İki liderimiz da başarılı, oturaklı Aziz Kocaoğlu, yaklaşık 15 yıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vazifesinde bulundu. Başkanlıktan ayrıldıktan daha sonra vaktini spor yaparak, kucak kucak kitap okuyarak, arkadaşlarını ziyaret ederek geçiren Kocaoğlu, hiç bir yere aday olmayacağını söylüyor ancak partisinin iktidara gelmesi için “Partili olarak” elinden gelen çabayı göstereceğini, bu türlü “Siyasete devam” diyerek vurguluyor.
Hükümetin dayanağını görmemelerine karşın Aziz Kocaoğlu İzmir’de metro başta olmak üzere önemli yol almıştı. Tunç Soyer de bunu daha ileriye taşımanın planlarını yapıyor, bugün Buca metrosu için önemli bir ihaleye çıkıyor. Aziz Bey’le, İzmir’in Dikili İlçesi’nde buluştuk. Başkanlık günlerinden kelam ederken, “İzmir’in birinci strateji planını 2005 yılında yaptığımızda projeleri sınıflandırdık. Belediye imkanlarıyla bu planı kaç yılda yapacağımızı belirledik. 2017 yılına kadar uzandık. Gelecek lidere bırakılacak olan sağlam ödemeler istikrarı oluşturuldu ve projeler tamamlandı” diye konuştu.
Kocaoğlu, bu istikrarları gözeten belediyelerin borçlanabildiği kadar büyük projeleri hayata geçireceğine inanıyor. İzmir’in kredi notunun yüksekliğinden de kıvanç duyduğunu belirten Aziz Kocaoğlu şunları söylemiş oldu: “Kredi ile yapılanlarının da geriye dönüşünün olması gerekiyor. Örneğin metro yaparsan ne kadar borçlanırsan borçlan. Bunun geriye dönüşü var. Ödemeler istikrarı bozulmadan borçlanılmalı.”
Kocaoğlu, büyükşehir belediye başkanlarının çalışmalarını da yakından izliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’yla ilgili, “İstanbul âlâ gidiyor lakin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kanına girdiler. Onu, Cumhurbaşkanı adayı diye pompalıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’a da aynı tezgahı kurdular, ancak Mansur Beyefendi bunu yemedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri, İstanbul’da işini dört dörtlük yaparsa o kapılar aslına bakarsanız açılır. Bence başkanlığı da iyi gidiyor. Mansur Yavaş da hem başarılı, hem oturaklı. Ekrem Beyefendi de o denli. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’le halef- selef olduğumuz için hakkında yorumda bulunmam yakışık almaz” dedi.
Belediye liderleri çalıp çırpmadan nazaranvini yapmalı
İzmir’in eksikliklerinden de kelam eden Aziz Kocaoğlu, pak ve pis su arıtımının ehemmiyetini hatırlattı. Kocaoğlu, “Çeşme’de, Seferihisar’da, Urla’da, Dikili’de, kıyı bölümlerde arıtma tesisi yok. Beldelerde, köylerde de arıtma sorunu var. Evvelce sular temizdi. Günümüzde çabucak bütün vilayetlerde su kirliliği maalesef ki arttı. Arıtmaya fazlaca kıymet vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
KAYNAKLAR İÇ EDİLDİ
Başkanlığı devrinde 0-5 yaş kümesi çocuklara süt dağıttıklarını, Lider Tunç Soyer’in de bunu kırsalı da içine alacak bir halde yaygınlaştırdığını hatırlatan Aziz Kocaoğlu, kooperatiflere ehemmiyet verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kocaoğlu, devletin imkanlarının bazı hallerde nasıl “iç edildiği” konusunda şunları söylemiş oldu:
18 SAAT ÇALIŞIYORDUM
“Bir bizim yaptıklarımıza, bir de değişik yerlerde yapılan köprüler, otoyollar, hastanelerin ve metroların dolar bazında kaça yapıldığı araştırılsın. Biz ne kadara mâl etmişiz. Onlar ne kadar harcamış diye bir araştırsınlar. Bu sayılar çıkarılıp halka anlatılmalı. Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarının nasıl iç edildiği ortaya konulmalı.” “Belediye liderleri çalmadan, çırpmadan işlerini yapmalı” diyen Aziz Kocaoğlu, “İnanın, başkanlığım devrinde 18 saat çalışıyordum. 15 yıl daima bu biçimde çalıştım. Gece 03.00’te belediyeye ilişkin çalışma yerlerini dolaşır yanlış yapıldığını görür görmez ‘Teftiş fırçası’ atardım. İstihdam konusunda da hassastım. Emekliliği gelen personel emekli olacak diye çalışmıyor, o çalışmayınca tıpkı yerde olan öbür işçi de işi gevşetiyor. O yüzden emekliliği gelenin kıdem, ihbar tazminatlarını veriyor, haklarını ayırıyordum. Toplu kontratlarda de daima personelden yana oldum” dedi.
Hükümetin dayanağını görmemelerine karşın Aziz Kocaoğlu İzmir’de metro başta olmak üzere önemli yol almıştı. Tunç Soyer de bunu daha ileriye taşımanın planlarını yapıyor, bugün Buca metrosu için önemli bir ihaleye çıkıyor. Aziz Bey’le, İzmir’in Dikili İlçesi’nde buluştuk. Başkanlık günlerinden kelam ederken, “İzmir’in birinci strateji planını 2005 yılında yaptığımızda projeleri sınıflandırdık. Belediye imkanlarıyla bu planı kaç yılda yapacağımızı belirledik. 2017 yılına kadar uzandık. Gelecek lidere bırakılacak olan sağlam ödemeler istikrarı oluşturuldu ve projeler tamamlandı” diye konuştu.
Kocaoğlu, bu istikrarları gözeten belediyelerin borçlanabildiği kadar büyük projeleri hayata geçireceğine inanıyor. İzmir’in kredi notunun yüksekliğinden de kıvanç duyduğunu belirten Aziz Kocaoğlu şunları söylemiş oldu: “Kredi ile yapılanlarının da geriye dönüşünün olması gerekiyor. Örneğin metro yaparsan ne kadar borçlanırsan borçlan. Bunun geriye dönüşü var. Ödemeler istikrarı bozulmadan borçlanılmalı.”
Kocaoğlu, büyükşehir belediye başkanlarının çalışmalarını da yakından izliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’yla ilgili, “İstanbul âlâ gidiyor lakin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kanına girdiler. Onu, Cumhurbaşkanı adayı diye pompalıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’a da aynı tezgahı kurdular, ancak Mansur Beyefendi bunu yemedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri, İstanbul’da işini dört dörtlük yaparsa o kapılar aslına bakarsanız açılır. Bence başkanlığı da iyi gidiyor. Mansur Yavaş da hem başarılı, hem oturaklı. Ekrem Beyefendi de o denli. İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’le halef- selef olduğumuz için hakkında yorumda bulunmam yakışık almaz” dedi.
Belediye liderleri çalıp çırpmadan nazaranvini yapmalı
İzmir’in eksikliklerinden de kelam eden Aziz Kocaoğlu, pak ve pis su arıtımının ehemmiyetini hatırlattı. Kocaoğlu, “Çeşme’de, Seferihisar’da, Urla’da, Dikili’de, kıyı bölümlerde arıtma tesisi yok. Beldelerde, köylerde de arıtma sorunu var. Evvelce sular temizdi. Günümüzde çabucak bütün vilayetlerde su kirliliği maalesef ki arttı. Arıtmaya fazlaca kıymet vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
KAYNAKLAR İÇ EDİLDİ
Başkanlığı devrinde 0-5 yaş kümesi çocuklara süt dağıttıklarını, Lider Tunç Soyer’in de bunu kırsalı da içine alacak bir halde yaygınlaştırdığını hatırlatan Aziz Kocaoğlu, kooperatiflere ehemmiyet verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kocaoğlu, devletin imkanlarının bazı hallerde nasıl “iç edildiği” konusunda şunları söylemiş oldu:
18 SAAT ÇALIŞIYORDUM
“Bir bizim yaptıklarımıza, bir de değişik yerlerde yapılan köprüler, otoyollar, hastanelerin ve metroların dolar bazında kaça yapıldığı araştırılsın. Biz ne kadara mâl etmişiz. Onlar ne kadar harcamış diye bir araştırsınlar. Bu sayılar çıkarılıp halka anlatılmalı. Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarının nasıl iç edildiği ortaya konulmalı.” “Belediye liderleri çalmadan, çırpmadan işlerini yapmalı” diyen Aziz Kocaoğlu, “İnanın, başkanlığım devrinde 18 saat çalışıyordum. 15 yıl daima bu biçimde çalıştım. Gece 03.00’te belediyeye ilişkin çalışma yerlerini dolaşır yanlış yapıldığını görür görmez ‘Teftiş fırçası’ atardım. İstihdam konusunda da hassastım. Emekliliği gelen personel emekli olacak diye çalışmıyor, o çalışmayınca tıpkı yerde olan öbür işçi de işi gevşetiyor. O yüzden emekliliği gelenin kıdem, ihbar tazminatlarını veriyor, haklarını ayırıyordum. Toplu kontratlarda de daima personelden yana oldum” dedi.