Barcali
Active member
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 1,145
- Puanları
- 38
Gökbilimciler keşfetti: etrafındaki gezegenleri yutuyor Keşif, korkutucu üzere görünse de uzmanlar, cihanın diğer yerlerindeki Dünya gibisi gezegen arayışına katkı sağlayacağını düşünüyor.
Kelam konusu keşif, ikili yıldız sistemlerine yönelik bir araştırma sırasında yapıldı.
Bilim insanları iki yıldızın birbirinin yörüngesinde döndüğü ikili yıldız sistemlerini araştırdıkça bu sistemlerdeki yıldızların düşünülenden daha farklı olduğunu gördü.
Bu sistemlerdeki yıldızların kimyasal bileşimlerinin emsal olduğu düşünülüyordu. Lakin yeni araştırmada bunların kimyasal yapılarının genelde birbirinden farklı olduğu anlaşıldı.
Araştırmada milletlerarası bir takım, Güneş’e benzeyen yıldızlardan oluşan 100’den çok ikili sistemi inceledi. Bu yıldızların kıymetli bir kısmının birbirinden oldukça farklılaştığı anlaşıldı.
Bu çiftlerde daha ince dış katmana sahip yıldızlar, demir ve lityum içeriği bakımından fazlaca daha zengindi. Uzmanlar, yüksek oranda lityumun yıldızlara oluşumundan daha sonra katıldığı görüşünde.
Bu niçinle araştırma takımı, kelam konusu ikili sistemlerdeki yıldızlardan birinin, kardeşiyle bir arada misal bileşimde oluştuğu lakin daha sonra sistemdeki birtakım gezegenleri yutarak farklılaştığı kararına vardı.
İtalya Ulusal Astrofizik Enstitüsü’nden ve araştırmanın ortak müelliflerinden Lorenzo Spina, The Conversation’da kaleme aldığı yazıda, “Güneş gibisi yıldızların yüzde 20 ila 35’inin kendi gezegenlerini yediklerini keşfettik. En mümkün oran, yüzde 27” dedi.
Nature Astronomy isimli saygın bilimsel mecmuada yayımlanan araştırma makalesinde de hususla ilgili şu sözlere yer verildi:
“Müşahedeler, bu yıldızların gezegen sistemlerinden Dünya gibisi hususlar yuttuğu senaryoyla tutarlıdır.“
Kelam konusu bulgular, öteki yıldızların etrafında dönen ve yaşama mesken sahipliği yapabilecek gezegenlere dair araştırmalara katkı sağlayabilir.
İncelenen bir yıldızın gezegenleri yuttuğuna dair işaretler, onu yaşama elverişli bölgeler listesinden çıkarmanın bir yolu olabilir. Çünkü bilim insanları bu tıp sistemlerin hayatın gelişmesi için gereğince stabil olmadığını düşünüyor.
Makalenin müellifleri, “Bu, gezegen arayışı için faydalı bir kriter olabilir” sözlerini kullanıyor:
“Artık, Dünya gibisi gezegenlere mesken sahipliği yapma mümkünlüğü daha düşük, Güneş gibisi yıldızları tanımlamak için potansiyel bir tekniğimiz var.“
Kaynak: Independent Türkçe
Kelam konusu keşif, ikili yıldız sistemlerine yönelik bir araştırma sırasında yapıldı.
Bilim insanları iki yıldızın birbirinin yörüngesinde döndüğü ikili yıldız sistemlerini araştırdıkça bu sistemlerdeki yıldızların düşünülenden daha farklı olduğunu gördü.
Bu sistemlerdeki yıldızların kimyasal bileşimlerinin emsal olduğu düşünülüyordu. Lakin yeni araştırmada bunların kimyasal yapılarının genelde birbirinden farklı olduğu anlaşıldı.
Araştırmada milletlerarası bir takım, Güneş’e benzeyen yıldızlardan oluşan 100’den çok ikili sistemi inceledi. Bu yıldızların kıymetli bir kısmının birbirinden oldukça farklılaştığı anlaşıldı.
Bu çiftlerde daha ince dış katmana sahip yıldızlar, demir ve lityum içeriği bakımından fazlaca daha zengindi. Uzmanlar, yüksek oranda lityumun yıldızlara oluşumundan daha sonra katıldığı görüşünde.
Bu niçinle araştırma takımı, kelam konusu ikili sistemlerdeki yıldızlardan birinin, kardeşiyle bir arada misal bileşimde oluştuğu lakin daha sonra sistemdeki birtakım gezegenleri yutarak farklılaştığı kararına vardı.
İtalya Ulusal Astrofizik Enstitüsü’nden ve araştırmanın ortak müelliflerinden Lorenzo Spina, The Conversation’da kaleme aldığı yazıda, “Güneş gibisi yıldızların yüzde 20 ila 35’inin kendi gezegenlerini yediklerini keşfettik. En mümkün oran, yüzde 27” dedi.
Nature Astronomy isimli saygın bilimsel mecmuada yayımlanan araştırma makalesinde de hususla ilgili şu sözlere yer verildi:
“Müşahedeler, bu yıldızların gezegen sistemlerinden Dünya gibisi hususlar yuttuğu senaryoyla tutarlıdır.“
Kelam konusu bulgular, öteki yıldızların etrafında dönen ve yaşama mesken sahipliği yapabilecek gezegenlere dair araştırmalara katkı sağlayabilir.
İncelenen bir yıldızın gezegenleri yuttuğuna dair işaretler, onu yaşama elverişli bölgeler listesinden çıkarmanın bir yolu olabilir. Çünkü bilim insanları bu tıp sistemlerin hayatın gelişmesi için gereğince stabil olmadığını düşünüyor.
Makalenin müellifleri, “Bu, gezegen arayışı için faydalı bir kriter olabilir” sözlerini kullanıyor:
“Artık, Dünya gibisi gezegenlere mesken sahipliği yapma mümkünlüğü daha düşük, Güneş gibisi yıldızları tanımlamak için potansiyel bir tekniğimiz var.“
Kaynak: Independent Türkçe