Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Dinozorlardan kalma deniz dağlarında sıra dışı canlılar bulundu Keşif seferine çıkan deniz biyologları, Avustralya’nın batı kıyısından 2 bin 500 kilometre uzaktaki derinliklerde bir dizi sıra dışı hayvan tespit etti.
Derinliklerin tuhaf sakinleri içinde kendine mercanlardan yuva yapan yengeçler, yarasa balıkları, kanatlı balıklar ve hatta uzun bacaklı balıklar vardı.
Keşfin gerisindeki Victoria Müzesi araştırmacıları, gözlemledikleri canlıların üçte birinin yeni tipler olduğunu düşünüyor.
Independent Türkçe’nin haberine gore örnek olarak toplanan hayvanlardan elde edilen DNA, taksonomistler tarafınca incelenecek. Farklı hayvan kümelerinde uzmanlaşmış olan taksonomistler, bu sıra dışı canlıların hangi tiplere ilişkin olduğunu belirleyecek.
İNCELENEN BÖLGELER SIRADIŞI ÖZELLİKLERE SAHİP
30 Eylül 2022’de yola çıkan araştırma takımına liderlik eden Tim O’Hara, incelenen bölgelerin de sıra dışı özelliklere sahip olduğunu ve bu yüzden muhafaza altına alındığını belirtti:
Bölge dinozorlar devrinde oluşmuş devasa deniz dağlarıyla kaplı. Ayrıyeten Pasifik ve Hint Okyanusları içindeki kritik bir kavşakta yer alıyor.
Keşif seyahatinde birkaç yeni tıp tespit edeceklerini evvelde de varsayım ettiğini söyleyen O’Hara, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Yeni tipler, hatta tahminen de şimdiye kadar keşfedilmemiş bu bölgede dalgaların altında gizli kalan hayat ağacının yeni kollarını görme mümkünlüğü bizi nitekim heyecanlandırıyor.
SIRADIŞI BALIKLAR
Araştırmacılar, keşif gemisiyle Cocos Keeling ve Noel Adaları etrafında 740 bin kilometre karelik bir bölgeye gitti. Daha gidiş seyahati sırasında kendilerini havaya fırlatan göz kamaştırıcı bir kanatlı balık sürüsü gözlemlendi.
Avustralya Müze Araştırma Enstitüsü’nden balık biyoloğu Yi-Kai Tea, seyahatle ilgili bir blog yazısında, bu hayvanların daha büyük balıklardan kaçmak için aç deniz kuşlarına yakalanma riskiyle karşı karşıya olduklarını tabir etti.
RV Investigator isimli araştırma gemisindeki grup, sonar aygıtıyla 35 gün boyunca deniz tabanını haritalandırdı. Çalışmada eski vakit içinderdan kalma deniz dağları, volkanik yapılar, kanyonlar ve sırtlar ortaya çıkarıldı. Sönmüş yanardağların 140 ila 50 milyon yıl evvel oluştuğu kestirim ediliyor.
Yüzeyin 5 bin 500 metre derinliğinde tespit edilen tipler içinde birinci vakit içinderda, şeffaf ve jelatinimsi bir yılan balığı yer aldı. Araştırmacılar bu tıbbın muhtemelen kör olduğunu düşünüyor.
Bunun akabinde sempatik görünümüyle dikkat çeken bir yarasa balığı göze çarptı. Araştırmacıların “iyi pişmiş mantıya” benzettiği pembemsi balık, kanatları andıran yüzgeçlerini bacak üzere kullanarak deniz tabanında yürüyor.
Ekibin görüntülediği bir öbür balık, deniz tabanının çabucak üzerinde uçar üzere hareket ediyor ve aşağıda kalan avının üzerine atlıyor. Balığın ince ve uzun bacak yüzgeçleri, deniz tabanına demir atmış bir gemi üzere görünmesini sağlıyor.
Ekip ayrıyeten kabuk yerine yumuşak mercanları kullanan bir keşiş yengeci tespit etti. Bu yengeçlerin kendilerine kabuk yapmak için yumuşak mercanları kum ve etraftaki öbür gereçlerle birleştirdiği düşünülüyor.
Victoria Müzesi’nin yöneticisi Lynley Crosswell, keşif gezisi için şu sözleri kullandı.
Bu seyahatin sonuçları, Avustralya’nın derin deniz ortamlarını ve insanların bunlar üstündeki tesirini anlamamız için hayli bedelli olacak.
Derinliklerin tuhaf sakinleri içinde kendine mercanlardan yuva yapan yengeçler, yarasa balıkları, kanatlı balıklar ve hatta uzun bacaklı balıklar vardı.
Keşfin gerisindeki Victoria Müzesi araştırmacıları, gözlemledikleri canlıların üçte birinin yeni tipler olduğunu düşünüyor.
Independent Türkçe’nin haberine gore örnek olarak toplanan hayvanlardan elde edilen DNA, taksonomistler tarafınca incelenecek. Farklı hayvan kümelerinde uzmanlaşmış olan taksonomistler, bu sıra dışı canlıların hangi tiplere ilişkin olduğunu belirleyecek.
İNCELENEN BÖLGELER SIRADIŞI ÖZELLİKLERE SAHİP
30 Eylül 2022’de yola çıkan araştırma takımına liderlik eden Tim O’Hara, incelenen bölgelerin de sıra dışı özelliklere sahip olduğunu ve bu yüzden muhafaza altına alındığını belirtti:
Bölge dinozorlar devrinde oluşmuş devasa deniz dağlarıyla kaplı. Ayrıyeten Pasifik ve Hint Okyanusları içindeki kritik bir kavşakta yer alıyor.
Keşif seyahatinde birkaç yeni tıp tespit edeceklerini evvelde de varsayım ettiğini söyleyen O’Hara, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
Yeni tipler, hatta tahminen de şimdiye kadar keşfedilmemiş bu bölgede dalgaların altında gizli kalan hayat ağacının yeni kollarını görme mümkünlüğü bizi nitekim heyecanlandırıyor.
SIRADIŞI BALIKLAR
Araştırmacılar, keşif gemisiyle Cocos Keeling ve Noel Adaları etrafında 740 bin kilometre karelik bir bölgeye gitti. Daha gidiş seyahati sırasında kendilerini havaya fırlatan göz kamaştırıcı bir kanatlı balık sürüsü gözlemlendi.
Avustralya Müze Araştırma Enstitüsü’nden balık biyoloğu Yi-Kai Tea, seyahatle ilgili bir blog yazısında, bu hayvanların daha büyük balıklardan kaçmak için aç deniz kuşlarına yakalanma riskiyle karşı karşıya olduklarını tabir etti.
RV Investigator isimli araştırma gemisindeki grup, sonar aygıtıyla 35 gün boyunca deniz tabanını haritalandırdı. Çalışmada eski vakit içinderdan kalma deniz dağları, volkanik yapılar, kanyonlar ve sırtlar ortaya çıkarıldı. Sönmüş yanardağların 140 ila 50 milyon yıl evvel oluştuğu kestirim ediliyor.
Yüzeyin 5 bin 500 metre derinliğinde tespit edilen tipler içinde birinci vakit içinderda, şeffaf ve jelatinimsi bir yılan balığı yer aldı. Araştırmacılar bu tıbbın muhtemelen kör olduğunu düşünüyor.
Bunun akabinde sempatik görünümüyle dikkat çeken bir yarasa balığı göze çarptı. Araştırmacıların “iyi pişmiş mantıya” benzettiği pembemsi balık, kanatları andıran yüzgeçlerini bacak üzere kullanarak deniz tabanında yürüyor.
Ekibin görüntülediği bir öbür balık, deniz tabanının çabucak üzerinde uçar üzere hareket ediyor ve aşağıda kalan avının üzerine atlıyor. Balığın ince ve uzun bacak yüzgeçleri, deniz tabanına demir atmış bir gemi üzere görünmesini sağlıyor.
Ekip ayrıyeten kabuk yerine yumuşak mercanları kullanan bir keşiş yengeci tespit etti. Bu yengeçlerin kendilerine kabuk yapmak için yumuşak mercanları kum ve etraftaki öbür gereçlerle birleştirdiği düşünülüyor.
Victoria Müzesi’nin yöneticisi Lynley Crosswell, keşif gezisi için şu sözleri kullandı.
Bu seyahatin sonuçları, Avustralya’nın derin deniz ortamlarını ve insanların bunlar üstündeki tesirini anlamamız için hayli bedelli olacak.