Ejder Meyvesi Soğuğa Dayanır Mı ?

ganka

Global Mod
Global Mod
Katılım
10 Nis 2021
Mesajlar
7,749
Puanları
1
Konum
Ankara
Web sitesi
arkadasinigetir.com
Ejder Meyvesi Soğuğa Dayanır Mı? Bir Hikâye Paylaşımım

Merhaba forumdaşlar,

Bazen, en sıradan bir konu bile insanın içinde derin izler bırakabiliyor. Geçenlerde, bahçemde ejder meyvesi yetiştiren bir arkadaşımın sohbetine tanık oldum ve düşüncelere daldım. Meğer, bu meyve soğuğa ne kadar dayanıklıymış? Herkesin cevabını merakla beklediği bu soruya, sıcak bir yaz akşamında başımı sallayarak, birlikte düşündük. Belki sizlerin de farklı bakış açıları vardır. Bu konuda küçük bir hikâye paylaşmak istiyorum; hem eğlenceli, hem de düşündürücü. Umarım siz de bana katılır, bu konuda görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.

Bir Bahar Akşamı ve Ejder Meyvesi

Bir zamanlar, Ege'nin kıyılarında, güneşin her sabah yavaşça doğduğu, akşamları ise yavaşça battığı bir köyde, bir çift yaşardı: Selin ve Mete. Selin, doğayla iç içe büyümüş, toprağa olan sevgisi her halinden belli olan bir kadındı. O, tıpkı bir bahçıvan gibi, sabahları çiçekleriyle konuşur, öğleleri ise ağaçları beslerdi. Mete ise bir mühendis, dünyayı her zaman sayılarla ve mantıkla okuyan bir adamdı. Selin için her şeyin bir duygusu, bir anlamı vardı; Mete için ise her şeyin bir çözümü ve bir yolu vardı.

Bir gün, Selin evinin arkasındaki küçük bahçeye ejder meyvesi ekmeye karar verdi. Uzun süre düşündü, tarımla ilgili kitapları inceledi ve meyvenin nasıl yetiştirileceğine dair birçok araştırma yaptı. Ejder meyvesi, tropik bir meyveydi; bu yüzden soğuğa karşı dayanıksız olduğunu biliyordu. Ama her şeye rağmen, bahçesinin köşesine birkaç fidandan yer ayırmıştı. Yavaşça, tek tek diktiği bu minik bitkileri büyük bir sevgiyle suladı ve onlara çok iyi baktı.

Mete ise her zaman olduğu gibi, işlerini halletmeye devam ediyordu. O, bu “ejder meyvesi” olayını başta fazla ciddiye almamıştı. “Buna ne gerek var?” diye düşünüyordu. “Zaten soğuklarda bu meyve ne kadar dayanabilir ki? Hem seninle uğraşacak ne zamanım var?” diyerek, Selin'in bahçesine pek ilgi göstermemişti. Ama Selin, her gün sabırla bu bitkilerle ilgilenmeye devam etti.

Günler geçtikçe, ejder meyvesi fideleri büyüdü, ama bir akşam, bir soğuk hava dalgası köyü vurdu. Selin, bu soğuğun gelmeden önce bahçedeki bitkilerini örtmemişti. Ertesi gün, dışarı çıktığında, ejder meyvesi bitkilerinin neredeyse tamamının solmuş olduğunu gördü. İçinde bir hüzün, bir kırıklık hissetti. Hemen Mete’yi çağırdı.

Mete, işinin gücünün arasında Selin’in çığlığını duydu ve hızla bahçeye gitti. Gözleri, çiçekleri koruyan, onları sabırla büyütmeye çalışan o kadının hüzünlü halini gördüğünde, yumuşadı. Fakat, mantığı bir mühendis olarak hemen devreye girdi. “Selin, bu bitkiler bu kadar soğuğa nasıl dayanabilir ki? Hem bu tarz meyveler tropik iklimlerde yetişiyor, burada daha dayanıklı olmaları beklenemez.”

Selin başını eğdi ve Mete’nin bakışlarında yorgunluk ve belki biraz da umutsuzluk hissetti. Ama o an, tam o an, Mete bir adım daha attı. Selin’e, yavaşça yaklaşarak, bu kez çözüm odaklı yaklaşmaya başladı: “Hadi gel, seninle birlikte bahçedeki diğer bitkiler gibi, bu ejder meyvelerini de sıcak tutmak için bir sistem kuralım. Belki yılın bazı zamanlarında, onları örtüyle koruyabiliriz. Hem başka bir şey de denemeliyiz; sıcaklık dalgaları geldiğinde, onlara daha dayanıklı hale gelmeleri için özel bakım yapalım.”

Bir Çözüm Ortaya Çıkıyor

Selin, o an Mete’nin yaklaşımında farklı bir şeyler hissetti. Eskiden bir sorun ortaya çıktığında, Mete’nin çözüm odaklı yaklaşımı, bazen biraz soğuk ve duygusuz gelirdi. Ama o gün, işin içine biraz da Selin’in hislerini kattı ve birlikte çözüm arayışına girdiler. Selin, ejder meyvesinin aslında soğukla mücadele etmesini sağlamak için bazı yöntemler öğrenmişti. Her ikisi de, bitkilerini nasıl koruyacaklarına dair birkaç strateji geliştirdiler. Bu, sadece bir bahçeyi kurtarma çabası değil, aynı zamanda iki kişinin, farklı bakış açılarıyla birbirine yakınlaşma anıydı.

O akşam, birlikte ejder meyvesinin etrafına yeni saksılar yerleştirdiler ve onları daha dayanıklı kılmak için bahçeye özel sıcak hava sistemi kurdular. Selin gözlerinde umut, Mete ise yüzünde bir gülümsemeyle bir şeyleri başarmış olmanın huzuruyla mutlu oldular.

Soğuklar, Bazen İlişkilerde de Yüzümüzü Dondurur

Bugün, bu anıyı anlatıyorum çünkü bazen hayat, soğuklar ve zorluklarla karşımıza çıkar. Tıpkı ejder meyvesi gibi, biz de soğuk havalarda kırılabiliriz. Ama bazen, sevgiyle yaklaşmak, hem doğaya hem de birbirimize, birbirimizin farklı bakış açılarını anlayarak çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemek, soğukları yenecek en güçlü silahımız olabilir. Her ikimizin de güçlü yönlerini birleştirerek, doğadaki bu narin meyveyi hayata döndürdük. Belki siz de, zaman zaman soğukların sizi dondurmasına izin vermemek için farklı çözümler arıyorsunuzdur.

Siz ne düşünüyorsunuz? Ejder meyvesi gibi bizler de zorluklarla karşılaştığımızda nasıl çözüm yolları bulabiliriz? Hangi bakış açıları bu yolda bize yardımcı olabilir? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!
 
Üst