Galatasaray eski lideri Ünal Aysal’dan Roberto Mancini açıklaması Akşam’dan Orçun Özateş’e konuşan 80 yaşındaki Aysal, 2013-14 döneminde kadrosu çalıştıran Mancini’nin ekibin başına geçişini şu sözlerle deklare etti:
“Bildiğiniz üzere Fatih Terim’in TFF’ye gidişi daha sonrası teknik yöneticisiz kalmıştık. 15 gün daha sonra da Juventus ile oynayacağımız kıymetli bir maçımız vardı ve o yıl hem Şampiyonlar Ligi’nde tıp atlamayı, tıpkı vakitte kesinlikle dördüncü yıldızı takmayı hedeflemiştik. Fatih Terim’in çalıştırdığı grup birinci dört maçta altı puan kaybederek 2013-14 dönemine başlamıştı. Ekibi bu gayeleri gerçekleştirebilecek bir düzeye hazırlayabilecek yürek ve deneyime sahip bir teknik yöneticisi, o günün kurallarında Türkiye’de bulabilmemizin mümkün olmayacağını birinci haftaki temaslarda anlayınca çıtayı yükseltip, teknik yöneticimizi yurt haricinden getirme sonucu aldık.
Mancini de o günlerde müsait olabilecek üst seviye teknik yöneticilerden bir tanesiydi. Çabucak temas kurarak İstanbul’a davet ettik, şahsen görüşüp mevcut durumu anlattım ve kendisinden 10 gün daha sonraki Juventus maçına grubun başında çıkma ve o yılki gayelerimizi gerçekleştirme konusundaki inancını sordum, muvaffakiyet istedim. Çok yürekli ve kendinden emin bir imaj verdi ve muahedeyi 48 saat ortasında imzaladık. Bildiğiniz üzere o dönem Şampiyonlar Ligi’nde çeşit atladık, Türkiye Kupası’nı aldık, lakin Sneijder ve Muslera üzere epeyce kıymetli kimi oyuncularımızın iki aydan fazla birebir devirde sakatlık geçirmeleri ötürüsı ile Üstün Lig’de puan kayıpları yaşadık ve ikinci olabildik.”
“HEDEFİ ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİYDİ”
2011 ve 2014 yılları içinde Galatasaray başkanlığı yapan Aysal, Mancini’nin organize bir taraftar kümesinin tacizleri kararı kulüpten ayrıldığını tabir etti:
“Mancini, Galatasaray’a hayli yakışan, gerçek bir centilmen ve üst seviye bir yönetici olarak anılarımızda kaldı. Ayrılış niçini maalesef organize bir taraftar kümesinin ısrarlı tacizi ve her maçta idare ve Mancini aleyhindeki organize olduğu açık; hiç de güzel olmayan cüret kırıcı tezahürleri oldu. Maksadı Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi’nde finale çıkartmaktı. Lakin ansızın gelen yabancı oyuncu kısıtlamasının da bu bahiste önemli bir pürüz olacağını gördüğü için 3 yıllık kontratı bulunmasına karşılık devam etmek istemedi. Kendi dileği ile ve hak ettiği o yılın bedeli haricinde hiç bir talebi de olmadan, fazlaca dostça bir biçimde bir biçimde ayrıldı. İtalya’nın muvaffakiyetinin gerisinde kendisinin hem deneyim ve kişiliği ile birebir vakitte gücü ile hayli büyük katkıları olduğuna inanıyorum.”
“BÜYÜKELÇİ ÜZERE ADAMDI”
Bülent Tulun ise 56 yaşındaki Mancini’nin klas ve uygar bir insan olduğunu belirtti:
“Çok klas, uygar bir adamdı. aslına bakarsan hiç tanımasanız da saha kenarında duruşundan sakinliğini ve tevazusunu anlayabilirsiniz. Burada memnundu. Efendice ayrıldı ve hiç bir talebi olmadı. Büyükelçi üzere adamdı. Geldi, bakılırsavini yaptı ve âlâ anılar bıraktı. Dostluğumuz devam ediyor.”
“Bildiğiniz üzere Fatih Terim’in TFF’ye gidişi daha sonrası teknik yöneticisiz kalmıştık. 15 gün daha sonra da Juventus ile oynayacağımız kıymetli bir maçımız vardı ve o yıl hem Şampiyonlar Ligi’nde tıp atlamayı, tıpkı vakitte kesinlikle dördüncü yıldızı takmayı hedeflemiştik. Fatih Terim’in çalıştırdığı grup birinci dört maçta altı puan kaybederek 2013-14 dönemine başlamıştı. Ekibi bu gayeleri gerçekleştirebilecek bir düzeye hazırlayabilecek yürek ve deneyime sahip bir teknik yöneticisi, o günün kurallarında Türkiye’de bulabilmemizin mümkün olmayacağını birinci haftaki temaslarda anlayınca çıtayı yükseltip, teknik yöneticimizi yurt haricinden getirme sonucu aldık.
Mancini de o günlerde müsait olabilecek üst seviye teknik yöneticilerden bir tanesiydi. Çabucak temas kurarak İstanbul’a davet ettik, şahsen görüşüp mevcut durumu anlattım ve kendisinden 10 gün daha sonraki Juventus maçına grubun başında çıkma ve o yılki gayelerimizi gerçekleştirme konusundaki inancını sordum, muvaffakiyet istedim. Çok yürekli ve kendinden emin bir imaj verdi ve muahedeyi 48 saat ortasında imzaladık. Bildiğiniz üzere o dönem Şampiyonlar Ligi’nde çeşit atladık, Türkiye Kupası’nı aldık, lakin Sneijder ve Muslera üzere epeyce kıymetli kimi oyuncularımızın iki aydan fazla birebir devirde sakatlık geçirmeleri ötürüsı ile Üstün Lig’de puan kayıpları yaşadık ve ikinci olabildik.”
“HEDEFİ ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİYDİ”
2011 ve 2014 yılları içinde Galatasaray başkanlığı yapan Aysal, Mancini’nin organize bir taraftar kümesinin tacizleri kararı kulüpten ayrıldığını tabir etti:
“Mancini, Galatasaray’a hayli yakışan, gerçek bir centilmen ve üst seviye bir yönetici olarak anılarımızda kaldı. Ayrılış niçini maalesef organize bir taraftar kümesinin ısrarlı tacizi ve her maçta idare ve Mancini aleyhindeki organize olduğu açık; hiç de güzel olmayan cüret kırıcı tezahürleri oldu. Maksadı Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi’nde finale çıkartmaktı. Lakin ansızın gelen yabancı oyuncu kısıtlamasının da bu bahiste önemli bir pürüz olacağını gördüğü için 3 yıllık kontratı bulunmasına karşılık devam etmek istemedi. Kendi dileği ile ve hak ettiği o yılın bedeli haricinde hiç bir talebi de olmadan, fazlaca dostça bir biçimde bir biçimde ayrıldı. İtalya’nın muvaffakiyetinin gerisinde kendisinin hem deneyim ve kişiliği ile birebir vakitte gücü ile hayli büyük katkıları olduğuna inanıyorum.”
“BÜYÜKELÇİ ÜZERE ADAMDI”
Bülent Tulun ise 56 yaşındaki Mancini’nin klas ve uygar bir insan olduğunu belirtti:
“Çok klas, uygar bir adamdı. aslına bakarsan hiç tanımasanız da saha kenarında duruşundan sakinliğini ve tevazusunu anlayabilirsiniz. Burada memnundu. Efendice ayrıldı ve hiç bir talebi olmadı. Büyükelçi üzere adamdı. Geldi, bakılırsavini yaptı ve âlâ anılar bıraktı. Dostluğumuz devam ediyor.”