CHP’li Adıgüzel: İşi gücü bıraktık resmen hırsız kovalıyoruz Ordu’da yol imali yapan şirketin ihalede olmamasına karşın çakılı Melet Irmağı’ndan aldığını ileri süren CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, yaşanan olayı kamerayla tespit etti. Derede çalışan iş makinasını ve çakıl yüklü kamyonları da tespit eden Adıgüzel, sürücü ile yaptığı görüşmeyi de paylaştı.
“KAMU FAYDASI YOK. KİŞİ FAYDASI VAR”
Ordu’nun derelerinin türkülere mevzu olduğunu hatırlatan Adıgüzel, şunları söylemiş oldu:
* Ordu’nun dereleri çakıl pazarlıklarına mevzu oluyor. Tam 3 milyon ton ücretsiz çakıl. Denizden kaynağına kadar tüm Melet’i kazısan 3 milyon ton etmez. Bunlar damarlarımızı kazımaya kalkıyor.
* Yüzsüzlük tavan yapmış. Bir de kamu faydası kılıfı uydurmuşlar. Kamu faydası yok, kişi faydası var. İhalede o denli bir unsur yok. Bir firmaya ihale vermişler fakat ihalede kamu kaynağı olan dere yataklarından çakıl alınacağı bilgisi yok.
İhale bitip sonuçlandıktan daha sonra çıkıyorlar Ordu’nun derelerini, ihale sahibi firmaya peşkeş çekiyorlar. İhalede baştan ‘kamu kaynaklarından çakıl elde edilmesi durumunda fiyat şu kadar düşer’ denilmiyor.
Ya da ihalenin başında çakılın Ordu’nun derelerinden ücretsiz alınacağı yazsa tahminen öbür bir firma da ihaleye girecek. Resmen bir oyun var.
Dere yatağından kamyonlara kum yüklenirken kayıt alındı.
“HIRSIZLIK YAPARKEN SUÇÜSTÜ YAPTIK”
Derelerde oynanan oyunların bedelini ödeteceklerini lisana getiren Adıgüzel, “DSİ Ordu şube müdürlüğüne yahut Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne sorduğumuzda çakılın yalnızca dolgu olarak kullanıldığı söyleniyor. Lakin birebir yolun öbür ucunda Çambaşı’nda çakıl olarak kırma taş kullanılıyor. Üstte Çambaşı’nda çalışan vatandaşın yaptığı iş mi yanlışsız yoksa aşağıda dolgu gereç olarak dere çakılını kullanan kayırdığınız firmanın yaptığı mı? Gittik bunları Melet Nehri’nde hırsızlık yaparken suçüstü yaptık. Bir milletvekili olarak işi gücü bıraktık resmen hırsız kovalıyoruz. Mesaimiz bununla geçiyor” tabirlerini kullandı.
“FİRMANIN ZIMNÎ ORTAKLARI HANGİ ESKİ BAKAN İLE HANGİ ESKİ BAKANIN OĞLU “
Kentin sahipsiz olmadığını vurgulayan Milletvekili Adıgüzel, “Önümüzdeki günlerde burada öteki mevzuları da açacağız. Burada belediyenin vilayet haricinden bir beton firması ile yaptığı danışıklı işlere de geleceğiz. Bu firmanın zımnî ortaklarının hangi eski bakan ile hangi eski bakanın oğlu olduğu da ortaya çıkacak. Hilmi Güler, Ordu’ya belediye lideri mı, yoksa eski kabine paydaşlarına Ordu’nun derelerini mi pazarlıyor? Sayın Valimizi de samimiyet ile uyarıyorum. Bu YİKOP üzerinden bu sinemanın çevrilmesine müsaade eder de halkın hakkını vilayet haricinden kirli iştiraklere peşkeş çekerse gün olur bu da sorulur. Tıpkı yıllar evvel bir muktedir valinin tıpkı işten -Melet çakılını peşkeş çekmekten- aldığı mahpus cezası gibi” diye konuştu.
Dereden alınan kumlar yol imalinde kullanılıyor
“BEDELİNİ SİZE ÖDETMEZSEK NAMERDİZ”
Yapılan her yanlışın hesabının sorulacağını kaydeden Adıgüzel, “Ordunun derelerinden çaldığınız tek bir çakıl taşının da, Yoroz’un doruğunda, 3 kişinin yan yana duramayacağı kadar daracık, bir masa genişliğinde doruğun tabanına kadar çift şerit yolu açarken kestiğiniz her bir fidanın, akıbeti belgisiz ağacın da, Hekimoğlu Deresi’nde yuvasını bozduğunuz balıkların da, Gönderiç Dağı’nın doruğundaki kuşun yuvasından çaldığınız tek bir yumurtanın da bedelini size ödetmezsek namerdiz” diyerek kelamlarını tamamladı.
“KAMU FAYDASI YOK. KİŞİ FAYDASI VAR”
Ordu’nun derelerinin türkülere mevzu olduğunu hatırlatan Adıgüzel, şunları söylemiş oldu:
* Ordu’nun dereleri çakıl pazarlıklarına mevzu oluyor. Tam 3 milyon ton ücretsiz çakıl. Denizden kaynağına kadar tüm Melet’i kazısan 3 milyon ton etmez. Bunlar damarlarımızı kazımaya kalkıyor.
* Yüzsüzlük tavan yapmış. Bir de kamu faydası kılıfı uydurmuşlar. Kamu faydası yok, kişi faydası var. İhalede o denli bir unsur yok. Bir firmaya ihale vermişler fakat ihalede kamu kaynağı olan dere yataklarından çakıl alınacağı bilgisi yok.
İhale bitip sonuçlandıktan daha sonra çıkıyorlar Ordu’nun derelerini, ihale sahibi firmaya peşkeş çekiyorlar. İhalede baştan ‘kamu kaynaklarından çakıl elde edilmesi durumunda fiyat şu kadar düşer’ denilmiyor.
Ya da ihalenin başında çakılın Ordu’nun derelerinden ücretsiz alınacağı yazsa tahminen öbür bir firma da ihaleye girecek. Resmen bir oyun var.
Dere yatağından kamyonlara kum yüklenirken kayıt alındı.
“HIRSIZLIK YAPARKEN SUÇÜSTÜ YAPTIK”
Derelerde oynanan oyunların bedelini ödeteceklerini lisana getiren Adıgüzel, “DSİ Ordu şube müdürlüğüne yahut Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne sorduğumuzda çakılın yalnızca dolgu olarak kullanıldığı söyleniyor. Lakin birebir yolun öbür ucunda Çambaşı’nda çakıl olarak kırma taş kullanılıyor. Üstte Çambaşı’nda çalışan vatandaşın yaptığı iş mi yanlışsız yoksa aşağıda dolgu gereç olarak dere çakılını kullanan kayırdığınız firmanın yaptığı mı? Gittik bunları Melet Nehri’nde hırsızlık yaparken suçüstü yaptık. Bir milletvekili olarak işi gücü bıraktık resmen hırsız kovalıyoruz. Mesaimiz bununla geçiyor” tabirlerini kullandı.
“FİRMANIN ZIMNÎ ORTAKLARI HANGİ ESKİ BAKAN İLE HANGİ ESKİ BAKANIN OĞLU “
Kentin sahipsiz olmadığını vurgulayan Milletvekili Adıgüzel, “Önümüzdeki günlerde burada öteki mevzuları da açacağız. Burada belediyenin vilayet haricinden bir beton firması ile yaptığı danışıklı işlere de geleceğiz. Bu firmanın zımnî ortaklarının hangi eski bakan ile hangi eski bakanın oğlu olduğu da ortaya çıkacak. Hilmi Güler, Ordu’ya belediye lideri mı, yoksa eski kabine paydaşlarına Ordu’nun derelerini mi pazarlıyor? Sayın Valimizi de samimiyet ile uyarıyorum. Bu YİKOP üzerinden bu sinemanın çevrilmesine müsaade eder de halkın hakkını vilayet haricinden kirli iştiraklere peşkeş çekerse gün olur bu da sorulur. Tıpkı yıllar evvel bir muktedir valinin tıpkı işten -Melet çakılını peşkeş çekmekten- aldığı mahpus cezası gibi” diye konuştu.
Dereden alınan kumlar yol imalinde kullanılıyor
“BEDELİNİ SİZE ÖDETMEZSEK NAMERDİZ”
Yapılan her yanlışın hesabının sorulacağını kaydeden Adıgüzel, “Ordunun derelerinden çaldığınız tek bir çakıl taşının da, Yoroz’un doruğunda, 3 kişinin yan yana duramayacağı kadar daracık, bir masa genişliğinde doruğun tabanına kadar çift şerit yolu açarken kestiğiniz her bir fidanın, akıbeti belgisiz ağacın da, Hekimoğlu Deresi’nde yuvasını bozduğunuz balıkların da, Gönderiç Dağı’nın doruğundaki kuşun yuvasından çaldığınız tek bir yumurtanın da bedelini size ödetmezsek namerdiz” diyerek kelamlarını tamamladı.