Haritayı gösterip, uyardı: Miladını doldurdu ve zelzele olacak Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Düzce’de meydana gelen 5 büyüklüğündeki zelzelenin yan fayları tetikleyecek bir güce sahip olmadığını söylemiş oldu. İstanbul ya da Marmara’yı etkileyen bir sarsıntı beklediklerini söz eden Sertçelik, “İstanbul’da, evet biz bir zelzele bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı orada miladını doldurdu ve zelzele olacak” diye konuştu.
Düzce’de meydana gelen 5 büyüklüğündeki zelzeleyle ilgili açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Fadime Sertçelik, zelzelenin Marmara’yı tetikleyecek nitelikte olmadığını söylemiş oldu.
Sarsıntının, 1999 yılında meydana gelen sarsıntı kırığının sonuna denk gelen bir noktada olduğunu belirten Prof. Dr. Sertçelik, şunları söylemiş oldu:
* Bölge 1999’da büyük bir sarsıntı yaşadı. Hem Kocaeli hem Düzce zelzelesi bölgede yıkım yaratmıştı. O devirde Kuzey Anadolu fayını oluşturan fay da harekete geçmişti.
* Düzce’de meydana gelen sarsıntı de bu faylardan birinin ucunda meydana gelen ve 1999 Kocaeli sarsıntısının kırığının sonuna denk gelen bir noktada meydana geldi.
* Bölgeye baktığımızda faylar açısından zelzele üretme potansiyeli var. Fakat, Düzce’deki zelzelenin öbür bir zelzelesi tetiklemesi kelam konusu olmayacaktır.
* Büyük bir zelzele değil. Bizim orta büyüklük diye tanımladığımız sarsıntı meydana geldi.
* Düzce’deki sarsıntı üzere küçük fayların harekete geçmesi ve bölgede zelzele olmayacak, diye bir şey söylemek kelam konusu olmayacaktır.
* Küçük faylar harekete geçti ve fayın olağan karakteristiğiyle uyumlu hareketler. Marmara tarafına baktığımızda Düzce’deki zelzelenin lokasyonu Marmara’yı tetikleyecek nitelikte değil.
‘YAN FAYLARI TETİKLEYECEK GÜCE SAHİP DEĞİL’
Prof. Dr. Sertçelik, Düzce’deki zelzelenin yan fayları tetikleyecek bir güce sahip olmadığını, 12 Kasım 1999 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki zelzelenin bölgedeki gücün açığa çıkmasına niye olduğunu söz ederek, “Bölgede 200 yıl kadar geçmesi lazım ki o büyüklükte bir zelzele daha oluşsun. Bölge sarsıntı üretme potansiyeline sahip olan bir bölge, fakat bilhassa doğu bölgesinde beklediğimiz büyük bir zelzele kelam konusu değil” diye konuştu.
‘İSTANBUL’DA BİR SARSINTI BEKLİYORUZ’
Düzce’de meydana gelen sarsıntıda yaralı ya da can kaybı olmamasına sevindiğini söyleyen Prof. Dr. Sertçelik, şu sözleri kullandı:
* İstanbul’da, evet biz bir sarsıntı bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı orada miladını doldurdu ve sarsıntı olacak.
* Tahminen Marmara içerisinde ya da Güney kolu üzerinde Marmara’yı etkileyen bir sarsıntı kelam konusu olacaktır.
* Umarım bölgede bu sarsıntılara hazırlık olur. Düzce’ye de açıkçası faydalanma bile olmaması konusunda sevindim.
* Beklentimiz aslında İstanbul ya da Marmara’yı etkileyen bir sarsıntıydı. Bu tıp imajlarla oluşacak büyük sarsıntısı atlatmak.
* Ayrıyeten kültürel varlıklarımız açısından da sarsıntısı dikkate almak zorundayız. Zelzelede hasar aldıklarında onları geriyle getirmemiz kelam konusu olmayacaktır.
* Zelzelede en epeyce hasar alan mescitlerin minareleri oluyor. Halihazırda var olan minareler. Kültürel mirasımızı oluşturan yapıların kesinlikle sarsıntı istikametinden incelenip ele alınması ve bunlarla ilgili tahliller üretilmesi aslında fazlaca kıymetli. (DHA)
Günün Trend Görüntüsü
Daha fazla göster
Düzce’de meydana gelen 5 büyüklüğündeki zelzeleyle ilgili açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Fadime Sertçelik, zelzelenin Marmara’yı tetikleyecek nitelikte olmadığını söylemiş oldu.
Sarsıntının, 1999 yılında meydana gelen sarsıntı kırığının sonuna denk gelen bir noktada olduğunu belirten Prof. Dr. Sertçelik, şunları söylemiş oldu:
* Bölge 1999’da büyük bir sarsıntı yaşadı. Hem Kocaeli hem Düzce zelzelesi bölgede yıkım yaratmıştı. O devirde Kuzey Anadolu fayını oluşturan fay da harekete geçmişti.
* Düzce’de meydana gelen sarsıntı de bu faylardan birinin ucunda meydana gelen ve 1999 Kocaeli sarsıntısının kırığının sonuna denk gelen bir noktada meydana geldi.
* Bölgeye baktığımızda faylar açısından zelzele üretme potansiyeli var. Fakat, Düzce’deki zelzelenin öbür bir zelzelesi tetiklemesi kelam konusu olmayacaktır.
* Büyük bir zelzele değil. Bizim orta büyüklük diye tanımladığımız sarsıntı meydana geldi.
* Düzce’deki sarsıntı üzere küçük fayların harekete geçmesi ve bölgede zelzele olmayacak, diye bir şey söylemek kelam konusu olmayacaktır.
* Küçük faylar harekete geçti ve fayın olağan karakteristiğiyle uyumlu hareketler. Marmara tarafına baktığımızda Düzce’deki zelzelenin lokasyonu Marmara’yı tetikleyecek nitelikte değil.
‘YAN FAYLARI TETİKLEYECEK GÜCE SAHİP DEĞİL’
Prof. Dr. Sertçelik, Düzce’deki zelzelenin yan fayları tetikleyecek bir güce sahip olmadığını, 12 Kasım 1999 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki zelzelenin bölgedeki gücün açığa çıkmasına niye olduğunu söz ederek, “Bölgede 200 yıl kadar geçmesi lazım ki o büyüklükte bir zelzele daha oluşsun. Bölge sarsıntı üretme potansiyeline sahip olan bir bölge, fakat bilhassa doğu bölgesinde beklediğimiz büyük bir zelzele kelam konusu değil” diye konuştu.
‘İSTANBUL’DA BİR SARSINTI BEKLİYORUZ’
Düzce’de meydana gelen sarsıntıda yaralı ya da can kaybı olmamasına sevindiğini söyleyen Prof. Dr. Sertçelik, şu sözleri kullandı:
* İstanbul’da, evet biz bir sarsıntı bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı orada miladını doldurdu ve sarsıntı olacak.
* Tahminen Marmara içerisinde ya da Güney kolu üzerinde Marmara’yı etkileyen bir sarsıntı kelam konusu olacaktır.
* Umarım bölgede bu sarsıntılara hazırlık olur. Düzce’ye de açıkçası faydalanma bile olmaması konusunda sevindim.
* Beklentimiz aslında İstanbul ya da Marmara’yı etkileyen bir sarsıntıydı. Bu tıp imajlarla oluşacak büyük sarsıntısı atlatmak.
* Ayrıyeten kültürel varlıklarımız açısından da sarsıntısı dikkate almak zorundayız. Zelzelede hasar aldıklarında onları geriyle getirmemiz kelam konusu olmayacaktır.
* Zelzelede en epeyce hasar alan mescitlerin minareleri oluyor. Halihazırda var olan minareler. Kültürel mirasımızı oluşturan yapıların kesinlikle sarsıntı istikametinden incelenip ele alınması ve bunlarla ilgili tahliller üretilmesi aslında fazlaca kıymetli. (DHA)
Günün Trend Görüntüsü
Daha fazla göster