Erdoğan’a sert karşılık veren Babacan’dan kritik açıklama: Vahim bir mevzu daha var Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ülkemizi bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız” açıklamalarına reaksiyon yağıyor. DEVA Partisi Genel Lideri Babacan, Erdoğan’ın açıklamasına verdiği cevapta “Vahim bir mevzu daha var. Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, değeri kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek? Döviz kurunun artmasıyla, şu an aslına bakarsanız aylık 250 doların altına düşmüş olan minimum fiyatı daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Şurası toplantısı daha sonrasında yaptığı açıklamasında, “Ülkemizi bu kadar tuzaktan, epey badireden nasıl çıkardıysak, Allah’ın yardımı ve milletimizin takviyesiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız” tabirlerine muhalefetten reaksiyon yağıyor.
Erdoğan’ın kelamları üzerine ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ etiketiyle AKP’liler tarafınca toplumsal medya kampanyası başlatıldı. DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ise gece saatlerinde canlı yayın yaparak gelişmelere ve Erdoğan’ın açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Babacan, görüntüsünü “Ekonomik kurtuluş savaşı falan yok” başlığıyla yayınladı.
“SAVAŞTAYIZ DİYEREK YOKLUĞA RAZI ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
“Sayın Erdoğan’ın bu akşam kabine toplantısından daha sonra yaptığı açıklamayı gördüm. Bilhassa iktisada dair kelamlarını dinlerken, hakikaten hayretlere düştüm. söylemiş olduği birtakım akıl dışı, hamasi sözlerle ilgili kısa da olsa bir karşılık vermeyi bir vatandaşlık bakılırsavi olarak görüyorum” diyerek açıklamasına başlayan Babacan, şunları söylemiş oldu:
* Bir defa şu anda ülkemizde bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok arkadaşlar. Makûs idarenin elinde değersizleşmiş bir Türk lirası var. Prestijini yitirmiş bir Türkiye var.
* Her fırsatta yerli ve ulusal diyorlar ya. İşte bugün, kendi kendilerine çıkarttıkları çok de yerli ve ulusal bir kriz var. Ancak ne yapıyorlar? Kurdaki bu artışı adeta bir Kurtuluş Savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyorlar.
“ŞAHSİ BEKANIZ İÇİN MİLLETİMİZİN TERTEMİZ HİSLERİNİ KİRLETMEYİN”
* Elinde kuru ekmeğiyle kalmış insanları vatan savunmasındaymış üzere kandırmaya çalışıyorlar. ‘Savaştayız’ diyorlar. ‘Yokluğa, yoksulluğa, açlığa razı olacaksınız’ diyorlar.
* Yapmayın yahu! Bu ülkenin tertemiz insanlarını aldatmayın. Halkımız bu vatan için her türlü zorluğa göğüs germeye hazırdır. Lakin bu milletin fedakarlığını, cefakarlığını istismar etmeyin. Kâfi artık!
* İktidarınızın müddetini uzatmak için, şahsî bekanız için, milletimizin tertemiz hislerini kirletmeyin.
“AKIL DIŞI, BİLİM DIŞI TEZLERİNİZİ ARTIK BİR KENARA KOYUN”
* Taraflı, partili cumhurbaşkanı ve akraba bakanın bakılırsave başladığı 2018 yılından bu yana yokuş aşağı yuvarlanıyoruz. Sayın Erdoğan’ın, tek imzayla, aklına esen her şeyi yapmaya başladığı günden beri fakirleşiyoruz.
* 13 sene kabinede sayın Erdoğan’la birlikte nazaranv yapmış birisi olarak kendisine sesleniyorum. Her dar boğazda, 2002 krizinde, 2009 krizinde ekonomiyi teslim ettiği bir arkadaşı olduğunu da hatırlatarak kendisine sesleniyorum: Akıl dışı, bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın. Bu ülke bunların maliyetini epey ağır ödüyor.
“BU ÜLKENİN İKTİSADI SİZİN OYUNCAĞINIZ DEĞİL”
Babacan’ın açıklamaları şöyleki devam etti:
* Beşerler mutsuz, beşerler aç, beşerler umutsuz. Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. Bu ülkenin iktisadı sizin oyuncağınız değil! Türkiye, sizin aklınıza gelenleri deneyeceğiniz bir laboratuvar değil!
* Bu ülkenin haysiyetli insanları da kobay değil. Kâfi artık. Bilmiyor olabilirsiniz. Bilmediğinizin farkında olmayabilirsiniz. Hiç şayet olmazsa bilenlerle çalışın, bilenlere danışın.
“ÜLKEMİZİ BU KRİZDEN YENİDEN BİZ ÇIKARACAĞIZ”
* Ülkemizi, 2002 yılındaki krizden çıkaran, 2009 yılındaki krizden çıkaran grubun başında olan dostunuz olarak fazlaca net söylüyorum.
* Ülkemizi bu krizden de bir daha biz çıkaracağız. Türkiye’yi argümanlı ve prestijli bir ülke yapacağız. Mutlak yoksulluğu bu ülkeden silmiştik, bir daha sileceğiz.
* Palavralara aldanmayın. İktidarın kurguladığı, hakikatten kopmuş propaganda telaffuzlarına kanmayın. Biz kimseye boyun eğmeyeceğiz, vatandaşımızın da boyun eğmesine müsaade etmeyeceğiz.
* Hayat pahalılığının altında beli bükülen vatandaşımızı kısa müddette refaha erdireceğiz. Az kaldı, bunu yapacağız. Umudunuzu asla kaybetmeyin.
“ERDOĞAN BU ÜLKEYİ UCUZ İŞ GÜCÜ MERKEZİ YAPMAYI PLANLIYOR OLABİLİR”
* Vahim bir husus daha var. Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, değeri kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek? Döviz kurunun artmasıyla, şu an aslına bakarsan aylık 250 doların altına düşmüş olan minimum fiyatı daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek.
* Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem o denli, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların gerisinde bu gerçeği gizlemesin. ‘Ben çalışanlarımızın alın terini ucuzlatarak ekonomiyi yöneteceğim’ desin.
“ÜLKEYİ İÇE KAPATMASINA MÜSAADE ETMEYİZ”
* Biz bu ülkeyi, insan onurunun yok sayıldığı ülkelerden birine çevirmesine müsaade etmeyiz. Özgürlükleri sıfırlayıp ülkeyi içe kapatmasına, insan onuruna alışılmamış fiyatlarla vatandaşını mağdur eden bir devlet uygulamasına müsaade etmeyiz.
* Bir de tüm istatistiki datalara ters olarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yardımıyla ekonomimizin kuvvetli olduğunu argüman etmiş. Bunun gerçek olmadığını ilkokula giden yavrularımız bile biliyor. Siz kimi kandırıyorsunuz?
Günün Trend Görüntüsü
Daha fazla göster
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Şurası toplantısı daha sonrasında yaptığı açıklamasında, “Ülkemizi bu kadar tuzaktan, epey badireden nasıl çıkardıysak, Allah’ın yardımı ve milletimizin takviyesiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız” tabirlerine muhalefetten reaksiyon yağıyor.
Erdoğan’ın kelamları üzerine ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ etiketiyle AKP’liler tarafınca toplumsal medya kampanyası başlatıldı. DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ise gece saatlerinde canlı yayın yaparak gelişmelere ve Erdoğan’ın açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Babacan, görüntüsünü “Ekonomik kurtuluş savaşı falan yok” başlığıyla yayınladı.
“SAVAŞTAYIZ DİYEREK YOKLUĞA RAZI ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
“Sayın Erdoğan’ın bu akşam kabine toplantısından daha sonra yaptığı açıklamayı gördüm. Bilhassa iktisada dair kelamlarını dinlerken, hakikaten hayretlere düştüm. söylemiş olduği birtakım akıl dışı, hamasi sözlerle ilgili kısa da olsa bir karşılık vermeyi bir vatandaşlık bakılırsavi olarak görüyorum” diyerek açıklamasına başlayan Babacan, şunları söylemiş oldu:
* Bir defa şu anda ülkemizde bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok arkadaşlar. Makûs idarenin elinde değersizleşmiş bir Türk lirası var. Prestijini yitirmiş bir Türkiye var.
* Her fırsatta yerli ve ulusal diyorlar ya. İşte bugün, kendi kendilerine çıkarttıkları çok de yerli ve ulusal bir kriz var. Ancak ne yapıyorlar? Kurdaki bu artışı adeta bir Kurtuluş Savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyorlar.
“ŞAHSİ BEKANIZ İÇİN MİLLETİMİZİN TERTEMİZ HİSLERİNİ KİRLETMEYİN”
* Elinde kuru ekmeğiyle kalmış insanları vatan savunmasındaymış üzere kandırmaya çalışıyorlar. ‘Savaştayız’ diyorlar. ‘Yokluğa, yoksulluğa, açlığa razı olacaksınız’ diyorlar.
* Yapmayın yahu! Bu ülkenin tertemiz insanlarını aldatmayın. Halkımız bu vatan için her türlü zorluğa göğüs germeye hazırdır. Lakin bu milletin fedakarlığını, cefakarlığını istismar etmeyin. Kâfi artık!
* İktidarınızın müddetini uzatmak için, şahsî bekanız için, milletimizin tertemiz hislerini kirletmeyin.
“AKIL DIŞI, BİLİM DIŞI TEZLERİNİZİ ARTIK BİR KENARA KOYUN”
* Taraflı, partili cumhurbaşkanı ve akraba bakanın bakılırsave başladığı 2018 yılından bu yana yokuş aşağı yuvarlanıyoruz. Sayın Erdoğan’ın, tek imzayla, aklına esen her şeyi yapmaya başladığı günden beri fakirleşiyoruz.
* 13 sene kabinede sayın Erdoğan’la birlikte nazaranv yapmış birisi olarak kendisine sesleniyorum. Her dar boğazda, 2002 krizinde, 2009 krizinde ekonomiyi teslim ettiği bir arkadaşı olduğunu da hatırlatarak kendisine sesleniyorum: Akıl dışı, bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın. Bu ülke bunların maliyetini epey ağır ödüyor.
“BU ÜLKENİN İKTİSADI SİZİN OYUNCAĞINIZ DEĞİL”
Babacan’ın açıklamaları şöyleki devam etti:
* Beşerler mutsuz, beşerler aç, beşerler umutsuz. Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. Bu ülkenin iktisadı sizin oyuncağınız değil! Türkiye, sizin aklınıza gelenleri deneyeceğiniz bir laboratuvar değil!
* Bu ülkenin haysiyetli insanları da kobay değil. Kâfi artık. Bilmiyor olabilirsiniz. Bilmediğinizin farkında olmayabilirsiniz. Hiç şayet olmazsa bilenlerle çalışın, bilenlere danışın.
“ÜLKEMİZİ BU KRİZDEN YENİDEN BİZ ÇIKARACAĞIZ”
* Ülkemizi, 2002 yılındaki krizden çıkaran, 2009 yılındaki krizden çıkaran grubun başında olan dostunuz olarak fazlaca net söylüyorum.
* Ülkemizi bu krizden de bir daha biz çıkaracağız. Türkiye’yi argümanlı ve prestijli bir ülke yapacağız. Mutlak yoksulluğu bu ülkeden silmiştik, bir daha sileceğiz.
* Palavralara aldanmayın. İktidarın kurguladığı, hakikatten kopmuş propaganda telaffuzlarına kanmayın. Biz kimseye boyun eğmeyeceğiz, vatandaşımızın da boyun eğmesine müsaade etmeyeceğiz.
* Hayat pahalılığının altında beli bükülen vatandaşımızı kısa müddette refaha erdireceğiz. Az kaldı, bunu yapacağız. Umudunuzu asla kaybetmeyin.
“ERDOĞAN BU ÜLKEYİ UCUZ İŞ GÜCÜ MERKEZİ YAPMAYI PLANLIYOR OLABİLİR”
* Vahim bir husus daha var. Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, değeri kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek? Döviz kurunun artmasıyla, şu an aslına bakarsan aylık 250 doların altına düşmüş olan minimum fiyatı daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek.
* Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem o denli, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların gerisinde bu gerçeği gizlemesin. ‘Ben çalışanlarımızın alın terini ucuzlatarak ekonomiyi yöneteceğim’ desin.
“ÜLKEYİ İÇE KAPATMASINA MÜSAADE ETMEYİZ”
* Biz bu ülkeyi, insan onurunun yok sayıldığı ülkelerden birine çevirmesine müsaade etmeyiz. Özgürlükleri sıfırlayıp ülkeyi içe kapatmasına, insan onuruna alışılmamış fiyatlarla vatandaşını mağdur eden bir devlet uygulamasına müsaade etmeyiz.
* Bir de tüm istatistiki datalara ters olarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yardımıyla ekonomimizin kuvvetli olduğunu argüman etmiş. Bunun gerçek olmadığını ilkokula giden yavrularımız bile biliyor. Siz kimi kandırıyorsunuz?
Günün Trend Görüntüsü
Daha fazla göster