- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Histrionik kişilik bozukluğu nasıl anlaşılır? Histrionik kişilik bozukluğu, kişinin ilgi görmediği durumlardan rahatsızlık duyması ve ilgi çekmeye yönelik birtakım aksiyonlarda bulunması olarak tanımlanıyor. Histrionik kişilik bozukluğu olan bireylerin epey duygusal olabildiklerini ve çok reaksiyon verebildiklerini vurgulayan uzmanlar, bu şahısların yüksek sesle konuşarak ve abartılı davranışlarda bulunarak etraflarındaki insanların dikkatini çekmeye çalıştıklarını söz ediyor. Uzmanlar, histrionik kişilik bozukluğu tedavilerinin uzun soluklu psikoterapilerle yönetildiğine ve motivasyonla birlikte tedavi olma isteğinin değerine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, histrionik kişilik bozukluğunun teşhis ve tedavisi ile ilgili değerli bilgiler paylaştı.
Herkes birden çok kişilik özelliği barındırıyor
her insanın kişilik özellikleri olduğunu ve genel olarak birden çok kişilik özelliğini barındırdığını belirten Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Kişilik bozukluğu, kişinin kişiliğiyle alakalı bilişsel, duygusal ya da ilgilerde zorluk yaşaması ve fonksiyonelliğinin bozulması manasına geliyor. Besbelli bir kişilik örüntüsünün baskın olması ve kişinin ömründe zorluklara sebep olmasıyla da görülebiliyor. Bilişsel bozuklukta kişinin olayları algılama formu, hislerini söz etme hali ve alakalarını yönetme halinin aile, iş yahut toplumsal bağlantılarda fonksiyonelliğini nasıl etkilediğine bakıyoruz.” dedi.
Çocuklarda ve gençlerde kişilik bozukluğu görülmüyor
Çocuklarda ya da gençlerde bir kişilikten ya da bir kişilik bozukluğundan bahsedilemeyeceğini söz eden Arıcı, “Belirgin özellikler çocuk ve gençlerde görülebilir lakin onlarda ‘şu kişilik bozukluğu vardır’ üzere bir tanımlama yapmıyoruz. Fakat genç erişkinlik daha sonrası ve hayat uzunluğu süren birtakım özelliklerin ortaya çıkmasıyla kişilik bozukluğu tanısı koyuyoruz.” diye konuştu.
Bu belirtiler Histrionik Kişilik Bozukluğu’na işaret ediyor
Histrionik kişilik bozukluğunun “kişinin ilgi görmediği durumlardan rahatsızlık duyması ve ilgi çekmeye yönelik birtakım hareketlerde bulunması” olarak tanımlanabileceğini belirten Dr. Emre Tolun Arıcı, “Yüksek sesle konuşarak dikkat çekme davranışında bulunması ya da bireylerin dikkatini çekebilmek ismine abartılı davranışlarda bulunması hareketlerine örnek gösterilebilir. Münasebetlerde daha ayartıcı ya da talepkar olmak üzere birtakım özellikler de ortaya çıkabiliyor. kimi vakit de bu şahıslar fazlaca duygusal olabiliyor. Olaylara verdikleri reaksiyonlar çok olabiliyor, fazlaca süratli biçimde ağlayabiliyorlar. Bu durum kelam konusu olsa da biliyoruz ki genelde duygusal olarak ya da yakın münasebetlerde daha sığ olabiliyorlar. ” dedi.
Çok önemli klinik tablolar görülebiliyor
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Histrionik kişilik bozukluğu olan şahıslar bunu bilerek bizlere başvurmuyorlar” diyerek kelamlarına şu biçimde devam etti:
“İlişkilerde yaşanan çatışmalar daha sonrası evlilik terapisi almak için gelebiliyorlar, iş yerindeki sıkıntılar sebebiyle yahut depresyon sebebiyle, kimi vakit de intihar teşebbüsleriyle bizlere gelebiliyorlar. Çok önemli klinik tabloları olabiliyor. Bu şahısların intihar teşebbüsleri kimi vakit ilgi çekmek için olsa bile katiyen bu durumu ciddiye almalıyız. Yaşadıkları depresyon gerçek bir depresyon. Abartılı biçimde durumu anlatıyor olsalar bile bu teşhisler gerçek. Bu şahısları klinikte tiyatral konuşmalar yaparken, abartılı kıyafetlerle, renkli giysilerle ağır his sergilerken nazaranbiliyoruz. Birebir biçimde histrionik kişilik bozukluğu tanısı alan çok kas geliştirmiş erkeklerden de bahsetmek mümkün.”
Tedavi sürecinde kişinin motivasyonu değerli
Depresyonsa depresyonu, telaş ise tasayı tedavi etmenin gerekli olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Ama bilhassa histrionik kişilik bozukluğu tedavileri uzun soluklu psikoterapilerle yönetebiliyor. Daha fazlaca dinamik terapilerden ya da şema terapi dediğimiz bilişsel terapi hallerinden fayda gorebiliyorlar. Burada daha epey kişinin motivasyonu, tedavi olma isteği kıymetli oluyor. Kişiliğiyle ilgili zorlandığı alanlarda ya da toplumsal ömürde zorlandığı alanları tedavi etmek isteyip istemedikleri belirleyici oluyor. Bu motivasyon sağlanmadığı vakit tedaviye açık olmuyorlar. Şahıslar bu uzun soluklu terapiden geçtiklerinde katiyetle fayda gorebiliyorlar.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, histrionik kişilik bozukluğunun teşhis ve tedavisi ile ilgili değerli bilgiler paylaştı.
Herkes birden çok kişilik özelliği barındırıyor
her insanın kişilik özellikleri olduğunu ve genel olarak birden çok kişilik özelliğini barındırdığını belirten Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Kişilik bozukluğu, kişinin kişiliğiyle alakalı bilişsel, duygusal ya da ilgilerde zorluk yaşaması ve fonksiyonelliğinin bozulması manasına geliyor. Besbelli bir kişilik örüntüsünün baskın olması ve kişinin ömründe zorluklara sebep olmasıyla da görülebiliyor. Bilişsel bozuklukta kişinin olayları algılama formu, hislerini söz etme hali ve alakalarını yönetme halinin aile, iş yahut toplumsal bağlantılarda fonksiyonelliğini nasıl etkilediğine bakıyoruz.” dedi.
Çocuklarda ve gençlerde kişilik bozukluğu görülmüyor
Çocuklarda ya da gençlerde bir kişilikten ya da bir kişilik bozukluğundan bahsedilemeyeceğini söz eden Arıcı, “Belirgin özellikler çocuk ve gençlerde görülebilir lakin onlarda ‘şu kişilik bozukluğu vardır’ üzere bir tanımlama yapmıyoruz. Fakat genç erişkinlik daha sonrası ve hayat uzunluğu süren birtakım özelliklerin ortaya çıkmasıyla kişilik bozukluğu tanısı koyuyoruz.” diye konuştu.
Bu belirtiler Histrionik Kişilik Bozukluğu’na işaret ediyor
Histrionik kişilik bozukluğunun “kişinin ilgi görmediği durumlardan rahatsızlık duyması ve ilgi çekmeye yönelik birtakım hareketlerde bulunması” olarak tanımlanabileceğini belirten Dr. Emre Tolun Arıcı, “Yüksek sesle konuşarak dikkat çekme davranışında bulunması ya da bireylerin dikkatini çekebilmek ismine abartılı davranışlarda bulunması hareketlerine örnek gösterilebilir. Münasebetlerde daha ayartıcı ya da talepkar olmak üzere birtakım özellikler de ortaya çıkabiliyor. kimi vakit de bu şahıslar fazlaca duygusal olabiliyor. Olaylara verdikleri reaksiyonlar çok olabiliyor, fazlaca süratli biçimde ağlayabiliyorlar. Bu durum kelam konusu olsa da biliyoruz ki genelde duygusal olarak ya da yakın münasebetlerde daha sığ olabiliyorlar. ” dedi.
Çok önemli klinik tablolar görülebiliyor
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Histrionik kişilik bozukluğu olan şahıslar bunu bilerek bizlere başvurmuyorlar” diyerek kelamlarına şu biçimde devam etti:
“İlişkilerde yaşanan çatışmalar daha sonrası evlilik terapisi almak için gelebiliyorlar, iş yerindeki sıkıntılar sebebiyle yahut depresyon sebebiyle, kimi vakit de intihar teşebbüsleriyle bizlere gelebiliyorlar. Çok önemli klinik tabloları olabiliyor. Bu şahısların intihar teşebbüsleri kimi vakit ilgi çekmek için olsa bile katiyen bu durumu ciddiye almalıyız. Yaşadıkları depresyon gerçek bir depresyon. Abartılı biçimde durumu anlatıyor olsalar bile bu teşhisler gerçek. Bu şahısları klinikte tiyatral konuşmalar yaparken, abartılı kıyafetlerle, renkli giysilerle ağır his sergilerken nazaranbiliyoruz. Birebir biçimde histrionik kişilik bozukluğu tanısı alan çok kas geliştirmiş erkeklerden de bahsetmek mümkün.”
Tedavi sürecinde kişinin motivasyonu değerli
Depresyonsa depresyonu, telaş ise tasayı tedavi etmenin gerekli olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Ama bilhassa histrionik kişilik bozukluğu tedavileri uzun soluklu psikoterapilerle yönetebiliyor. Daha fazlaca dinamik terapilerden ya da şema terapi dediğimiz bilişsel terapi hallerinden fayda gorebiliyorlar. Burada daha epey kişinin motivasyonu, tedavi olma isteği kıymetli oluyor. Kişiliğiyle ilgili zorlandığı alanlarda ya da toplumsal ömürde zorlandığı alanları tedavi etmek isteyip istemedikleri belirleyici oluyor. Bu motivasyon sağlanmadığı vakit tedaviye açık olmuyorlar. Şahıslar bu uzun soluklu terapiden geçtiklerinde katiyetle fayda gorebiliyorlar.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı