Aşı olduk bu iş bitti.’ diyemiyoruz. Ne vakit bu iş bitti diyeceğiz? Toplumsal olarak hepimizi kurtaracak kadar fazlaca kişi aşı olduğunda. Yani yüzde 70-80’lerin üzerinde hepimiz aşımızı olup o günleri gördüğümüzde tahminen ‘Mesafeye artık muhtaçlık yok.’ diyebiliriz fakat şu an bunu diyemiyoruz. O yüzden de aşı olanların da kendi muhafazası lazım” tabirlerini kullandı.
“24 SAAT AŞI ODALARINDA BEKLEMEYE HAZIR BİR DURUMDAYIZ”
Aşı olmayanları da kendileri ve ülkelerinin geleceği için aşı olmaya davet eden Yiyit, “Kendilerini koruyacaklar fakat bir ülkenin de geleceğini ve tahminen de sevdikleri biroldukca kişinin canını kurtaracaklar. Bunu bu biçimde düşünmek lazım ve her ağır bakıma giren, her hastaneye yatan kişinin üzerinde kişisel olarak her birimizin de vebali olduğunu unutmamak lazım. bu türlü vatandaşımız bu kadronun en kıymetli kesimi olarak üstüne düşen misyonu yaparsa, biz sağlıkçılar aslına bakarsanız dünden hazırız.” diye konuştu.
Prof. Dr. Yiyit, sağlıkçıların vakitlerini sayılar arttığında pandemi hastanelerinde, düştüğünde ise aşı odalarında geçirdiğini lisana getirerek, şöyleki devam etti:
“Vakaların çıkışı da inişi de azamî çalışma ve efor kapasitesini sergileme vaktimiz. Biz bundan erinmiyoruz kâfi ki beşerler aşı olsun, biz bu devirlerde 24 saat aşı odalarında beklemeye hazır bir durumdayız. Zira biliyoruz ki bu dönemki yorgunluğumuz, bundan daha sonra toplum olarak dingin ve rahat geçireceğimiz yılların, ayların hazırlayıcısı olacak. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Vatandaş da şayet üzerine düşeni yapmaya hazırsa biz hoş bir sonbahara ‘merhaba’ diyebiliriz. Fakat şu anki bilgiler sonbahar ayının biraz sıkıntı geçeceğini söylüyor. Zira olaylarımız süratle üste yanlışsız tırmanmaya başladı. Hadiseler artar, bunun hastaneye yansımaları o denli çabucak olmaz. Yaklaşık bir 7-10 gün daha sonra hastane müracaatlarımız artmaya başlar. daha sonra servis, yatış sayılarımız, gerisinden ağır bakım sayılarımız, en son da mevt sayılarımız büyümeye başlar. Lütfen bu zincirleme giden ve sonu makûs biten yol gidişatını vatandaşımız baştan kessin. Yani bu olayların artmasına müsaade vermesin, zincirin en değerli halkası olan en başını en başta kopartalım ki devamı gelmesin.”
“HAFTALIK BAZDA OLAY ARTIŞ SÜRATİMİZ ÇOK SÜRATLİ ARTMAYA BAŞLADI”
Hastanelerinde ayaktan müracaatlarda son birkaç gündür artış trendi başladığını aktaran Yiyit, aşılama oranı düşük olan vilayetlerde artışın daha süratli olduğunu ve hadiselerin büyük bir kısmının Delta varyantı kökenli olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Yiyit, “Haftalık bazda hadise artış süratimiz epey süratli artmaya başladı. Diyoruz ya ‘Delta varyantı tehlikesine hazır olalım.’ işte bunu anlatmaya çalışıyoruz. Zira bu varyant biraz süratli bulaşıyor. Süratli bulaşması vesilesiyle de müspet olay sayımız süratle artıyor. Bunu aslında fazlaca canlı ülkemiz yaşadı. Bir haftada olaylarımızın nereden nereye geldiğini gördük. Bu demek ki ilerleyen haftalarda fazlaca daha temkinli ve hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ki şunu unutmayalım çabucak hemen bayram yoğunluğumuzun rakamsal yansımasını görmedik. Önümüzdeki hafta onu görmeye başlayacağız. Bunu yaşamamak ismine şu an aslında hepimizin yapabileceği bir şey var. Bir kez bu sayıları durdurma ismine virüsün bulaşmasını engelleyecek önlemlerimizi alacağız. Ancak her şeyden daha değerlisi de kesinlikle aşılarımızı tam olacağız” değerlendirmesini yaptı.
Aşılama noktasında gelecek bir ayın epeyce kıymetli olduğuna işaret eden Yiyit, “Son dalgayı kimse unutmasın. Son dalgaya aşılı bir 65 yaş üstüyle ve sıhhat çalışanlarıyla girdik. Hastanelerde yatanların gençler olduğunu unutmayalım. Aşının ne kadar tesirli olduğunu geçen dalgada test ettik. Dünyadaki örnekleri de ortada. Biz de bu önlemi üzerimize zırh olarak alalım ve bundan daha sonra da inançlı yol yürüyelim” diyerek, kelamlarını tamamladı.
Prof. Dr. Yiyit, salgınla uğraşta vatandaşları yataksız, tedavisiz, ilaçsız, aşısız bırakmama amacıyla önemli bir efor sarf edildiğini, bu süreçte biroldukça hastanenin hizmete alındığını, tedavi metotlarının devamlı güncellediğini, aşı tedarikinde büyük işler yapıldığını ve hatta aşı üreten ülkelerden biri olma manasında da önemli yol alındığını belirtti.
Yiyit, bilhassa sıhhat tesisleri manasında yeterli bir imtihan verildiğini, vatandaşların da 1,5 yılda bu grubun en kıymetli modülü olduğunu aktardı.
Mutasyonların kimi vakit virüsü olduğu yerden çok daha makûs bir noktaya gerçek götürdüğünü anlatan Yiyit, şöyleki devam etti:
“Şimdi hayatımıza yeni bir mutasyonla yeni bir gerilim girdi. Bu şu demek, bir daha artan sayılar demek. Buna yönelik yeni önlemler demek. Aslında 1,5 yıllık yol yürüyüşümüzde epey şey öğrendik. Maske ve aranın bütün varyantlarda işe yaradığını öğrendik. Bunun ötesinde de önlemlerin ve ahengin inişte ne kadar değerli olduğunu gördük. Daima birlikte hadiseleri indirebildiğimizi gördük. Ülke, vatandaş olarak tecrübelendik ve nerede durmamız gerektiğini de artık hepimiz biliyoruz. Artık geldiğimiz bu denetimli olağanlaşma devrinde de biraz özlediğimiz o hayata dönmenin getirisiyle bir arada, olaylarımız tekrar üst yanlışsız yükselmeye başladı. Yeni yol yürüyüşümüzde bir gücümüz var, o da aşı. Aşı ülkemizdeki mevcut, hakim varyant olan Alfa varyantı için birinci başta kurgulandı. Yani iki doz inaktif virüs aşısı ve bir doz mRNA aşısı kâfi gözüküyordu. Lakin şu an geldiğimiz noktada hakim virüs Delta varyantı olmak üzere ve etrafımızdaki ülkelerde de süratli bir biçimde hakim virüs oldu. Görünen o ki bizde de sonbahara kadar hakim virüs olacak üzere gözüküyor. Biz de hazırlığımızı ona bakılırsa yapacağız. Bir kez vatandaş olarak virüsün bulaşmasına müsaade ettiğimiz sürece o hayatımızdaki korkutucu yeri daima sabit kalacak. Bunu engellemek ismine maske ve aralık bizim şayet olmazsa olmazımız. Öteki bahis da şayet bu işten kalıcı kurtulmak istiyorsak artık elimizdeki en tesirli formül toplumsal bağışıklık. Hepimiz tıpkı anda kovidi atlatamayacağımıza bakılırsa bunu yapay bir yolla yapmak zorundayız. Onun yolu da aşı.”
Yeni varyantın bundan evvelkinden biraz farklı olduğunu, daha süratli bulaştığını aktaran Yiyit, “Unutmayalım bu aşılar bizi yüzde 90’lar üzere bir oranda koruyor ve bir daha maske ve uzaklık yanımızda durmak zorunda. ‘Aşı olduk bu iş bitti.’ diyemiyoruz. Ne vakit bu iş bitti diyeceğiz? Toplumsal olarak hepimizi kurtaracak kadar fazlaca kişi aşı olduğunda. Yani yüzde 70-80’lerin üzerinde hepimiz aşımızı olup o günleri gördüğümüzde tahminen ‘Mesafeye artık muhtaçlık yok.’ diyebiliriz fakat şu an bunu diyemiyoruz. O yüzden de aşı olanların da kendi muhafazası lazım” tabirlerini kullandı.
“24 SAAT AŞI ODALARINDA BEKLEMEYE HAZIR BİR DURUMDAYIZ”
Aşı olmayanları da kendileri ve ülkelerinin geleceği için aşı olmaya davet eden Yiyit, “Kendilerini koruyacaklar fakat bir ülkenin de geleceğini ve tahminen de sevdikleri biroldukca kişinin canını kurtaracaklar. Bunu bu biçimde düşünmek lazım ve her ağır bakıma giren, her hastaneye yatan kişinin üzerinde kişisel olarak her birimizin de vebali olduğunu unutmamak lazım. bu türlü vatandaşımız bu kadronun en kıymetli kesimi olarak üstüne düşen misyonu yaparsa, biz sağlıkçılar aslına bakarsanız dünden hazırız.” diye konuştu.
Prof. Dr. Yiyit, sağlıkçıların vakitlerini sayılar arttığında pandemi hastanelerinde, düştüğünde ise aşı odalarında geçirdiğini lisana getirerek, şöyleki devam etti:
“Vakaların çıkışı da inişi de azamî çalışma ve efor kapasitesini sergileme vaktimiz. Biz bundan erinmiyoruz kâfi ki beşerler aşı olsun, biz bu devirlerde 24 saat aşı odalarında beklemeye hazır bir durumdayız. Zira biliyoruz ki bu dönemki yorgunluğumuz, bundan daha sonra toplum olarak dingin ve rahat geçireceğimiz yılların, ayların hazırlayıcısı olacak. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Vatandaş da şayet üzerine düşeni yapmaya hazırsa biz hoş bir sonbahara ‘merhaba’ diyebiliriz. Fakat şu anki bilgiler sonbahar ayının biraz sıkıntı geçeceğini söylüyor. Zira olaylarımız süratle üste yanlışsız tırmanmaya başladı. Hadiseler artar, bunun hastaneye yansımaları o denli çabucak olmaz. Yaklaşık bir 7-10 gün daha sonra hastane müracaatlarımız artmaya başlar. daha sonra servis, yatış sayılarımız, gerisinden ağır bakım sayılarımız, en son da mevt sayılarımız büyümeye başlar. Lütfen bu zincirleme giden ve sonu makûs biten yol gidişatını vatandaşımız baştan kessin. Yani bu olayların artmasına müsaade vermesin, zincirin en değerli halkası olan en başını en başta kopartalım ki devamı gelmesin.”
“HAFTALIK BAZDA OLAY ARTIŞ SÜRATİMİZ ÇOK SÜRATLİ ARTMAYA BAŞLADI”
Hastanelerinde ayaktan müracaatlarda son birkaç gündür artış trendi başladığını aktaran Yiyit, aşılama oranı düşük olan vilayetlerde artışın daha süratli olduğunu ve hadiselerin büyük bir kısmının Delta varyantı kökenli olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Yiyit, “Haftalık bazda hadise artış süratimiz epey süratli artmaya başladı. Diyoruz ya ‘Delta varyantı tehlikesine hazır olalım.’ işte bunu anlatmaya çalışıyoruz. Zira bu varyant biraz süratli bulaşıyor. Süratli bulaşması vesilesiyle de müspet olay sayımız süratle artıyor. Bunu aslında fazlaca canlı ülkemiz yaşadı. Bir haftada olaylarımızın nereden nereye geldiğini gördük. Bu demek ki ilerleyen haftalarda fazlaca daha temkinli ve hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ki şunu unutmayalım çabucak hemen bayram yoğunluğumuzun rakamsal yansımasını görmedik. Önümüzdeki hafta onu görmeye başlayacağız. Bunu yaşamamak ismine şu an aslında hepimizin yapabileceği bir şey var. Bir kez bu sayıları durdurma ismine virüsün bulaşmasını engelleyecek önlemlerimizi alacağız. Ancak her şeyden daha değerlisi de kesinlikle aşılarımızı tam olacağız” değerlendirmesini yaptı.
Aşılama noktasında gelecek bir ayın epeyce kıymetli olduğuna işaret eden Yiyit, “Son dalgayı kimse unutmasın. Son dalgaya aşılı bir 65 yaş üstüyle ve sıhhat çalışanlarıyla girdik. Hastanelerde yatanların gençler olduğunu unutmayalım. Aşının ne kadar tesirli olduğunu geçen dalgada test ettik. Dünyadaki örnekleri de ortada. Biz de bu önlemi üzerimize zırh olarak alalım ve bundan daha sonra da inançlı yol yürüyelim” diyerek, kelamlarını tamamladı.