- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Dikkat! Telaşınızı çocuğunuza yansıtmayın! İlkokul öğrencileri için pazartesi günü birinci ders zili çalacak! Daha evvel hiç deneyim etmedikleri yeni bir tertip ve tanışacakları yeni arkadaşlar için minikleri tatlı bir heyecan sardı şimdiden. Lakin çocuklar yeniliklere fazlaca kolay adapte olsalar da, okul ömrüne dair bir hayli bilinmezlik niçiniyle heyecanın yerini ‘kaygı’ alabiliyor! Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, bilhassa ebeveynleriyle fazlaca vakit geçiren, epey fazla korunan ve okul öncesi devirde gereğince toplumsallaşma tecrübesi olmamış çocukların ebeveynlerinden uzak kaldıklarında dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladıklarına dikkat çekerek, “Ebeveynleri tarafınca hayli fazla korunan ve daima ikazlarda bulunulan çocuklarda dert sorunu daha fazla görülüyor. Çocukların okula kolay ahenk sağlayabilmeleri için ebeveynlerin evvela kendi dertlerini denetim altına almaları gerekiyor. Gerek okul gerekse Covid-19 ile ilgili daima korkutan ikazlarda bulunmaktan kaçınılmalı, çocuk kendisi için yepisyeni bir tecrübe olan okul süreciyle ilgili motive edilmelidir” diyor. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, okulun birinci gününde çocukların heyecanının derde dönüşmemesi için ebeveynlere kıymetli teklifler ve ihtarlarda bulundu.
Okula hazırlanırken ‘sakin’ olun
Okulun birinci günü olağandan biraz daha erken kalkıp çocuğunuzla birlikte sakin bir hazırlık süreci geçirin. Günlük rutinin haricinde hayli farklı hazırlıklar yapmak çocuğunuzun tasasını pekiştireceği için sabah olağan bir gün üzere bir arada kahvaltı edin. ‘Okuldan daha sonra parka gideriz’ formunda birlikte aktiflik yapacağınızı söylemeniz, çocuğunuzu motive edecektir. Lakin dikkat! “Okula gidersen şunu vereceğim, şunu alacağım” üzere ödül lisanından uzak kalmaya itina gösterin.
Kendini ‘güvende’ hissettirin
Covid-19 pandemisi niçiniyle iki yıldır daima konutta olan, daima aile ortasında kalan, fazlaca sonlu vakit içinderda toplumsallaşan çocuklar tahminen de birinci kere kalabalık ortamda ve tanımadıkları öteki çocuklarla birlikte olacaklar. “Bu yenilik ve kalabalık ortamda hastalığın bulaşabileceği kaygısı çocuklarda tasaya niye olabilir” ihtarında bulunan Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, şu biçimde devam ediyor: “Okulun birinci günü çocuğa kendini inançta hissettirmek son derece kıymetlidir ‘Evet biz fazlaca uzun vakittir evdeydik, hiç kalabalığa girmedik lakin artık bak aşılarımızı olduk. Bir sürü önlem aldı öğretmen ağabeyler ablalar ve artık okula gidebiliriz, okul inançlı bir yer’ halindeki bir açıklama yapmak çocuk için sakinleştirici olacaktır”
Korkutan ikazlarda bulunmayın
Yeni bir yer, hiç deneyim etmediği bir tertip, tanımadığı çocuklar ve öğretmenler… Okul, eğitime yeni başlayan çocuklar için bir bilinmezliktir. aslına bakarsanız yeni bir periyodun başlangıcı çocuk için tasa uyandırıcı iken sorunun daha da şiddetlenmemesi için Covid-19 ile ilgili ürkütücü ikazlardan uzak kalmaya itina gösterin. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz,“Covid-19 ile ilgili gerekli ihtarların yapılması öğretmenlere bırakılmalı. Ona, ‘evet dikkat etmeni gerektirecek birtakım şeyler olacaktır, öğretmenin okula gidince sana anlatacak’ formunda bir cümle sarf etmeniz yerinde olacaktır.
Kendi korkunuzu denetim altına alın
Ya benden ayrılamazsa, okula alışamazsa?, Tek başına okulda nasıl kalacak? Çok utangaç nasıl arkadaş bulacak? Bakalım ödevlerini alıp dersi dinleyebilecek mi? Çok sonlu, öteki çocuklarla anlaşabilecek mi? Ya hastalık kaparsa, ellerini bir yere sürmez umarım! “kimi vakit yetişkinlerin dertleri çocuklara da geçebiliyor. Şayet ebeveynler bu çeşit dertleri fazlaca ağır yaşıyor ve bu tıp ikazları daima yapıyorlarsa, çocuk daha okula başlamadan bir sürü stresör ile karşılaşmış demektir” bilgisini veren Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz,“Bu niçinle evvela anne ve babaların bu tip negatif ve korkutucu ikazlardan uzak kalabilmeleri için evvela kendi telaşlarını denetim altında almaları şart” diyor.
Motive eden cümleler sarf edin
Okulun birinci günü çocuğunuza ‘olumlu’ ve ‘yapılandırıcı’ cümleler kurmanız son derece kıymetli. ‘Hani sen harfleri öğrenmeye başlamıştın ya bak artık hepsini öğrenebileceksin’, ‘ Sen parkta yeni arkadaşlarım olsun istiyordun ya okulda yeni arkadaşların olacak’ biçiminde motive eden cümleler kurarsanız, çocuğunuz okul telaşınızı daha kolay atlatacaktır.
Gerçekçi olun fakat cesaretlendirin
Çocuğunuza okulda karşılayabileceği meselelerle ilgili gerçekçi olmanız da dikkat etmeniz gereken bir öbür değerli noktayı oluşturuyor. Ona kimi vakit çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğini söyleyin lakin bunların üstesinden gelebileceği konusunda da kesinlikle cesaretlendirin. Şayet mümkünse okula başlamadan evvel okulu gezdirmeniz ve öğretmeniyle tanıştırmanız çocuğunuz için rahatlatıcı olabilir.
Vedalaşmadan ayrılmayın
Okulun birinci günü çoğunlukla yapılan en temel yanılgı, ağladığında ve ebeveynlerinden ayrılmak istemediğinde ‘içerde alışır’ kanısıyla onu yalnız bırakmak oluyor. Okulun birinci günü kendini rahat hissedinceye dek çocuğunuza eşlik edin. Şayet hazır şayet olmazsa tek başına bırakmayın yahut ona haber vermeden, vedalaşmadan okuldan ayrılmayın.
Çabucak alışamadıysa, panik yapmayın!
Her çocuğun yeniliklere adaptasyon suratı farklılık gösterebiliyor. ötürüsıyla kimi çocuklar ebeveynlerinden ayrılabilmek, okula alışabilmek ya da akademik maharetlerini kazanabilmek için daha uzun bir vakte muhtaçlık duyabiliyorlar. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, “Eğer okula çabucak alışamamışsa, okulun bilhassa birinci birkaç haftasının adaptasyon mühleti olduğunu unutmamak, ötürüsıyla ona vakit vermek gerekir. Paniklememek, suçlayıcı, yargılayıcı sözler kullanarak çocuğun motivasyonunu düşürmemek ve onu desteklemek hayli önemlidir” diyerek şu biçimde devam ediyor:
“Yaşı küçük yahut istemiyor diye çocuk okuldan alınmamalı, aksi biçimde her okula başlama teşebbüsünde yaşından bağımsız olarak aşikâr meseleler yaşayacaktır Çocuğa ‘evet alışmak kolay olmayabiliyor ancak sen daha evvel neler yapabildin. Zorlanıyorsun ancak yapabilirsin, biz de yanındayız, sana yardım edeceğiz’ biçiminde güçlendirici cümleler çocuğa güzel gelebilir”
Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz fakat uykuların bozulması, iştahla ilgili değişiklikler, his durum değişkenliği, öfke atakları, çeşitli hastalıklar, ağlama atakları, tahammülsüzlük üzere durumlarla karşılaşıldığında bir uzman takviyesi alınmasının faydalı olacağını belirtiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Okula hazırlanırken ‘sakin’ olun
Okulun birinci günü olağandan biraz daha erken kalkıp çocuğunuzla birlikte sakin bir hazırlık süreci geçirin. Günlük rutinin haricinde hayli farklı hazırlıklar yapmak çocuğunuzun tasasını pekiştireceği için sabah olağan bir gün üzere bir arada kahvaltı edin. ‘Okuldan daha sonra parka gideriz’ formunda birlikte aktiflik yapacağınızı söylemeniz, çocuğunuzu motive edecektir. Lakin dikkat! “Okula gidersen şunu vereceğim, şunu alacağım” üzere ödül lisanından uzak kalmaya itina gösterin.
Kendini ‘güvende’ hissettirin
Covid-19 pandemisi niçiniyle iki yıldır daima konutta olan, daima aile ortasında kalan, fazlaca sonlu vakit içinderda toplumsallaşan çocuklar tahminen de birinci kere kalabalık ortamda ve tanımadıkları öteki çocuklarla birlikte olacaklar. “Bu yenilik ve kalabalık ortamda hastalığın bulaşabileceği kaygısı çocuklarda tasaya niye olabilir” ihtarında bulunan Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, şu biçimde devam ediyor: “Okulun birinci günü çocuğa kendini inançta hissettirmek son derece kıymetlidir ‘Evet biz fazlaca uzun vakittir evdeydik, hiç kalabalığa girmedik lakin artık bak aşılarımızı olduk. Bir sürü önlem aldı öğretmen ağabeyler ablalar ve artık okula gidebiliriz, okul inançlı bir yer’ halindeki bir açıklama yapmak çocuk için sakinleştirici olacaktır”
Korkutan ikazlarda bulunmayın
Yeni bir yer, hiç deneyim etmediği bir tertip, tanımadığı çocuklar ve öğretmenler… Okul, eğitime yeni başlayan çocuklar için bir bilinmezliktir. aslına bakarsanız yeni bir periyodun başlangıcı çocuk için tasa uyandırıcı iken sorunun daha da şiddetlenmemesi için Covid-19 ile ilgili ürkütücü ikazlardan uzak kalmaya itina gösterin. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz,“Covid-19 ile ilgili gerekli ihtarların yapılması öğretmenlere bırakılmalı. Ona, ‘evet dikkat etmeni gerektirecek birtakım şeyler olacaktır, öğretmenin okula gidince sana anlatacak’ formunda bir cümle sarf etmeniz yerinde olacaktır.
Kendi korkunuzu denetim altına alın
Ya benden ayrılamazsa, okula alışamazsa?, Tek başına okulda nasıl kalacak? Çok utangaç nasıl arkadaş bulacak? Bakalım ödevlerini alıp dersi dinleyebilecek mi? Çok sonlu, öteki çocuklarla anlaşabilecek mi? Ya hastalık kaparsa, ellerini bir yere sürmez umarım! “kimi vakit yetişkinlerin dertleri çocuklara da geçebiliyor. Şayet ebeveynler bu çeşit dertleri fazlaca ağır yaşıyor ve bu tıp ikazları daima yapıyorlarsa, çocuk daha okula başlamadan bir sürü stresör ile karşılaşmış demektir” bilgisini veren Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz,“Bu niçinle evvela anne ve babaların bu tip negatif ve korkutucu ikazlardan uzak kalabilmeleri için evvela kendi telaşlarını denetim altında almaları şart” diyor.
Motive eden cümleler sarf edin
Okulun birinci günü çocuğunuza ‘olumlu’ ve ‘yapılandırıcı’ cümleler kurmanız son derece kıymetli. ‘Hani sen harfleri öğrenmeye başlamıştın ya bak artık hepsini öğrenebileceksin’, ‘ Sen parkta yeni arkadaşlarım olsun istiyordun ya okulda yeni arkadaşların olacak’ biçiminde motive eden cümleler kurarsanız, çocuğunuz okul telaşınızı daha kolay atlatacaktır.
Gerçekçi olun fakat cesaretlendirin
Çocuğunuza okulda karşılayabileceği meselelerle ilgili gerçekçi olmanız da dikkat etmeniz gereken bir öbür değerli noktayı oluşturuyor. Ona kimi vakit çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğini söyleyin lakin bunların üstesinden gelebileceği konusunda da kesinlikle cesaretlendirin. Şayet mümkünse okula başlamadan evvel okulu gezdirmeniz ve öğretmeniyle tanıştırmanız çocuğunuz için rahatlatıcı olabilir.
Vedalaşmadan ayrılmayın
Okulun birinci günü çoğunlukla yapılan en temel yanılgı, ağladığında ve ebeveynlerinden ayrılmak istemediğinde ‘içerde alışır’ kanısıyla onu yalnız bırakmak oluyor. Okulun birinci günü kendini rahat hissedinceye dek çocuğunuza eşlik edin. Şayet hazır şayet olmazsa tek başına bırakmayın yahut ona haber vermeden, vedalaşmadan okuldan ayrılmayın.
Çabucak alışamadıysa, panik yapmayın!
Her çocuğun yeniliklere adaptasyon suratı farklılık gösterebiliyor. ötürüsıyla kimi çocuklar ebeveynlerinden ayrılabilmek, okula alışabilmek ya da akademik maharetlerini kazanabilmek için daha uzun bir vakte muhtaçlık duyabiliyorlar. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, “Eğer okula çabucak alışamamışsa, okulun bilhassa birinci birkaç haftasının adaptasyon mühleti olduğunu unutmamak, ötürüsıyla ona vakit vermek gerekir. Paniklememek, suçlayıcı, yargılayıcı sözler kullanarak çocuğun motivasyonunu düşürmemek ve onu desteklemek hayli önemlidir” diyerek şu biçimde devam ediyor:
“Yaşı küçük yahut istemiyor diye çocuk okuldan alınmamalı, aksi biçimde her okula başlama teşebbüsünde yaşından bağımsız olarak aşikâr meseleler yaşayacaktır Çocuğa ‘evet alışmak kolay olmayabiliyor ancak sen daha evvel neler yapabildin. Zorlanıyorsun ancak yapabilirsin, biz de yanındayız, sana yardım edeceğiz’ biçiminde güçlendirici cümleler çocuğa güzel gelebilir”
Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz fakat uykuların bozulması, iştahla ilgili değişiklikler, his durum değişkenliği, öfke atakları, çeşitli hastalıklar, ağlama atakları, tahammülsüzlük üzere durumlarla karşılaşıldığında bir uzman takviyesi alınmasının faydalı olacağını belirtiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı