Fenerbahçe’den Trabzonspor çıkışı Fenerbahçe Kulübü, resmi sitesinden bir açıklama yayımlayarak Trabzonspor Kulübü’nün sitesinde yer alan “2010-2011 Şampiyonu” tabirlerinin kaldırılmasını istedi.
Fenerbahçe’den yapılan açıklamada, 2010-2011 şampiyonluğunun sarı-lacivertli kadro ismine tescillendiği hatırlatılarak, “Kulübümüz, bunun üzerine Türkiye Futbol Federasyonu İdare Konseyi Başkanlığı’na; Trabzonspor Kulübü’nün resmi sitesinde yer alan bu temelsiz ve yanlış bilginin düzeltilmesi konusunda aşağıdaki yazıyı göndermiştir” sözleri kullanıldı.
Fenerbahçe’nin “TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU İDARE HEYETİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA” başlıklı TFF’ye gönderdiği yazının tamamı şöyle:
“Bildiğiniz üzere Türkiye’deki her türlü futbol faaliyeti konusunda teşkilatlandırma, düzeleme ve denetleme yetkisi Sn. Federasyonunuza ilişkin olduğu üzere ülkemiz sonları içerisinde düzenlenen tüm profesyonel futbol liglerinin ve turnuvaların yasallığı ve resmiyeti, Türkiye Futbol Federasyonu’nun “TFF” anayasal kanunla düzenlenmiş statü ve yetkisine dayanmaktadır.
Bir öbür deyişle futbola ait tüm profesyonel ligleri ve turnuvaları düzenleyen, sonuçlarını tescil eden kurum TFF olup TFF Statüsünde yer alan İdare Heyeti’nin Yetkileri” başlıklı 35. Unsur (1) (b) uyarınca karşılaşma sonuçlarını tescil yetkisi İdare Heyeti’ne aittir. bir daha ilgili dönemlerde profesyonel lig ve kupa tertibinin tescili, TFF İdare Şurası tarafınca karar alınmak sureti ile kayıt altına alınarak ilan edilmektedir.
Bu kapsamda TFF İdare Şurası tarafınca 02.06.2011 tarih, 111 sayılı İdare Konseyi sonucu ile ilan ve tescil edilmiş olduğu üzere; 2010-2011 futbol döneminde Spor Toto Harika Ligi şampiyon olarak bitiren kadro şimdiki unvanıyla Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ dir.
Hal bu biçimde iken Trabzonspor Kulübü’nün resmi web sitesinde 2010-2011 futbol dönemi şampiyonunun Trabzonspor Kulübü olduğu halinde yansıtmaya çalıştığı irade,
TFF tarafınca adabınca tescil edilmiş şampiyonluklara dair bir daha TFF’nin organizasyonel çatısı altında faaliyetlerini sürdüren kulüplerce sergilenen bir ‘haksız sahiplenme’ faaliyeti olarak nitelendirilebilecek olup, bu durum en başta TFF’nin kanunla temellendirilmiş otoritesine ziyan vermektedir.
Bu noktada, Trabzonspor Kulübü’nün Fenerbahçemizin 2010-2011 döneminde elde ettiği Muhteşem Lig şampiyonluğuna dair yaklaşımı üstte bahsedilen ‘haksız sahiplenme’ aksiyonu kapsamına girmektedir.
Fenerbahçemizin, 2010-2011 Muhteşem Lig şampiyonluğu TFF tarafınca tescil edilmiş ve şampiyonluğun nişanesi olan şampiyonluk kupası, Kulübümüzün müzesinde 10 yılı aşkın müddettir yer almaktadır.
Geride kalan bu süreçte şampiyonluk tescili; gerek 3 Temmuz 2011′ de başlatılan ‘sözde’ şike davasının 27 Aralık 2021′ de Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin, mahkeme tarafınca verilen beraat kararlarını onaması sonucunda yöneticilerimizin aklanması biçiminde sonuçlanması ile gerekse Şubat 2017′ de başlatılan ‘Futbolda Şike Kumpası’ davasının 7 Haziran 2021′ de yayımlanan gerekçeli sonucunda açıklandıği üzere Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ‘futbolda şike’ soruşturmasında kumpas kurdukları sebebi öne sürülerek 88 sanığın binlerce yıl mahpus cezası almasıyla iki sefer perçinlenmiştir.
Ulusal seviyede haklı şampiyonluğumuzu perçinleyen bu gelişmelerin yanı sıra Trabzonspor Kulübü tarafınca müteaddit seferler memleketler arası seviyede haklı şampiyonluğumuza gölge düşürebilmek için çabalanmış olsa da tüm bu eforlar sonuçsuz kalmış, bu bahiste yaptıkları her bir müracaat tek tek reddedilmiş ve gelinen nokta itibariyle birinci günde olduğu üzere hiç bir kimse ve hiç bir kurum tarafınca TFF nezdinde şampiyonluğumuz ile tescil edilmiş dönem bakımından ulusal ve/veya memleketler arası rastgele bir müracaat ile değiştirilebilecek türel bir çekişme kalmamıştır.
Bu konu evvela Kulübümüze ilişkin bir şampiyonluğu kendisine aitmiş üzere sergilemekten imtina etmeyen Trabzonspor topluluğu tarafınca da son derece âlâ bilinmektedir.
TFF’nin Etik Heyeti Talimatı’nın “Tahrik Edici Davranış ve Etik Unsurlarına Karşıt Açıklamalardan Kaçınma” başlıklı 12. Hususu Sayın İdare Şurası tarafınca da bilindiği üzere; “Futbol topluluğundaki tüm gerçek ve hükmî bireyler; … Kulüpler içinde çatışmaya yol açacak, dostça hisleri zaafa uğratacak, taraftarların ve izleyicilerin olumsuz tüm davranışlarını özendirecek, tahrik ve teşvik edecek beyan ve davranışlardan kaçınmak zorundadır.” kararını haizdir.
Hal bu biçimde iken, Trabzonspor Kulübü’nün kendilerine ilişkin çeşitli mecralarda şampiyonluk sayılarından, irtibat lisanlarında benimsedikleri yaklaşıma kadar biroldukca yansıması olan Kulübümüz lehine tescil edilmiş ve mahkeme kararlarıyla sabit olan 2010-2011 şampiyonluğunun Trabzonspor Kulübü tarafınca kamuoyuna yanlış lanse edilmesi, Kulübümüze ilişkin bir şampiyonluğun haksız olarak sahiplenilmesi ve TFF’nin otoritesinin tanınmaması konusunda, TFF’ den Trabzonspor Kulübü hakkında gerekenin yapılmasını, Trabzonspor aleyhinde gerekli disiplin soruşturmalarının başlatılmasını ve sonuçları hakkında Kulübümüze bilgi verilmesini hürmetlerimizle arz ve talep ederiz.
İşbu talebimizin bir gereği olarak ise üstte bahsi geçen konularda TFF tarafınca rastgele bir adım atılmamasının; başta 6222 s. kanun ile korunmaya çalışılan pahalara halel getireceği ve futbolumuzda kaos ve şiddete niye olabileceği gerçeğini TFF’ye hatırlatmak isteriz.
Fenerbahçe topluluğu, bugüne kadar geçen süreçte her türlü hakkını hukuk önünde aramaktan vazgeçmemiş, birinci günden beri uğradığı her türlü haksızlığa karşın uğraş ettiği her süreç ve bunların neticelerina hürmet göstermiştir.
Vakit, tüm bu süreçlerin kararı ve Fenerbahçe’nin haklılığına hürmet gösterme vaktidir.
Saygılımızla,
Fenerbahçe Futbol A.Ş.”
Fenerbahçe’den yapılan açıklamada, 2010-2011 şampiyonluğunun sarı-lacivertli kadro ismine tescillendiği hatırlatılarak, “Kulübümüz, bunun üzerine Türkiye Futbol Federasyonu İdare Konseyi Başkanlığı’na; Trabzonspor Kulübü’nün resmi sitesinde yer alan bu temelsiz ve yanlış bilginin düzeltilmesi konusunda aşağıdaki yazıyı göndermiştir” sözleri kullanıldı.
Fenerbahçe’nin “TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU İDARE HEYETİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA” başlıklı TFF’ye gönderdiği yazının tamamı şöyle:
“Bildiğiniz üzere Türkiye’deki her türlü futbol faaliyeti konusunda teşkilatlandırma, düzeleme ve denetleme yetkisi Sn. Federasyonunuza ilişkin olduğu üzere ülkemiz sonları içerisinde düzenlenen tüm profesyonel futbol liglerinin ve turnuvaların yasallığı ve resmiyeti, Türkiye Futbol Federasyonu’nun “TFF” anayasal kanunla düzenlenmiş statü ve yetkisine dayanmaktadır.
Bir öbür deyişle futbola ait tüm profesyonel ligleri ve turnuvaları düzenleyen, sonuçlarını tescil eden kurum TFF olup TFF Statüsünde yer alan İdare Heyeti’nin Yetkileri” başlıklı 35. Unsur (1) (b) uyarınca karşılaşma sonuçlarını tescil yetkisi İdare Heyeti’ne aittir. bir daha ilgili dönemlerde profesyonel lig ve kupa tertibinin tescili, TFF İdare Şurası tarafınca karar alınmak sureti ile kayıt altına alınarak ilan edilmektedir.
Bu kapsamda TFF İdare Şurası tarafınca 02.06.2011 tarih, 111 sayılı İdare Konseyi sonucu ile ilan ve tescil edilmiş olduğu üzere; 2010-2011 futbol döneminde Spor Toto Harika Ligi şampiyon olarak bitiren kadro şimdiki unvanıyla Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ dir.
Hal bu biçimde iken Trabzonspor Kulübü’nün resmi web sitesinde 2010-2011 futbol dönemi şampiyonunun Trabzonspor Kulübü olduğu halinde yansıtmaya çalıştığı irade,
TFF tarafınca adabınca tescil edilmiş şampiyonluklara dair bir daha TFF’nin organizasyonel çatısı altında faaliyetlerini sürdüren kulüplerce sergilenen bir ‘haksız sahiplenme’ faaliyeti olarak nitelendirilebilecek olup, bu durum en başta TFF’nin kanunla temellendirilmiş otoritesine ziyan vermektedir.
Bu noktada, Trabzonspor Kulübü’nün Fenerbahçemizin 2010-2011 döneminde elde ettiği Muhteşem Lig şampiyonluğuna dair yaklaşımı üstte bahsedilen ‘haksız sahiplenme’ aksiyonu kapsamına girmektedir.
Fenerbahçemizin, 2010-2011 Muhteşem Lig şampiyonluğu TFF tarafınca tescil edilmiş ve şampiyonluğun nişanesi olan şampiyonluk kupası, Kulübümüzün müzesinde 10 yılı aşkın müddettir yer almaktadır.
Geride kalan bu süreçte şampiyonluk tescili; gerek 3 Temmuz 2011′ de başlatılan ‘sözde’ şike davasının 27 Aralık 2021′ de Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin, mahkeme tarafınca verilen beraat kararlarını onaması sonucunda yöneticilerimizin aklanması biçiminde sonuçlanması ile gerekse Şubat 2017′ de başlatılan ‘Futbolda Şike Kumpası’ davasının 7 Haziran 2021′ de yayımlanan gerekçeli sonucunda açıklandıği üzere Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ‘futbolda şike’ soruşturmasında kumpas kurdukları sebebi öne sürülerek 88 sanığın binlerce yıl mahpus cezası almasıyla iki sefer perçinlenmiştir.
Ulusal seviyede haklı şampiyonluğumuzu perçinleyen bu gelişmelerin yanı sıra Trabzonspor Kulübü tarafınca müteaddit seferler memleketler arası seviyede haklı şampiyonluğumuza gölge düşürebilmek için çabalanmış olsa da tüm bu eforlar sonuçsuz kalmış, bu bahiste yaptıkları her bir müracaat tek tek reddedilmiş ve gelinen nokta itibariyle birinci günde olduğu üzere hiç bir kimse ve hiç bir kurum tarafınca TFF nezdinde şampiyonluğumuz ile tescil edilmiş dönem bakımından ulusal ve/veya memleketler arası rastgele bir müracaat ile değiştirilebilecek türel bir çekişme kalmamıştır.
Bu konu evvela Kulübümüze ilişkin bir şampiyonluğu kendisine aitmiş üzere sergilemekten imtina etmeyen Trabzonspor topluluğu tarafınca da son derece âlâ bilinmektedir.
TFF’nin Etik Heyeti Talimatı’nın “Tahrik Edici Davranış ve Etik Unsurlarına Karşıt Açıklamalardan Kaçınma” başlıklı 12. Hususu Sayın İdare Şurası tarafınca da bilindiği üzere; “Futbol topluluğundaki tüm gerçek ve hükmî bireyler; … Kulüpler içinde çatışmaya yol açacak, dostça hisleri zaafa uğratacak, taraftarların ve izleyicilerin olumsuz tüm davranışlarını özendirecek, tahrik ve teşvik edecek beyan ve davranışlardan kaçınmak zorundadır.” kararını haizdir.
Hal bu biçimde iken, Trabzonspor Kulübü’nün kendilerine ilişkin çeşitli mecralarda şampiyonluk sayılarından, irtibat lisanlarında benimsedikleri yaklaşıma kadar biroldukca yansıması olan Kulübümüz lehine tescil edilmiş ve mahkeme kararlarıyla sabit olan 2010-2011 şampiyonluğunun Trabzonspor Kulübü tarafınca kamuoyuna yanlış lanse edilmesi, Kulübümüze ilişkin bir şampiyonluğun haksız olarak sahiplenilmesi ve TFF’nin otoritesinin tanınmaması konusunda, TFF’ den Trabzonspor Kulübü hakkında gerekenin yapılmasını, Trabzonspor aleyhinde gerekli disiplin soruşturmalarının başlatılmasını ve sonuçları hakkında Kulübümüze bilgi verilmesini hürmetlerimizle arz ve talep ederiz.
İşbu talebimizin bir gereği olarak ise üstte bahsi geçen konularda TFF tarafınca rastgele bir adım atılmamasının; başta 6222 s. kanun ile korunmaya çalışılan pahalara halel getireceği ve futbolumuzda kaos ve şiddete niye olabileceği gerçeğini TFF’ye hatırlatmak isteriz.
Fenerbahçe topluluğu, bugüne kadar geçen süreçte her türlü hakkını hukuk önünde aramaktan vazgeçmemiş, birinci günden beri uğradığı her türlü haksızlığa karşın uğraş ettiği her süreç ve bunların neticelerina hürmet göstermiştir.
Vakit, tüm bu süreçlerin kararı ve Fenerbahçe’nin haklılığına hürmet gösterme vaktidir.
Saygılımızla,
Fenerbahçe Futbol A.Ş.”