Destici’den Kılıçdaroğlu’na tenkit BBP Genel Lideri Mustafa Destici, “CHP Genel Lideri her bahiste konuşuyor. Konuşacak olağan, ana muhalefet partisi başkanı. Ama ben beklerim ki Sayın Kılıçdaroğlu, iki çift kelam de şu Ermeni kökenli bulunmasına karşın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratikliği Türk milletinin müsamahası yardımıyla TBMM’de milletvekili olarak oturuyor. Lakin hainlik yapıyor” dedi.
BBP Genel Lideri Mustafa Destici, İzmit’te partisinin düzenlediği iftara katıldı. Oruçların açılmasının akabinde davetlilere hitap eden Destici, Pençe-Kilit operasyonlarıyla ilgili olarak, şunları söylemiş oldu:
* Zap’tan başlayarak Kandil’i ve öbür bütün terör yuvalarını bitirmeyi amaçlayan Pençe-Kilit Operasyonu, muvaffakiyetle devam ediyor. Fakat alışılmış ki, şehitlerimiz var. Şehitlerimizin acısı yüreğimizde.
* Bugün de Pençe-Kilit Operasyonu’nda 3 kahramanımızın şehit olduğu haberini kederle öğrendik. Ben hem bu 3 şehidimize, hem daha evvel şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimize bir defa daha Allah’tan rahmet diliyorum. Yerleri cennet olsun.
* O denli bir pençe attılar ki, o denli bir kilit vurdular ki, inşallah bundan daha sonra hain terör örgütü PKK belini doğrultamayacak.
“MAALESEF TERÖRİST TBMM’YE KADAR GELMİŞ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kelamda Ermeni soykırımı ile ilgili HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın verdiği yasa tasarısına da değinen Destici, şu biçimde konuştu:
* Natürel ki bizim askerimizin, polisimizin onlara pençe atmasıyla bitmiyor. Zira terörist yalnızca dağda değil. Terörist yalnızca Kandil’de değil. Terörist yalnızca Zap’ta, Mahmur’da, Sincar’da değil. Terörist yalnızca Cudi’de, Gabar’da değil. Maalesef terörist TBMM’ye kadar gelmiş.
* Yalnızca kendi gelmekle kalmamış, Ermeni çetelerinin artıklarını da getirmiş. On binlerce Müslümanın, bayanın ve çocuğun katili olan Ermeni çetelerinin ve bir daha onlarca diplomatımızı şehit eden ASALA terör örgütünün artıklarını da getirmiş.
* niye? Zira bunlar tıpkı soyun köpeğidir. Bunların efendileri birebir. Emperyalistler, siyonistler bunların gerisinde. Bunun için bunlar çarçabuk işbirliği yapabiliyorlar. Birisi çıkıyor, gazi mecliste PKK’yı savunuyor.
* ‘Sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayadık’ diyor. Öbür hain de çıkıyor ve 1915 olaylarının, kelamda soykırımın, TBMM’de tanınması için hukuksuz bir kanun teklifi veriyor. şüphesiz ki kabul edilmedi.
* olağan olarak ki meclis lideri tarafınca iade edildi. Lakin bu hamaseti, bu hadsizliği göstermiş olması bile, bizim gözlerini hala kuş yavrusu üzere açamayan gafillerin, inşallah gözlerini açmasına vesile olur.
“KILIÇDAROĞLU, İKİ KELAM DA BU HAİNLERE ETSENE”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Destici, şunları söylemiş oldu:
* Bir bakıyoruz, bir daha 24 Nisan’da, CHP’nin PKK sevdalısı, PKK milletvekillerinden hiç de farkı olmayan bir milletvekili çıkıyor, bir daha 24 Nisan ile 1915 olayları ile ilgili ecdadımıza Devlet-i Osman-ı Aliye’ye ve Müslüman Türk milletine iftira atıyor. Bunu da kınıyorum ve lanetliyorum. Bu bahiste yargımız, savcılıklarımız harekete geçmiştir. şüphesiz ki geçecektir. Bu vatan sahipsiz değildir.
* CHP Genel Lideri her bahiste konuşuyor. Konuşacak olağan, ana muhalefet partisi önderi. Ama ben beklerim ki Sayın Kılıçdaroğlu, iki çift kelam de şu Ermeni kökenli bulunmasına karşın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratikliği Türk milletinin müsamahası yardımıyla TBMM’de milletvekili olarak oturuyor. Ancak hainlik yapıyor.
* Sayın Kılıçdaroğlu, iki kelam da bu haine etsene. Bir duysun bu millet. Onu geçtim. Kendi partinin milletvekili bu milleti, bu asil ve necip Türk milletini, soykırım ithamıyla suçlarken, Ermeni aydınlarını Anadolu’da kaybetmekle itham ederken, buna söyleyecek bir çift kelamın yok mu? Milletimiz bekliyor. Biz de bekliyoruz.
“2013 YILININ MAYIS AYINDA BİR KALKIŞMA HAREKETİ BAŞLATILMIŞTIR”
Gezi Parkı davası hakkında çıkan mahkeme sonucuna da değinen Destici, şu biçimde konuştu:
* Dün mahkeme Seyahat Davası diye bilinen dava ile ilgili bir karar verdi. Bir 2013 yılına gidelim. 2013 yılının Mayıs ayında, Haziran ayında neler olmuştu bir hatırlayalım.
* İstanbul’da, Taksim meydanında Seyahat Parkı’nda, kimi ağaçların ve çiçeklerin söküldüğü argümanıyla başlayan hareketler, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm ülkeye yayılarak, bir kalkışma hareketi, sokak hareketleri başlatılmıştır.
* Bunun gayesi mevcut hükümeti değiştirmek ve iktidarı ele geçirmektir. Lakin devletimizi yönetenlerin feraseti, motamot 15 Temmuz’da olduğu üzere ve milletimizin irfanıyla, yüreğiyle buna fırsat verilmemiştir.
* elbette ki bunu kim planlamışsa, kim finanse etmişse, kim organize etmişse, bunun finansı, organizesi, planı noktasında kim dışarıyla işbirliği ortasında olmuşsa, olağan olarak ki yargı bunun cezasını verecektir.
“TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu söyleyen Destici, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
* Yargı hem tarafsızdır, hem bağımsızdır. Kanıt vardır, yoktur. Bunlar yargının işidir. Siz yargının verdiği sonucu beğenmeyebilirsiniz. Eleştirebilirsiniz. Farklı fikirlerinizi de tabir edebilirsiniz.
* Fakat daha birinci ayağında siz çıkıp, CHP Küme Başkanvekili olarak, ana muhalefet partisinin küme başkanvekili olarak, yanınıza savcımızı şehit eden teröristleri, katilleri ihtilal şehitleri olarak isimlendiren DHKP-C’nin siyasi uzantılarını alıp, yetmez bir de PKK’nın siyasi uzantılarını alıp, yetmez ne kadar terör örgütü mensubu ve uzantısı var ise bunları alıp, bunlarla birlikte basın toplantısı yapar ve buradan da halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallar ve tehdit ederseniz, biz bunu kabul etmeyiz ve motamot size iade ederiz.
* Milletin iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallamak, tehdit etmek, ‘And olsun’ diyerek yeminler içmek, hesap sormak kimsenin haddine değil. Kimse de bu hadsizliği yapmamalıdır. Hududu aşmamalıdır.
“BUNLARIN KAYGISI MİLLETİ GALEYANA GETİRİP AYAKLANDIRMAYA ÇALIŞMAK”
Meselenin siyasallaştırılmak istendiğini tabir eden Destici, “Daha birinci mahkeme sonucunı vermiş. Bu işin istinaf ayağı var. Yargıtay ayağı var. Anayasa Mahkemesi süreci var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci var. Lakin bunların kaygısı yargıdan sonuç almak değil. Bu sıkıntıyı de siyasallaştırıp, buradan siyasi rant elde etmek ve milleti galeyana getirip ayaklandırmaya çalışmak” diye konuştu. (DHA)
BBP Genel Lideri Mustafa Destici, İzmit’te partisinin düzenlediği iftara katıldı. Oruçların açılmasının akabinde davetlilere hitap eden Destici, Pençe-Kilit operasyonlarıyla ilgili olarak, şunları söylemiş oldu:
* Zap’tan başlayarak Kandil’i ve öbür bütün terör yuvalarını bitirmeyi amaçlayan Pençe-Kilit Operasyonu, muvaffakiyetle devam ediyor. Fakat alışılmış ki, şehitlerimiz var. Şehitlerimizin acısı yüreğimizde.
* Bugün de Pençe-Kilit Operasyonu’nda 3 kahramanımızın şehit olduğu haberini kederle öğrendik. Ben hem bu 3 şehidimize, hem daha evvel şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimize bir defa daha Allah’tan rahmet diliyorum. Yerleri cennet olsun.
* O denli bir pençe attılar ki, o denli bir kilit vurdular ki, inşallah bundan daha sonra hain terör örgütü PKK belini doğrultamayacak.
“MAALESEF TERÖRİST TBMM’YE KADAR GELMİŞ”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kelamda Ermeni soykırımı ile ilgili HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın verdiği yasa tasarısına da değinen Destici, şu biçimde konuştu:
* Natürel ki bizim askerimizin, polisimizin onlara pençe atmasıyla bitmiyor. Zira terörist yalnızca dağda değil. Terörist yalnızca Kandil’de değil. Terörist yalnızca Zap’ta, Mahmur’da, Sincar’da değil. Terörist yalnızca Cudi’de, Gabar’da değil. Maalesef terörist TBMM’ye kadar gelmiş.
* Yalnızca kendi gelmekle kalmamış, Ermeni çetelerinin artıklarını da getirmiş. On binlerce Müslümanın, bayanın ve çocuğun katili olan Ermeni çetelerinin ve bir daha onlarca diplomatımızı şehit eden ASALA terör örgütünün artıklarını da getirmiş.
* niye? Zira bunlar tıpkı soyun köpeğidir. Bunların efendileri birebir. Emperyalistler, siyonistler bunların gerisinde. Bunun için bunlar çarçabuk işbirliği yapabiliyorlar. Birisi çıkıyor, gazi mecliste PKK’yı savunuyor.
* ‘Sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayadık’ diyor. Öbür hain de çıkıyor ve 1915 olaylarının, kelamda soykırımın, TBMM’de tanınması için hukuksuz bir kanun teklifi veriyor. şüphesiz ki kabul edilmedi.
* olağan olarak ki meclis lideri tarafınca iade edildi. Lakin bu hamaseti, bu hadsizliği göstermiş olması bile, bizim gözlerini hala kuş yavrusu üzere açamayan gafillerin, inşallah gözlerini açmasına vesile olur.
“KILIÇDAROĞLU, İKİ KELAM DA BU HAİNLERE ETSENE”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Destici, şunları söylemiş oldu:
* Bir bakıyoruz, bir daha 24 Nisan’da, CHP’nin PKK sevdalısı, PKK milletvekillerinden hiç de farkı olmayan bir milletvekili çıkıyor, bir daha 24 Nisan ile 1915 olayları ile ilgili ecdadımıza Devlet-i Osman-ı Aliye’ye ve Müslüman Türk milletine iftira atıyor. Bunu da kınıyorum ve lanetliyorum. Bu bahiste yargımız, savcılıklarımız harekete geçmiştir. şüphesiz ki geçecektir. Bu vatan sahipsiz değildir.
* CHP Genel Lideri her bahiste konuşuyor. Konuşacak olağan, ana muhalefet partisi önderi. Ama ben beklerim ki Sayın Kılıçdaroğlu, iki çift kelam de şu Ermeni kökenli bulunmasına karşın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratikliği Türk milletinin müsamahası yardımıyla TBMM’de milletvekili olarak oturuyor. Ancak hainlik yapıyor.
* Sayın Kılıçdaroğlu, iki kelam da bu haine etsene. Bir duysun bu millet. Onu geçtim. Kendi partinin milletvekili bu milleti, bu asil ve necip Türk milletini, soykırım ithamıyla suçlarken, Ermeni aydınlarını Anadolu’da kaybetmekle itham ederken, buna söyleyecek bir çift kelamın yok mu? Milletimiz bekliyor. Biz de bekliyoruz.
“2013 YILININ MAYIS AYINDA BİR KALKIŞMA HAREKETİ BAŞLATILMIŞTIR”
Gezi Parkı davası hakkında çıkan mahkeme sonucuna da değinen Destici, şu biçimde konuştu:
* Dün mahkeme Seyahat Davası diye bilinen dava ile ilgili bir karar verdi. Bir 2013 yılına gidelim. 2013 yılının Mayıs ayında, Haziran ayında neler olmuştu bir hatırlayalım.
* İstanbul’da, Taksim meydanında Seyahat Parkı’nda, kimi ağaçların ve çiçeklerin söküldüğü argümanıyla başlayan hareketler, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm ülkeye yayılarak, bir kalkışma hareketi, sokak hareketleri başlatılmıştır.
* Bunun gayesi mevcut hükümeti değiştirmek ve iktidarı ele geçirmektir. Lakin devletimizi yönetenlerin feraseti, motamot 15 Temmuz’da olduğu üzere ve milletimizin irfanıyla, yüreğiyle buna fırsat verilmemiştir.
* elbette ki bunu kim planlamışsa, kim finanse etmişse, kim organize etmişse, bunun finansı, organizesi, planı noktasında kim dışarıyla işbirliği ortasında olmuşsa, olağan olarak ki yargı bunun cezasını verecektir.
“TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu söyleyen Destici, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
* Yargı hem tarafsızdır, hem bağımsızdır. Kanıt vardır, yoktur. Bunlar yargının işidir. Siz yargının verdiği sonucu beğenmeyebilirsiniz. Eleştirebilirsiniz. Farklı fikirlerinizi de tabir edebilirsiniz.
* Fakat daha birinci ayağında siz çıkıp, CHP Küme Başkanvekili olarak, ana muhalefet partisinin küme başkanvekili olarak, yanınıza savcımızı şehit eden teröristleri, katilleri ihtilal şehitleri olarak isimlendiren DHKP-C’nin siyasi uzantılarını alıp, yetmez bir de PKK’nın siyasi uzantılarını alıp, yetmez ne kadar terör örgütü mensubu ve uzantısı var ise bunları alıp, bunlarla birlikte basın toplantısı yapar ve buradan da halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallar ve tehdit ederseniz, biz bunu kabul etmeyiz ve motamot size iade ederiz.
* Milletin iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanına parmak sallamak, tehdit etmek, ‘And olsun’ diyerek yeminler içmek, hesap sormak kimsenin haddine değil. Kimse de bu hadsizliği yapmamalıdır. Hududu aşmamalıdır.
“BUNLARIN KAYGISI MİLLETİ GALEYANA GETİRİP AYAKLANDIRMAYA ÇALIŞMAK”
Meselenin siyasallaştırılmak istendiğini tabir eden Destici, “Daha birinci mahkeme sonucunı vermiş. Bu işin istinaf ayağı var. Yargıtay ayağı var. Anayasa Mahkemesi süreci var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci var. Lakin bunların kaygısı yargıdan sonuç almak değil. Bu sıkıntıyı de siyasallaştırıp, buradan siyasi rant elde etmek ve milleti galeyana getirip ayaklandırmaya çalışmak” diye konuştu. (DHA)