- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
COVİD-19 Enfeksiyonu Diyabet Hastalarında Çok Daha Ağır Seyrediyor Diyabet hastaları için epey değerli uyarı… COVID-19 hastalığının en çok tehdit ettiği ve etkilediği kronik rahatsızlıkların başında şeker hastalığı geliyor. Uzmanlar TIP1 ve TIP2 diyabet hastalarını toplumsal ara, maske, hijyen ve sağlıklı beslenme hususlarında bilhassa uyarıyor.
Türkiye’de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası var. Bu sayı toplam yetişkin nüfusun yaklaşık 15’ine denk geliyor. Yaşlanan nüfus, kentleşme ve değişen hayat stillerinin başka kronik hastalıklarla birlikte diyabet epidemisini de süratle artırarak bir halk sıhhati sorunu haline getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, diyabet hastalarını covid-19 pandemisine karşı daha dikkatli olmaya çağırıyor.
Kızılay Kartal Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Sema Fiyat Pişkinsüt, diyabet hastaları için dikkat edilmesi gereken başlıklar hakkında bir açıklama yaptı. Dr. Pişkinsüt “Koronavirüs enfeksiyonu kalp, akciğer, diyabet üzere kronik hastalığı olan bireylerde daha makus seyrediyor. Bu sebeple bilhassa TIP1 ve TIP2 Diyabet hastalarının toplumsal aralık, maske, hijyen ve sağlıklı beslenme mevzularında hassasiyete devam etmesi gerekiyor. Bütün enfeksiyonlarda olduğu üzere koronavirüs enfeksiyonunda da güzel kan şekeri denetiminin sağlanması enfeksiyon riskini ve şiddetini azaltmada en kıymetli nokta” diye konuştu.
Uzm. Dr. Sema Meblağ Pişkinsüt, hastalarda kan şekeri denetiminin, açlık kan şekeri için yemeklerdilk evvel 90-110 mg/dl, tokluk kan şekerinin ise, yemeklerden 2 saat daha sonra 120 mg/dl’nin altında olması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Sema Meblağ Pişkinsüt, hastaların en düzgün kan şekeri takibini konutta parmak ucundan kendi kendilerine yapacakları ölçümlerle elde edebileceklerini bildirdi.
Sağlıklı ve nizamlı beslenme ile fizikî aktivite şeker hastalarının hayat standartlarını yükseltmek için dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor. Uzm. Dr. Pişkinsüt, kâfi sıvı tüketimi, ilaçların hekim tavsiyesi ile sistemli alınması, mevsiminde tüketilen taze zerzevat, meyve, yeşillik ve yeteri ölçüde kabuklu baklagiller ile tahıl tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti. Günü meskende geçirenler ortasında gün ortasında yaklaşık 45 dakika idman öneren Uzm. Dr. Pişkinsüt uyku kalitesine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uzm. Dr. Pişkinsüt, Şeker hastalığı bulunanların zatürreye yakalanma riskinin başka insanlara kıyasla daha yüksek olduğunu belirtirken grip ve zatürre aşılarının da ihmal edilmemesi ihtarında bulundu. Diyabet hastalığı bilinenin tersine yalnızca kan şekeri yüksekliği hastalığı değildir. Damarların iç yüzeylerindeki epitel yapısını uzun vadeli bozarak ilerleyici dolanım bozukluğu yapar. Göz, beyin, kalp, böbrekler bu durumdan en çok etkilenen organlardır. Covid 19 virüs hastalığı da bir daha bilinen üzere yalnızca teneffüs ve akciğer hastalığı değildir bilakis sistemik yani tüm bedeni ilgilendiren ve damar iç yüzeylerindeki epitelleri saldırarak kanın pıhtılaşmasına niye olan kıymetli ve tehlikeli bir damar hastalığıdır. O niçinle Covid 19 a yakalanan bireylerde ek olarak tabanda diyabet, obezite, kronik iskemik kalp hastalıkları, hipertansiyon, immün sistem ve romatizmal hastalıklar üzere damarları etkileyen ek hastalıklar var ise Covid 19 ile birbirini tetiklemekte tablolar ağırlaşmaktadır . Tabanda damar hastalığı olan bu küme hastaların ağır bakım ihtiyaçları ve ötürüsı ile mevt oranları 2- 3 kat artmaktadır
Diyabet hastalığı ve Diyabet Haftası hakkında:
Diyabet, bedende insülinin üretilmediği, az üretildiği yahut üretilen insülinin tesirli bir biçimde kullanılamadığı durumlarda ortaya çıkan, kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalıktır. Ülkelerin kapasite ve imkanları dâhilinde; diyabetli bireylerin sıhhatinin ve buna bağlı ömür kalitesinin uygunlaştırılması, diyabetin toplumsal ve ferdî açıdan olumsuz sonuçlarının azaltılması, bu hastalığın sürdürülebilir insan kalkınmasına ve ekonomik kalkınmaya olumsuz etkisinin en aza indirilmesi mümkündür.
Diyabetin başarılı bir biçimde denetim edilmesi yalnızca ilaçlara ve tıbbi tedavilere bağlı değildir; önleyici faaliyetler de başarılı denetimde değerli yer tutmaktadır. Önleyici faaliyetlerin başında, sıhhat tercihlerini yapabilen, sıhhat okuryazarlığı yüksek bireyler yetiştirmek ve bu bireylerin sağlıklı hayat davranışlarını uygulayabileceği ortamı hazırlamak gelmektedir.
Sıhhat Bakanlığı tarafınca her yıl 14 Kasım’da “Dünya Diyabet Günü” kapsamında diyabet hastalığı ve diyabetten korunma yolları hakkında halkı bilinçlendirmek maksadıyla çalışmalar yapılmaktadır.
Kızılay Kartal Hastanesi, bir Kızılay Yatırım iştiraki olan Kızılay Sağlık’ın işlettiği hastane ve tıp merkezlerinden biridir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası var. Bu sayı toplam yetişkin nüfusun yaklaşık 15’ine denk geliyor. Yaşlanan nüfus, kentleşme ve değişen hayat stillerinin başka kronik hastalıklarla birlikte diyabet epidemisini de süratle artırarak bir halk sıhhati sorunu haline getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, diyabet hastalarını covid-19 pandemisine karşı daha dikkatli olmaya çağırıyor.
Kızılay Kartal Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Sema Fiyat Pişkinsüt, diyabet hastaları için dikkat edilmesi gereken başlıklar hakkında bir açıklama yaptı. Dr. Pişkinsüt “Koronavirüs enfeksiyonu kalp, akciğer, diyabet üzere kronik hastalığı olan bireylerde daha makus seyrediyor. Bu sebeple bilhassa TIP1 ve TIP2 Diyabet hastalarının toplumsal aralık, maske, hijyen ve sağlıklı beslenme mevzularında hassasiyete devam etmesi gerekiyor. Bütün enfeksiyonlarda olduğu üzere koronavirüs enfeksiyonunda da güzel kan şekeri denetiminin sağlanması enfeksiyon riskini ve şiddetini azaltmada en kıymetli nokta” diye konuştu.
Uzm. Dr. Sema Meblağ Pişkinsüt, hastalarda kan şekeri denetiminin, açlık kan şekeri için yemeklerdilk evvel 90-110 mg/dl, tokluk kan şekerinin ise, yemeklerden 2 saat daha sonra 120 mg/dl’nin altında olması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Sema Meblağ Pişkinsüt, hastaların en düzgün kan şekeri takibini konutta parmak ucundan kendi kendilerine yapacakları ölçümlerle elde edebileceklerini bildirdi.
Sağlıklı ve nizamlı beslenme ile fizikî aktivite şeker hastalarının hayat standartlarını yükseltmek için dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor. Uzm. Dr. Pişkinsüt, kâfi sıvı tüketimi, ilaçların hekim tavsiyesi ile sistemli alınması, mevsiminde tüketilen taze zerzevat, meyve, yeşillik ve yeteri ölçüde kabuklu baklagiller ile tahıl tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti. Günü meskende geçirenler ortasında gün ortasında yaklaşık 45 dakika idman öneren Uzm. Dr. Pişkinsüt uyku kalitesine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Uzm. Dr. Pişkinsüt, Şeker hastalığı bulunanların zatürreye yakalanma riskinin başka insanlara kıyasla daha yüksek olduğunu belirtirken grip ve zatürre aşılarının da ihmal edilmemesi ihtarında bulundu. Diyabet hastalığı bilinenin tersine yalnızca kan şekeri yüksekliği hastalığı değildir. Damarların iç yüzeylerindeki epitel yapısını uzun vadeli bozarak ilerleyici dolanım bozukluğu yapar. Göz, beyin, kalp, böbrekler bu durumdan en çok etkilenen organlardır. Covid 19 virüs hastalığı da bir daha bilinen üzere yalnızca teneffüs ve akciğer hastalığı değildir bilakis sistemik yani tüm bedeni ilgilendiren ve damar iç yüzeylerindeki epitelleri saldırarak kanın pıhtılaşmasına niye olan kıymetli ve tehlikeli bir damar hastalığıdır. O niçinle Covid 19 a yakalanan bireylerde ek olarak tabanda diyabet, obezite, kronik iskemik kalp hastalıkları, hipertansiyon, immün sistem ve romatizmal hastalıklar üzere damarları etkileyen ek hastalıklar var ise Covid 19 ile birbirini tetiklemekte tablolar ağırlaşmaktadır . Tabanda damar hastalığı olan bu küme hastaların ağır bakım ihtiyaçları ve ötürüsı ile mevt oranları 2- 3 kat artmaktadır
Diyabet hastalığı ve Diyabet Haftası hakkında:
Diyabet, bedende insülinin üretilmediği, az üretildiği yahut üretilen insülinin tesirli bir biçimde kullanılamadığı durumlarda ortaya çıkan, kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalıktır. Ülkelerin kapasite ve imkanları dâhilinde; diyabetli bireylerin sıhhatinin ve buna bağlı ömür kalitesinin uygunlaştırılması, diyabetin toplumsal ve ferdî açıdan olumsuz sonuçlarının azaltılması, bu hastalığın sürdürülebilir insan kalkınmasına ve ekonomik kalkınmaya olumsuz etkisinin en aza indirilmesi mümkündür.
Diyabetin başarılı bir biçimde denetim edilmesi yalnızca ilaçlara ve tıbbi tedavilere bağlı değildir; önleyici faaliyetler de başarılı denetimde değerli yer tutmaktadır. Önleyici faaliyetlerin başında, sıhhat tercihlerini yapabilen, sıhhat okuryazarlığı yüksek bireyler yetiştirmek ve bu bireylerin sağlıklı hayat davranışlarını uygulayabileceği ortamı hazırlamak gelmektedir.
Sıhhat Bakanlığı tarafınca her yıl 14 Kasım’da “Dünya Diyabet Günü” kapsamında diyabet hastalığı ve diyabetten korunma yolları hakkında halkı bilinçlendirmek maksadıyla çalışmalar yapılmaktadır.
Kızılay Kartal Hastanesi, bir Kızılay Yatırım iştiraki olan Kızılay Sağlık’ın işlettiği hastane ve tıp merkezlerinden biridir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı