- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Göğüs kanseri her 8 bayandan birinde görülüyor Göğüs kanseri Türkiye’de bayanlarda en epey görülen kanser tipi olarak ortaya çıkıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuğbay Tuğ, göğüs kanserinin belirtilerini ve erken tedavi biçimlerini şu sözlerle anlatıyor: “‘Kanserden korkma, geç kalmaktan kork’ sloganı göğüs kanseri için de geçerlidir. Göğüs kanserinde başarılı tedavinin birinci şartı erken teşhistir. Kişinin göğüs kanseri açısından kişisel riskinin bilinmesi, sistemli takip, nizamlı tabip muayenesi, tarama testlerinin nizamlı yapılması ve bayanların kendi kendine göğüs muayenelerini gerçek ve nizamlı olarak uygulamalarıyla erken teşhis mümkün olmaktadır.”
Bayanlarda en sık görülen kanser tipi olan göğüs kanserinin göğüs hücrelerinin denetimsiz çoğalması ve özelliklerini değiştirmeleriyle ortaya çıktığını tabir eden ve her 8-10 bayanda bir görüldüğünü aktaran Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Tüm bayanın her ay adet devrini takip eden hafta içerisinde kesinlikle kendi kendisini göğüs muayenesi yapması gerekiyor. Belirtilen risk faktörlerine sahip olan bayanlar, en az yılda bir sefer tabip muayenesinden geçmeli, göğüs ultrasonografisi ve mamografi üzere birinci basamak tarama testlerini yaptırmalıdır. 25 yaşından daha sonra her yıl ultrasonografi, 40 yaşından daha sonra ise mamografi yapılması, erken teşhis için fazlaca değerli. Göğüs kanseri tanısı alan bir bayana doktoru tarafınca kesinlikle tüm beden tarama incelemeleri yapılmalı ve hastalığın hangi evresinde olduğu belirlenmelidir. Hastalığın yinelamadan ve bedene yayılmadan başarılı bir biçimde tedavi edilebilmesi için evreleme şarttır” tabirlerini kullanıyor.
Bu belirtilere dikkat!
Göğüs kanseri tedavisi erken evrelerde teşhisin hayat ehemmiyetini kaydeden Tuğbay Tuğ göğüs kanserinin en sık karşılaşılan belirtisinin, ağrısız ve vakit içinde büyüyen bir kitle hissedilmesi ile anlaşılabildiğini söyleyerek başka belirtileri şöyleki sıraladı: “Göğüs derisinde çekinti, deride renk değişikliği, göğüs başı çekintisi, kanlı göğüs başı akıntısı, göğüste ele gelen sertlikler, koltuk altında lenf bezi büyümeleri üzere belirtilerle kendisini ortaya çıkarıyor.”
Kimler risk altında?
-Geç menapoza girerek uzun müddet kadınlık hormonuna (östrojen) maruz kalmak
-Hiç doğum yapmamak
-İlk doğumu 35 yaşından daha sonra yapmak
-Bebek emzirmemek
-Dışarıdan uzun vadeli kadınlık hormonu kullanmak (doğum denetim ilacı, tüp bebek tedavisi gibi)
-Ailede göğüs, rahim ya da yumurtalık kanseri bulunması
-Fibrokistik göğüs yapısında görülen kimi doku değişiklikleri
-Kilolu olmak
-Yağlı beslenme
-Stresli hayat üslubu
-Alkol ve sigara kullanması olarak belirtilebilir.
Göğüs kanseri tedavi edilebilir hastalıktır
Hastalığın ileri evrelerinde teşhis konulan hastalarda, tümör hücrelerini öldüren ilaç uygulamalarıyla tedaviye başlamanın gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Günümüzde göğüs kanseri tedavisinde kullanılan ilaçların gelişmesi tedavi olabilme talihini da arttırmaktadır. İlaç tedavisiyle hastalık denetim altına alınıp tümör geriletildikten daha sonra cerrahi tedaviler uygulanabilir. Göğüs kanseri tedavisinde uygulanan cerrahi prosedürler hastanın ortasında bulunduğu evreye, tümörün büyüklüğüne ve göğüs içerisindeki yerleşim yerine nazaran değişebilmektedir” tabirlerini kullandı.
Göğüs kanserinde gerçek bağlantı fazlaca kıymetli
Uygulanan tedavi biçimlerinden ve hasta hekim içindeki bağlantıdan bahseden Tuğbay Tuğ “Cerrahi metotlar içinde göğsün kanserli olan kısmının alınarak, kalan göğüs dokusuna radyoterapi (ışın tedavisi) verilmesi ile uygulanan göğüs gözetici cerrahi, göğsün tümünün alınması (mastektomi), göğüs derisinin korunarak göğsün içinin boşaltılması ve silikon protez yahut kişinin kendi dokularının kullanılarak yeni göğüs yapılması (rekonstrüksiyon) sayılabilir. Tüm hastalıklarda olduğu üzere hekim- hasta içindeki hakikat bağlantı göğüs kanserinin tedavisinde de son derece değerlidir. Hastanın tedavisine başlarken kendisine uygulanacak ilaç tedavileri ve uygulanacak cerrahi usullerle ilgili ayrıntılı bilgi verilmeli ve cerrahi sistemin seçimine hasta ve tabip birlikte karar vermelidir. Unutulmamalıdır ki göğüs kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bayanlarda en sık görülen kanser tipi olan göğüs kanserinin göğüs hücrelerinin denetimsiz çoğalması ve özelliklerini değiştirmeleriyle ortaya çıktığını tabir eden ve her 8-10 bayanda bir görüldüğünü aktaran Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Tüm bayanın her ay adet devrini takip eden hafta içerisinde kesinlikle kendi kendisini göğüs muayenesi yapması gerekiyor. Belirtilen risk faktörlerine sahip olan bayanlar, en az yılda bir sefer tabip muayenesinden geçmeli, göğüs ultrasonografisi ve mamografi üzere birinci basamak tarama testlerini yaptırmalıdır. 25 yaşından daha sonra her yıl ultrasonografi, 40 yaşından daha sonra ise mamografi yapılması, erken teşhis için fazlaca değerli. Göğüs kanseri tanısı alan bir bayana doktoru tarafınca kesinlikle tüm beden tarama incelemeleri yapılmalı ve hastalığın hangi evresinde olduğu belirlenmelidir. Hastalığın yinelamadan ve bedene yayılmadan başarılı bir biçimde tedavi edilebilmesi için evreleme şarttır” tabirlerini kullanıyor.
Bu belirtilere dikkat!
Göğüs kanseri tedavisi erken evrelerde teşhisin hayat ehemmiyetini kaydeden Tuğbay Tuğ göğüs kanserinin en sık karşılaşılan belirtisinin, ağrısız ve vakit içinde büyüyen bir kitle hissedilmesi ile anlaşılabildiğini söyleyerek başka belirtileri şöyleki sıraladı: “Göğüs derisinde çekinti, deride renk değişikliği, göğüs başı çekintisi, kanlı göğüs başı akıntısı, göğüste ele gelen sertlikler, koltuk altında lenf bezi büyümeleri üzere belirtilerle kendisini ortaya çıkarıyor.”
Kimler risk altında?
-Geç menapoza girerek uzun müddet kadınlık hormonuna (östrojen) maruz kalmak
-Hiç doğum yapmamak
-İlk doğumu 35 yaşından daha sonra yapmak
-Bebek emzirmemek
-Dışarıdan uzun vadeli kadınlık hormonu kullanmak (doğum denetim ilacı, tüp bebek tedavisi gibi)
-Ailede göğüs, rahim ya da yumurtalık kanseri bulunması
-Fibrokistik göğüs yapısında görülen kimi doku değişiklikleri
-Kilolu olmak
-Yağlı beslenme
-Stresli hayat üslubu
-Alkol ve sigara kullanması olarak belirtilebilir.
Göğüs kanseri tedavi edilebilir hastalıktır
Hastalığın ileri evrelerinde teşhis konulan hastalarda, tümör hücrelerini öldüren ilaç uygulamalarıyla tedaviye başlamanın gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tuğbay Tuğ “Günümüzde göğüs kanseri tedavisinde kullanılan ilaçların gelişmesi tedavi olabilme talihini da arttırmaktadır. İlaç tedavisiyle hastalık denetim altına alınıp tümör geriletildikten daha sonra cerrahi tedaviler uygulanabilir. Göğüs kanseri tedavisinde uygulanan cerrahi prosedürler hastanın ortasında bulunduğu evreye, tümörün büyüklüğüne ve göğüs içerisindeki yerleşim yerine nazaran değişebilmektedir” tabirlerini kullandı.
Göğüs kanserinde gerçek bağlantı fazlaca kıymetli
Uygulanan tedavi biçimlerinden ve hasta hekim içindeki bağlantıdan bahseden Tuğbay Tuğ “Cerrahi metotlar içinde göğsün kanserli olan kısmının alınarak, kalan göğüs dokusuna radyoterapi (ışın tedavisi) verilmesi ile uygulanan göğüs gözetici cerrahi, göğsün tümünün alınması (mastektomi), göğüs derisinin korunarak göğsün içinin boşaltılması ve silikon protez yahut kişinin kendi dokularının kullanılarak yeni göğüs yapılması (rekonstrüksiyon) sayılabilir. Tüm hastalıklarda olduğu üzere hekim- hasta içindeki hakikat bağlantı göğüs kanserinin tedavisinde de son derece değerlidir. Hastanın tedavisine başlarken kendisine uygulanacak ilaç tedavileri ve uygulanacak cerrahi usullerle ilgili ayrıntılı bilgi verilmeli ve cerrahi sistemin seçimine hasta ve tabip birlikte karar vermelidir. Unutulmamalıdır ki göğüs kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı