- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Cep Telefonundan Uzak Kalamayanlar Dikkat! Nomofobi Olabilirsiniz Dijitalleşmenin artması ile bir arada görülmeye başlayan nomofobi, bilhassa gençler içinde giderek yaygınlaşıyor. Nomofobinin çoğunlukla telefon bağımlılığıyla birlikte görüldüğünü söyleyen Çakmak Fazilet Hastahanesi’nden Uzman Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun, bahis hakkında açıklamalarda bulundu.
İngilizce no mobile phobia sözlerinin kısa okunuşu olan nomofobi, cep telefonundan uzak kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Pekala, siz hiç bu biçimde bir dehşet yaşadınız mı? Günde kaç sefer telefonunuza bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü? Yapılan araştırmalara bakılırsa günde ortalama 2617 kere telefonumuza bakıyoruz ve maalesef bu sayı, telefon bağımlısı olanlarda ise epeyce daha yüksek. Uzm. Psk. Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Nomofobi şahısların cep telefonu aracılığı ile kurdukları bağlantıdan kopma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Literatürde özgül fobiler içinde yer almaktadır. Cep telefonu kullanması ile bir arada beyin de dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı artması ile bir arada şahıslar, telefona karşı bağımlılık geliştirebilirler. Nomofobi olan bireyler telefonları ile daima bağlantı ağlarının engellenmesi üzerine endişe, korku ve kanıları olduğundan dolayı günlük yaşantılarına odaklanmakta zorlanmaktadırlar. ötürüsıyla bu bireylerin akademik ve iş yaşantısında biroldukca başarısızlıklar gözlenebilmektedir.”
Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için kimi davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini belirten Dursun, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Eğer ki telefonda fazla irtibat için vakit harcıyorsak, telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve bitmemesi için tedbirler alıyorsak, (örn: yanımızda şarj aleti taşıma yahut yedek telefon taşıma) aygıt kullanmasının yasak olduğu ya da şebeke sorunu yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak, telefonla bir arada uyuyor ve telefonu daima açık tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum bireylerin hayatlarının fonksiyonelliğini bozduğunda dayanak almalarını öneririz.”
ŞAHISLAR BU FOBİYİ YENEMEDİKLERİNDE DAYANAK ALMAKTAN ÇEKİNMEMELİ
Nomofobiye kendi başına tahlil bulamayan bireylerin, kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında şunları söylemiş oldu: “Nomofobiden kurtulmak için ekseriyetle BDT yani bilişsel davranışçı terapi metodu uygulanmaktadır. Terapinin maksadı bireylerin telefonla kurdukları irtibatlarının kesilmelerine yönelik kaygılarını ve korkularını oluşturan fikirlerini değiştirebilmektir. Terapi sürecinde şahısları etaplı maruz bırakarak telefonla olan bağlantılarını azaltması sağlanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre toplumsal medya kullanmasının artması ile bir arada ilerleyen süreçlerde kişinin nomofobi olma mümkünlüğü artmaktadır. Bu sebeple kişinin toplumsal medya kullanmasını da azaltması önerilmektedir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İngilizce no mobile phobia sözlerinin kısa okunuşu olan nomofobi, cep telefonundan uzak kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Pekala, siz hiç bu biçimde bir dehşet yaşadınız mı? Günde kaç sefer telefonunuza bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü? Yapılan araştırmalara bakılırsa günde ortalama 2617 kere telefonumuza bakıyoruz ve maalesef bu sayı, telefon bağımlısı olanlarda ise epeyce daha yüksek. Uzm. Psk. Tuğçe R. Tuncel Dursun, giderek yaygınlaşan bu fobi hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Nomofobi şahısların cep telefonu aracılığı ile kurdukları bağlantıdan kopma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Literatürde özgül fobiler içinde yer almaktadır. Cep telefonu kullanması ile bir arada beyin de dopamin salınımı artar ve dopomin salınımı artması ile bir arada şahıslar, telefona karşı bağımlılık geliştirebilirler. Nomofobi olan bireyler telefonları ile daima bağlantı ağlarının engellenmesi üzerine endişe, korku ve kanıları olduğundan dolayı günlük yaşantılarına odaklanmakta zorlanmaktadırlar. ötürüsıyla bu bireylerin akademik ve iş yaşantısında biroldukca başarısızlıklar gözlenebilmektedir.”
Nomofobi olup olmadığımızı anlamak için kimi davranışlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini belirten Dursun, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Eğer ki telefonda fazla irtibat için vakit harcıyorsak, telefonun şarjının bitmesinden endişeleniyorsak ve bitmemesi için tedbirler alıyorsak, (örn: yanımızda şarj aleti taşıma yahut yedek telefon taşıma) aygıt kullanmasının yasak olduğu ya da şebeke sorunu yaşanılan ortamlardan kaçınmaya çalışıyorsak, telefonla bir arada uyuyor ve telefonu daima açık tutuyorsak nomofobiden şüphelenebiliriz. Bu durum bireylerin hayatlarının fonksiyonelliğini bozduğunda dayanak almalarını öneririz.”
ŞAHISLAR BU FOBİYİ YENEMEDİKLERİNDE DAYANAK ALMAKTAN ÇEKİNMEMELİ
Nomofobiye kendi başına tahlil bulamayan bireylerin, kendilerini hazır hissettiklerinde psikoterapi sürecine başlamalarını öneren Dursun, terapi süreci hakkında şunları söylemiş oldu: “Nomofobiden kurtulmak için ekseriyetle BDT yani bilişsel davranışçı terapi metodu uygulanmaktadır. Terapinin maksadı bireylerin telefonla kurdukları irtibatlarının kesilmelerine yönelik kaygılarını ve korkularını oluşturan fikirlerini değiştirebilmektir. Terapi sürecinde şahısları etaplı maruz bırakarak telefonla olan bağlantılarını azaltması sağlanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre toplumsal medya kullanmasının artması ile bir arada ilerleyen süreçlerde kişinin nomofobi olma mümkünlüğü artmaktadır. Bu sebeple kişinin toplumsal medya kullanmasını da azaltması önerilmektedir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı