KesikÇayır
New member
- Katılım
- 26 Mar 2021
- Mesajlar
- 1,744
- Puanları
- 0
Fatih’te, Bukoleon Sarayı’nda onarım çalışmaları başlatıldı İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan 1610 yıllık Bukoleon Sarayı yenilenerek, turizme kazandırılacak.
UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Bukoleon Sarayı, bakımsız kalarak tahrip edilmişti.
ZİYARETÇİLERE AÇIK OLACAK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi takımları bir müddetdir yürüttükleri çalışmalarla günümüze kalan kısımlarda birinci vakit içinderda paklık çalışması yaptı.
İmparatorların limandan saraya giriş yaptığı “İmparator İskelesi” kısmında molozların altında kalan ve yaklaşık bir metrelik yüzey kazıma çalışmaları ile saraya ilişkin birtakım sütun ve paye kısımları gün yüzüne çıkarıldı.
1610 yıllık sarayın günümüze kalan kısımları Pharos Kulesi, İmparator İskelesi, sarnıç kısımları bulunuyor.
Çalışmalar bittiğinde imparatorların Marmara Denizi’ni seyrettikleri iddia edilen teras kısmı da ziyaretçiler tarafınca görülebilecek.
“BİZANS SARAYI”
1610 yıllık yapının günümüze kalan kısımlarında yürütülen çalışmalarla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Proje Müdürü Merve Gedik bilgi verdi.
özetlemek gerekirse sarayın tarihçesini anlatan Gedik, “5. yüzyıla tarihlenen bir Bizans Sarayı kalıntılarının üzerineyiz aslında. Yaklaşık 1600 yıllık bir yapı burası. Çeşitli devirlerden geçmiş, Bizans devrinde de kimi istilalarda ziyan görmüş ve daha sonrasında Tekfur Sarayı’na taşınmasıyla birlikte atıl hale gelmiş bir saray” diye konuştu.
Devir periyot sarayın çeşitli tahribatlara uğradığından bahseden Gedik, sarayın Osmanlı devrinde çıkan bir yangında da tahrip olduğunu anlattı. Yakın devirde de sarayın kimi kısımların ziyan gördüğünü söyleyen Gedik,” Gerisinden demiryolu, ön taraftan da kıyı yolunun geçmesiyle önemli bir kısmını da bu yollarla birlikte kaybetmiş.
Günümüze de bu haliyle ulaşabilmiş bir Bizans sarayı.
Biz burada bu halinin daha fazla ziyan görmemesi, olduğu üzere bu haliyle gelecek kuşaklara aktarılabilmesi ismine onarım ve konservasyon çalışmalarına başladık” dedi.
Çalışmaların oluşturulan bir bilim heyeti eşliğinde sürdüğüne değinen Gedik, “Elimizdeki mirasın ne ebatta olduğunu, ne derecede olduğunu anlayabilmemiz ismine bu yüzey kazılarını ve temizliklerini yapmamız gerekiyor ki alanı en hakikat biçimde, en âlâ biçimde açık hava müzesi olarak değerlendirip ziyaretçilerine gezdirebilelim diye” biçiminde konuştu.
“2 YILLIK BİR ÇALIŞMA”
Sarayın günümüze kalan kısımlarıyla ilgili de bilgi veren Gedik, “Girişte gördüğümüz uzun bir kule var, Pharos Kulesi. Orası deniz feneri üzere aslında. Zira burası bir liman olarak inşa ediliyor.
Bu limana imparator iskelesi olan kısmından imparator geliyor saraya çıkıyor. Bu kısımda aslında mermer payeler var. Bir de ön kısmında balkonlu bir kısmı olduğunu düşünüyoruz saraya ilişkin. Dediğim üzere burada yalnızca doğu kısmı ayakta kalmış durumda.
Pharos Kulesi, İmparator İskelesi ve alt kısımda bir sarnıç. Buralarda kapsamlı onarım çalışmalarına başladık.
Burada aslında deniz surları ile bir arada gelen ve surlarla birlikte şekillenen bir saray kalıntısı var. ötürüsıyla aslında İstanbul için gezilebilecek hoş bir güzergah üzerinde bulunan bir nokta burası.
O yüzden bu alanın yanlışsız yürüyüş yolları ve ziyaretçi merkezleriyle kentin kullanıcılarına ve tabi ki dışarıdan gelecek turistlere kazandırılması lazım.
Zira önemli bir turizm cazipliği olduğunu düşünüyoruz. Burada bulunan kalan kısmı kapsamlı bir onarım uygulamasıyla ancak asla rekonstrüktif bir bakış açısıyla değil.
Yani tamamlama bütünleme üzere değil, bu olanları harap halini harabe dondurma kapsamında uygulamalarını yaparak harabe estetiği daha sonrasında sunmasını istiyoruz. bu türlü onarım çalışmalarımız tamamlayacağız” dedi. Çalışmaların yaklaşık 2 sene sürmesi bekleniyor.
UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Bukoleon Sarayı, bakımsız kalarak tahrip edilmişti.
ZİYARETÇİLERE AÇIK OLACAK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi takımları bir müddetdir yürüttükleri çalışmalarla günümüze kalan kısımlarda birinci vakit içinderda paklık çalışması yaptı.
İmparatorların limandan saraya giriş yaptığı “İmparator İskelesi” kısmında molozların altında kalan ve yaklaşık bir metrelik yüzey kazıma çalışmaları ile saraya ilişkin birtakım sütun ve paye kısımları gün yüzüne çıkarıldı.
1610 yıllık sarayın günümüze kalan kısımları Pharos Kulesi, İmparator İskelesi, sarnıç kısımları bulunuyor.
Çalışmalar bittiğinde imparatorların Marmara Denizi’ni seyrettikleri iddia edilen teras kısmı da ziyaretçiler tarafınca görülebilecek.
“BİZANS SARAYI”
1610 yıllık yapının günümüze kalan kısımlarında yürütülen çalışmalarla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Proje Müdürü Merve Gedik bilgi verdi.
özetlemek gerekirse sarayın tarihçesini anlatan Gedik, “5. yüzyıla tarihlenen bir Bizans Sarayı kalıntılarının üzerineyiz aslında. Yaklaşık 1600 yıllık bir yapı burası. Çeşitli devirlerden geçmiş, Bizans devrinde de kimi istilalarda ziyan görmüş ve daha sonrasında Tekfur Sarayı’na taşınmasıyla birlikte atıl hale gelmiş bir saray” diye konuştu.
Devir periyot sarayın çeşitli tahribatlara uğradığından bahseden Gedik, sarayın Osmanlı devrinde çıkan bir yangında da tahrip olduğunu anlattı. Yakın devirde de sarayın kimi kısımların ziyan gördüğünü söyleyen Gedik,” Gerisinden demiryolu, ön taraftan da kıyı yolunun geçmesiyle önemli bir kısmını da bu yollarla birlikte kaybetmiş.
Günümüze de bu haliyle ulaşabilmiş bir Bizans sarayı.
Biz burada bu halinin daha fazla ziyan görmemesi, olduğu üzere bu haliyle gelecek kuşaklara aktarılabilmesi ismine onarım ve konservasyon çalışmalarına başladık” dedi.
Çalışmaların oluşturulan bir bilim heyeti eşliğinde sürdüğüne değinen Gedik, “Elimizdeki mirasın ne ebatta olduğunu, ne derecede olduğunu anlayabilmemiz ismine bu yüzey kazılarını ve temizliklerini yapmamız gerekiyor ki alanı en hakikat biçimde, en âlâ biçimde açık hava müzesi olarak değerlendirip ziyaretçilerine gezdirebilelim diye” biçiminde konuştu.
“2 YILLIK BİR ÇALIŞMA”
Sarayın günümüze kalan kısımlarıyla ilgili de bilgi veren Gedik, “Girişte gördüğümüz uzun bir kule var, Pharos Kulesi. Orası deniz feneri üzere aslında. Zira burası bir liman olarak inşa ediliyor.
Bu limana imparator iskelesi olan kısmından imparator geliyor saraya çıkıyor. Bu kısımda aslında mermer payeler var. Bir de ön kısmında balkonlu bir kısmı olduğunu düşünüyoruz saraya ilişkin. Dediğim üzere burada yalnızca doğu kısmı ayakta kalmış durumda.
Pharos Kulesi, İmparator İskelesi ve alt kısımda bir sarnıç. Buralarda kapsamlı onarım çalışmalarına başladık.
Burada aslında deniz surları ile bir arada gelen ve surlarla birlikte şekillenen bir saray kalıntısı var. ötürüsıyla aslında İstanbul için gezilebilecek hoş bir güzergah üzerinde bulunan bir nokta burası.
O yüzden bu alanın yanlışsız yürüyüş yolları ve ziyaretçi merkezleriyle kentin kullanıcılarına ve tabi ki dışarıdan gelecek turistlere kazandırılması lazım.
Zira önemli bir turizm cazipliği olduğunu düşünüyoruz. Burada bulunan kalan kısmı kapsamlı bir onarım uygulamasıyla ancak asla rekonstrüktif bir bakış açısıyla değil.
Yani tamamlama bütünleme üzere değil, bu olanları harap halini harabe dondurma kapsamında uygulamalarını yaparak harabe estetiği daha sonrasında sunmasını istiyoruz. bu türlü onarım çalışmalarımız tamamlayacağız” dedi. Çalışmaların yaklaşık 2 sene sürmesi bekleniyor.