Fenerbahçe’nin kupaları, Macar Kültür Merkezi’nde sergileniyor Fenerbahçe’nin 1959 yılı öncesinde kazandığı 1933, 1937 ve 1940 Türkiye Şampiyonluğu kupaları ve 1968’de kazanılan Cumhurbaşkanlığı Kupası, İstanbul’daki Macar Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Lajos Szabo’nun küratörlüğünü yaptığı “Yeşil Alanda Kardeşler – birlikte, Karşılaşmada” standında görücüye çıktı.
Macaristan Olimpiyatlar ve Spor Müzesi, Gül Baba Türbesi Mirasını Müdafaa Vakfı ve İstanbul Macar Kültür Merkezi tarafınca düzenlenen stant, bugün düzenlenen aktiflikle başladı.
Aktifliğe Fenerbahçeli yöneticiler Can Gebetaş ve Bekir İrdem, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macar Spor Müzesi Müdürü Lajos Szabo, Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi Müdürü Alp Bacıoğlu Macar Kültür Merkezi Müdürü Gabor Fodor, Teqball Diplomatik Alakalar Müdürü Gergely Muranyi, Gülbaba Türbesi Mirasını Muhafaza Vakfı üyesi Adnan Polat, Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Ogün Altıparmak ve fenerbahcetarihi.org sitesinin temsilcileri katıldı.
İRDEM: “ESKİLER niye SAYILMIYOR BİLMİYORUZ”
Fenerbahçeli yönetici Bekir İrdem, merasimde yaptığı konuşmada sarı-lacivertli kulübün tarihinde Macar antrenörlerin yerinin ehemmiyetine vurgu yaptı:
“Öncelikle Macaristan Kültür Ataşeliğine teşekkür etmek lazım. Sahiden siyasi arenada Türkiye’ye verdikleri takviyenin yanında kültürel olarak da spor branşını seçip bu biçimde bir tertip yapmaları sahiden çok etkileyici. Müzeyi gezdik, Fenerbahçe tarihinde de yüklü olarak Macar antrenörlerin altın harflerle imzaları var. Bu gördüğünüz kupalar da 1968, 1940 ve 1933 senelerında daima Macar antrenörlerle büyük muvaffakiyetleri kazanmışız. Hatta bir adedinde 5 kupayı birden almışız, 1967-1968 dönemi.
her neyse onu federasyon sayıyor değil mi, eskiler sayılmıyor zira. Niçin sayılmıyor biz de bilmiyoruz lakin kupalarımız burada. Bunlar Türkiye çapında alınmış kupalar. Macaristan Kültür Ataşeliği sahiden büyük bir olaya imza attı. Yalnızca Fenerbahçe değil, görüyorsunuz öbür rakip kulüplerimiz hatta Ankara, İzmir kulüplerinin de Macar antrenörler ve oyuncular vasıtasıyla nerelere geldikleri ortada.. Bu fazlaca hoş bir dayanışma. Ağustos sonuna kadar bu müze açık kalacak. sonrasındasında Macaristan’da Budapeşte’de bunu devam ettirecekler. Her sporseverin buraya gelip hakikaten görmesini, tarihi yaşamasını istiyoruz. Fenerbahçe’nin de burada yüklü yeri olduğu için ayrıyeten gururluyuz.”
GEBETAŞ: “ÇOK HOŞ BİR SERGİDEYİZ”
Bir başka idare heyeti üyesi Can Gebetaş ise şunları söylemiş oldu:
“Bugün fazlaca hoş bir sergideyiz. Şöyle başlamak istiyorum; aslında spor farklı kültürleri birleştiren değerli bir öge. ötürüsıyla burada da futbolun yeri, natürel ki öbür spor kısımlarından açık orta önde zira bilhassa yabancı oyuncu transferlerinin tarihine de bakarsanız öbür sporlardan epey daha geriye dayanıyor. Çok daha tarihi bir yerden kökleniyor. Bugün de burada aslında Türk spor tarihinde Macar futbolcuların ve antrenörlerin yerini hayli yeterli öğrenmiş olduk fakat natürel ki Türk spor tarihinde Macar teknik yöneticilerin ya da oyuncuların yeri denildiğinde kuşkusuz en büyük kısmını da Fenerbahçe oluşturuyor. Konsolosluğun 1 yıllık çalışması sonucunda epey hoş bir stant ortaya çıkmış. Biz de geldik, iştirak gösterdik.
Bizim de tarihimize bakıldığında aslında burada müzemizde bulunan 3 tane epeyce bedelli kupayı sergilemek için Macaristan konsolosluğunun bu aktifliğine yolladık. Bakıldığında 1959 öncesi 28 şampiyonluğumuzun da içerisinde olduğu 3 şampiyonluğumuzu burada gösterebileceğimiz kupalar var. 1937 ve 1940 şampiyonluğunu gösteren bir kupa; iki şampiyonluğa karşılık gelen bir kupamız. Başkası de 1933 yılında 28 şampiyonluğumuzun birincisi olarak kabul ettiğimiz kupamız duruyor. 1968 Cumhurbaşkanlığı Kupası da üçüncü kupamız. ötürüsıyla bu 3 kupanın da ortak özelliği Macar asıllı teknik yöneticilerin Fenerbahçemize kazandırmış olması. Art tarafta da goreceksiniz Macaristan futbol adamları ile Fenerbahçe’nin ortak paydada, ortak paydaşta buluştuğu anlar var. bir daha öbür tarafta da Fenerbahçe ile ilgili bilgileri sizler çektiniz. Çok hoş, keyifli..
Hem iki ülkenin dostluğunu da bir manada bizlere tekrar hatırlatan birebir vakitte Fenerbahçe tarihinde Macar futbol insanlarının ne kadar yeri olduğunu bir defa daha bizlere gösteren bir aktiflik olmuş. Emeği geçen herkese epey teşekkür ediyorum.”
Macaristan Olimpiyatlar ve Spor Müzesi, Gül Baba Türbesi Mirasını Müdafaa Vakfı ve İstanbul Macar Kültür Merkezi tarafınca düzenlenen stant, bugün düzenlenen aktiflikle başladı.
Aktifliğe Fenerbahçeli yöneticiler Can Gebetaş ve Bekir İrdem, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macar Spor Müzesi Müdürü Lajos Szabo, Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi Müdürü Alp Bacıoğlu Macar Kültür Merkezi Müdürü Gabor Fodor, Teqball Diplomatik Alakalar Müdürü Gergely Muranyi, Gülbaba Türbesi Mirasını Muhafaza Vakfı üyesi Adnan Polat, Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Ogün Altıparmak ve fenerbahcetarihi.org sitesinin temsilcileri katıldı.
İRDEM: “ESKİLER niye SAYILMIYOR BİLMİYORUZ”
Fenerbahçeli yönetici Bekir İrdem, merasimde yaptığı konuşmada sarı-lacivertli kulübün tarihinde Macar antrenörlerin yerinin ehemmiyetine vurgu yaptı:
“Öncelikle Macaristan Kültür Ataşeliğine teşekkür etmek lazım. Sahiden siyasi arenada Türkiye’ye verdikleri takviyenin yanında kültürel olarak da spor branşını seçip bu biçimde bir tertip yapmaları sahiden çok etkileyici. Müzeyi gezdik, Fenerbahçe tarihinde de yüklü olarak Macar antrenörlerin altın harflerle imzaları var. Bu gördüğünüz kupalar da 1968, 1940 ve 1933 senelerında daima Macar antrenörlerle büyük muvaffakiyetleri kazanmışız. Hatta bir adedinde 5 kupayı birden almışız, 1967-1968 dönemi.
her neyse onu federasyon sayıyor değil mi, eskiler sayılmıyor zira. Niçin sayılmıyor biz de bilmiyoruz lakin kupalarımız burada. Bunlar Türkiye çapında alınmış kupalar. Macaristan Kültür Ataşeliği sahiden büyük bir olaya imza attı. Yalnızca Fenerbahçe değil, görüyorsunuz öbür rakip kulüplerimiz hatta Ankara, İzmir kulüplerinin de Macar antrenörler ve oyuncular vasıtasıyla nerelere geldikleri ortada.. Bu fazlaca hoş bir dayanışma. Ağustos sonuna kadar bu müze açık kalacak. sonrasındasında Macaristan’da Budapeşte’de bunu devam ettirecekler. Her sporseverin buraya gelip hakikaten görmesini, tarihi yaşamasını istiyoruz. Fenerbahçe’nin de burada yüklü yeri olduğu için ayrıyeten gururluyuz.”
GEBETAŞ: “ÇOK HOŞ BİR SERGİDEYİZ”
Bir başka idare heyeti üyesi Can Gebetaş ise şunları söylemiş oldu:
“Bugün fazlaca hoş bir sergideyiz. Şöyle başlamak istiyorum; aslında spor farklı kültürleri birleştiren değerli bir öge. ötürüsıyla burada da futbolun yeri, natürel ki öbür spor kısımlarından açık orta önde zira bilhassa yabancı oyuncu transferlerinin tarihine de bakarsanız öbür sporlardan epey daha geriye dayanıyor. Çok daha tarihi bir yerden kökleniyor. Bugün de burada aslında Türk spor tarihinde Macar futbolcuların ve antrenörlerin yerini hayli yeterli öğrenmiş olduk fakat natürel ki Türk spor tarihinde Macar teknik yöneticilerin ya da oyuncuların yeri denildiğinde kuşkusuz en büyük kısmını da Fenerbahçe oluşturuyor. Konsolosluğun 1 yıllık çalışması sonucunda epey hoş bir stant ortaya çıkmış. Biz de geldik, iştirak gösterdik.
Bizim de tarihimize bakıldığında aslında burada müzemizde bulunan 3 tane epeyce bedelli kupayı sergilemek için Macaristan konsolosluğunun bu aktifliğine yolladık. Bakıldığında 1959 öncesi 28 şampiyonluğumuzun da içerisinde olduğu 3 şampiyonluğumuzu burada gösterebileceğimiz kupalar var. 1937 ve 1940 şampiyonluğunu gösteren bir kupa; iki şampiyonluğa karşılık gelen bir kupamız. Başkası de 1933 yılında 28 şampiyonluğumuzun birincisi olarak kabul ettiğimiz kupamız duruyor. 1968 Cumhurbaşkanlığı Kupası da üçüncü kupamız. ötürüsıyla bu 3 kupanın da ortak özelliği Macar asıllı teknik yöneticilerin Fenerbahçemize kazandırmış olması. Art tarafta da goreceksiniz Macaristan futbol adamları ile Fenerbahçe’nin ortak paydada, ortak paydaşta buluştuğu anlar var. bir daha öbür tarafta da Fenerbahçe ile ilgili bilgileri sizler çektiniz. Çok hoş, keyifli..
Hem iki ülkenin dostluğunu da bir manada bizlere tekrar hatırlatan birebir vakitte Fenerbahçe tarihinde Macar futbol insanlarının ne kadar yeri olduğunu bir defa daha bizlere gösteren bir aktiflik olmuş. Emeği geçen herkese epey teşekkür ediyorum.”