EŞİK’ten muhalefet başkanlarına: Nafaka konusunda net olun ANKARA – Eşitlik İçin Bayan Platformu (EŞİK), AK Parti’nin nafaka düzenlemesini “devlet destekli” olarak bir daha gündeme alması üzerine milletvekillerine ve siyasi parti genel liderlerine “nafaka mektubu” gönderdi. EŞİK, tüm muhalefet partilerinin vakit yitirmeden, hususun Meclis’e gelmesini beklemeden çalışmaya başlaması gerektiğini belirtti.
‘TÜM MUHALEFET PARTİLERİNİ NET AÇIKLAMA YAPMAYA DAVET EDİYORUZ’
EŞİK, “Tüm devlet otoritelerini, milletvekillerini ve siyasetçileri, bayanların kazanılmış haklarına hürmet duymaya davet ediyoruz” tabirlerine yer verdiği mektubunda, muhalefet partilerine seslendi. Muhalefet partilerinin nafaka ve Uygar Yasa konusunda sessiz kaldığını ve bu sessizliğin bayanlarla bir arada tüm ülkenin geleceğini tehlikeye attığı belirtilen mektupta şu davetler yer aldı:
“İktidarın nafaka hakkı başta olmak üzere Uygar Yasa ile oynama teşebbüslerine karşı çıkmaya, içlerinde açıkça Uygar Yasa’nın lağvedilmesi, dini hukukun uygulanmasını, fazlaca hukukluluğu, erkeğin reis olduğu aile modelini, erkek fazlacaeşliliğini, bayanlara 3 ay, çocuklara 9-12 yaşına kadar nafaka ödenmesi gerektiğini savunanların da olduğu marjinal bir erkek kümesinin propaganda tuzaklarına düşmemeye, tüm muhalefet partileri olarak tek tek ve daima bir arada, vakit yitirmeden, hususun Meclis’e gelmesini beklemeden çalışmaya başlamaya, milyonlarca hanımı ve çocuğu ilgilendiren bu yaşamsal hususta kamuoyuna net açıklamalar yapmaya, bayan hareketinin yanında yer almaya çağırıyoruz.”
EŞİK tarafınca siyasi parti genel liderlerine gönderilen mektubun öne çıkan başlıkları şöyle devam etti:
MESLEĞİNİ YAPAMAMIŞ BAYANLARIN HAYATA TUTUNABİLMESİ İÇİN TEK SEÇENEK: Bilindiği üzere nafaka, çalışmayan, kâfi bir geliri ve birikimi olmayan, boşanmada ağır kusuru bulunmayan bireylere bağlanmaktadır. İsmi üzerinde yoksulluk nafakasıdır ve yüklü olarak konut bayanları içindir. Bilhassa tek seçenek olarak evlilik sunulduğu için eğitim hakkı kullandırılmamış, meslek sahibi olamamış; meslek sahibi olsa bile çalışmasına müsaade verilmediği ya da konutun tüm yükü üzerine bırakıldığı için mesleğini yapamamış bayanların boşanma daha sonrasında hayata tutunabilmesi için tek seçenektir. Tez edildiği üzere “süresiz nafaka” yoktur, bağlanan nafaka hanımın çalışmaya başlaması, bir daha evlenmesi yahut bir diğeriyle fiilen evli üzere yaşaması durumlarında kesilmektedir.
BAĞLANAN NAFAKALAR YETERSİZ VE TAHSİLİ PROBLEMLİ: Araştırmaların ortaya koyduğu üzere Türkiye’de nafaka sorunu yaşayan kesim bayanlar ve var ise çocuklarıdır. Hak ettiği biçimde birfazlaca bayana nafaka bağlanmamakta ya da şiddet tehdidi ile bayanlar bu haklarından vazgeçirilmektedir. Bağlanan nafaka ölçüleri da yetersizdir ve nafakaların tahsilinde sayısız sıkıntılar yaşanmaktadır. Çocukların sarfiyatları için ödenen iştirak nafakası, boşanmayla çocukların velayetini aldığı durumda çocuklar için harcanmak üzere anneye verilmesine karşın, nafaka zıddı erkekler tarafınca ısrarla bayana ödeniyormuş üzere anlatılmaktadır. Çocuklara bakmak ve masraflarını karşılamak, boşanmış olsalar da babalarının da sorumluluğundadır. Kendisini mağdur ilan eden ve bunu hiç bir dokümana dayandırmayan nafaka karşıları, yalnızca yoksulluk nafakasından değil iştirak nafakasından da ‘kurtulmaya’ çalışmaktadır. Çocukların bakım, eğitim, sıhhat ve gibisi tüm sorumluluğu bayanlara bırakılmaya çalışılmaktadır.
BAYANLARIN HAYATLARI İLE OYNANAMAZ: Kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algının aksine, nafaka zıddı erkekler, küçük bir azınlık kümesidir. Bir günlük evliliğe on senelerca nafaka ödemek, nafaka artırım davasına sevgilisiyle el ele gelmek üzere gerçek dışı savlarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır. Ne bu kümelerin elinde ne de rastgele bir kurum ya da baronun elinde, ne kadar sayıda erkeğin hangi konularda mağdur olduğuna ait tek bir araştırma yoktur. Adalet Bakanlığı da tüm taleplerimize karşın bugüne dek bize rastgele bir rapor, araştırma, data sunmamıştır. Bir küme fanatik erkeğin soyut savları ve iftiraları mazeret edilerek milyonlarca hanımın ve çocukların hayatları ile oynanamaz.
TOPLUMSAL MUTABAKAT SAĞLANMASI EPEY GÜÇ: Öte yandan nafakanın yeni fonlar oluşturularak kamu kaynaklarından ödenmesi formülü de öne sürülmektedir. Aile içi bir yükümlülüğün Türkiye şartlarında kamunun üzerine alınması bayanların yaşadıkları nafaka mağduriyetlerini gidermeyeceği üzere yeni toplumsal problemler yaratacaktır. Yeni bir nafaka fonu oluşturmak ya da bakanlık bütçesinden bu bahse fon ayırmak kamu üzerinde yeni bir yük ve vatandaşlar için yeni bir vergi tipi olacaktır. Ekonomik kriz şartlarında bu bahiste toplumsal bir mutabakat sağlanması çok güçtür. Türkiye zarurî tasarruf fonu, konut edindirme yardımı, sarsıntı fonu örneklerinde olduğu üzere iktidarların emeli haricinde keyfi olarak kullandığı ve vatandaşlara faydası dokunmak bir yana yeni mali yükler getirmiş makûs fon örnekleri ülkesidir.
BAYANLARI TÜREL MÜDAFAADAN MAHRUM BIRAKILMASI TEŞEBBÜSLERİ SIRADA: Öte yandan iktidar, yalnızca nafaka konusunda değil, boşanmanın hızlandırılması, ekonomik/psikolojik şiddeti yok sayarak aile arabuluculuğu getirilmesi üzere konularda da Uygar Yasa’da değişiklik yapma hazırlığındadır. İktidarın ve nafaka aksisi erkek kümelerinin ana maksadı, aile reisliğinin geri getirilmesi, bayanın konut içi emeğini gözeten mal rejiminin kaldırılması, bayanların boşanma ve miras haklarının sonlandırılmasıdır. Bayanların ömür hakkı dahil temel haklarının gaspı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı üzere 6284 sayılı şiddet yasasının da kaldırılması, TCK’nın 103 unsurunda düzenlenen çocuk istismarı cürmünün faillerine af getirilmesi, boşanmanın hızlandırılması, vilayet sulh komiteleri kurulması üzere bayanların şiddet ve ayrımcılık karşısında hukuksal müdafaadan mahrum bırakılması teşebbüsleri de sıradadır. (HABER MERKEZİ)
‘TÜM MUHALEFET PARTİLERİNİ NET AÇIKLAMA YAPMAYA DAVET EDİYORUZ’
EŞİK, “Tüm devlet otoritelerini, milletvekillerini ve siyasetçileri, bayanların kazanılmış haklarına hürmet duymaya davet ediyoruz” tabirlerine yer verdiği mektubunda, muhalefet partilerine seslendi. Muhalefet partilerinin nafaka ve Uygar Yasa konusunda sessiz kaldığını ve bu sessizliğin bayanlarla bir arada tüm ülkenin geleceğini tehlikeye attığı belirtilen mektupta şu davetler yer aldı:
“İktidarın nafaka hakkı başta olmak üzere Uygar Yasa ile oynama teşebbüslerine karşı çıkmaya, içlerinde açıkça Uygar Yasa’nın lağvedilmesi, dini hukukun uygulanmasını, fazlaca hukukluluğu, erkeğin reis olduğu aile modelini, erkek fazlacaeşliliğini, bayanlara 3 ay, çocuklara 9-12 yaşına kadar nafaka ödenmesi gerektiğini savunanların da olduğu marjinal bir erkek kümesinin propaganda tuzaklarına düşmemeye, tüm muhalefet partileri olarak tek tek ve daima bir arada, vakit yitirmeden, hususun Meclis’e gelmesini beklemeden çalışmaya başlamaya, milyonlarca hanımı ve çocuğu ilgilendiren bu yaşamsal hususta kamuoyuna net açıklamalar yapmaya, bayan hareketinin yanında yer almaya çağırıyoruz.”
EŞİK tarafınca siyasi parti genel liderlerine gönderilen mektubun öne çıkan başlıkları şöyle devam etti:
MESLEĞİNİ YAPAMAMIŞ BAYANLARIN HAYATA TUTUNABİLMESİ İÇİN TEK SEÇENEK: Bilindiği üzere nafaka, çalışmayan, kâfi bir geliri ve birikimi olmayan, boşanmada ağır kusuru bulunmayan bireylere bağlanmaktadır. İsmi üzerinde yoksulluk nafakasıdır ve yüklü olarak konut bayanları içindir. Bilhassa tek seçenek olarak evlilik sunulduğu için eğitim hakkı kullandırılmamış, meslek sahibi olamamış; meslek sahibi olsa bile çalışmasına müsaade verilmediği ya da konutun tüm yükü üzerine bırakıldığı için mesleğini yapamamış bayanların boşanma daha sonrasında hayata tutunabilmesi için tek seçenektir. Tez edildiği üzere “süresiz nafaka” yoktur, bağlanan nafaka hanımın çalışmaya başlaması, bir daha evlenmesi yahut bir diğeriyle fiilen evli üzere yaşaması durumlarında kesilmektedir.
BAĞLANAN NAFAKALAR YETERSİZ VE TAHSİLİ PROBLEMLİ: Araştırmaların ortaya koyduğu üzere Türkiye’de nafaka sorunu yaşayan kesim bayanlar ve var ise çocuklarıdır. Hak ettiği biçimde birfazlaca bayana nafaka bağlanmamakta ya da şiddet tehdidi ile bayanlar bu haklarından vazgeçirilmektedir. Bağlanan nafaka ölçüleri da yetersizdir ve nafakaların tahsilinde sayısız sıkıntılar yaşanmaktadır. Çocukların sarfiyatları için ödenen iştirak nafakası, boşanmayla çocukların velayetini aldığı durumda çocuklar için harcanmak üzere anneye verilmesine karşın, nafaka zıddı erkekler tarafınca ısrarla bayana ödeniyormuş üzere anlatılmaktadır. Çocuklara bakmak ve masraflarını karşılamak, boşanmış olsalar da babalarının da sorumluluğundadır. Kendisini mağdur ilan eden ve bunu hiç bir dokümana dayandırmayan nafaka karşıları, yalnızca yoksulluk nafakasından değil iştirak nafakasından da ‘kurtulmaya’ çalışmaktadır. Çocukların bakım, eğitim, sıhhat ve gibisi tüm sorumluluğu bayanlara bırakılmaya çalışılmaktadır.
BAYANLARIN HAYATLARI İLE OYNANAMAZ: Kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algının aksine, nafaka zıddı erkekler, küçük bir azınlık kümesidir. Bir günlük evliliğe on senelerca nafaka ödemek, nafaka artırım davasına sevgilisiyle el ele gelmek üzere gerçek dışı savlarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır. Ne bu kümelerin elinde ne de rastgele bir kurum ya da baronun elinde, ne kadar sayıda erkeğin hangi konularda mağdur olduğuna ait tek bir araştırma yoktur. Adalet Bakanlığı da tüm taleplerimize karşın bugüne dek bize rastgele bir rapor, araştırma, data sunmamıştır. Bir küme fanatik erkeğin soyut savları ve iftiraları mazeret edilerek milyonlarca hanımın ve çocukların hayatları ile oynanamaz.
TOPLUMSAL MUTABAKAT SAĞLANMASI EPEY GÜÇ: Öte yandan nafakanın yeni fonlar oluşturularak kamu kaynaklarından ödenmesi formülü de öne sürülmektedir. Aile içi bir yükümlülüğün Türkiye şartlarında kamunun üzerine alınması bayanların yaşadıkları nafaka mağduriyetlerini gidermeyeceği üzere yeni toplumsal problemler yaratacaktır. Yeni bir nafaka fonu oluşturmak ya da bakanlık bütçesinden bu bahse fon ayırmak kamu üzerinde yeni bir yük ve vatandaşlar için yeni bir vergi tipi olacaktır. Ekonomik kriz şartlarında bu bahiste toplumsal bir mutabakat sağlanması çok güçtür. Türkiye zarurî tasarruf fonu, konut edindirme yardımı, sarsıntı fonu örneklerinde olduğu üzere iktidarların emeli haricinde keyfi olarak kullandığı ve vatandaşlara faydası dokunmak bir yana yeni mali yükler getirmiş makûs fon örnekleri ülkesidir.
BAYANLARI TÜREL MÜDAFAADAN MAHRUM BIRAKILMASI TEŞEBBÜSLERİ SIRADA: Öte yandan iktidar, yalnızca nafaka konusunda değil, boşanmanın hızlandırılması, ekonomik/psikolojik şiddeti yok sayarak aile arabuluculuğu getirilmesi üzere konularda da Uygar Yasa’da değişiklik yapma hazırlığındadır. İktidarın ve nafaka aksisi erkek kümelerinin ana maksadı, aile reisliğinin geri getirilmesi, bayanın konut içi emeğini gözeten mal rejiminin kaldırılması, bayanların boşanma ve miras haklarının sonlandırılmasıdır. Bayanların ömür hakkı dahil temel haklarının gaspı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı üzere 6284 sayılı şiddet yasasının da kaldırılması, TCK’nın 103 unsurunda düzenlenen çocuk istismarı cürmünün faillerine af getirilmesi, boşanmanın hızlandırılması, vilayet sulh komiteleri kurulması üzere bayanların şiddet ve ayrımcılık karşısında hukuksal müdafaadan mahrum bırakılması teşebbüsleri de sıradadır. (HABER MERKEZİ)