- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Diş Eti Hastalığı, Erken Doğum Riskini Artırabilir! Ağız ve diş sıhhati, ömrün her periyodunda tüm beden sistemlerini etkileyen bir rol oynuyor. Fakat bayanlar için o denli bir devir var ki sağlıklı bir diş ve diş eti, hem kendileri birebir vakitte kucaklarına almaya hazırlandıkları bebekleri için ehemmiyet taşıyor. Bilimsel çalışmalar diş eti hastalığı olan anne adaylarının genel sıhhat durumlarının olumsuz tarafta etkilendiğini ortaya koyuyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Ağız ve Diş Sıhhati Kliniği Dişeti Hastalıkları Uzmanı Dr. Melek Altan Köran; erken doğum ve düşük doğum yüklü bebek ve halk içinde “hamilelik zehirlenmesi” olarak bilinen preeklampsi görülme risklerinin diş eti hastalıklarıyla artabileceğine dikkat çekiyor. Diş eti hastalıklarının genel sıhhat üzerine olumsuz tesirleri olmasının yanı sıra diş çürüklerine bağlı olarak gelişecek rahatsızlıkların da göz önüne alınması gerektiğini kaydeden Dr. Melek Altan Köran, “Hamilelikte ağız ve diş sıhhatini etkileyen en kıymetli faktör, annenin ağız hijyenidir. Ülkü bakımın olduğu durumlarda hem diş eti tıpkı vakitte diş problemlerinin önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıyeten, hamilelik periyodunda beslenme formunun mümkün olduğunca sağlıklı olması ve çürük oluşumuna niye olacak besinlerden ve içeceklerden uzak durulması önemlidir” diyor.
Ağız kuruluğu, çürükleri artırabilir
Halk içinde hamilelik devrinde dişlerin çürüdüğüne, diş kaybı yaşandığına dair yanlış bir inanış var. Bebeğin gereksinimi olan kalsiyumu annenin kemiklerinden ve dişlerinden çektiğine yönelik inanışın da yanlış olduğunu tabir eden Dr. Melek Altan Köran, hamilelikte oluşan diş çürükleri hakkında şunları söylüyor:
“Hamilelikte dişlerden kalsiyum çekilmesi üzere bir durum kelam konusu değildir. Fakat çürüklerde artış görülebilmesinin de birtakım niçinleri vardır. Hamilelik periyodunda görülebilen ağız kuruluğuna ya da annenin diş eti hastalığına bağlı kanamalardan kaçınmak için dişlerini fırçalamayı aksatmasına bağlı olarak çürüklerde artış olabilir. hem de bilhassa gebeliğin birinci periyotlarında görülebilen kusma ile ağızdaki asit seviyesinin artması da bu sürece katkıda bulunabilir.”
Rutin ağız bakımı diş etlerini koruyor
Bayanların hamilelik sürecinde karşılaşabildiği diş eti sıkıntılarının başında “hamilelik gingivitisi” geliyor. Yükselen hormon düzeyleri, annenin bağışıklık sisteminin baskılanmış olması ve ağız florasındaki değişimlere bağlı olarak diş eti hastalıklarına yatkınlığın arttığını anlatan Dr. Melek Altan Köran, “bu vakitte görülen ‘hamilelik gingivitisi’nde, diş eti hastalığının esas sebebi olan plağa karşı daha şiddetli bir diş eti tepkisi görülür. Hamilelik gingivitisi; diş etlerinde kızarıklık, şişlik, kanama ve diş eti büyümesiyle belirti veren bir diş eti hastalığıdır. Güzel bir ağız hijyeninin sağlanması ile bu sorunun önüne geçilebilir. Gingivitis oluşmuş bir anne adayında diş yüzey temizliklerinin yapılması ve ağız bakım rutinlerinin oturtulması çoklukla tedavi için kâfi olacaktır” diye bilgi veriyor.
Tedavi için ülkü devir, 3. ve 6. aylar ortası
Pekala, hamilelik periyodunda diş tedavisi nasıl planlanmalı? Mecburî hallerde hangi süreçler, nasıl ve hamileliğin hangi periyodunda yapılabilir? Genel yaklaşımın ertelenebilecek tedavilerin doğum daha sonrasına bırakılması tarafında olduğunu kaydeden Dr. Melek Altan Köran, bu soruları şu biçimde karşılık veriyor:
“Anne ve bebeğin sıhhatini korumak için tedavilerde kimi kısıtlamalar olabiliyor. Fakat gerekli durumlarda da uygun müdahalelerle annenin ağız sıhhati korunabiliyor. Hamilelik devrinde diş tedavilerini yapmak için en uygun periyot hamileliğin 3. ve 6. ayları içindeki devirdir. bu vakitte lokal anestezi ile dolgular, kanal tedavileri ve diş çekimleri yapılabilir. Gebelik periyodunda görülebilecek dişeti hastalıklarının tedavisi için de gerekli olabilen diş yüzey temizlikleri gebeliğin rastgele bir periyodunda yapılabilir. Bebeğin ve annenin sıhhati gözetilerek gerekli durumlarda diş tedavilerini destekleyici gayeyle antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Diş tabibi bu biçimde bir durumda bebek için inançlı kümede olan ve tedavide tesirli olabilecek antibiyotikler içinden seçim yapar. Ağız-diş sıhhati ile ilgili bir durumun tespiti gayesiyle alınacak radyografiler de bir daha anneyi ve bebeği korumak emeliyle kurşun önlükler üzere hami ekipmanlar kullanılarak alınabilir. Lakin her iki uygulama için de bilhassa gebeliğin birinci üç ayında gereksiz uygulamalardan kaçınılmalıdır.”
Çocuğun yemeğini üflemek bile bulaş sebebi
Hamilelikte annenin diş sıhhatinin, direkt bebeğin diş sıhhati üzerinde bir tesiri olmadığını vurgulayan Dr. Melek Altan Köran, “Ancak doğum daha sonrası annelerdeki çürük yapan bakterilerin, çocuğun dişlenme devrinde, çocuğa geçişi kelam konusu olabilir. Bilhassa çocuğa verilecek kaşığa üflemek ya da kaşıktaki yemeğin sıcaklığına, tadına bakmak üzere direkt bulaşa niye olabilecek davranışlardan kaçınmak gerekir” kelamlarıyla değerli bir noktaya dikkat çekiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ağız kuruluğu, çürükleri artırabilir
Halk içinde hamilelik devrinde dişlerin çürüdüğüne, diş kaybı yaşandığına dair yanlış bir inanış var. Bebeğin gereksinimi olan kalsiyumu annenin kemiklerinden ve dişlerinden çektiğine yönelik inanışın da yanlış olduğunu tabir eden Dr. Melek Altan Köran, hamilelikte oluşan diş çürükleri hakkında şunları söylüyor:
“Hamilelikte dişlerden kalsiyum çekilmesi üzere bir durum kelam konusu değildir. Fakat çürüklerde artış görülebilmesinin de birtakım niçinleri vardır. Hamilelik periyodunda görülebilen ağız kuruluğuna ya da annenin diş eti hastalığına bağlı kanamalardan kaçınmak için dişlerini fırçalamayı aksatmasına bağlı olarak çürüklerde artış olabilir. hem de bilhassa gebeliğin birinci periyotlarında görülebilen kusma ile ağızdaki asit seviyesinin artması da bu sürece katkıda bulunabilir.”
Rutin ağız bakımı diş etlerini koruyor
Bayanların hamilelik sürecinde karşılaşabildiği diş eti sıkıntılarının başında “hamilelik gingivitisi” geliyor. Yükselen hormon düzeyleri, annenin bağışıklık sisteminin baskılanmış olması ve ağız florasındaki değişimlere bağlı olarak diş eti hastalıklarına yatkınlığın arttığını anlatan Dr. Melek Altan Köran, “bu vakitte görülen ‘hamilelik gingivitisi’nde, diş eti hastalığının esas sebebi olan plağa karşı daha şiddetli bir diş eti tepkisi görülür. Hamilelik gingivitisi; diş etlerinde kızarıklık, şişlik, kanama ve diş eti büyümesiyle belirti veren bir diş eti hastalığıdır. Güzel bir ağız hijyeninin sağlanması ile bu sorunun önüne geçilebilir. Gingivitis oluşmuş bir anne adayında diş yüzey temizliklerinin yapılması ve ağız bakım rutinlerinin oturtulması çoklukla tedavi için kâfi olacaktır” diye bilgi veriyor.
Tedavi için ülkü devir, 3. ve 6. aylar ortası
Pekala, hamilelik periyodunda diş tedavisi nasıl planlanmalı? Mecburî hallerde hangi süreçler, nasıl ve hamileliğin hangi periyodunda yapılabilir? Genel yaklaşımın ertelenebilecek tedavilerin doğum daha sonrasına bırakılması tarafında olduğunu kaydeden Dr. Melek Altan Köran, bu soruları şu biçimde karşılık veriyor:
“Anne ve bebeğin sıhhatini korumak için tedavilerde kimi kısıtlamalar olabiliyor. Fakat gerekli durumlarda da uygun müdahalelerle annenin ağız sıhhati korunabiliyor. Hamilelik devrinde diş tedavilerini yapmak için en uygun periyot hamileliğin 3. ve 6. ayları içindeki devirdir. bu vakitte lokal anestezi ile dolgular, kanal tedavileri ve diş çekimleri yapılabilir. Gebelik periyodunda görülebilecek dişeti hastalıklarının tedavisi için de gerekli olabilen diş yüzey temizlikleri gebeliğin rastgele bir periyodunda yapılabilir. Bebeğin ve annenin sıhhati gözetilerek gerekli durumlarda diş tedavilerini destekleyici gayeyle antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Diş tabibi bu biçimde bir durumda bebek için inançlı kümede olan ve tedavide tesirli olabilecek antibiyotikler içinden seçim yapar. Ağız-diş sıhhati ile ilgili bir durumun tespiti gayesiyle alınacak radyografiler de bir daha anneyi ve bebeği korumak emeliyle kurşun önlükler üzere hami ekipmanlar kullanılarak alınabilir. Lakin her iki uygulama için de bilhassa gebeliğin birinci üç ayında gereksiz uygulamalardan kaçınılmalıdır.”
Çocuğun yemeğini üflemek bile bulaş sebebi
Hamilelikte annenin diş sıhhatinin, direkt bebeğin diş sıhhati üzerinde bir tesiri olmadığını vurgulayan Dr. Melek Altan Köran, “Ancak doğum daha sonrası annelerdeki çürük yapan bakterilerin, çocuğun dişlenme devrinde, çocuğa geçişi kelam konusu olabilir. Bilhassa çocuğa verilecek kaşığa üflemek ya da kaşıktaki yemeğin sıcaklığına, tadına bakmak üzere direkt bulaşa niye olabilecek davranışlardan kaçınmak gerekir” kelamlarıyla değerli bir noktaya dikkat çekiyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı