Diyarbakırlı bayan pazarcı: 50 lira kazansam şükrediyorum Mahsum Kara
DİYARBAKIR – Diyarbakır’daki semt pazarlarında 15 yıldır tezgah açıp geçimini sağlamaya çalışan Sultan Sema Yıldız, “Hayat koşulları hayli zorlaştı, her şey fazlaca kıymetli. Ay sonunu getirene kadar birfazlaca harcamadan kısıyoruz” diyor.
59 yaşındaki Sultan Sema Yıldız, yaklaşık 15 yıldır Karacadağ’ın Karabahçe Köyü’nde bulunan toprağında ektiği biberleri fabrikada pul biber haline getirip, Diyarbakır Bağlar’da kurulan semt pazarlarında satıp geçimini sağlamaya çalışıyor. Yıldız, haftanın altı günü sabahın erken saatlerinde tezgah açıp pazar bitene kadar satış yapıyor.
‘KAZANDIĞIM YALNIZCA KONUTUN SARFİYATLARINA YETİYOR’
Yıldız, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıdan dolayı hayat koşullarının zorlaştığını söylüyor. Yaşadığı maddi problemler niçiniyle geçim sorunu yaşadıklarını belirten Sultan Sema Yıldız, “Bu ülkede artık her şey epeyce kıymetli. Ben 59 yaşındayım, kendimi bildim bileli çalışıp duruyorum fakat hiç bir birikimim yok. Zira ne kazanırsak hepsi gereksinimlere gidiyor. Bir bakıyorsunuz elde avuçta hiçbir şey kalmamış. Sabahtan akşama kadar buradayım, satış yapmaya çalışıyorum kazandığım da lakin konutun sarfiyatlarına yetiyor. Yaz kış demeden bayan halimle pazardan tezgah açıp çalışıyorum. Bir kaç sene öncesine kadar kazandığımla hiç şayet olmazsa günü kurtarıyordum. İki yıldır onu bile yapmak epey zorlaştı. Günde 50 lira kazansam şükrediyorum. Kimi günler bu parayı bile kazanmakta zorlamıyorum. Çocuğumuz yok, bize bakacak kimse yok, eşimle yalnızız. O da kışın kimi vakit inşaatlarda çalışıyor kimi vakit de köyde bulunan yerde ektiğimiz biberlerle uğraşıyor” diyor.
‘RAHAT ALIŞVERİŞ YAPAMIYORUZ’
Hayat kurallarının kendileri için gün geçtikçe daha fazla zorlaştığını lisana getiren Yıldız, “Her şey fazlaca değerli. Giydiğimiz kıyafetten tutun da yediğimiz her şeyin fiyatı üç dört katına çıkmış durumda. Artık gönül rahatlığıyla alışveriş bile yapamaz olduk. Ben burada tezgah açmasam konuta ekmek bile alamam. Bayan halimle elimden geleni yapıyorum fakat yine de yetmiyor kimi şeylere. Elektrik, su faturası ve meskenin kirasını zar sıkıntı çıkartıyoruz. Ay sonunu getirene kadar pek hayli harcamadan kısıyoruz” diyor.
‘KADINLARA DAİMA FARKLI HALDE BAKILIYOR’
Semt pazarında bayan olarak çalışmanın güç olduğunu da belirten Yıldız, şunları söylüyor: “Kadınlar nerede çalışırsa çalışsın onlara daima farklı bir biçimde bakılıyor. Burada tezgah açanların hepsi erkek, bayan olarak tek ben varım. Evvelce epeyce zorlanıyordum, bayan olduğum için alışveriş yapmayan bile oluyordu. ondan sonrasında beşerler yavaş yavaş alıştı ancak kendimi kabul ettirene kadar epeyce zorluk yaşadım. Pazara gelen bayanlar bile benden hiç bir şey almıyordu. Bayanların kendi ayakları üstünde durabildiğini herkese göstermesi lazım. Bizim kimseye gereksinimimiz yok. Erkekler ne yapıyorsa birebirini yapabiliriz. Ben bugün adamların tezgah açtığı pazarda tezgah açıyorsam bu kimsenin yardımıyla değildir. Benim isteyerek yapmaya karar verdiğim bir durumdur.”
DİYARBAKIR – Diyarbakır’daki semt pazarlarında 15 yıldır tezgah açıp geçimini sağlamaya çalışan Sultan Sema Yıldız, “Hayat koşulları hayli zorlaştı, her şey fazlaca kıymetli. Ay sonunu getirene kadar birfazlaca harcamadan kısıyoruz” diyor.
59 yaşındaki Sultan Sema Yıldız, yaklaşık 15 yıldır Karacadağ’ın Karabahçe Köyü’nde bulunan toprağında ektiği biberleri fabrikada pul biber haline getirip, Diyarbakır Bağlar’da kurulan semt pazarlarında satıp geçimini sağlamaya çalışıyor. Yıldız, haftanın altı günü sabahın erken saatlerinde tezgah açıp pazar bitene kadar satış yapıyor.
‘KAZANDIĞIM YALNIZCA KONUTUN SARFİYATLARINA YETİYOR’
Yıldız, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıdan dolayı hayat koşullarının zorlaştığını söylüyor. Yaşadığı maddi problemler niçiniyle geçim sorunu yaşadıklarını belirten Sultan Sema Yıldız, “Bu ülkede artık her şey epeyce kıymetli. Ben 59 yaşındayım, kendimi bildim bileli çalışıp duruyorum fakat hiç bir birikimim yok. Zira ne kazanırsak hepsi gereksinimlere gidiyor. Bir bakıyorsunuz elde avuçta hiçbir şey kalmamış. Sabahtan akşama kadar buradayım, satış yapmaya çalışıyorum kazandığım da lakin konutun sarfiyatlarına yetiyor. Yaz kış demeden bayan halimle pazardan tezgah açıp çalışıyorum. Bir kaç sene öncesine kadar kazandığımla hiç şayet olmazsa günü kurtarıyordum. İki yıldır onu bile yapmak epey zorlaştı. Günde 50 lira kazansam şükrediyorum. Kimi günler bu parayı bile kazanmakta zorlamıyorum. Çocuğumuz yok, bize bakacak kimse yok, eşimle yalnızız. O da kışın kimi vakit inşaatlarda çalışıyor kimi vakit de köyde bulunan yerde ektiğimiz biberlerle uğraşıyor” diyor.
‘RAHAT ALIŞVERİŞ YAPAMIYORUZ’
Hayat kurallarının kendileri için gün geçtikçe daha fazla zorlaştığını lisana getiren Yıldız, “Her şey fazlaca değerli. Giydiğimiz kıyafetten tutun da yediğimiz her şeyin fiyatı üç dört katına çıkmış durumda. Artık gönül rahatlığıyla alışveriş bile yapamaz olduk. Ben burada tezgah açmasam konuta ekmek bile alamam. Bayan halimle elimden geleni yapıyorum fakat yine de yetmiyor kimi şeylere. Elektrik, su faturası ve meskenin kirasını zar sıkıntı çıkartıyoruz. Ay sonunu getirene kadar pek hayli harcamadan kısıyoruz” diyor.
‘KADINLARA DAİMA FARKLI HALDE BAKILIYOR’
Semt pazarında bayan olarak çalışmanın güç olduğunu da belirten Yıldız, şunları söylüyor: “Kadınlar nerede çalışırsa çalışsın onlara daima farklı bir biçimde bakılıyor. Burada tezgah açanların hepsi erkek, bayan olarak tek ben varım. Evvelce epeyce zorlanıyordum, bayan olduğum için alışveriş yapmayan bile oluyordu. ondan sonrasında beşerler yavaş yavaş alıştı ancak kendimi kabul ettirene kadar epeyce zorluk yaşadım. Pazara gelen bayanlar bile benden hiç bir şey almıyordu. Bayanların kendi ayakları üstünde durabildiğini herkese göstermesi lazım. Bizim kimseye gereksinimimiz yok. Erkekler ne yapıyorsa birebirini yapabiliriz. Ben bugün adamların tezgah açtığı pazarda tezgah açıyorsam bu kimsenin yardımıyla değildir. Benim isteyerek yapmaya karar verdiğim bir durumdur.”