- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
Gençlerin, su krizini önlemek için faturaların yüzde 20 artmasına verdikleri takviyesi etkileyen faktörler
Yeni kuşak, iklim krizinin insanların geleceğini tehdit ettiğini savundu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇESUAM) araştırmacılarının, Kızbaşına Platformu ve British Council dayanağı ile yaptığı bir araştırmaya nazaran gençlerin su krizi ile gayrette su faturalarının yüzde 20 arttırılması sonucuna verdikleri takviyesi etkileyen çeşitli faktörler var.
İklim ve su krizi, milyarlarca insanın besin güvenliğini ve ömür şartlarını tehdit ediyor. Bu durumun bir kararı olarak iklim göçleri, tedbir alınmaması durumunda kaçınılmaz oluyor. Türkiye, Akdeniz Havzası’nda yer almasından dolayı iklim değişikliğinden en epey etkilenecek ülkeler içinde gösteriliyor.
900 gençle saha araştırılması yapıldı
Gençlerin bu meselelerin tahliline katkıda bulunmalarını sağlamak, bakış açılarını öğrenmek ve farkındalıklarını ölçmek gayesiyle kapsamlı bir saha araştırması gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, İşletme Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Serda Selin Öztürk ve Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Uğur Özdemir’in yer aldığı araştırmada 18-35 yaş aralığındaki 900 gencin, iklim ve su krizi göçleri dahil bunlara bağlı sıkıntılar hakkında ne düşündükleri, su krizini önlemek için neler yapabilecekleri, ekonomik olarak kuvvetli olmaktan ne anladıkları incelendi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇESUAM) araştırmacıları ve Kızbaşına Platformu tarafınca British Council takviyesi ile yapılan “Tabiat Bayan Kurtarıcılarını Arıyor” projesinin bir modülü olan ve Mart 2021 tarihinde yapılan saha çalışmasından elde edilen datalar belirtildi.
İklim değişikliği geleceği etkiliyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Müdürü Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, araştırmayla ilgili birtakım sonuçlardan şöyle bahsetti: “İklim değişikliğinin insanların geleceğini tehdit ettiğine inananların oranı yüzde 93. İklim krizi ile ilgili insanların bir şey yapabileceğine inananların oranı yüzde 90. Su krizini çözen ve besin güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik olarak daha kuvvetli olan ülkeler olacağını düşünenlerin oranı yüzde 86. İklim değişikliği meselesinin en kıymetli etkisinin seller ve kuraklık da dahil çok hava olayların olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 48. Su kirliliğini en kıymetli etraf sorunu olarak bakılırsanlerin oranı yüzde 46. Genç kuşağın, evvelki kuşaklara kıyasla etraf problemlerine daha hassas olduklarının düşünenlerin oranı yüzde 40.”
Çevreyi korumak öncelikli hale geliyor
Bu bilgilere dayanarak yapılan ekonometrik modelleme ile, araştırmacılar su faturasına yapılacak yüzde 20 oranında artışa takviye verenlerin kararlarının nelerden olumlu olarak etkilendiğini de inceledi. Modelden elde edilen sonuçlara bakılırsa, su ve besin güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik gücü sağlayacağını düşünenler, su faturaların artmasına dayanak vermektedir. Su kesintisi yaşayan bireyler ve su ayak izini duyan bireyler, bir daha su kaynaklarının korunması için su faturalarındaki artışa takviye vermektedir. Araştırmanın sonuçları, gerçek bilginin ve su badiresi ile ilgili yaşanan olumsuz deneyimlerin su kaynaklarını korumak için değerli olduğunu göstermektedir. Gelirleri artan, geçim problemi olmayan beşerler için etrafın korunması öncelikli gayelerden biridir. Bu da postmateryalist yaklaşımın, bu araştırmanın bulguları ile de desteklendiğini gösteriyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Yeni kuşak, iklim krizinin insanların geleceğini tehdit ettiğini savundu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇESUAM) araştırmacılarının, Kızbaşına Platformu ve British Council dayanağı ile yaptığı bir araştırmaya nazaran gençlerin su krizi ile gayrette su faturalarının yüzde 20 arttırılması sonucuna verdikleri takviyesi etkileyen çeşitli faktörler var.
İklim ve su krizi, milyarlarca insanın besin güvenliğini ve ömür şartlarını tehdit ediyor. Bu durumun bir kararı olarak iklim göçleri, tedbir alınmaması durumunda kaçınılmaz oluyor. Türkiye, Akdeniz Havzası’nda yer almasından dolayı iklim değişikliğinden en epey etkilenecek ülkeler içinde gösteriliyor.
900 gençle saha araştırılması yapıldı
Gençlerin bu meselelerin tahliline katkıda bulunmalarını sağlamak, bakış açılarını öğrenmek ve farkındalıklarını ölçmek gayesiyle kapsamlı bir saha araştırması gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, İşletme Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Serda Selin Öztürk ve Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Uğur Özdemir’in yer aldığı araştırmada 18-35 yaş aralığındaki 900 gencin, iklim ve su krizi göçleri dahil bunlara bağlı sıkıntılar hakkında ne düşündükleri, su krizini önlemek için neler yapabilecekleri, ekonomik olarak kuvvetli olmaktan ne anladıkları incelendi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇESUAM) araştırmacıları ve Kızbaşına Platformu tarafınca British Council takviyesi ile yapılan “Tabiat Bayan Kurtarıcılarını Arıyor” projesinin bir modülü olan ve Mart 2021 tarihinde yapılan saha çalışmasından elde edilen datalar belirtildi.
İklim değişikliği geleceği etkiliyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Etraf, Güç ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Müdürü Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, araştırmayla ilgili birtakım sonuçlardan şöyle bahsetti: “İklim değişikliğinin insanların geleceğini tehdit ettiğine inananların oranı yüzde 93. İklim krizi ile ilgili insanların bir şey yapabileceğine inananların oranı yüzde 90. Su krizini çözen ve besin güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik olarak daha kuvvetli olan ülkeler olacağını düşünenlerin oranı yüzde 86. İklim değişikliği meselesinin en kıymetli etkisinin seller ve kuraklık da dahil çok hava olayların olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 48. Su kirliliğini en kıymetli etraf sorunu olarak bakılırsanlerin oranı yüzde 46. Genç kuşağın, evvelki kuşaklara kıyasla etraf problemlerine daha hassas olduklarının düşünenlerin oranı yüzde 40.”
Çevreyi korumak öncelikli hale geliyor
Bu bilgilere dayanarak yapılan ekonometrik modelleme ile, araştırmacılar su faturasına yapılacak yüzde 20 oranında artışa takviye verenlerin kararlarının nelerden olumlu olarak etkilendiğini de inceledi. Modelden elde edilen sonuçlara bakılırsa, su ve besin güvenliği sağlayan ülkelerin ileride ekonomik gücü sağlayacağını düşünenler, su faturaların artmasına dayanak vermektedir. Su kesintisi yaşayan bireyler ve su ayak izini duyan bireyler, bir daha su kaynaklarının korunması için su faturalarındaki artışa takviye vermektedir. Araştırmanın sonuçları, gerçek bilginin ve su badiresi ile ilgili yaşanan olumsuz deneyimlerin su kaynaklarını korumak için değerli olduğunu göstermektedir. Gelirleri artan, geçim problemi olmayan beşerler için etrafın korunması öncelikli gayelerden biridir. Bu da postmateryalist yaklaşımın, bu araştırmanın bulguları ile de desteklendiğini gösteriyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı