Kış büyüsü ve çöl havası arasında, ciddi anlamda bitti dünya iklimini kurtarmayı tartışıyor musunuz? Ne saçma bir fikir.
Dünyanın en yüksek binası henüz yeterince yüksek değil mi? Daha sonra yeniden inşa edilecek. Çölün ortasında bir kayak pisti mi? Sorun değil. 24 ayar altınla kaplanmış bir kapuçino içer misin? Kimin hoşuna giderse. Ve sonra da bir dünya iklim konferansı mı? Elbette.
Çalışmıyor, mevcut değil. Dubai’nin resmi sloganı buna benzer bir şey olabilir. Dubai’de, başka hiçbir yerde mümkün olmayan her şey mümkün görünüyor; o halde neden burada, dünyanın saçmalıkların merkezinde, küresel iklim krizinde bir geri dönüşün müjdesini vermiyoruz? Belki de çok saçma olduğu için.
Metropolü ve onun yöneticilerini pek çok konuda suçlayabilirsiniz. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri dünyada kişi başına en yüksek ikinci CO2 tüketimine sahiptir. Ama endişelenmeyin, çünkü: Örneğin Noel süsleri, hepsine sahipler. Berlin’in Ku’damm’ı parasızlıktan dolayı düşük maliyetli aydınlatmayla yetinmek zorunda kalırken, burada tüm ışıklar sizi tam anlamıyla kör ediyor. Belki de yaz havasında bir Arap ülkesinde gösterişli bir şekilde dekore edilmiş bir alışveriş merkezinde “Jingle Bells” sesiyle dolaşmak biraz tuhaf olabilir.
Yaz sıcaklarında Noel kızağı
Ama ne oluyor: İçerideki sıcaklık o kadar düşük ki, o aşırı pahalı kışlık kazağı lüks bir markadan satın almayı düşünüyorsunuz. Ve eğer gezmek isterseniz Mall of the Emirates’e gitmeniz yeterli. Sadece parmak şıklatmanızla Dubai size tek bir kişinin kaldıramayacağı kadar çok Noel büyüsü sunuyor.
Dubai, her şeyin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ve anında hazır olmasıyla karakterize edilir. Tatil ışıkları bir gün içinde sönüyor ve Şeyh Zayed Yolu boyunca yarışan yüksek beygir gücündeki lüks arabaların bolluğuyla, 3,5 milyon nüfuslu metropolün sakinleri sürekli bir acele içinde görünüyor. Bu nedenle, etkinliğin başkanı Sultan Ahmed el-Jaber’in, iklim zirvesinde gerçekleştirilen bitmek bilmeyen tartışmaların yeterince hızlı bir sonuca, en azından kendisinin beğenmediği bir sonuca yol açmadığını hissetmesi son derece anlaşılır bir durum.
Evet, bu ne anlama geliyor? O dönemde çöl şehrinde rahatlıkla dört yeni gökdelen inşa edilebilirdi. Çözüm ve sonuç elde edilememesinin nedenlerinden birinin de OPEC ülkelerinin kömür, petrol ve doğalgazın sona ermesi konusunda tam olarak anlaşamaması olduğu gerçeğinin sır olarak kalması daha iyi. Sonuçta, ulusal petrol üretim şirketinin başkanı olarak el-Jaber, aksi takdirde ülkesinin milyar dolarlık CO2 salan mega projeleri için yeni bir finansman kaynağı bulmak zorunda kalacaktı.
En azından görüntüyü yeşillendirmenin bir yolu, COP28 sitesinin serbestçe erişilebilen kısmındaki devasa bilgi binasıdır. Mesela Suudi Arabistan ağaç dikimini teşvik ediyor. 2030 yılına kadar 600 milyonun üzerinde olması bekleniyor. 2022’de ise en az 18 milyon vardı. Bu etkileyici bir yüzde üç. Bu kadar emek verenin fosil yakıtların yasaklanmasıyla parası kesilmemeli. O zaman tüm küreklerin parasını kim ödeyecek?
El-Jaber’in uluslararası misafirlerinin eko-melek olmadığı gerçeği, sitenin önüne park edilmiş limuzinler ve Amerikan SUV’lar tarafından kanıtlanıyor. Tartışma turlarındaki bazı delegeler, klimanın kaldıramayacağı kadar sıcak hava yayarken, araçları, onları lüks otellerine götürmek için motor çalışır halde hazır durumda. Metro istasyonunun tam karşıda olduğu gerçeğini gözden kaçırmış olmalılar.
Somut çözümlere hâlâ birkaç saat kaldı. Karar vericilerin artık emisyonları azaltma ve gezegenin yaşanabilirliğini sağlama konusunda ciddi olduklarını göstermeleri gerekiyor. Ancak Dubai’deki D’nin çifte standarttan daha fazlasını temsil ettiğine dair pek umut yok.