- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Bilim Şurası üyesi hastalığı yenmek için gereken aşılama oranını deklare etti Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, aşı hakkı olan herkese aşılanmasını önerdiklerini belirtirken, bilhassa 16 ile 30 yaş ortası ergenlerde aşılama oranının düşük olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Özkan, aşının çocukluk çağından itibaren kullanılan müdafaa stratejisi olduğunu vurgulayarak, “Şu anda 16 yaşa kadar aşılamamız indi. Bu yaş üzerinden itibaren her insanın aşılanmasını öneriyoruz. 16-30 yaş içinde bariz bir aşılama suratında düşüklüğümüz var. Kesinlikle bunu artırmak için farkındalığımızı, uğraşımızı artırmamız gerekiyor. İki doz aşı olan Türkiye’de şu anda yüzde 25 civarında. Bizim beklentimiz bu sayının yüzde 70’lere ulaşması. Gençlerimizin aşılanacağını düşünüyorum. Gençlerle konuştuğumuzda; gençler dinamikler, kendilerinin bu hastalığa yakalanmayacağını ya da yavaşça geçireceklerini düşünüyorlar lakin aşı her vakit en güzel kollayıcıdır. Onun için gençlerimize iki doz aşılarını olmayı öneriyorum. Benim 21 ve 27 yaşındaki oğullarım da aşılandılar. Aşılansak da maske ve uzaklık ve el hijyeni kurallarına uymamız gerekiyor” diye konuştu.
“ŞU ANDA BULAŞI ENGELLEMESİ DÜŞÜK”
Prof. Dr. Seçil Özkan, konser ve gibisi toplu alanlarda birlikte olmanın arttığına dikkat çekerek, “Şu anda büsbütün yasaksızız. Aşının koruyuculuğu da aşikâr bir seviyede. Hele hele bulaşı engellemesi daha düşük. Hastalığı yavaşça geçirmemizi sağlıyor, vefatları azaltıyor, engelliyor; ancak bulaşı hayli düzgün engellemiyor. bir daha de bunun olamaması için maske ve aralığa uymalıyız. Gençler aşılanmadıkları vakit yalnızca kendilerini düşünmesinler. ‘Ben gencim hastalığı yavaşça geçiririm’ diye düşünmesinler. Aşı bedenimize yararlı ve bizim çocukluk çağından itibaren kullandığımız bir muhafaza stratejisidir. Bu yüzden aşılamayı öneriyorum ve ‘ha çaba’ diyorum. Şayet Türkiye, Ağustos ortasına kadar yüzde 70’e ulaşırsa biz bu hastalığı yeneceğiz. Çok kalabalık yerlere girdiğimizde bir daha maske ve araya dikkat etmemiz gerekecek” dedi.
Prof. Dr. Özkan, aşının çocukluk çağından itibaren kullanılan müdafaa stratejisi olduğunu vurgulayarak, “Şu anda 16 yaşa kadar aşılamamız indi. Bu yaş üzerinden itibaren her insanın aşılanmasını öneriyoruz. 16-30 yaş içinde bariz bir aşılama suratında düşüklüğümüz var. Kesinlikle bunu artırmak için farkındalığımızı, uğraşımızı artırmamız gerekiyor. İki doz aşı olan Türkiye’de şu anda yüzde 25 civarında. Bizim beklentimiz bu sayının yüzde 70’lere ulaşması. Gençlerimizin aşılanacağını düşünüyorum. Gençlerle konuştuğumuzda; gençler dinamikler, kendilerinin bu hastalığa yakalanmayacağını ya da yavaşça geçireceklerini düşünüyorlar lakin aşı her vakit en güzel kollayıcıdır. Onun için gençlerimize iki doz aşılarını olmayı öneriyorum. Benim 21 ve 27 yaşındaki oğullarım da aşılandılar. Aşılansak da maske ve uzaklık ve el hijyeni kurallarına uymamız gerekiyor” diye konuştu.
“ŞU ANDA BULAŞI ENGELLEMESİ DÜŞÜK”
Prof. Dr. Seçil Özkan, konser ve gibisi toplu alanlarda birlikte olmanın arttığına dikkat çekerek, “Şu anda büsbütün yasaksızız. Aşının koruyuculuğu da aşikâr bir seviyede. Hele hele bulaşı engellemesi daha düşük. Hastalığı yavaşça geçirmemizi sağlıyor, vefatları azaltıyor, engelliyor; ancak bulaşı hayli düzgün engellemiyor. bir daha de bunun olamaması için maske ve aralığa uymalıyız. Gençler aşılanmadıkları vakit yalnızca kendilerini düşünmesinler. ‘Ben gencim hastalığı yavaşça geçiririm’ diye düşünmesinler. Aşı bedenimize yararlı ve bizim çocukluk çağından itibaren kullandığımız bir muhafaza stratejisidir. Bu yüzden aşılamayı öneriyorum ve ‘ha çaba’ diyorum. Şayet Türkiye, Ağustos ortasına kadar yüzde 70’e ulaşırsa biz bu hastalığı yeneceğiz. Çok kalabalık yerlere girdiğimizde bir daha maske ve araya dikkat etmemiz gerekecek” dedi.