- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Fazla Kilolar Göğüs Kanserini Tetikleyebilir Son senelerda bayanlar içinde en sık görülen kanser cinslerinin başında göğüs kanseri geliyor. Göğüs kanseri ile gayrette erken teşhis büyük değer taşırken, 40 yaşından daha sonra her hanımın senede bir defa göğüs denetimlerini yaptırması bu teşhis talihinde büyük rol oynuyor. Göğüs kanseri riskinin azaltılması için; tertipli bir hayat, sağlıklı beslenmek, antrenman yapmak, sigara ve alkol kullanmamak, ışınım ve güneş ışınlarına dikkat etmek kıymet taşıyor. Kilo almak ve kilo denetimi yapamamak ise göğüs kanserini tetikleyebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Levent Balcı, göğüs kanseri ve risk faktörleri hakkında bilgi verdi.
Göğüs kanseri, göğüs içerisinde bulunan dokuların değişip hiç durmadan üremeleri ve farklı hücre kümelerine dönüşmesiyle başlamaktadır. beraberinde bu durum bedendeki hayati organların çalışmasını engelleyecek biçimde o organların işlevlerini durdurma noktasına da gelebilmektedir. Göğüs kanseriyle alakalı net bir niye olmamakla birlikte yüzde 10 itibariyle genetik geçişli olduğunu söylemek mümkündür. Göğüs kanserinin sebepleri konusunda ortaya atılan teoriler içerisinde; güneş ışınları, ışınım, sistemsiz hayat biçimi, çok kilo alma ve fazla alkol tüketimi yer almaktadır.
Bir göğsün öbür göğse nazaran süratle büyümesi var ise…
Göğüs kanseri bulguları fazlaca çeşitli olmakla bir arada, en sık tabibe başvurulan şikayetler içinde göğüs içerisinde ele gelen ceviz yahut fındık büyüklüğünde bir kitle var olması yer almaktadır. Ele gelen dokular yuvarlak yahut oval formlarda olmaktadır. Göğüs başında akıntı, göğüs cildinde çekilme, ciltte pürüzlenmeler de en sık rastlanılan şikayetler içindedır. Göğüs kanseri iki göğüs içindeki büyüklük farkı yahut son vakit içinderda bir göğsün başkasından daha fazla büyümesiyle de belirtiler göstermektedir. kimi vakit sadece koltuk altında lenf büyümesiyle de fark edilebilir.
Genetik yatkınlık var ise erken tarama gerekir
Göğüs kanserinde bilhassa 40 yaşından daha sonra sistemli denetim çok değerli bir yere sahiptir. Kişinin genetik yatkınlığı var ise denetimler daha erken yaşlarda yapılmaya ihtimam gösterilmelidir. Temel etap tabip tarafınca yapılan fizik muayene kararı koltuk altında kitle ve akıntının varlığının olup olmadığına bakılmaktadır. Fiziki muayene kararı göğsün sertliğine bakılırsa kimi tetkikler yapılmaktadır. Mamografi, göğüs ultrasonu ve göğüs MR’ı üzere teknolojilerden faydalanılmaktadır. Mamografi formülüyle göğsün röntgeni çekilerek kanser ile ilgili ipuçlarına ulaşmak mümkündür.
Göğüs kireçlenmesi de takip edilmeli
Halk içinde kireçlenme olarak bilinen mikrokalfikasyon durumu da göğüste görülebilir. Bu durum düzgün huylu olsa da, vakit zaman kanser habercisi olabilir. Göğüs dokularında kalsiyum birikmesi niçiniyle olan göğüs kireçlenmesi de mamografide görüntülenebilir. Bu durum ileri derecede takip edilmezse kanser atlanmasına sebep olarak mevtle sonuçlanabilmektedir. O niçinle mamografi her bayan için değerli bir takip aracıdır.
Göğüs kanserinde genetik hisse
Her kanser tipinde olduğu üzere göğüs kanserinde de gen hissesi kelam konusudur. Göğüs kanserinde sadece genetik geçiş şu ana kadarki istatistik bilgilere nazaran yüzde 10 civarında olmaktadır. Yüzde 10 civarında ortaya çıkan bu oran göğüs kanserinde düşük olsa dahi genetik geçişli kanser ihtimalini ortaya koymaktadır. Bu niçinle aile hikayesinde göğüs kanseri olanların takiplerini daha erken yaşta başlatmaları ve aksatmamaları gerekir.
10 yaşından 90 yaşına kadar görülebilir
Göğüs kanserinde net bir yaş aralığı vermek mümkün değildir.10 yaşından 90 yaşına kadar toplumun her kesitinde ve her yaş kümesinde göğüs kanserine rastlamak mümkündür. Göğüs kanserinin görülme sıklığı bayanlara oranla erkeklerde daha azdır. Her 8 bayandan 1 şahısta göğüs kanseri görülmektedir. Erkeklerde ise bu sayılar pek farklıdır. Her 100 erkekten yalnızca 1’inde göğüs kanseri görülmektedir. Göğüs kanseri oluşumunda alkolün tesiri vardır. Çalışmalara bakılırsa çok alkol kullanması göğüs kanseri riskini artırmaktadır.
Kilo denetimi göğüs kanseri riskini azaltıyor
Fazla kilo ve obezitenin göğüs kanseri üzerinde tesiri vardır. Hatta bilimsel çalışmalara nazaran erkeklerde de obezite göğüs kanseri riskini artırmaktadır. Bilhassa karın bölgesinde oluşan çok yağlanma göğüs kanserini de tetikleyebilmektedir. Bu durum östrojen hormonunu da etkilediği için göğüs kanserine de niye olabilir. Fazla yağ dokusu demek, fazla östrojen demektir. Karın bölgesi yağlanması, kalça bölgesindeki yağlanmaya bakılırsa kanser açısından daha risklidir. Bu niçinle göğüs kanserini engellemek için kesinlikle diyete dikkat edilmeli, idman yapılmalıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Göğüs kanseri, göğüs içerisinde bulunan dokuların değişip hiç durmadan üremeleri ve farklı hücre kümelerine dönüşmesiyle başlamaktadır. beraberinde bu durum bedendeki hayati organların çalışmasını engelleyecek biçimde o organların işlevlerini durdurma noktasına da gelebilmektedir. Göğüs kanseriyle alakalı net bir niye olmamakla birlikte yüzde 10 itibariyle genetik geçişli olduğunu söylemek mümkündür. Göğüs kanserinin sebepleri konusunda ortaya atılan teoriler içerisinde; güneş ışınları, ışınım, sistemsiz hayat biçimi, çok kilo alma ve fazla alkol tüketimi yer almaktadır.
Bir göğsün öbür göğse nazaran süratle büyümesi var ise…
Göğüs kanseri bulguları fazlaca çeşitli olmakla bir arada, en sık tabibe başvurulan şikayetler içinde göğüs içerisinde ele gelen ceviz yahut fındık büyüklüğünde bir kitle var olması yer almaktadır. Ele gelen dokular yuvarlak yahut oval formlarda olmaktadır. Göğüs başında akıntı, göğüs cildinde çekilme, ciltte pürüzlenmeler de en sık rastlanılan şikayetler içindedır. Göğüs kanseri iki göğüs içindeki büyüklük farkı yahut son vakit içinderda bir göğsün başkasından daha fazla büyümesiyle de belirtiler göstermektedir. kimi vakit sadece koltuk altında lenf büyümesiyle de fark edilebilir.
Genetik yatkınlık var ise erken tarama gerekir
Göğüs kanserinde bilhassa 40 yaşından daha sonra sistemli denetim çok değerli bir yere sahiptir. Kişinin genetik yatkınlığı var ise denetimler daha erken yaşlarda yapılmaya ihtimam gösterilmelidir. Temel etap tabip tarafınca yapılan fizik muayene kararı koltuk altında kitle ve akıntının varlığının olup olmadığına bakılmaktadır. Fiziki muayene kararı göğsün sertliğine bakılırsa kimi tetkikler yapılmaktadır. Mamografi, göğüs ultrasonu ve göğüs MR’ı üzere teknolojilerden faydalanılmaktadır. Mamografi formülüyle göğsün röntgeni çekilerek kanser ile ilgili ipuçlarına ulaşmak mümkündür.
Göğüs kireçlenmesi de takip edilmeli
Halk içinde kireçlenme olarak bilinen mikrokalfikasyon durumu da göğüste görülebilir. Bu durum düzgün huylu olsa da, vakit zaman kanser habercisi olabilir. Göğüs dokularında kalsiyum birikmesi niçiniyle olan göğüs kireçlenmesi de mamografide görüntülenebilir. Bu durum ileri derecede takip edilmezse kanser atlanmasına sebep olarak mevtle sonuçlanabilmektedir. O niçinle mamografi her bayan için değerli bir takip aracıdır.
Göğüs kanserinde genetik hisse
Her kanser tipinde olduğu üzere göğüs kanserinde de gen hissesi kelam konusudur. Göğüs kanserinde sadece genetik geçiş şu ana kadarki istatistik bilgilere nazaran yüzde 10 civarında olmaktadır. Yüzde 10 civarında ortaya çıkan bu oran göğüs kanserinde düşük olsa dahi genetik geçişli kanser ihtimalini ortaya koymaktadır. Bu niçinle aile hikayesinde göğüs kanseri olanların takiplerini daha erken yaşta başlatmaları ve aksatmamaları gerekir.
10 yaşından 90 yaşına kadar görülebilir
Göğüs kanserinde net bir yaş aralığı vermek mümkün değildir.10 yaşından 90 yaşına kadar toplumun her kesitinde ve her yaş kümesinde göğüs kanserine rastlamak mümkündür. Göğüs kanserinin görülme sıklığı bayanlara oranla erkeklerde daha azdır. Her 8 bayandan 1 şahısta göğüs kanseri görülmektedir. Erkeklerde ise bu sayılar pek farklıdır. Her 100 erkekten yalnızca 1’inde göğüs kanseri görülmektedir. Göğüs kanseri oluşumunda alkolün tesiri vardır. Çalışmalara bakılırsa çok alkol kullanması göğüs kanseri riskini artırmaktadır.
Kilo denetimi göğüs kanseri riskini azaltıyor
Fazla kilo ve obezitenin göğüs kanseri üzerinde tesiri vardır. Hatta bilimsel çalışmalara nazaran erkeklerde de obezite göğüs kanseri riskini artırmaktadır. Bilhassa karın bölgesinde oluşan çok yağlanma göğüs kanserini de tetikleyebilmektedir. Bu durum östrojen hormonunu da etkilediği için göğüs kanserine de niye olabilir. Fazla yağ dokusu demek, fazla östrojen demektir. Karın bölgesi yağlanması, kalça bölgesindeki yağlanmaya bakılırsa kanser açısından daha risklidir. Bu niçinle göğüs kanserini engellemek için kesinlikle diyete dikkat edilmeli, idman yapılmalıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı