EŞİK’ten ‘İstanbul Kontratı 11 yaşında’ açıklaması: Yasa olarak yürürlükte Eşitlik İçin Bayan Platformu (EŞİK), İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılmasının 11’inci yıl dönümünde bir basın açıklaması yayımladı.Açıklamada, ‘’Bugün 11 Mayıs. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılan ve Türkiye tarafınca birinci imzacı olarak imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin 11’inci yıl dönümünde, ‘Nice Yaşlara’ diyoruz. Global gayretimizin en büyük yapıtı sayılabilecek bir mukavele, enternasyonal bir başyapıt; İstanbul Mukavelesi hayli yaşasın’’ sözlerine yer verildi.
İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme sonucu daha sonrası bayan örgütleri tarafınca verilen gayretin anlatıldığı açıklamada, ‘’19 Mart’ı 20 Mart’a bağlayan gece Cumhurbaşkanı’nın tek başına aldığı bir kararla ve meclis iradesi yok sayılarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini öğrendik. Tek adam tarafınca verilen hukuka ters bu karara itiraz etmek için yurdun dört bir yanında sokaklara döküldük. Bu sonucun, Anayasa’ya, milletlerarası mukaveleler hukukuna tersliğini ve ‘yok hükmünde’ olduğunu lisana getirdik. Verilen sonucun hukuksuzluğunun tespiti için Danıştay’da 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşu tarafınca iptal davaları açıldı’’ dedi.
‘BİR TEK CUMHURBAŞKANIN KARARI İLE ÇIKILAMACAĞININ ALTINI ÇİZDİK’
Açıklamada, bayan ve LGBTİ+ örgütlerinin 19 Haziran 2021’de “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek İstanbul Maltepe Mitingi’nde buluştuğu hatırlatıldı.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“EŞİK olarak tüm yıl boyunca her türlü mecrayı kullanarak tüm topluma, şiddet ve ayrımcılığın amacındaki kimsenin can güvenliğinin ve şiddetsiz bir ömür hakkının kalmadığını, hayatlarımızın büsbütün adamların denetimine verildiği bir toplum yaratılmak istendiğini anlatmaya çalıştık. Öte yandan temel insan hakları ile ilgili kontratlardan tek bir Cumhurbaşkanlığı sonucu ile çıkılamayacağının ve bunun hukuken yok kararında bir teşebbüs olduğunun altını çizdik. Bu hukuksuz teşebbüsün yalnızca bayanlarla ilgili olarak değil, genel olarak ülkenin geleceği ile ilgili son derece tehlikeli bir müddetcin önünü açacağını vurguladık.
‘DANIŞTAY’A YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI İÇİN EK DİLEKÇE VERDİK’
EŞİK’li bayanlar olarak, 24 Haziran 2021 günü Danıştay’a giderek bir an evvel yürütmeyi durdurma sonucu vermesi için ek dilekçe verdik ve bir basın açıklaması ile sesimizi Danıştay’a duyurmaya çalıştık. Yürütmeyi durdurma talebimiz bir oy farkla reddedildiğinde, Danıştay 10. Dairesi Yargıçlarını Yürütmeyi Durdurma sonucu Vermeye Çağırdığımız 30 Haziran 2021 tarihindeki Cüret Vakti bildirisini yayınladık.
Danıştay, iptal davalarını temelden görüşmeye başladı. EŞİK olarak yaptığımız davet üzerine Türkiye’nin her köşesindeki 73 Barodan bayan avukatların iştiraki ile 28 Nisan Perşembe günü İstanbul Sözleşmesi’ni savunduk. Birtakım anlar, birtakım savunmalar, kimi yargılamalar asla unutulmaz. Birinci duruşmanın yapıldığı 28 Nisan 2022 tarihi bu biçimde unutulmaz bir gün olarak takvimlerde yerini aldı. Yüzseneler geçse de, sonuç ne olursa olsun her anı ve dakikası ile tarihî olan İstanbul Mukavelesi Davası hafızalarda bâki kalacak.
28 Nisan’da yaklaşık bin avukatın, baroların, bayan örgütlerinin ve aktivistlerin iştiraki ile Danıştay tarihinde bir birinci gerçekleşti. İçeri girmek isteyen bayanların kapıda polis şiddetine maruz kaldığı, buna karşın merdivenlerde bile oturabilecek yer kalmayan büyük konferans salonunda birinci duruşma yapıldı. Duruşma salonunda her yerden, her siyasi görüşten, her toplumsal kısımdan yapılan türel ve politik değerlendirmeler birebir yerde birleşti, bütün yollar İstanbul Mukavelesi’nin haklılığına, hayat için değerine çıktı.
Yürütmeyi Sözleşme’den çekilmeye yönelten gece yarısı dürtüsü nedir, diye soruldu? Bu idari süreçte hiç bir kamu faydası olmadığı vurgulandı. Çünkü hala Sözleşme’nin 44 ülke tarafınca imzalanmış ve 35 ülke açısından onaylanmış olduğuna; bayanlar ve LGBTİ+lar açısından hayati teminat oluşuna; Sözleşme’den çekilme ile birlikte yaşanan toplumsal infiale; toplumun büyük bir kesitinin bu mukaveleyi desteklediğine dair birfazlaca tarihi itiraz ve soru bir bir sıralandı. Daha evvel Cumhurbaşkanlığı sonucunın hukuka karşıt olduğu ve sonucun iptal edilmesi gerektiği tarafında görüş bildiren Danıştay Başsavcısı birebir biçimde mütalaa verdi. Ve Danıştay’ın kesin sonucunı beklemek üzere duruşma bitmiş oldurildi.
On birinci yıldönümünü kutladığımız İstanbul Kontratı; bayanların, LGBTİ+ların, yaşlıların, mültecilerin, engellilerin ve öteki tüm dezavantajlı kümelerin haklarının ve hayatlarının teminatıdır. Bir varlık arbedesi olan bu davanın, karardan geri dönülene kadar ulusal ve memleketler arası alanda her türlü hukuksal uğraşını vereceğimizin kelamını bir kere daha bildiriyoruz. Hepimiz 7 Haziran 2022 tarihli ikinci Danıştay duruşmasına hazırlanıyoruz. Tüm kamuoyu ve basının dayanağını bekliyoruz. Haklıyız ve hukuka karşıt çıkış sürecinin iptal edilmesini bekliyoruz.
yeniden hatırlatıyoruz: 6251 sayılı onay kanunu yürürlükte olduğu sürece İstanbul Mukavelesi, bir yasa olarak yürürlüktedir.” (HABER MERKEZİ)
İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme sonucu daha sonrası bayan örgütleri tarafınca verilen gayretin anlatıldığı açıklamada, ‘’19 Mart’ı 20 Mart’a bağlayan gece Cumhurbaşkanı’nın tek başına aldığı bir kararla ve meclis iradesi yok sayılarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini öğrendik. Tek adam tarafınca verilen hukuka ters bu karara itiraz etmek için yurdun dört bir yanında sokaklara döküldük. Bu sonucun, Anayasa’ya, milletlerarası mukaveleler hukukuna tersliğini ve ‘yok hükmünde’ olduğunu lisana getirdik. Verilen sonucun hukuksuzluğunun tespiti için Danıştay’da 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşu tarafınca iptal davaları açıldı’’ dedi.
‘BİR TEK CUMHURBAŞKANIN KARARI İLE ÇIKILAMACAĞININ ALTINI ÇİZDİK’
Açıklamada, bayan ve LGBTİ+ örgütlerinin 19 Haziran 2021’de “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyerek İstanbul Maltepe Mitingi’nde buluştuğu hatırlatıldı.
Açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“EŞİK olarak tüm yıl boyunca her türlü mecrayı kullanarak tüm topluma, şiddet ve ayrımcılığın amacındaki kimsenin can güvenliğinin ve şiddetsiz bir ömür hakkının kalmadığını, hayatlarımızın büsbütün adamların denetimine verildiği bir toplum yaratılmak istendiğini anlatmaya çalıştık. Öte yandan temel insan hakları ile ilgili kontratlardan tek bir Cumhurbaşkanlığı sonucu ile çıkılamayacağının ve bunun hukuken yok kararında bir teşebbüs olduğunun altını çizdik. Bu hukuksuz teşebbüsün yalnızca bayanlarla ilgili olarak değil, genel olarak ülkenin geleceği ile ilgili son derece tehlikeli bir müddetcin önünü açacağını vurguladık.
‘DANIŞTAY’A YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI İÇİN EK DİLEKÇE VERDİK’
EŞİK’li bayanlar olarak, 24 Haziran 2021 günü Danıştay’a giderek bir an evvel yürütmeyi durdurma sonucu vermesi için ek dilekçe verdik ve bir basın açıklaması ile sesimizi Danıştay’a duyurmaya çalıştık. Yürütmeyi durdurma talebimiz bir oy farkla reddedildiğinde, Danıştay 10. Dairesi Yargıçlarını Yürütmeyi Durdurma sonucu Vermeye Çağırdığımız 30 Haziran 2021 tarihindeki Cüret Vakti bildirisini yayınladık.
Danıştay, iptal davalarını temelden görüşmeye başladı. EŞİK olarak yaptığımız davet üzerine Türkiye’nin her köşesindeki 73 Barodan bayan avukatların iştiraki ile 28 Nisan Perşembe günü İstanbul Sözleşmesi’ni savunduk. Birtakım anlar, birtakım savunmalar, kimi yargılamalar asla unutulmaz. Birinci duruşmanın yapıldığı 28 Nisan 2022 tarihi bu biçimde unutulmaz bir gün olarak takvimlerde yerini aldı. Yüzseneler geçse de, sonuç ne olursa olsun her anı ve dakikası ile tarihî olan İstanbul Mukavelesi Davası hafızalarda bâki kalacak.
28 Nisan’da yaklaşık bin avukatın, baroların, bayan örgütlerinin ve aktivistlerin iştiraki ile Danıştay tarihinde bir birinci gerçekleşti. İçeri girmek isteyen bayanların kapıda polis şiddetine maruz kaldığı, buna karşın merdivenlerde bile oturabilecek yer kalmayan büyük konferans salonunda birinci duruşma yapıldı. Duruşma salonunda her yerden, her siyasi görüşten, her toplumsal kısımdan yapılan türel ve politik değerlendirmeler birebir yerde birleşti, bütün yollar İstanbul Mukavelesi’nin haklılığına, hayat için değerine çıktı.
Yürütmeyi Sözleşme’den çekilmeye yönelten gece yarısı dürtüsü nedir, diye soruldu? Bu idari süreçte hiç bir kamu faydası olmadığı vurgulandı. Çünkü hala Sözleşme’nin 44 ülke tarafınca imzalanmış ve 35 ülke açısından onaylanmış olduğuna; bayanlar ve LGBTİ+lar açısından hayati teminat oluşuna; Sözleşme’den çekilme ile birlikte yaşanan toplumsal infiale; toplumun büyük bir kesitinin bu mukaveleyi desteklediğine dair birfazlaca tarihi itiraz ve soru bir bir sıralandı. Daha evvel Cumhurbaşkanlığı sonucunın hukuka karşıt olduğu ve sonucun iptal edilmesi gerektiği tarafında görüş bildiren Danıştay Başsavcısı birebir biçimde mütalaa verdi. Ve Danıştay’ın kesin sonucunı beklemek üzere duruşma bitmiş oldurildi.
On birinci yıldönümünü kutladığımız İstanbul Kontratı; bayanların, LGBTİ+ların, yaşlıların, mültecilerin, engellilerin ve öteki tüm dezavantajlı kümelerin haklarının ve hayatlarının teminatıdır. Bir varlık arbedesi olan bu davanın, karardan geri dönülene kadar ulusal ve memleketler arası alanda her türlü hukuksal uğraşını vereceğimizin kelamını bir kere daha bildiriyoruz. Hepimiz 7 Haziran 2022 tarihli ikinci Danıştay duruşmasına hazırlanıyoruz. Tüm kamuoyu ve basının dayanağını bekliyoruz. Haklıyız ve hukuka karşıt çıkış sürecinin iptal edilmesini bekliyoruz.
yeniden hatırlatıyoruz: 6251 sayılı onay kanunu yürürlükte olduğu sürece İstanbul Mukavelesi, bir yasa olarak yürürlüktedir.” (HABER MERKEZİ)