- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Eşinin Hassasiyeti Göğüs Kanseri Olan Genç hanımın ömrünü Kurtardı 37 yaşındaki 2 kız çocuğu annesi Elif Baykara, 2020 yılının Şubat ayında çocuklarını okula götürmek için hazırlarken göğsü kaşındı. Göğsünü kaşıdığı sırada o bölgede bir şey hissetti. Genç bayan bu durumdan rahatsız oldu ve eşine durumu anlattı. Çocuklarını okula bıraktıktan daha sonra eşinin birden yolu değiştirip hastaneye gerçek gitmesiyle Baykara için de erken teşhis yolu açılmış oldu. Hastanede bir dizi tetkik yapıldıktan daha sonra göğüs kanseri teşhisi konuldu ve hiç vakit kaybedilmeden tedaviye başlandı. Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ile görüşen Baykara, cerrahidilk evvel tümöre yönelik kemoterapi aldı. daha sonrasında Genel Cerrahi Kısım Lideri Prof. Dr. Alihan Gürkan’ın gerçekleştirdiği kollayıcı göğüs cerrahisi ile göğüsteki kitle de alındı ve Elif Baykara sıhhatine kavuştu.
“Eşim yardımıyla erken teşhis bahtını yakaladım”
Hiç beklemediği bir anda göğüs kanseri olduğunu öğrenen Elif Baykara “Eğer eşim beni hastaneye götürmemiş olsaydı, ben “mememde bir kist var herbiçimde” diyerek ömrüme devam edebilirdim. Bu çeşit şeyleri pek önemseyen bir insan değilim fakat eşim hastalık konusunda çok önlemlidir. Durumu onun yardımıyla öğrenmiş olduk. Tüm süreçte de benim en büyük destekçimdi. Memorial Antalya Hastanesi’nde yapılan biyopsi kararında üçlü negatif göğüs kanseri olduğumu öğrendim. her neyse ki hiç bir lenf noduna yahut yakın organlara sıçrama yoktu ve fazlaca erken evrede fark etmiştim. Erken teşhis o kadar değerliymiş ki yaşadıktan daha sonra bunu daha yeterli anlayabiliyorum” diye konuştu.
“Tedavi sürecimde ailemin takviyesi epeyce önemliydi”
Göğüs kanserini olduğunu kızlarından saklamadığını ve bu periyodu daima bir arada moral ve motivasyonla atlattıklarını belirten Elif Baykara bu süreci şu sözlerle anlattı: “Hastalığım pandemi sürecine denk geldi. Hepimiz evdeydik ve saklayabileceğim bir alanım yoktu. Kızlarım bu süreçte durumu fark ettiler. Saçlarımı kazıttıktan daha sonra bilhassa küçük kızım bir süre bana bakamadı. daha sonra gelip bana makyaj yapmaya, kendimi daha âlâ hissetmemi sağlamaya çabaladı. Her ne kadar telaş verici bir hastalık ve tedavi süreci olsa da ailemiz için büyük bir beraberlik de sağladı. Hepimiz için bir hayat dersi oldu. Kızlarım gözlerinin önünde yok olan bir şeyin nasıl düzelebildiğine şahitlik ettiler. Bu niçinle bu sürecin onlara da her manada güç kattığına inanıyorum” diye belirtti.
Erken teşhis hastanın hayatını kurtarıyor
bu biçimdesine ahenk ortasında ve birbirlerine takviye olan bir ailede kanser tanısı alan bireyin tedavi sürecini direktörün onkoloji grubunun işini kolaylaştırdığını belirten Prof. Dr. Mustafa Özdoğan; kelamlarına şöyleki devam etti “Meme kanseri, bayanlarımızın dehşetli düşü olmaya devam etse de günümüzde tedavi başarılarımız son derece yüksektir. Erken teşhis konulması bu başarıda en tesirli faktördür. Hastamızın eşinin gösterdiği hassaslık, göğsünde kuşkulu bir bulguyu ciddiye alması ve bir sıhhat kuruluşuna başvurması tam da istediğimiz “eş desteğine” bir örnektir. Göğüs kanserinde erken teşhis ve tedavi; sürecin kısalmasında, göğüs cerrahisinde kozmetik muvaffakiyetin artmasında, hastanın beden bütünlüğünün korunması ile hayat kalitesinde artışta ve hepsinden değerlisi hastanın ömrünün kurtulmasında rol oynamaktadır. Bu hastamızın hikayesi eşliğinde; tüm erkeklere hayatlarındaki bayanlar konusunda hassas olmalarını, şuurlu bir biçimde sıhhat taramalarında eşlerine takviye vermelerini, kuşkulu bir durumda sıhhat kuruluşuna erken periyotta bir arada başvurmalarını tavsiye ediyoruz.”
Çağdaş göğüs cerrahisiyle hastalar yeni ömürlerine kavuşabiliyor
Elif Baykara’nın ameliyatını muvaffakiyetle gerçekleştiren Prof. Dr. Alihan Gürkan ise şunları kaydetti: “Elif Hanım’a göğüs gözetici cerrahi olarak tanımladığımız, göğsün yalnızca hastalıklı kısmını, inançlı bir cerrahi hudut ile çıkaran, göğüs üzere toplumsal bir organın kaybını yahut bütünlüğünün bozulmasını engelleyen bir cerrahi uyguladık. Çağdaş göğüs cerrahisinde epey özel durumlar haricinde göğüs kaybına giden bir cerrahi artık gündemde değil. Sonuç tıbbi manada ve estetik görünüm açısından son derece başarılı oldu. Hastamızı sıhhatle uğurlamanın memnunluğunu yaşıyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
“Eşim yardımıyla erken teşhis bahtını yakaladım”
Hiç beklemediği bir anda göğüs kanseri olduğunu öğrenen Elif Baykara “Eğer eşim beni hastaneye götürmemiş olsaydı, ben “mememde bir kist var herbiçimde” diyerek ömrüme devam edebilirdim. Bu çeşit şeyleri pek önemseyen bir insan değilim fakat eşim hastalık konusunda çok önlemlidir. Durumu onun yardımıyla öğrenmiş olduk. Tüm süreçte de benim en büyük destekçimdi. Memorial Antalya Hastanesi’nde yapılan biyopsi kararında üçlü negatif göğüs kanseri olduğumu öğrendim. her neyse ki hiç bir lenf noduna yahut yakın organlara sıçrama yoktu ve fazlaca erken evrede fark etmiştim. Erken teşhis o kadar değerliymiş ki yaşadıktan daha sonra bunu daha yeterli anlayabiliyorum” diye konuştu.
“Tedavi sürecimde ailemin takviyesi epeyce önemliydi”
Göğüs kanserini olduğunu kızlarından saklamadığını ve bu periyodu daima bir arada moral ve motivasyonla atlattıklarını belirten Elif Baykara bu süreci şu sözlerle anlattı: “Hastalığım pandemi sürecine denk geldi. Hepimiz evdeydik ve saklayabileceğim bir alanım yoktu. Kızlarım bu süreçte durumu fark ettiler. Saçlarımı kazıttıktan daha sonra bilhassa küçük kızım bir süre bana bakamadı. daha sonra gelip bana makyaj yapmaya, kendimi daha âlâ hissetmemi sağlamaya çabaladı. Her ne kadar telaş verici bir hastalık ve tedavi süreci olsa da ailemiz için büyük bir beraberlik de sağladı. Hepimiz için bir hayat dersi oldu. Kızlarım gözlerinin önünde yok olan bir şeyin nasıl düzelebildiğine şahitlik ettiler. Bu niçinle bu sürecin onlara da her manada güç kattığına inanıyorum” diye belirtti.
Erken teşhis hastanın hayatını kurtarıyor
bu biçimdesine ahenk ortasında ve birbirlerine takviye olan bir ailede kanser tanısı alan bireyin tedavi sürecini direktörün onkoloji grubunun işini kolaylaştırdığını belirten Prof. Dr. Mustafa Özdoğan; kelamlarına şöyleki devam etti “Meme kanseri, bayanlarımızın dehşetli düşü olmaya devam etse de günümüzde tedavi başarılarımız son derece yüksektir. Erken teşhis konulması bu başarıda en tesirli faktördür. Hastamızın eşinin gösterdiği hassaslık, göğsünde kuşkulu bir bulguyu ciddiye alması ve bir sıhhat kuruluşuna başvurması tam da istediğimiz “eş desteğine” bir örnektir. Göğüs kanserinde erken teşhis ve tedavi; sürecin kısalmasında, göğüs cerrahisinde kozmetik muvaffakiyetin artmasında, hastanın beden bütünlüğünün korunması ile hayat kalitesinde artışta ve hepsinden değerlisi hastanın ömrünün kurtulmasında rol oynamaktadır. Bu hastamızın hikayesi eşliğinde; tüm erkeklere hayatlarındaki bayanlar konusunda hassas olmalarını, şuurlu bir biçimde sıhhat taramalarında eşlerine takviye vermelerini, kuşkulu bir durumda sıhhat kuruluşuna erken periyotta bir arada başvurmalarını tavsiye ediyoruz.”
Çağdaş göğüs cerrahisiyle hastalar yeni ömürlerine kavuşabiliyor
Elif Baykara’nın ameliyatını muvaffakiyetle gerçekleştiren Prof. Dr. Alihan Gürkan ise şunları kaydetti: “Elif Hanım’a göğüs gözetici cerrahi olarak tanımladığımız, göğsün yalnızca hastalıklı kısmını, inançlı bir cerrahi hudut ile çıkaran, göğüs üzere toplumsal bir organın kaybını yahut bütünlüğünün bozulmasını engelleyen bir cerrahi uyguladık. Çağdaş göğüs cerrahisinde epey özel durumlar haricinde göğüs kaybına giden bir cerrahi artık gündemde değil. Sonuç tıbbi manada ve estetik görünüm açısından son derece başarılı oldu. Hastamızı sıhhatle uğurlamanın memnunluğunu yaşıyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı