- Katılım
- 15 Nis 2021
- Mesajlar
- 2,706
- Puanları
- 0
Hurafeler yüzünden hastalarımızı kaybediyoruz! Prof. Dr. Barış Çaynak: “Ameliyat önerdiğimiz bireyleri “Bir şu tekniği deneyeyim, şayet olmazsa gelirim” derken kaybediyoruz. ömrünüz bu kadar ucuz olmamalı! Çağdaş tıbbın bu kadar ilerleyip tam tedavisini başarabildiği bir hastalık için hurafe haplar, bitkisel karışımlar, yağlar ile vakit kaybetmeyin” diyerek uyardı. Prof. Dr. Barış Çaynak, damar açan hurafelere inanmamanız için 10 niçini sıraladı…
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, damarları açtığı tez edilen ilaçlarla ilgili gerçekleri deklare etti ve ikazlarda bulundu…
1. Kendi geliştirdikleri yahut ithal ettiklerini söylemiş oldukleri bitkisel ilaçlarla tıkalı damarları açtıklarını sav eden bireylerin elinde hiç bir bilimsel bilgi yoktur.
Bir ilaç yahut bir tedavi prosedürünü o hastalığı olan şahıslarda uygulayabilmek için uzun yıllar süren dört etaplı araştırmalar yapılır.
Bitkisel olduğu sav edilen eserler bu kademelerin hiç birinden geçmez. “Yüz hastada, bin hastada denedik, yüzde 99 başarılı olduk!” üzere hiç bir bilimsel pahası olmayan cümlelerle pazarlanır. Ne hücresel çalışması, ne büyük sayıda hastada yan tesir tahlili yapılmamış, ilacın damarı açtığı tetkiklerle gösterilmemiş bu eserler büsbütün haksız kar elde etmek gayesiyle piyasada allanıp pullanır.
2. Damar tıkanıklığı teşhisi konulan bireyler “Önce ilaçla tedavi denerim şayet olmazsa ameliyat olurum” diyerek vakit kaybetmekte, kalıcı hasarlar yaşamaktadır. Erken teşhis hayat kurtarır, vakit nakittir!
Bu bitkisel hurafelere inanan ve nitekim damar tıkanıklığı olan bireyler, kaybedilen bu mühlet içerisinde kalp krizi geçirerek hayatlarını kaybedebilmektedir. Hayat kaybı olmasa bile krize bağlı kalp adalesinin kasılması bozulmakta, kalp yetmezliği hastası olmaktadırlar. Bu şahıslar ameliyat olup damarları olağan sirkülasyona dönse bile kalp yetmezliği devam etmekte (nefes darlığı, bacak ve karın şişliği, efor kısıtlılığı) erken tedavi ile elde ettiğimiz ülkü muvaffakiyete ulaşamamaktadır.
3. Damar tıkanıklığı uzun yıllar içerisinde oluşan kronik bir hastalıktır
Çalışmalar göstermektedir ki; daha çocuk yaşlarda damar içerisinde tıkanıklık başlangıcı olabilmektedir. Damar tıkanıklığı evvela genetik geçiş gösteren bir hastalıktır. yıllar içerisinde damar içerisinde hasara yol açan; sigara, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı damarı tıkanmaya yatkın hale getirir. Öncelikle beden damar içi hasarı bağışıklık hücreleri ile gidermeye çalışırken kendine ziyan verir ve bu hasarlı bölgelerde kolesterol birikmeye başlar. çabucak sonrasında bu birikimi de yok etmeye çalışan bağışıklık sistemi bir kısır döngü formunda darlığı daha da artırır. Mevcut darlığın yüzeyinin bozulması ile pıhtılaşma hücreleri damarı büsbütün tıkar ve kalp krizi geçirilir.
Göründüğü üzere damar tıkanıklığı karmaşık ve uzun bir müddetçtir. Bu sürecin neresinde olduğuna ve darlığın yeri ve şiddetine bakılırsa hayli çeşitli tedavilerimiz vardır. Bitkisel olduğu söylenen hurafelerin tez ettiği üzere her şeyin tek bir ilacı yoktur. Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili yarım çok aşan müddettir tedaviler geliştirilmiş ve hangi hastada neler yapılması gerektiği standardize edilmiştir.
4. Damar tıkanıklığının hangi organda yahut bölgede olduğuna nazaran belirtileri farklıdır
Damar tıkanıklığı (ateroskleroz) genel bir terim olarak kullanılsa da nerede, ne şiddette olduğu ve ne vakit, hangi yolla tedavi edileceği fazlaca farklıdır. En sık kalp damarlarında görülür ve kalp krizine sebep olur. Kalp krizine bağlı hastalıklar ülkemizde ve dünyada hala en sık mevt niçinidir. Damar tıkanıklığı uzunluğunda beyefendisini besleyen şah damarlarında olduğu vakit felç sebebiyle kalıcı beyin hasarları yaparlar. Tedavilerden hangisinin yapılacağına kardiyolog ve kalp-damar cerrahı bir kurul yaparak karar verir. Bitkisel hurafeler bütün bu bilgiden ve emekten uzak bir biçimde şu şurubu iç, şu bitkiyi kaynat, ortasında ne olduğu belgisiz şu hapı yut (ilaç demiyorum!) diyerek bütün bu hastalıkların korktuğumuz neticelerina sizi süratle sürüklüyor. yılların birikimi ve erken teşhisle ömrünüze olağan bir biçimde devam edebilecekken bu vakit kayıplarıyla hayatlar riske ediliyor.
5. Damarın hangi oranda tıkalı olduğuyla, şikayetler her vakit uyumlu olmayabilir
By-pass ameliyatı gereken hastaların birçoklarında hiç bir şikayet yoktur. Gerekli tetkikler daha sonrası anjio yapılmış ve damarlarının tıkalı olduğu tespit edilmiştir. Bu küme hasta tedaviden en çok yarar goren hasta kümesidir. Kalp krizi geçirmiş ve kalp kasılma işlevleri azalmış ve ya daha evvel biroldukça defa anjio ile stent konulmuş fakat tıkanmış şahısların ameliyatları daha riskli ve daha az randımanlıdır. Çağdaş tıbbın bu kadar ilerleyip tam tedavisini başarabildiği bir hastalık için hurafe haplar, bitkisel karışımlar, yağlar ile vakit kaybetmeyin.
6. Damar tıkanıklığının oluşumunu sağlıklı yaşayarak ve gerçek ilaç tedavileri ile engelleyebilir yahut geciktirebilirsiniz
Kalp damar hastalıkları kalıtımsal olduğu için bilhassa birinci derece yakınlarınızda var ise sizde görülme ihtimali çok yüksektir. Bu değiştiremeyeceğiniz bir risk faktörüdür. Damar darlığını erken evrede tespit etmişsek kesinlikle kullanmanız gereken ilaçlar vardır. Çağdaş tıpta her tedavi delile dayalıdır. “Her kolesterolü yüksek kişi ilaç kullansın yahut günde bir aspirinden ne olacak 40’ından daha sonra kullan” diyemeyiz. Bu yan tesirleri düşük ilaçları bile reçete ederken kesinlikle bir damar tıkanıklığınız olduğunu tespit etmeliyiz. Bu kadar ihtimamla ve emekle teşhis ettiğimiz, dikkatle tedavi ettiğimiz bir hastalığa, ortasında ne olduğunu bilmediğiniz hurafelerle, tıp bilgisi kuşkulu, büsbütün ticari sebeplerle bunu yapan bireylerin yönlendirmesiyle deva bulunamaz. Gerçek tıbba itimadın.
7. Damarlarınız ziyanlı tesirlere maruz kaldığı sürece tıkanıklık yinelar
Damar tıkanıklığını erken de tespit etsek, daha ileri devirde görüp baypas ameliyatı da yapsak hayat şeklinizi değiştirmek ömrünüzü uzatacaktır. Zira ateroskleroz (damar tıkanıklığı) kronik bir hastalıktır. Şeker hastalığı üzere, hipertansiyon üzere ömür boyunca tedavi edilmeli ve denetim altında tutulmalıdır. Damarlarız anjiyoyla da açılsa, by-pass da yapılsa kendinize dikkat etmediğiniz surece tekrar tıkanabilir ve ya öteki damarlarınız tıkanabilir.
Tabiplerden en çok beklediğimiz “Al şu ilacı, hiç bir şeyin kalmaz” cümlesi. halbuki sizin bedeniniz kelam hususuysa sizin de bir şeyler yapmanız lazım. Sigarayı bırakmadan, kiloları vermeden, günlük sporunuzu yapmadan bu kronik hastalıktan kurtulamazsınız. Bu hurafe tedavileri pazarlayanlar tam da bundan faydalanıyorlar; “Bir ay şunları iç, her şey hallolacak!”
8. Damar tıkanıklığını gidermenin farklı biçimleri vardır
Daima dediğim üzere her şeyin tek bir ilacı, tedavisi yok. Birden fazla vakit bütün formları bir ortada kullanıyoruz. Ameliyatla tüm kalbiniz olağan bir deverana kavuşur. Fakat ameliyattan daha sonra da belirli ilaçları daima kullanmanız gerekir. Tek bir sıvıyı içmekle, bir hapı yutmakla damarlar açılmıyor. Bilimsellikten mahrum bu hurafeler gerçek olsaydı, dünya devi ilaç şirketleri çabucak satın alıp, dünyadaki en yaygın hastalıktan epeyce güçlü olurlardı emin olun.
9. Kimi damar tıkanıklıkları ani hayat kaybına yol açabilir, vakit kaybetmeyin
Kalp damarlarında darlık tespit edilip by-pass ameliyatı önerildiyse vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Aslında bütün baypas ameliyatları acildir, tıkanıklık bir kalp krizine sebep olmadan bir an evvel yapılmalıdır. Vakit kaybının bu kadar değerli olduğu bir hastalıkta üstelik de hiç bir gerçekliği olmayan hurafelerle oyalanmak hayatınıza mal olabilir. Ameliyat önerdiğimiz bireyleri “Bir şu tekniği deneyeyim, şayet olmazsa gelirim” derken kaybediyoruz. ömrünüz bu kadar ucuz olmamalı.
10. Genç yaşlarda anlaşılan damar tıkanıklıkları uzun ömürlü olacak biçimde tedavi edilmelidir
Damar tıkanıklığını tedavi ederken “İdare ettiği kadar anjio-stent’le gideyim, tıkanırsa daha sonra ameliyat olurum” yanlış bir niyet. Zira çalışmalar gösteriyor ki daha evvelde anjio ile açılıp tıkanmış bir damara by-pass yaptığımızda ameliyatın muvaffakiyet oranı düşüyor. Kalbi besleyen birden çok damarda darlık var ise, üstelik de şeker hastasıysanız yaş gözetmeksizin by-pass ameliyatı olmalısınız. Ne kadar gençseniz önünüzde o kadar uzun yıllar vardır ve günü kazanmaya değil, ömürlük bir tedaviye gereksiniminiz vardır. Bilhassa erken yaşta damar darlığı tespit edilen şahıslar süreksiz tahlillerle vakit kaybetmesinler. Hele büsbütün safsata, hurafe tanımlarla hayatlarını riske etmesinler.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, damarları açtığı tez edilen ilaçlarla ilgili gerçekleri deklare etti ve ikazlarda bulundu…
1. Kendi geliştirdikleri yahut ithal ettiklerini söylemiş oldukleri bitkisel ilaçlarla tıkalı damarları açtıklarını sav eden bireylerin elinde hiç bir bilimsel bilgi yoktur.
Bir ilaç yahut bir tedavi prosedürünü o hastalığı olan şahıslarda uygulayabilmek için uzun yıllar süren dört etaplı araştırmalar yapılır.
- birinci vakit içinderda hücresel ve doku düzeyinde ilaç aktifliği laboratuvarlarda gösterilir.
- ondan sonrasında aktiflik ve yan tesirleri hayvan deneyleri ile incelenir.
- Hudutlu sayıda hastada tedavi denenir ve yakın takiple bütün tesirleri araştırılır.
- Daha büyük sayılarda hastada yapılan çalışmalarla ilaç güvenliği test edilir.
Bitkisel olduğu sav edilen eserler bu kademelerin hiç birinden geçmez. “Yüz hastada, bin hastada denedik, yüzde 99 başarılı olduk!” üzere hiç bir bilimsel pahası olmayan cümlelerle pazarlanır. Ne hücresel çalışması, ne büyük sayıda hastada yan tesir tahlili yapılmamış, ilacın damarı açtığı tetkiklerle gösterilmemiş bu eserler büsbütün haksız kar elde etmek gayesiyle piyasada allanıp pullanır.
2. Damar tıkanıklığı teşhisi konulan bireyler “Önce ilaçla tedavi denerim şayet olmazsa ameliyat olurum” diyerek vakit kaybetmekte, kalıcı hasarlar yaşamaktadır. Erken teşhis hayat kurtarır, vakit nakittir!
Bu bitkisel hurafelere inanan ve nitekim damar tıkanıklığı olan bireyler, kaybedilen bu mühlet içerisinde kalp krizi geçirerek hayatlarını kaybedebilmektedir. Hayat kaybı olmasa bile krize bağlı kalp adalesinin kasılması bozulmakta, kalp yetmezliği hastası olmaktadırlar. Bu şahıslar ameliyat olup damarları olağan sirkülasyona dönse bile kalp yetmezliği devam etmekte (nefes darlığı, bacak ve karın şişliği, efor kısıtlılığı) erken tedavi ile elde ettiğimiz ülkü muvaffakiyete ulaşamamaktadır.
3. Damar tıkanıklığı uzun yıllar içerisinde oluşan kronik bir hastalıktır
Çalışmalar göstermektedir ki; daha çocuk yaşlarda damar içerisinde tıkanıklık başlangıcı olabilmektedir. Damar tıkanıklığı evvela genetik geçiş gösteren bir hastalıktır. yıllar içerisinde damar içerisinde hasara yol açan; sigara, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı damarı tıkanmaya yatkın hale getirir. Öncelikle beden damar içi hasarı bağışıklık hücreleri ile gidermeye çalışırken kendine ziyan verir ve bu hasarlı bölgelerde kolesterol birikmeye başlar. çabucak sonrasında bu birikimi de yok etmeye çalışan bağışıklık sistemi bir kısır döngü formunda darlığı daha da artırır. Mevcut darlığın yüzeyinin bozulması ile pıhtılaşma hücreleri damarı büsbütün tıkar ve kalp krizi geçirilir.
Göründüğü üzere damar tıkanıklığı karmaşık ve uzun bir müddetçtir. Bu sürecin neresinde olduğuna ve darlığın yeri ve şiddetine bakılırsa hayli çeşitli tedavilerimiz vardır. Bitkisel olduğu söylenen hurafelerin tez ettiği üzere her şeyin tek bir ilacı yoktur. Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili yarım çok aşan müddettir tedaviler geliştirilmiş ve hangi hastada neler yapılması gerektiği standardize edilmiştir.
4. Damar tıkanıklığının hangi organda yahut bölgede olduğuna nazaran belirtileri farklıdır
Damar tıkanıklığı (ateroskleroz) genel bir terim olarak kullanılsa da nerede, ne şiddette olduğu ve ne vakit, hangi yolla tedavi edileceği fazlaca farklıdır. En sık kalp damarlarında görülür ve kalp krizine sebep olur. Kalp krizine bağlı hastalıklar ülkemizde ve dünyada hala en sık mevt niçinidir. Damar tıkanıklığı uzunluğunda beyefendisini besleyen şah damarlarında olduğu vakit felç sebebiyle kalıcı beyin hasarları yaparlar. Tedavilerden hangisinin yapılacağına kardiyolog ve kalp-damar cerrahı bir kurul yaparak karar verir. Bitkisel hurafeler bütün bu bilgiden ve emekten uzak bir biçimde şu şurubu iç, şu bitkiyi kaynat, ortasında ne olduğu belgisiz şu hapı yut (ilaç demiyorum!) diyerek bütün bu hastalıkların korktuğumuz neticelerina sizi süratle sürüklüyor. yılların birikimi ve erken teşhisle ömrünüze olağan bir biçimde devam edebilecekken bu vakit kayıplarıyla hayatlar riske ediliyor.
5. Damarın hangi oranda tıkalı olduğuyla, şikayetler her vakit uyumlu olmayabilir
By-pass ameliyatı gereken hastaların birçoklarında hiç bir şikayet yoktur. Gerekli tetkikler daha sonrası anjio yapılmış ve damarlarının tıkalı olduğu tespit edilmiştir. Bu küme hasta tedaviden en çok yarar goren hasta kümesidir. Kalp krizi geçirmiş ve kalp kasılma işlevleri azalmış ve ya daha evvel biroldukça defa anjio ile stent konulmuş fakat tıkanmış şahısların ameliyatları daha riskli ve daha az randımanlıdır. Çağdaş tıbbın bu kadar ilerleyip tam tedavisini başarabildiği bir hastalık için hurafe haplar, bitkisel karışımlar, yağlar ile vakit kaybetmeyin.
6. Damar tıkanıklığının oluşumunu sağlıklı yaşayarak ve gerçek ilaç tedavileri ile engelleyebilir yahut geciktirebilirsiniz
Kalp damar hastalıkları kalıtımsal olduğu için bilhassa birinci derece yakınlarınızda var ise sizde görülme ihtimali çok yüksektir. Bu değiştiremeyeceğiniz bir risk faktörüdür. Damar darlığını erken evrede tespit etmişsek kesinlikle kullanmanız gereken ilaçlar vardır. Çağdaş tıpta her tedavi delile dayalıdır. “Her kolesterolü yüksek kişi ilaç kullansın yahut günde bir aspirinden ne olacak 40’ından daha sonra kullan” diyemeyiz. Bu yan tesirleri düşük ilaçları bile reçete ederken kesinlikle bir damar tıkanıklığınız olduğunu tespit etmeliyiz. Bu kadar ihtimamla ve emekle teşhis ettiğimiz, dikkatle tedavi ettiğimiz bir hastalığa, ortasında ne olduğunu bilmediğiniz hurafelerle, tıp bilgisi kuşkulu, büsbütün ticari sebeplerle bunu yapan bireylerin yönlendirmesiyle deva bulunamaz. Gerçek tıbba itimadın.
7. Damarlarınız ziyanlı tesirlere maruz kaldığı sürece tıkanıklık yinelar
Damar tıkanıklığını erken de tespit etsek, daha ileri devirde görüp baypas ameliyatı da yapsak hayat şeklinizi değiştirmek ömrünüzü uzatacaktır. Zira ateroskleroz (damar tıkanıklığı) kronik bir hastalıktır. Şeker hastalığı üzere, hipertansiyon üzere ömür boyunca tedavi edilmeli ve denetim altında tutulmalıdır. Damarlarız anjiyoyla da açılsa, by-pass da yapılsa kendinize dikkat etmediğiniz surece tekrar tıkanabilir ve ya öteki damarlarınız tıkanabilir.
Tabiplerden en çok beklediğimiz “Al şu ilacı, hiç bir şeyin kalmaz” cümlesi. halbuki sizin bedeniniz kelam hususuysa sizin de bir şeyler yapmanız lazım. Sigarayı bırakmadan, kiloları vermeden, günlük sporunuzu yapmadan bu kronik hastalıktan kurtulamazsınız. Bu hurafe tedavileri pazarlayanlar tam da bundan faydalanıyorlar; “Bir ay şunları iç, her şey hallolacak!”
8. Damar tıkanıklığını gidermenin farklı biçimleri vardır
Daima dediğim üzere her şeyin tek bir ilacı, tedavisi yok. Birden fazla vakit bütün formları bir ortada kullanıyoruz. Ameliyatla tüm kalbiniz olağan bir deverana kavuşur. Fakat ameliyattan daha sonra da belirli ilaçları daima kullanmanız gerekir. Tek bir sıvıyı içmekle, bir hapı yutmakla damarlar açılmıyor. Bilimsellikten mahrum bu hurafeler gerçek olsaydı, dünya devi ilaç şirketleri çabucak satın alıp, dünyadaki en yaygın hastalıktan epeyce güçlü olurlardı emin olun.
9. Kimi damar tıkanıklıkları ani hayat kaybına yol açabilir, vakit kaybetmeyin
Kalp damarlarında darlık tespit edilip by-pass ameliyatı önerildiyse vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Aslında bütün baypas ameliyatları acildir, tıkanıklık bir kalp krizine sebep olmadan bir an evvel yapılmalıdır. Vakit kaybının bu kadar değerli olduğu bir hastalıkta üstelik de hiç bir gerçekliği olmayan hurafelerle oyalanmak hayatınıza mal olabilir. Ameliyat önerdiğimiz bireyleri “Bir şu tekniği deneyeyim, şayet olmazsa gelirim” derken kaybediyoruz. ömrünüz bu kadar ucuz olmamalı.
10. Genç yaşlarda anlaşılan damar tıkanıklıkları uzun ömürlü olacak biçimde tedavi edilmelidir
Damar tıkanıklığını tedavi ederken “İdare ettiği kadar anjio-stent’le gideyim, tıkanırsa daha sonra ameliyat olurum” yanlış bir niyet. Zira çalışmalar gösteriyor ki daha evvelde anjio ile açılıp tıkanmış bir damara by-pass yaptığımızda ameliyatın muvaffakiyet oranı düşüyor. Kalbi besleyen birden çok damarda darlık var ise, üstelik de şeker hastasıysanız yaş gözetmeksizin by-pass ameliyatı olmalısınız. Ne kadar gençseniz önünüzde o kadar uzun yıllar vardır ve günü kazanmaya değil, ömürlük bir tedaviye gereksiniminiz vardır. Bilhassa erken yaşta damar darlığı tespit edilen şahıslar süreksiz tahlillerle vakit kaybetmesinler. Hele büsbütün safsata, hurafe tanımlarla hayatlarını riske etmesinler.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı