- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Hoşgörülü ebeveynler rol model oluyor Hoşgörüde istikrar kurmak kişilik haklarını korumakla mümkün…
Her yıl 16 Kasım ‘Uluslararası Müsamaha Günü’ olarak anılıyor. Müsamahayı karşıdaki kişinin görüşlerine reaksiyon göstermemek ve davranışlarına toleranslı yaklaşmak olarak tanımlayan uzmanlar, farklılıklara anlayış göstermenin ve affedici olmanın lakin empati ile mümkün olabileceğini tabir ediyor. Uzmanlar, hoşgörüde istikrar kurabilmenin kişinin kendi haklarını ve sonlarını müdafaasıyla mümkün olabileceğini söylüyor ve ebeveynlerin müsamaha konusunda değerli rol model olduğunu vurguluyor.
1995 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafınca ilan edilmesinin akabinde her yıl 16 Kasım “Uluslararası Müsamaha Günü” olarak anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, hoşgörülü olmanın kıymetinden ve hudutlarından bahsetti.
Hoşgörüsüz beşerler bu özellikleri taşıyor!
Klinik Psikolog Esman Uygun; müsamahanın kişinin kendi görüşüne muhalif gelse bile, oburlarının fikir ve tavırlarından rahatsız olmamak ve buna reaksiyon göstermemek olarak tanımlanabileceğini söylemiş oldu ve kelamlarına şöyleki devam etti:
“Hoşgörü, hem de karşıdaki kişinin davranışlarına tolerans gösterme tavrıdır. Hoşgörülü olamayan şahıslar, ahlaki, kültürel ve dini prensiplerde çok katı kurallara sahiptirler ve diğerlerine yönelik çok eleştirel yaklaşırlar. Ekseriyetle acımasız standartlara sahiptirler. Kendisine göre kusur yapmış yahut kendisi için yanlışsız olmayan davranışlar gösteren bireylere yönelik acımasızlık içeren cezalandırıcı bir tavra sahip olurlar. Kendi standartlarına uymayan bireylere katlanamama eğilimleri vardır. Bu niçinle kendisinin de diğerlerinin da yanılgılarını affetmekte kuvvetlik çekerler. İnsanların yanılgısız olamayacağı ve farklılıkları olabileceği gerçeğini görmeye isteksiz şahıslardır. Çok eleştirellik ve cezalandırıcılık hem kendisine birebir vakitte başkalarına yönelik olarak ortaya çıkar. Bu niçinle insanları algılama biçimleri uyumsuz ilgilere, öfkeye ve mutsuzluğa yol açar. ötürüsıyla ruhsal uygun oluşu pürüzler.”
Empati ile ruhsal âlâ oluş direkt bağlı
Farklılıklara yönelik anlayış göstermenin ve affedici olmanın fakat empati ile mümkün olabileceğini tabir eden Uygun, “Farklılıklara tahammülsüzlük ve empati yoksunluğu kişilik bozukluklarında çoğunlukla görülen bir durumdur. Oburunun kanılarının kendi kanılarından farklı olabileceğini öğrenmek psikoterapilerde bireylere öğretiliyor. Bu niçinle empatinin ruhsal güzel oluş ile direkt bağlı olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Hoşgörülü beşerler duygusal muhtaçlıklarını karşılayabiliyor
Kişilerarası bağlantılarda daha yapan oldukları için hoşgörülü insanların toplumsal ve duygusal gereksinimlerini karşılayabildiklerini belirten Uygun, “Kişilerarası bağlarda ahenk hem geliştirici birebir vakitte zenginleştiricidir. Hoşgörülü olmanın fazlası boyun eğici ve çok fedakar olmak ile ilişkilendirilebilir. Kendi haklarımızı muhafazadan karşımızdakinin davranışlarına göz yummak ve görmezden gelmek müsamaha olarak tanımlanmamalı. Hoşgörüde istikrar kurabilmek, kişinin kendi haklarını ve sonlarını muhafazasıyla mümkün olur.” diye konuştu.
Ebeveynler rol model oluyor
Hoşgörülü olmayı evvela ebeveynlerimizden model alarak öğrendiğimizi vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, “Eğer büyüdüğümüz ortam başka insanların davranışlarını zalimce eleştiren ve ayrımcılığı pekiştiren telaffuzlar içeriyorsa müsamaha ve empatiyi öğrenemeyiz. hem de kendi kusurlu davranışlarımıza ebeveynlerimizin yaklaşımı da yaşantısal olarak müsamaha terimininı bize öğretmiş olur. Müsamaha, yaşayarak öğrendiğimiz insani faziletlerden biridir. Hoşgörülü olmayan bir ebeveynin müsamahayı öğretmesi mümkün görünmüyor.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Her yıl 16 Kasım ‘Uluslararası Müsamaha Günü’ olarak anılıyor. Müsamahayı karşıdaki kişinin görüşlerine reaksiyon göstermemek ve davranışlarına toleranslı yaklaşmak olarak tanımlayan uzmanlar, farklılıklara anlayış göstermenin ve affedici olmanın lakin empati ile mümkün olabileceğini tabir ediyor. Uzmanlar, hoşgörüde istikrar kurabilmenin kişinin kendi haklarını ve sonlarını müdafaasıyla mümkün olabileceğini söylüyor ve ebeveynlerin müsamaha konusunda değerli rol model olduğunu vurguluyor.
1995 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafınca ilan edilmesinin akabinde her yıl 16 Kasım “Uluslararası Müsamaha Günü” olarak anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, hoşgörülü olmanın kıymetinden ve hudutlarından bahsetti.
Hoşgörüsüz beşerler bu özellikleri taşıyor!
Klinik Psikolog Esman Uygun; müsamahanın kişinin kendi görüşüne muhalif gelse bile, oburlarının fikir ve tavırlarından rahatsız olmamak ve buna reaksiyon göstermemek olarak tanımlanabileceğini söylemiş oldu ve kelamlarına şöyleki devam etti:
“Hoşgörü, hem de karşıdaki kişinin davranışlarına tolerans gösterme tavrıdır. Hoşgörülü olamayan şahıslar, ahlaki, kültürel ve dini prensiplerde çok katı kurallara sahiptirler ve diğerlerine yönelik çok eleştirel yaklaşırlar. Ekseriyetle acımasız standartlara sahiptirler. Kendisine göre kusur yapmış yahut kendisi için yanlışsız olmayan davranışlar gösteren bireylere yönelik acımasızlık içeren cezalandırıcı bir tavra sahip olurlar. Kendi standartlarına uymayan bireylere katlanamama eğilimleri vardır. Bu niçinle kendisinin de diğerlerinin da yanılgılarını affetmekte kuvvetlik çekerler. İnsanların yanılgısız olamayacağı ve farklılıkları olabileceği gerçeğini görmeye isteksiz şahıslardır. Çok eleştirellik ve cezalandırıcılık hem kendisine birebir vakitte başkalarına yönelik olarak ortaya çıkar. Bu niçinle insanları algılama biçimleri uyumsuz ilgilere, öfkeye ve mutsuzluğa yol açar. ötürüsıyla ruhsal uygun oluşu pürüzler.”
Empati ile ruhsal âlâ oluş direkt bağlı
Farklılıklara yönelik anlayış göstermenin ve affedici olmanın fakat empati ile mümkün olabileceğini tabir eden Uygun, “Farklılıklara tahammülsüzlük ve empati yoksunluğu kişilik bozukluklarında çoğunlukla görülen bir durumdur. Oburunun kanılarının kendi kanılarından farklı olabileceğini öğrenmek psikoterapilerde bireylere öğretiliyor. Bu niçinle empatinin ruhsal güzel oluş ile direkt bağlı olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Hoşgörülü beşerler duygusal muhtaçlıklarını karşılayabiliyor
Kişilerarası bağlantılarda daha yapan oldukları için hoşgörülü insanların toplumsal ve duygusal gereksinimlerini karşılayabildiklerini belirten Uygun, “Kişilerarası bağlarda ahenk hem geliştirici birebir vakitte zenginleştiricidir. Hoşgörülü olmanın fazlası boyun eğici ve çok fedakar olmak ile ilişkilendirilebilir. Kendi haklarımızı muhafazadan karşımızdakinin davranışlarına göz yummak ve görmezden gelmek müsamaha olarak tanımlanmamalı. Hoşgörüde istikrar kurabilmek, kişinin kendi haklarını ve sonlarını muhafazasıyla mümkün olur.” diye konuştu.
Ebeveynler rol model oluyor
Hoşgörülü olmayı evvela ebeveynlerimizden model alarak öğrendiğimizi vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, “Eğer büyüdüğümüz ortam başka insanların davranışlarını zalimce eleştiren ve ayrımcılığı pekiştiren telaffuzlar içeriyorsa müsamaha ve empatiyi öğrenemeyiz. hem de kendi kusurlu davranışlarımıza ebeveynlerimizin yaklaşımı da yaşantısal olarak müsamaha terimininı bize öğretmiş olur. Müsamaha, yaşayarak öğrendiğimiz insani faziletlerden biridir. Hoşgörülü olmayan bir ebeveynin müsamahayı öğretmesi mümkün görünmüyor.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı