- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Diyabet hastaları glisemik indeksi düşük bulgur tüketimini artırmalı Beslenme uzmanları tüm dünyada giderek artan bir sıhhat sorunu olarak öne çıkan diyabet hastalığıyla çabada, beslenme alışkanlıklarına dikkat çekiyor. Bireylerin kâfi ve istikrarlı beslenme kurallarına uygun alışkanlıklar geliştirmesinin yanı sıra; bulgur üzere glisemik indeksi düşük besinleri tercih etmesinin de diyabetin önlenmesinde tesirli olduğu biliniyor.
Sıhhat ve beslenme uzmanları halk içinde ‘şeker hastalığı’ olarak da bilinen “diyabetin” önlenmesinde global manada farkındalık yaratmak emeliyle ilan edilen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde; genç, yaşlı tüm bireylere ‘dengeli beslenme ve daha fazla hareket’ etme teklifinde bulunuyor. Duru Bulgur Besin Mühendisi Ece Duru Dünya Sıhhat Örgütü ile Dünya Diyabet Federasyonu’nun 2007’den itibaren 14 Kasım Günü’nü resmi olarak “Dünya Diyabet Günü” olarak tanıdığını söylemiş oldu. Diyabetin tüm dünyada kalp hastalığı, kanser ve kronik akciğer hastalığından daha sonra en epey karşılaşılan vefat sebebi olduğunu söyleyen uzmanlar, “Yeterli ve istikrarlı beslenmeye eşlik eden yapılan fizikî aktivite, diyabetle uğraşta kritik değer taşıyor. Bilhassa kuru baklagiller diyabet hastalarının diyet listelerinde kesinlikle olması gereken besinlerin başında geliyor. Kuru fasulye, nohut, mercimek üzere kuru baklagiller, karbonhidrat kaynağı olmakla birlikte bitkisel proteinleri de içeriyor. Baklagillerin bir kompleks karbonhidrat olması ve yüksek lif içermesi niçiniyle porsiyon denetiminde tüketim sağlandığında hem kan şekeri istikrarı sağlanıyor, birebir vakitte kolesterol düzeyi düşüyor” dedi.
Bulgur tokluk hissini artırıyor
Bulgurun hem güçlü besin bedeli tıpkı vakitte glisemik indeks içeriğinin düşük olmasından dolayı diyabet hastaları için tercih edilebileceğini söyleyen Ece Duru, “100 gram bulgurda; 8.2 gram lif varken, pirinçte bu oran 3.0 gram makarnada ise 5.2 gramdır. Bulgur dirençli nişasta ve diyet lifi üzere işlevsel bileşikler bakımından çok zengindir. Dirençli nişasta ince bağırsakta sindirilmeden kalınbağırsağa geçerler. Dirençli nişastanın sindirimi daha uzun mühlet aldığı için insülin ölçüsündeki düşüşe ve tokluk hissinde artışa sebep olur. Diyet lifi de sindirim enzimlerine karşı dirençli olup ince bağırsakta sindirilmeden kalın bağırsağa geçer ve kalın bağırsakta fermente olur. Lifli besinler tüketmenin sıhhat üzerinde biroldukça olumlu tesirini gorebiliriz. Başta obezite olmak üzere, kabızlık, kalp damar hastalıkları, diyabet üzere pek epeyce hastalıklara karşı diyet lifinin gözetici tesiri kesin olarak bilinmektedir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Sıhhat ve beslenme uzmanları halk içinde ‘şeker hastalığı’ olarak da bilinen “diyabetin” önlenmesinde global manada farkındalık yaratmak emeliyle ilan edilen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde; genç, yaşlı tüm bireylere ‘dengeli beslenme ve daha fazla hareket’ etme teklifinde bulunuyor. Duru Bulgur Besin Mühendisi Ece Duru Dünya Sıhhat Örgütü ile Dünya Diyabet Federasyonu’nun 2007’den itibaren 14 Kasım Günü’nü resmi olarak “Dünya Diyabet Günü” olarak tanıdığını söylemiş oldu. Diyabetin tüm dünyada kalp hastalığı, kanser ve kronik akciğer hastalığından daha sonra en epey karşılaşılan vefat sebebi olduğunu söyleyen uzmanlar, “Yeterli ve istikrarlı beslenmeye eşlik eden yapılan fizikî aktivite, diyabetle uğraşta kritik değer taşıyor. Bilhassa kuru baklagiller diyabet hastalarının diyet listelerinde kesinlikle olması gereken besinlerin başında geliyor. Kuru fasulye, nohut, mercimek üzere kuru baklagiller, karbonhidrat kaynağı olmakla birlikte bitkisel proteinleri de içeriyor. Baklagillerin bir kompleks karbonhidrat olması ve yüksek lif içermesi niçiniyle porsiyon denetiminde tüketim sağlandığında hem kan şekeri istikrarı sağlanıyor, birebir vakitte kolesterol düzeyi düşüyor” dedi.
Bulgur tokluk hissini artırıyor
Bulgurun hem güçlü besin bedeli tıpkı vakitte glisemik indeks içeriğinin düşük olmasından dolayı diyabet hastaları için tercih edilebileceğini söyleyen Ece Duru, “100 gram bulgurda; 8.2 gram lif varken, pirinçte bu oran 3.0 gram makarnada ise 5.2 gramdır. Bulgur dirençli nişasta ve diyet lifi üzere işlevsel bileşikler bakımından çok zengindir. Dirençli nişasta ince bağırsakta sindirilmeden kalınbağırsağa geçerler. Dirençli nişastanın sindirimi daha uzun mühlet aldığı için insülin ölçüsündeki düşüşe ve tokluk hissinde artışa sebep olur. Diyet lifi de sindirim enzimlerine karşı dirençli olup ince bağırsakta sindirilmeden kalın bağırsağa geçer ve kalın bağırsakta fermente olur. Lifli besinler tüketmenin sıhhat üzerinde biroldukça olumlu tesirini gorebiliriz. Başta obezite olmak üzere, kabızlık, kalp damar hastalıkları, diyabet üzere pek epeyce hastalıklara karşı diyet lifinin gözetici tesiri kesin olarak bilinmektedir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı