KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Emzirirken bağ kurmanıza yarayan hormon: Oksitosin Oksitosin, beyindeki hipofiz bezi tarafınca üretilen bir hormondur. Emzirmede değerlidir, lakin insan bedeninde biroldukça fonksiyonu vardır. Gevşemeyi artırır, gerilim ve tasayı azaltır, kan basıncını düşürür ve kas kasılmalarına yol açar. Oksitosin hem de toplumsal münasebetlerde, bağda, inançta ve sevgide rol oynayan hormondur. Doğum sırasında oksitosin rahmin kasılmasına ve bebeği dışarı itmesine yol açar. Oksitosin hem de annelik hormonu, bağlanma hormonu, anti-stres hormonu ve aşk hormonu olarak da bilinir. İşte, oksitosin hormonu ve emzirme ile ilgili her şey…
EMZİRMEDE OKSİTOSİNİN DEĞERİ
Emzirmek, beyninizden oksitosin salınımını uyarır. Anne sütüyle birlikte bebeğinizle daha fazla bağ kurarsınız. Emzirmek kimileri için güç olsa da oksitosin, hayal kırıklığına uğrama refleksini tetikler ve bağlanmayı teşvik edebilir, her ikisi de emzirmeyi kolaylaştırabilir.
Bebeğiniz emmeye başladığında ve ağzı göğüslerinize, bilhassa göğüs uçlarınıza dokunduğunda, göğüslerinizdeki hudut hücreleri, oksitosin salgılaması için beyninize bir sinyal gönderir. Oksitosin, göğsünüzdeki süt bezlerinin etrafındaki kasların kasılmasına yol açar.
Bezler kasıldığında anne sütünü süt kanallarına sıkıştırırlar. Süt kanalları ayrıyeten anne sütünü göğsünüze ve göğüs ucundan bebeğinize itmek için büzülür. Anne sütünün bu salınımına aşağı bırakma refleksi denir. Emzirirken oksitosin salınımı sizi uykulu ve rahat hissettirebilir. Emzirirken sıcak hissedebilmeniz için beden ısınızı yükseltebilir. Ayrıyeten susadığınızı hissettirebilir, hatta başınızı ağrıtabilir. Oksitosin, emzirmediğiniz vakit içinderda sütünüzün azalmasına da niye olabilir.
Düşme refleksinden ve bedeninizden anne sütünün salınmasından oksitosin sorumlu olsa da, yapacağınız anne sütü ölçüsüyle hiç bir ilgisi yoktur. Anne sütü üretimi ile ilgili hormon prolaktindir.
BEBEĞİNİZLE BAĞ KURMANIZI SAĞLAR
Emzirme sırasında meydana gelen oksitosin salınımı, bebeğinizle kuvvetli bir duygusal bağ oluşturmanıza da yardımcı olabilir. Bu hormon çocuğunuzu beslemek için bir istek yaratır. Emzirme ve deri cilde temas sırasında hem anne birebir vakitte bebek oksitosin üretir. Oksitosin salınımını artırmaya yardımcı olmak için ekseriyetle doğumdan daha sonrasında cilt cilde temas önerilir. Bu, bebeğin memeyi aramasına ve kavramasına yardımcı olur, kuvvetli bir bağ oluşturur ve emzirme başarısı bahtını artırır.
Oksitosin, sütün atılmasından sorumlu olduğu için emzirme sürecinde epey değerli bir rol oynar. Emzirme meseleleri yaşıyorsanız, bedeninizin hormonu nasıl salıp salmadığını değerlendirmeye paha. Bedeninizdeki oksitosinin yapması gerekeni yapıp yapmadığını nasıl anlarsınız? İşte, arayabileceğiniz birtakım işaretler:
– Göğüslerinizde karıncalanma yahut karıncalanma hissi,
– Emzirirken rahminizde kramp,
– Emzirirken bebeğinizin yutkunduğunu duymak,
– Göğüslerinizden süt sızdığını görmek,
– Bebeğinizi besledikten daha sonra memnun ve rahat hissetmemek.
OKSİTOSİN SALINIMI İLE İLGİLİ MESELELER
Birtakım şartlar oksitosin salınımını engelleyebilir ve bu da emzirmede zorluğa niye olabilir. Bebeğinizin doğumundan daha sonra ağrınız var ise, bilhassa sezaryen geçirdiyseniz, ağrı oksitosin salınımını engelleyebilir. Areolayı hareket ettirmeyi yahut göğüs başı etrafındaki sonları kesmeyi içeren rastgele bir göğüs ameliyatı emzirme için sıkıntılı olabilir. Göğüs ucundaki hudutların, beyninize oksitosini hür bırakması ve sütünüzün akmasını sağlaması için sinyal vermesi gerekir. Bu bölgedeki rastgele bir hudut hasarı, aşağı inme refleksini ve sütün göğüslerinizden alınmasını engelleyebilir.
Gerilim, yorgunluk, hastalık, kaygı, utanç, alkol ve sigara içmenin tümü oksitosin salınımını etkileyebilir ve bebeğinizin bedeninizden anne sütü almasını engelleyebilir. Oksitosin salınımı ile ilgili meseleler yaşıyorsanız, emzirme çabalarının üstesinden gelmeye yardımcı olmak için hormon üretimini ve ötürüsıyla süt akışını tetiklemenin yolları vardır. İşte, denemek için birtakım noktalar şunlardır:
– Bebeğinizle kucaklaşın,
– Bebeğiniz yanınızda değilken fotoğrafına bakın,
– Gerilimi azaltmak için bedeninizi rahatlatın,
– Ilık bir duş alın yahut göğse ılık, nemli bir kompres uygulayın,
– Bebeğinizle göğsünüzde direkt deri deriye temas kurun,
– Göğüslerinize nazikçe masaj yapın,
– Dikkat dağıtıcı şeylerden uzak, sessiz ve rahat bir alan bulun,
– Alkol ve sigaradan kaçının.
EMZİRMEDE OKSİTOSİNİN DEĞERİ
Emzirmek, beyninizden oksitosin salınımını uyarır. Anne sütüyle birlikte bebeğinizle daha fazla bağ kurarsınız. Emzirmek kimileri için güç olsa da oksitosin, hayal kırıklığına uğrama refleksini tetikler ve bağlanmayı teşvik edebilir, her ikisi de emzirmeyi kolaylaştırabilir.
Bebeğiniz emmeye başladığında ve ağzı göğüslerinize, bilhassa göğüs uçlarınıza dokunduğunda, göğüslerinizdeki hudut hücreleri, oksitosin salgılaması için beyninize bir sinyal gönderir. Oksitosin, göğsünüzdeki süt bezlerinin etrafındaki kasların kasılmasına yol açar.
Bezler kasıldığında anne sütünü süt kanallarına sıkıştırırlar. Süt kanalları ayrıyeten anne sütünü göğsünüze ve göğüs ucundan bebeğinize itmek için büzülür. Anne sütünün bu salınımına aşağı bırakma refleksi denir. Emzirirken oksitosin salınımı sizi uykulu ve rahat hissettirebilir. Emzirirken sıcak hissedebilmeniz için beden ısınızı yükseltebilir. Ayrıyeten susadığınızı hissettirebilir, hatta başınızı ağrıtabilir. Oksitosin, emzirmediğiniz vakit içinderda sütünüzün azalmasına da niye olabilir.
Düşme refleksinden ve bedeninizden anne sütünün salınmasından oksitosin sorumlu olsa da, yapacağınız anne sütü ölçüsüyle hiç bir ilgisi yoktur. Anne sütü üretimi ile ilgili hormon prolaktindir.
BEBEĞİNİZLE BAĞ KURMANIZI SAĞLAR
Emzirme sırasında meydana gelen oksitosin salınımı, bebeğinizle kuvvetli bir duygusal bağ oluşturmanıza da yardımcı olabilir. Bu hormon çocuğunuzu beslemek için bir istek yaratır. Emzirme ve deri cilde temas sırasında hem anne birebir vakitte bebek oksitosin üretir. Oksitosin salınımını artırmaya yardımcı olmak için ekseriyetle doğumdan daha sonrasında cilt cilde temas önerilir. Bu, bebeğin memeyi aramasına ve kavramasına yardımcı olur, kuvvetli bir bağ oluşturur ve emzirme başarısı bahtını artırır.
Oksitosin, sütün atılmasından sorumlu olduğu için emzirme sürecinde epey değerli bir rol oynar. Emzirme meseleleri yaşıyorsanız, bedeninizin hormonu nasıl salıp salmadığını değerlendirmeye paha. Bedeninizdeki oksitosinin yapması gerekeni yapıp yapmadığını nasıl anlarsınız? İşte, arayabileceğiniz birtakım işaretler:
– Göğüslerinizde karıncalanma yahut karıncalanma hissi,
– Emzirirken rahminizde kramp,
– Emzirirken bebeğinizin yutkunduğunu duymak,
– Göğüslerinizden süt sızdığını görmek,
– Bebeğinizi besledikten daha sonra memnun ve rahat hissetmemek.
OKSİTOSİN SALINIMI İLE İLGİLİ MESELELER
Birtakım şartlar oksitosin salınımını engelleyebilir ve bu da emzirmede zorluğa niye olabilir. Bebeğinizin doğumundan daha sonra ağrınız var ise, bilhassa sezaryen geçirdiyseniz, ağrı oksitosin salınımını engelleyebilir. Areolayı hareket ettirmeyi yahut göğüs başı etrafındaki sonları kesmeyi içeren rastgele bir göğüs ameliyatı emzirme için sıkıntılı olabilir. Göğüs ucundaki hudutların, beyninize oksitosini hür bırakması ve sütünüzün akmasını sağlaması için sinyal vermesi gerekir. Bu bölgedeki rastgele bir hudut hasarı, aşağı inme refleksini ve sütün göğüslerinizden alınmasını engelleyebilir.
Gerilim, yorgunluk, hastalık, kaygı, utanç, alkol ve sigara içmenin tümü oksitosin salınımını etkileyebilir ve bebeğinizin bedeninizden anne sütü almasını engelleyebilir. Oksitosin salınımı ile ilgili meseleler yaşıyorsanız, emzirme çabalarının üstesinden gelmeye yardımcı olmak için hormon üretimini ve ötürüsıyla süt akışını tetiklemenin yolları vardır. İşte, denemek için birtakım noktalar şunlardır:
– Bebeğinizle kucaklaşın,
– Bebeğiniz yanınızda değilken fotoğrafına bakın,
– Gerilimi azaltmak için bedeninizi rahatlatın,
– Ilık bir duş alın yahut göğse ılık, nemli bir kompres uygulayın,
– Bebeğinizle göğsünüzde direkt deri deriye temas kurun,
– Göğüslerinize nazikçe masaj yapın,
– Dikkat dağıtıcı şeylerden uzak, sessiz ve rahat bir alan bulun,
– Alkol ve sigaradan kaçının.