- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 2,594
- Puanları
- 38
İmamoğlu: “Ortak akıl en bedelli mekanizma”
İPA tarafınca düzenlenen “Vizyon 2050 Arama Konferansı”nın açılış konuşmasını yapan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un geleceğini 16 milyon yaşayanıyla birlikte kurgulamak istediklerini vurguladı. “Bir kişinin her şeye karar verir duruma geldiği bir ortamın, fazlaca meşakkatlere hamile olduğunu, bizleri nasıl tehditlere yanlışsız sürükleyeceğini bence hepimiz artık yakinen biliyoruz” diyen İmamoğlu, “İstanbul, yalnızca seçilen kişinin ya da etrafındaki bir avuç insanın değil, seçenlerin de sesinin çıktığı bir alana dönüşsün istiyoruz. Ortak aklı en pahalı sistem olarak hisseden bir belediye lideriyim. Yalnızca kendi aklına güvenen ve hiç kimsenin aklını paylaşmasını sağlamayan benim yol arkadaşım olamaz” sözlerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) Florya’daki yerleşkede düzenlediği “Vizyon 2050 Arama Konferansı”nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Akademisyenler, iş insanları ve sanatkarlardan oluşan bir iştirakçi kümesine konuşan İmamoğlu, İPA’nın, toplumun bütün katmanlarına ilişkin bir alanda İstanbul’un konuşulduğu tartışıldığı bir merkeze dönüşmesini istediklerini vurguladı. İstanbul’un meçhullükten kurtulduğu, yaşayanlarının sesinin çıktığı bir kent olmasını arzuladıklarının altını çizen İmamoğlu, “İstanbul, yalnızca seçilen kişinin ya da etrafındaki bir avuç insanın değil, seçenlerin de sesinin çıktığı bir alana dönüşsün istiyoruz” dedi.
“İNSANLARI DİNLEMENİN DÜZENEKLERİNİ KURMAYI HEDEFLİYORUZ”
Bu hedefle, öncesinden başkanlık konutu olarak kullanılan Florya’daki alanı İPA ve bünyesindeki ünitelere tahsis ettiklerini kaydeden İmamoğlu, “İstanbul senin” kavramına yükledikleri manası, “İlçe belediye başkanlığım devrinde de faydalandığım en üst bilgi ağı nedir derseniz, orda yaşayan beşerler olmuştur. En küçük çocuktan en yetişkinine ya da en tecrübeli, en bilgili, en güzel eğitim almış insanından sokakta satıcılık yapan bir hemşerimize varıncaya kadar, birtakım hizmetlerin istikamet vericisi olduklarında, direkt insanların gereksinimine dokunan kararları almış ve o kararların karşılığını görmüş belediye lideriyim. İstanbul üzere büyük bir tertibin içerisinde, insanları dinlemenin düzeneklerini kurmayı hedefliyoruz aslında. Küçük bir kasabada ya da bir ilçede mümkün olabilir lakin bu biçimde büyük bir metropolde, bu sistemlerin kurulması fazlaca epey önemli” kelamlarıyla lisana getirdi.
“MÜSİLAJI TEMİZLEDİK DİYE ZAFER NARALARI ATMAYA KALKTIK”
Günümüzde toplumsal hayatın büyük oranda kentlerde sürdüğünü aktaran İmamoğlu, “Bunun âlâ bir şey olmadığını da kabul edelim” dedi. Türkiye nüfusunun 3’te 1’inin İstanbul ve Marmara Denizi’ne kıyısı olan kentlerde yaşadığını bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Önümüze gelen müsilaj tehdidi problemiyle Marmara’nın kurtuluşunu konuşuyoruz. Davullarla, zurnalarla Marmara Denizi’nin üzerinde biriken müsilajı temizledik diye zafer naraları atmaya kalktık. Bunların hiç birisi elbette ki ne gerçek ne de bir sonuç alınabilir bir metot. Temel olan sistemin tümden yenilenmesini sağlamak ve bu seyahati öteki bir eksene hakikat çevirebilmekte” sözlerini kullandı. İstanbul’un gelecek vizyonunu hayli önemsediklerine dikkat çeken İmamoğlu, “Beylikdüzü’nde belediye lideri olduğumda, arkadaşlarıma, ‘Şehrin geleceğini mutlak tasarlamalıyız’ deyip, 2014 yılında, ‘Hemen 2030 vizyonunu çalışalım’ demiştim. 2015’ten itibaren 2030 vizyonlu çalışmaya başladığımızda, bunu toplumla paylaşmaya ve onların geri dönüşlerini almaya başladığımızda, bir espriyle, ‘İmamoğlu 2030’a kadar Beylikdüzü’nün Belediye Lideri olmak istiyor galiba’ diye yerelde tartışılmıştı. Bugün 2050’nin o denli bir hedefi yok, onu söyleyeyim. 2050 vizyonunun tek hedefi var; geleceği hakikaten daima birlikte tahlil edebilmek” diye konuştu.
“BİR KİŞİNİN HER ŞEYE KARAR VERMESİ TEHDİTE SÜRÜKLER”
İstanbul’un geleceğini 16 milyon yaşayanıyla bir arada kurgulamak istediklerini kaydeden İmamoğlu, “İnsanlar, kentin sahibi olduklarını hissetsin istiyoruz. Yani bir siyasi irade, bir siyasi kimlik, bir kişinin her şeye karar verir duruma geldiği bir ortamın, fazlaca düşüncelere hamile olduğunu, bizleri nasıl tehditlere gerçek sürükleyeceğini bence hepimiz artık yakinen biliyoruz. bu biçimde bir tehditle tekrar karşı karşıya kalmama düzenekleri oluşması için bugün burada toplandık” dedi. Ortak aklı en bedelli düzenek olarak hisseden bir belediye lideri olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Sadece kendi aklına güvenen ve hiç kimsenin aklını, masasına davet edip paylaşmasını sağlamayan hiç kimse, benim yol arkadaşım olamaz” vurgusunu yaptı. İPA ve bünyesindeki üniteleri fazlaca önemsediklerini bir dahaleyen İmamoğlu, kelamlarını, “İstanbul’un her yerinin sizin olduğu üzere, burası da sizin. Lütfen bu zenginliği büyütelim, arttıralım ve sonuçlarını, sizlerin sözcüsü olarak kentliye aktarmak, geleceği tehdit eden ögeleri göstermek gayesindeyiz. bu biçimde yürüdüğümüzde de bu biçimde bir kente sahip olabileceğimizi hissettirmek istiyorum. Bunun, önümüzdeki süreçte yeni jenerasyonun en değerli verisi olacağını da biliyorum. Bu datayı bizim onlara verme zorunluluğumuz var. daha sonrasındasını yeni kuşağa bırakmak yanlışsız olacaktır diye de düşünüyorum” biçiminde tamamladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İPA tarafınca düzenlenen “Vizyon 2050 Arama Konferansı”nın açılış konuşmasını yapan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un geleceğini 16 milyon yaşayanıyla birlikte kurgulamak istediklerini vurguladı. “Bir kişinin her şeye karar verir duruma geldiği bir ortamın, fazlaca meşakkatlere hamile olduğunu, bizleri nasıl tehditlere yanlışsız sürükleyeceğini bence hepimiz artık yakinen biliyoruz” diyen İmamoğlu, “İstanbul, yalnızca seçilen kişinin ya da etrafındaki bir avuç insanın değil, seçenlerin de sesinin çıktığı bir alana dönüşsün istiyoruz. Ortak aklı en pahalı sistem olarak hisseden bir belediye lideriyim. Yalnızca kendi aklına güvenen ve hiç kimsenin aklını paylaşmasını sağlamayan benim yol arkadaşım olamaz” sözlerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) Florya’daki yerleşkede düzenlediği “Vizyon 2050 Arama Konferansı”nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Akademisyenler, iş insanları ve sanatkarlardan oluşan bir iştirakçi kümesine konuşan İmamoğlu, İPA’nın, toplumun bütün katmanlarına ilişkin bir alanda İstanbul’un konuşulduğu tartışıldığı bir merkeze dönüşmesini istediklerini vurguladı. İstanbul’un meçhullükten kurtulduğu, yaşayanlarının sesinin çıktığı bir kent olmasını arzuladıklarının altını çizen İmamoğlu, “İstanbul, yalnızca seçilen kişinin ya da etrafındaki bir avuç insanın değil, seçenlerin de sesinin çıktığı bir alana dönüşsün istiyoruz” dedi.
“İNSANLARI DİNLEMENİN DÜZENEKLERİNİ KURMAYI HEDEFLİYORUZ”
Bu hedefle, öncesinden başkanlık konutu olarak kullanılan Florya’daki alanı İPA ve bünyesindeki ünitelere tahsis ettiklerini kaydeden İmamoğlu, “İstanbul senin” kavramına yükledikleri manası, “İlçe belediye başkanlığım devrinde de faydalandığım en üst bilgi ağı nedir derseniz, orda yaşayan beşerler olmuştur. En küçük çocuktan en yetişkinine ya da en tecrübeli, en bilgili, en güzel eğitim almış insanından sokakta satıcılık yapan bir hemşerimize varıncaya kadar, birtakım hizmetlerin istikamet vericisi olduklarında, direkt insanların gereksinimine dokunan kararları almış ve o kararların karşılığını görmüş belediye lideriyim. İstanbul üzere büyük bir tertibin içerisinde, insanları dinlemenin düzeneklerini kurmayı hedefliyoruz aslında. Küçük bir kasabada ya da bir ilçede mümkün olabilir lakin bu biçimde büyük bir metropolde, bu sistemlerin kurulması fazlaca epey önemli” kelamlarıyla lisana getirdi.
“MÜSİLAJI TEMİZLEDİK DİYE ZAFER NARALARI ATMAYA KALKTIK”
Günümüzde toplumsal hayatın büyük oranda kentlerde sürdüğünü aktaran İmamoğlu, “Bunun âlâ bir şey olmadığını da kabul edelim” dedi. Türkiye nüfusunun 3’te 1’inin İstanbul ve Marmara Denizi’ne kıyısı olan kentlerde yaşadığını bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Önümüze gelen müsilaj tehdidi problemiyle Marmara’nın kurtuluşunu konuşuyoruz. Davullarla, zurnalarla Marmara Denizi’nin üzerinde biriken müsilajı temizledik diye zafer naraları atmaya kalktık. Bunların hiç birisi elbette ki ne gerçek ne de bir sonuç alınabilir bir metot. Temel olan sistemin tümden yenilenmesini sağlamak ve bu seyahati öteki bir eksene hakikat çevirebilmekte” sözlerini kullandı. İstanbul’un gelecek vizyonunu hayli önemsediklerine dikkat çeken İmamoğlu, “Beylikdüzü’nde belediye lideri olduğumda, arkadaşlarıma, ‘Şehrin geleceğini mutlak tasarlamalıyız’ deyip, 2014 yılında, ‘Hemen 2030 vizyonunu çalışalım’ demiştim. 2015’ten itibaren 2030 vizyonlu çalışmaya başladığımızda, bunu toplumla paylaşmaya ve onların geri dönüşlerini almaya başladığımızda, bir espriyle, ‘İmamoğlu 2030’a kadar Beylikdüzü’nün Belediye Lideri olmak istiyor galiba’ diye yerelde tartışılmıştı. Bugün 2050’nin o denli bir hedefi yok, onu söyleyeyim. 2050 vizyonunun tek hedefi var; geleceği hakikaten daima birlikte tahlil edebilmek” diye konuştu.
“BİR KİŞİNİN HER ŞEYE KARAR VERMESİ TEHDİTE SÜRÜKLER”
İstanbul’un geleceğini 16 milyon yaşayanıyla bir arada kurgulamak istediklerini kaydeden İmamoğlu, “İnsanlar, kentin sahibi olduklarını hissetsin istiyoruz. Yani bir siyasi irade, bir siyasi kimlik, bir kişinin her şeye karar verir duruma geldiği bir ortamın, fazlaca düşüncelere hamile olduğunu, bizleri nasıl tehditlere gerçek sürükleyeceğini bence hepimiz artık yakinen biliyoruz. bu biçimde bir tehditle tekrar karşı karşıya kalmama düzenekleri oluşması için bugün burada toplandık” dedi. Ortak aklı en bedelli düzenek olarak hisseden bir belediye lideri olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Sadece kendi aklına güvenen ve hiç kimsenin aklını, masasına davet edip paylaşmasını sağlamayan hiç kimse, benim yol arkadaşım olamaz” vurgusunu yaptı. İPA ve bünyesindeki üniteleri fazlaca önemsediklerini bir dahaleyen İmamoğlu, kelamlarını, “İstanbul’un her yerinin sizin olduğu üzere, burası da sizin. Lütfen bu zenginliği büyütelim, arttıralım ve sonuçlarını, sizlerin sözcüsü olarak kentliye aktarmak, geleceği tehdit eden ögeleri göstermek gayesindeyiz. bu biçimde yürüdüğümüzde de bu biçimde bir kente sahip olabileceğimizi hissettirmek istiyorum. Bunun, önümüzdeki süreçte yeni jenerasyonun en değerli verisi olacağını da biliyorum. Bu datayı bizim onlara verme zorunluluğumuz var. daha sonrasındasını yeni kuşağa bırakmak yanlışsız olacaktır diye de düşünüyorum” biçiminde tamamladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı