Emre Belözoğlu: “Futbolculuğumda yaşayamamış olduğumu teknik adam olarak yaşamak istiyorum” Medipol Başakşehir’in yeni teknik yöneticisi Emre Belözoğlu, turuncu-lacivertli grupta oyuncu olarak yaşayamadığı şampiyonluğu teknik adam olarak yaşamak istediğini söylemiş oldu. Lider Göksel Gümüşdağ ise Belözoğlu ile büyük muvaffakiyetler elde edeceklerine inandığını belirtti.
Medipol Başakşehir, Aykut Kocaman’ın istifasının akabinde teknik yöneticilik vazifesine Emre Belözoğlu’nu getirdi. Belözoğlu için Fatih Terim Stadı’nda Lider Göksel Gümüşdağ ve yöneticilerin de iştirakiyle bir imza merasimi düzenlendi.
GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ: “AYKUT KOCAMAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Kelamlarına kulüpte 8 ay vazife yapmış Aykut Kocaman’a teşekkür ederek kelamlarına başlayan Lider Gümüşdağ, “Kendisiyle uzun yıllar tanışırdık. Lakin beşerler çalıştıkça birbirlerini daha güzel tanıyorlar, daha güzel tahlil ediyorlar. Uygun ki çalışmışım dediğim bir teknik yönetici. Başakşehir ailesine büyük emekleri oldu. Kendisini tanımaktan büyük memnunluk duydum. Şahsım ve idare suram ismine bundan daha sonraki futbol yaşantısında Aykut Kocaman’a teşekkür ediyorum” sözlerini kullandı.
Emre Belözoğlu’nun ‘evine’ teknik yönetici olarak geri döndüğünü aktaran Gümüşdağ, “6 yıl evvelden, 2015 yılında grubumuza imza atmaya geldiğinde bizden bir teklif gitti kendisine. O da seve seve olmak istediğini söylemiş oldu. O günkü manşetler Emre Belözoğlu futbolu bırakmalı diyordu. Konuştuğumuz sohbeti hiç unutmam; ‘Sen bu ekipte aslına bakarsanız Türk futbolunun en kıymetli oyuncususun. Burada da inşallah hayli hoş anılar ekleyerek ikinci sefer A Ulusal Takım’a kaptan olarak çağrılırsın ve burada 100 ulusal yaparsın o denli vedalaşırsın’ diye bir temennim olmuştu. Kendisi de fazlaca inandı, uğraş etti ve futbol mesleğini burada 4 yıl kadro kaptanlığıyla, Başakşehir Kulübü’nün gelişmeninde epey büyük katkısı olan, milletlerarası deneyimiyle her vakit Başakşehir ailesine büyük bedel kattı. 4 yıl inanılmaz bir devir yaşadık onunla. Gerisinden Fenerbahçe topluluğuna gidip orada da futbol hayatını epey onurlu, erdemli sonlandırdı. Artık Allah bize bu biçimde hoş bir gün nasip etti. Emre Belözoğlu ile benim yakınlığımı bilirsiniz, benim kardeşimdir bununla birlikte. Kendisi bu grubun teknik yönetici olarak başında. Futbolculuğun üzerinde daha büyük muvaffakiyetler elde edeceğine inanıyorum. Kendi konutunda, ailesinin ortasında. ötürüsıyla takımıyla, vizyonuyla, inanıyorum ki birebir futbolculuğunun son periyodundaki üzere burada da fazlaca kıymetli muvaffakiyetler yaşatacak ve burada epeyce daha düzgün yerler nasip olacak. 2023’e kadar kendisiyle en az bir mukavele imzaladık. İnşallah uzun yıllar gerek Başakşehir ailesine gerek Türk futboluna büyük katkılar sağlar” halinde konuştu.
“Benim için Başakşehir ailesinin farklı bir yeri olduğunu söylememe gerek yok” diyen Emre Belözoğlu ise şu biçimde devam etti:
“Kariyerimin herkes tarafınca sonlandığını düşünüldüğü devirde 35 yaşında buraya geldiğimde futbolu bırakmayı da düşünüyordum. Lakin 4 sene daha sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldum, 40 yaşında A Ulusal Grup oynayacak kadar motive olmamada yegane sebep bu ailenin ortasında olmaktı, burada doğruları görmekti, gösterilen sevgiydi. O yüzden bugün burada olmak benim için sahiden memnunluk verici. hayatımda hiç unutmayacağım anlardan birisini şu an yaşıyorum. Futbolun ortasında kalmak isteğimi hepiniz biliyorsunuz. Futboldan daha sonra da en büyük hayalim bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en büyük teknik adamlardan birisi olmak. Bugün bu ailenin ortasında resmi olarak birinci kere teknik yönetici olarak mukaveleye imza atmak benim için harika bir his. Bu imza etabında emeği olan herkese teşekkür ediyorum.”
“CAMİANIN BENDEN İSTEDİĞİNİ BİLİYORUM”
Başkaşehir’de teknik yönetici olarak neleri hedeflediğinin sorulması üzerine turuncu-lacivertlilerin yeni çalıştırıcısı, “Hayatta muvaffakiyetler da başarısızlıklar da kimi vakit alışılmış iki iradenizi, çalışma dileğinizi şekillendirir ancak hepsi nasiptir. Kulübün gelişmeninde birfazlaca isim üzere benim de katkım olduğunu düşünüyorum. O yüzden Başakşehir çıtayı nitekim epey yükseğe çekti. Şampiyonluğu yaşadı Okan hocayla. Abdullah hocanın inşaa ettiği, Okan hocanın devam ettirdiği güçlü bir vazife beni bekliyor. Aykut Kocaman üzere epeyce bedelli, futbolculuğuna çabucak sonrasında teknik adamlığına birebir şahit olduğum benim için fazlaca pahalı bir beşerden bu misyonu devralıyorum. O yüzden sorumluluğum fazlaca büyük. Tahminen insanların başında öbür ekipler üzere birinci 10’da, birinci 6’da, 7’de bitirmek üzere muhakkak maksatları olabilir lakin Başakşehir ailesinin her vakit ligin birinci 3’ünde ve 4’ünde gaye koyduğunu bildiğimden burada maksadımız de bir daha üstlere oynamak. Allah da nasip ederse Okan ağabeye nasip olanı, futbolculuğumda yaşayamamış olduğumu teknik adam olarak yaşamak. Bunlar kolay değil. Ülkemizde fazlaca büyük ekipler, fazlaca bedelli teknik adamlar var. Aman ben burada kulübün genlerine hakim olan birisi olarak biliyorum; burada muvaffakiyet istenir, arzulanır, beklenir. O yüzden topluluğun da benden istediğini biliyorum. Elimden geldiğince uğraş edeceğim” cümlelerine yer verdi.
Pro-Lisans durumuna ait ise Emre Belözoğlu, “Türkiye’de Pro-Lisans fazlaca fazla konuşuluyor. Bilhassa ben hocaya olmaya karar verdikten daha sonra epeyce konuşulmaya başlandı bu. Bir yere herbiçimde temas ettik. Ben futbol oynarken biroldukça oyuncunun yapmadığı aslında yalnızca Türkiye Futbol Federasyonu tanımıyor profesyonel futbolculara. Öteki Avrupa gruplarında biroldukça oyuncu futbol oynarken de teknik adam lisansları, eğitimleri alabiliyorlar. Ne yazık ki kendi memleketimde futbolu geç bırakmak bu manada dezavantaj oluşturuyor. Sonuç itibariyle benim elimde A Lisans’ım var. TFF’nin de aşikâr kurallar var, Pro-Lisans’a aday olabilmeniz için. Onu doldurmak ismine hayli kısa bir müddetm kaldı. O mühlet tamamlandıktan daha sonra Pro-Lisans kursuna yazılacağım. Pro-Lisans kursuna girdikten daha sonra aslına bakarsanız Pro-Lisanslı hoca olarak görülüyorsunuz. O sorun de ortadan kalkmış olacak. Lakin futbolcuyken de sahanın ortasında bilhassa son 6-7 yılımda teknik adam üzere baktım daima oyuna. Kendimi, yanımdaki arkadaşlarımı geliştirmeye çalıştım. bir daha tıpkı motivasyonla ömrüme devam edeceğim. Futbolculuktan daha sıkıntı bir mesleğe geçtiğim için bunun da deneyim etmem gereken gerçekleri var. Bir an evvel alana konsantre olup lisans sorununu aşacağımız isimle takımımızda kesinlikle olacak. sonrasındasında esasen kimlerin olacağını sizlere söyleriz. Evet Pro-Lisansım yok lakin halihazırda Harika Lig’de de Pro-Linsans’ı olmayan teknik adamlar da var kadrolarının başında. Biz de bu yoldan bir başlangıç yaptık. Sonu uygun olsun, lisansları bir biçimde alacağız. İnşallah Medipol Başakşehir ailesinin amaçlarına uygun bir oyun oynatırız. Kıymetli olan benim gözümde bu” diye konuştu.
Medipol Başakşehir, Aykut Kocaman’ın istifasının akabinde teknik yöneticilik vazifesine Emre Belözoğlu’nu getirdi. Belözoğlu için Fatih Terim Stadı’nda Lider Göksel Gümüşdağ ve yöneticilerin de iştirakiyle bir imza merasimi düzenlendi.
GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ: “AYKUT KOCAMAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Kelamlarına kulüpte 8 ay vazife yapmış Aykut Kocaman’a teşekkür ederek kelamlarına başlayan Lider Gümüşdağ, “Kendisiyle uzun yıllar tanışırdık. Lakin beşerler çalıştıkça birbirlerini daha güzel tanıyorlar, daha güzel tahlil ediyorlar. Uygun ki çalışmışım dediğim bir teknik yönetici. Başakşehir ailesine büyük emekleri oldu. Kendisini tanımaktan büyük memnunluk duydum. Şahsım ve idare suram ismine bundan daha sonraki futbol yaşantısında Aykut Kocaman’a teşekkür ediyorum” sözlerini kullandı.
Emre Belözoğlu’nun ‘evine’ teknik yönetici olarak geri döndüğünü aktaran Gümüşdağ, “6 yıl evvelden, 2015 yılında grubumuza imza atmaya geldiğinde bizden bir teklif gitti kendisine. O da seve seve olmak istediğini söylemiş oldu. O günkü manşetler Emre Belözoğlu futbolu bırakmalı diyordu. Konuştuğumuz sohbeti hiç unutmam; ‘Sen bu ekipte aslına bakarsanız Türk futbolunun en kıymetli oyuncususun. Burada da inşallah hayli hoş anılar ekleyerek ikinci sefer A Ulusal Takım’a kaptan olarak çağrılırsın ve burada 100 ulusal yaparsın o denli vedalaşırsın’ diye bir temennim olmuştu. Kendisi de fazlaca inandı, uğraş etti ve futbol mesleğini burada 4 yıl kadro kaptanlığıyla, Başakşehir Kulübü’nün gelişmeninde epey büyük katkısı olan, milletlerarası deneyimiyle her vakit Başakşehir ailesine büyük bedel kattı. 4 yıl inanılmaz bir devir yaşadık onunla. Gerisinden Fenerbahçe topluluğuna gidip orada da futbol hayatını epey onurlu, erdemli sonlandırdı. Artık Allah bize bu biçimde hoş bir gün nasip etti. Emre Belözoğlu ile benim yakınlığımı bilirsiniz, benim kardeşimdir bununla birlikte. Kendisi bu grubun teknik yönetici olarak başında. Futbolculuğun üzerinde daha büyük muvaffakiyetler elde edeceğine inanıyorum. Kendi konutunda, ailesinin ortasında. ötürüsıyla takımıyla, vizyonuyla, inanıyorum ki birebir futbolculuğunun son periyodundaki üzere burada da fazlaca kıymetli muvaffakiyetler yaşatacak ve burada epeyce daha düzgün yerler nasip olacak. 2023’e kadar kendisiyle en az bir mukavele imzaladık. İnşallah uzun yıllar gerek Başakşehir ailesine gerek Türk futboluna büyük katkılar sağlar” halinde konuştu.
“Benim için Başakşehir ailesinin farklı bir yeri olduğunu söylememe gerek yok” diyen Emre Belözoğlu ise şu biçimde devam etti:
“Kariyerimin herkes tarafınca sonlandığını düşünüldüğü devirde 35 yaşında buraya geldiğimde futbolu bırakmayı da düşünüyordum. Lakin 4 sene daha sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldum, 40 yaşında A Ulusal Grup oynayacak kadar motive olmamada yegane sebep bu ailenin ortasında olmaktı, burada doğruları görmekti, gösterilen sevgiydi. O yüzden bugün burada olmak benim için sahiden memnunluk verici. hayatımda hiç unutmayacağım anlardan birisini şu an yaşıyorum. Futbolun ortasında kalmak isteğimi hepiniz biliyorsunuz. Futboldan daha sonra da en büyük hayalim bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en büyük teknik adamlardan birisi olmak. Bugün bu ailenin ortasında resmi olarak birinci kere teknik yönetici olarak mukaveleye imza atmak benim için harika bir his. Bu imza etabında emeği olan herkese teşekkür ediyorum.”
“CAMİANIN BENDEN İSTEDİĞİNİ BİLİYORUM”
Başkaşehir’de teknik yönetici olarak neleri hedeflediğinin sorulması üzerine turuncu-lacivertlilerin yeni çalıştırıcısı, “Hayatta muvaffakiyetler da başarısızlıklar da kimi vakit alışılmış iki iradenizi, çalışma dileğinizi şekillendirir ancak hepsi nasiptir. Kulübün gelişmeninde birfazlaca isim üzere benim de katkım olduğunu düşünüyorum. O yüzden Başakşehir çıtayı nitekim epey yükseğe çekti. Şampiyonluğu yaşadı Okan hocayla. Abdullah hocanın inşaa ettiği, Okan hocanın devam ettirdiği güçlü bir vazife beni bekliyor. Aykut Kocaman üzere epeyce bedelli, futbolculuğuna çabucak sonrasında teknik adamlığına birebir şahit olduğum benim için fazlaca pahalı bir beşerden bu misyonu devralıyorum. O yüzden sorumluluğum fazlaca büyük. Tahminen insanların başında öbür ekipler üzere birinci 10’da, birinci 6’da, 7’de bitirmek üzere muhakkak maksatları olabilir lakin Başakşehir ailesinin her vakit ligin birinci 3’ünde ve 4’ünde gaye koyduğunu bildiğimden burada maksadımız de bir daha üstlere oynamak. Allah da nasip ederse Okan ağabeye nasip olanı, futbolculuğumda yaşayamamış olduğumu teknik adam olarak yaşamak. Bunlar kolay değil. Ülkemizde fazlaca büyük ekipler, fazlaca bedelli teknik adamlar var. Aman ben burada kulübün genlerine hakim olan birisi olarak biliyorum; burada muvaffakiyet istenir, arzulanır, beklenir. O yüzden topluluğun da benden istediğini biliyorum. Elimden geldiğince uğraş edeceğim” cümlelerine yer verdi.
Pro-Lisans durumuna ait ise Emre Belözoğlu, “Türkiye’de Pro-Lisans fazlaca fazla konuşuluyor. Bilhassa ben hocaya olmaya karar verdikten daha sonra epeyce konuşulmaya başlandı bu. Bir yere herbiçimde temas ettik. Ben futbol oynarken biroldukça oyuncunun yapmadığı aslında yalnızca Türkiye Futbol Federasyonu tanımıyor profesyonel futbolculara. Öteki Avrupa gruplarında biroldukça oyuncu futbol oynarken de teknik adam lisansları, eğitimleri alabiliyorlar. Ne yazık ki kendi memleketimde futbolu geç bırakmak bu manada dezavantaj oluşturuyor. Sonuç itibariyle benim elimde A Lisans’ım var. TFF’nin de aşikâr kurallar var, Pro-Lisans’a aday olabilmeniz için. Onu doldurmak ismine hayli kısa bir müddetm kaldı. O mühlet tamamlandıktan daha sonra Pro-Lisans kursuna yazılacağım. Pro-Lisans kursuna girdikten daha sonra aslına bakarsanız Pro-Lisanslı hoca olarak görülüyorsunuz. O sorun de ortadan kalkmış olacak. Lakin futbolcuyken de sahanın ortasında bilhassa son 6-7 yılımda teknik adam üzere baktım daima oyuna. Kendimi, yanımdaki arkadaşlarımı geliştirmeye çalıştım. bir daha tıpkı motivasyonla ömrüme devam edeceğim. Futbolculuktan daha sıkıntı bir mesleğe geçtiğim için bunun da deneyim etmem gereken gerçekleri var. Bir an evvel alana konsantre olup lisans sorununu aşacağımız isimle takımımızda kesinlikle olacak. sonrasındasında esasen kimlerin olacağını sizlere söyleriz. Evet Pro-Lisansım yok lakin halihazırda Harika Lig’de de Pro-Linsans’ı olmayan teknik adamlar da var kadrolarının başında. Biz de bu yoldan bir başlangıç yaptık. Sonu uygun olsun, lisansları bir biçimde alacağız. İnşallah Medipol Başakşehir ailesinin amaçlarına uygun bir oyun oynatırız. Kıymetli olan benim gözümde bu” diye konuştu.