- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Diş Bakımına Bebeklik Devrinden İtibaren Başlamak Gerek! Diş çürükleri ve diş eti sıhhati genel sıhhatimizi da etkiliyor. Diş sorunlarının şeker hastalığı, kalp hastalıkları, gebelik komplikasyonları ve romatoidartrit üzere hastalıklarla alakalı olduğu düşünülüyor. Bu niçinle diş bakımına değer vermemiz gerekiyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, sağlıklı dişler için bebeklik devrinden itibaren fırçalamak, diş arayüzlerini diş ipi üzere araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş doktoru denetimlerini aksatmamak gerektiğini hatırlatıyor.
Günümüzde diş çürüğü ile birlikte diş eti hastalıkları, diş hekimliğinde en epey rastlanan sorunlar içinde yer alıyor. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının ağız bakımı ve yeme içme alışkanlıklarıyla direkt alakalı olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, “Maalesef toplumda ağız ve diş bakımı kâfi ve tesirli yapılmıyor. Bebeklikten itibaren ağız ve diş sıhhatinin aile tarafınca önemsenmemesi, ‘aslına bakarsanız bu dişler süt dişi ve düşecek’ stilindeki yaklaşımlar, halk içinde kulaktan dolma dediğimiz yanlış bilgiler, insanları diş bakımından ve diş doktoru denetimine gitmekten uzaklaştırıyor. Yapılan çalışmalara nazaran doğumdan itibaren birinci 5 yıllık müddette ağız florası (ağızda yer alan bakteriler) oluşuyor ve ömür uzunluğu bu flora kalıcı oluyor. Bu mühlet zarfında tüketilen şekerli besinler ziyanlı bakterilerin ağız içerisinde çoğalmasına ve yerleşmesine niye oluyor” diyor.
Diş sıhhati ile birfazlaca yanlış inanış bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bunlardan birinin diş taşı temizlemenin diş minesine ziyan verdiği inancı olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, mikrobiyaldental plak diye isimlendirilen diş üstündeki birikintilerin kâfi temizlenmeyen besin artıklarının mikroorganizmalar tarafınca kullanılarak oluşturduğu bir katman olduğunu ve ne yaparsanız yapın zaten oluştuğunun altını çiziyor. Bu niçinle bu tabakanın daima temizlenmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bu tabakanın tükürükteki kalsiyum ile etkileştiğinde ise diş taşı oluşumuna ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkarttığını belirtiyor.
Dişeti hastalıklarının dişeti çekilmelerine ve hatta diş kayıplarına niye olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Diş eti çekilmeleri muhakkak bir düzeye gelene kadar ağrısız seyrettiği için hastalar tarafınca önemsenmez. Diş eti hastalıklarının yanı sıra bu plak, mikroorganizma toksinlerini de barındırdığından ağız içerisinde asidik bir ortam oluşturur ve diş çürükleri meydana gelir.Bu sorunlardan korunmanın tek yolu bebeklik periyodundan itibaren aktif ve daima diş fırçalama yapmak, diş arayüzlerini diş ipi üzere araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş tabibi denetimlerini aksatmamaktır. bu biçimdece mümkün diş sorunlarının daha başlangıçta iken önüne geçilebilir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Günümüzde diş çürüğü ile birlikte diş eti hastalıkları, diş hekimliğinde en epey rastlanan sorunlar içinde yer alıyor. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının ağız bakımı ve yeme içme alışkanlıklarıyla direkt alakalı olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, “Maalesef toplumda ağız ve diş bakımı kâfi ve tesirli yapılmıyor. Bebeklikten itibaren ağız ve diş sıhhatinin aile tarafınca önemsenmemesi, ‘aslına bakarsanız bu dişler süt dişi ve düşecek’ stilindeki yaklaşımlar, halk içinde kulaktan dolma dediğimiz yanlış bilgiler, insanları diş bakımından ve diş doktoru denetimine gitmekten uzaklaştırıyor. Yapılan çalışmalara nazaran doğumdan itibaren birinci 5 yıllık müddette ağız florası (ağızda yer alan bakteriler) oluşuyor ve ömür uzunluğu bu flora kalıcı oluyor. Bu mühlet zarfında tüketilen şekerli besinler ziyanlı bakterilerin ağız içerisinde çoğalmasına ve yerleşmesine niye oluyor” diyor.
Diş sıhhati ile birfazlaca yanlış inanış bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bunlardan birinin diş taşı temizlemenin diş minesine ziyan verdiği inancı olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, mikrobiyaldental plak diye isimlendirilen diş üstündeki birikintilerin kâfi temizlenmeyen besin artıklarının mikroorganizmalar tarafınca kullanılarak oluşturduğu bir katman olduğunu ve ne yaparsanız yapın zaten oluştuğunun altını çiziyor. Bu niçinle bu tabakanın daima temizlenmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bu tabakanın tükürükteki kalsiyum ile etkileştiğinde ise diş taşı oluşumuna ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkarttığını belirtiyor.
Dişeti hastalıklarının dişeti çekilmelerine ve hatta diş kayıplarına niye olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Diş eti çekilmeleri muhakkak bir düzeye gelene kadar ağrısız seyrettiği için hastalar tarafınca önemsenmez. Diş eti hastalıklarının yanı sıra bu plak, mikroorganizma toksinlerini de barındırdığından ağız içerisinde asidik bir ortam oluşturur ve diş çürükleri meydana gelir.Bu sorunlardan korunmanın tek yolu bebeklik periyodundan itibaren aktif ve daima diş fırçalama yapmak, diş arayüzlerini diş ipi üzere araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş tabibi denetimlerini aksatmamaktır. bu biçimdece mümkün diş sorunlarının daha başlangıçta iken önüne geçilebilir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı